Türk kahvesi dünyaya teknolojiyle yayılıyor

Tarihte ilk defa bir içeceğe somut olmayan kültürel miras payesi verilmesine vesile olan Türk kahvesi, pişirme yöntemi ile dünyadaki tüm kahve çeşitlerinden ayrılıyor.

Giriş: 27.11.2023 - 12:28
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü münasebetiyle gözlerin yeniden çevrildiği kadim Türk içeceği, son yıllarda teknoloji ile buluşarak tercih edilirliğini artırıyor. 

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Türk içecek kültürünün mihenk taşı konumunda olan Türk kahvesi, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü münasebetiyle yeniden gündemde. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesinin 10. yılını kutlayan Türk kahvesi, aynı zamanda bu listeye dahil olan ilk içecek olma özelliği taşıyor. Emek isteyen yapım tekniği ile tüketimi belli bir süre yavaşlayan Türk kahvesinin, pazara giren Türk kahvesi yapma makinaları ile dünyadaki tercih edilme oranı yeniden artmaya başladı. 

 

ÜRÜN DEĞİL PİŞİRME 

 

Dünyada belki de Türkiye markası ile özdeşleşen ilk değer konumunda olan Türk kahvesi, kahve uzmanlarına göre doğru konumlanamıyor. Türk kahvesinin bir ürün değil, bir pişirme tekniği olarak doğru konumlandırılması ile dünyadaki itibarının daha da perçinleneceğini düşünen konunun uzmanları, “Böylece herkesin istediği çekirdekten Türk kahvesi tüketmesi mümkün kılınabilir” bilgisini veriyor. 

 

Kahve danışmanı ve gastronomi yazarı Cenk Girginol, planlı bir bilinçle her geçen gün Türk kahvesine ilginin arttığını söylerken, dünyaya Türk kahvesini teknoloji ile sunan yerli markalardan biri olan Arzum’un Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı da, “Teknoloji ile birlikte Türk kahvesi tüketiminde ibre yukarı doğru çıkmaya başladı” diyor. 

 

TÜRK KAHVESİ BİR KÜLTÜR 

Cenk Girginol Kahve Danışmanı, Gastronomi Yazarı 

 

Türk toplumu dışındaki insanların birçoğu Türk kahvesini biliyor. Fakat tadını bilmeyen, içmeyen insan sayısı çok fazla. Dünyanın ilk pişirme yöntemi ve ilk açılan kahvehanenin İstanbul’da olduğu gerçeği ile dünya kahve tarihine de altın harfler ile yazılmış bir başlangıç var. Bunun için devamlı denetmek ve tattırmak, yeni nesil makinalar ile Türk insanının dışındaki toplumlarda günlük hayat alışkanlıkları içine dahil ettirmek gerekiyor.

 

TEK ÇEKİRDEĞE HAPSEDİLEMEZ 

 

Türk kahvesi bir kahve çeşidi değil, bir pişirme ve öğütme yönteminin adı ve aynı zamanda önünüze gelen içeceğin ismi. En çok yanlış bilinen kısım ve Türk kahvesi önünü kapayan mit, maalesef bunun tersini düşünenler. Aynı espresso, filtre kahve gibi Türk kahvesini tek bir kahve çeşidine mal etmek, tadı sabit tutmaya çalışmak, yapılan en büyük yanlış. Her yöresel kahveden veya harmandan Türk kahvesini pişirebilirsiniz. Örneğin Kolombiya veya Guatemala’dan Türk kahvesi harika bir lezzet olarak karşımıza çıkarken, Honduras ve Costa Rica karışımı bir harman da damak zevkine göre insanlara daha geniş bir aroma ve lezzet olarak hitap edecektir. Biz örneğin bir markaya bağlı tadı baz alıp beğenmiyorsak ‘Türk kahvesi acıdır, çok serttir’ gibi olumsuz yorumlar yapabiliyoruz. Yapılan hata da tam olarak bu… Halbuki sevmediğiniz şey Türk kahvesi değil, beğenmediğiniz hangi marka veya yöre ise o… 

 

Türk kahvesinin markalaşması telvesi ile pişen tek kahve oluşuyla ve diğer kahveler demlenirken, metodik olarak Türk kahvesinin demlenmeyip pişirilmesi ile ayrışıyor. Türk kahvesini diğer kahvelerden ayıran başka bir husus da içtikten sonra bakılan fal. Bir psikolojik terapi gibi size umut vaat eden sohbetlerin başrolünde… İşin kültür kısmında kız istemeden cenazeye kadar geleneklerin içinde oluşu da bir başka kültürün yansıması. Onun için hep deriz ki, “Türk kahvesi sadece bir içecek değil, bir kültürdür.”

 

KAHVE ZİNCİRİNE İSİM VERDİ 

Murat Kolbaşı Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı

 

Türk kahvesi, dünyada kahve ile suyun ayrıştırılmadan servis edildiği tek kahve çeşidi. Bu yüzden aroması daha yoğun bir şekilde hissediliyor. Aynı zamanda şeker de pişirme sırasında katılabiliyor ki, bu da Türk kahvesine özgü bir yöntem. Türk kahvesi bir pişirme yöntemi ve tüm bu unsurları ile diğer kahvelerden ayrılıyor. Dünyaya kahve markasını tanıtan aslında Türk kültürü oluyor. Viyana kuşatması sırasında Avrupa’da bırakılan kahve çekirdekleri ile bir kahve dükkânı açılıyor. Bu dükkâna o zaman Blue Bottle adı veriliyor. Bu marka hâlâ dünyada çok bilinen bir kahve zincirinin adı. 

 

100 YILLIK AÇIĞI KAPATACAĞIZ 

 

Türk kahvesi, diğer kahvelere göre yapım tekniği olarak biraz zahmetli. Bu sebeple teknoloji ile buluşana kadar biraz tüketimi yavaşlamıştı. Dünyada diğer kahve türlerinin teknoloji ile buluşması 1920’lere kadar uzanıyor. Ancak Türk kahvesi, 2002’de teknoloji ile buluştu. Bu buluşmadan sonra dünyada ve Türkiye’de tüketim de arttı. Bugün Türk kahvesi makinası üreten 15 markamız var ve bunların 5’i uluslararası marka konumunda.  

 

‘TÜRK KAHVESİ’ İSTEYİN

 

Türk kahvesi, doğru konumlanma ile her yerde her çekirdekle içilebilir bir içecek olarak marka değerini artırabilir. Çünkü diğer kahvelerden farklı bir usulü var. Bizler örneğin Arabica çekirdeğine alışkınız. Ama Almanya, İngiltere, Fransa farklı kahve çekirdeklerine alışkın. O tadı almak isterler. İstediği çekirdeği ince çekip, kavurup, pişirerek Türk kahvesi içebilir. Ben her zaman şunu dile getiriyorum: ‘Yurt dışına çıktığınız her alanda Türk kahvesi isteyin.’ Bu bir otel lobisi, bir restoran, bir kafe ya da bir uçak yolculuğu olabilir. Çünkü siz istedikçe marka yavaş yavaş konumlanacak, ona göre bir algı oluşacak.