tatil-sepeti

Bisiklet Endüstrisi Derneği (BİSED) Yönetim Kurulu Başkanı Esat Emanet, ihracat anlamında sektörün en büyük iş birliği adresi olan Avrupa Birliği (AB) bölgesinde ciddi bir büyüme ve talep artışının yaşandığını belirtti.

Türkiye'nin bisiklet ihracatında yakaladığı başarıya dikkati çeken Emanet, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Türk bisiklet endüstrisi, TÜİK verilerine göre 2020 yılını elektrikli ve konvansiyonel bisikletlerde ve tüm segmentlerde 90 milyon doların üzerinde bir ihracat ile kapatmıştır. İhracatımızda 41 milyon dolar değerindeki elektrikli bisiklet payı gelişmiş teknoloji ile desteklenen çevreci ulaşım araçlarının AB'de değer kazanmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Elbette konvansiyonel bisiklet üretim ve ihracatında yakalanan 53 milyon dolar değer son derece önemli olmakla birlikte geleceğin sektörel atılımının elektrikli bisikletlerde olduğu aşikardır."

"YURT İÇİ TALEP ARTIŞI YERLİ YATIRIMLARIMIZ İLE RAHATLIKLA KARŞILANIYOR"


Emanet, Türkiye'de tüm yaş aralığında bisiklete olan ilginin hızlı bir şekilde arttığını belirterek, şunları kaydetti: "Altyapıda tamamlanan yenilikler ve iyileştirmeler insanımızı sempati duyduğu bisikleti konforlu ve güvenli imkanlar ile günlük hayatına çok daha fazla almaktadır. Hükümetimiz ve yerel yönetimlerin bu yöndeki hassasiyet ve girişimlerini takdir ve saygı ile anıyoruz. Yurt içi talep artışı yerli yatırımlarımız ile rahatlıkla karşılanmakta olup büyük resmin asıl önemli parçasının yurt dışı pazarlarda bu dönemde kazanacağımız yeni satıhlar olduğu şüphesiz. Bu vizyonla 2021 yılı ilk yarısında ihracat verilerimiz olumlu seyretmekte olup istatistiklere yansıması ile 2020 yılı üzerinde bir ihracat ile dönemi kapatabileceğimiz düşünülmektedir. BİSED temsil ettiği camia ile bisiklet ve elektrikli bisiklette ihracat potansiyelimizin artırılması ve en önemlisi sürdürülebilir büyümenin tesisi anlamında tüm imkanları ile sektöre öncülük etme görevini sürdürmektedir."

Türkiye'nin gelecek 10 yıl içerisinde elektrikli bisiklet pazarından kazanacağı ciddi fayda bulunduğuna vurgu yapan Emanet, sözlerini şöyle sürdürdü: "AB raporları incelendiğinde açıkça görülmektedir ki bahsi gecen pazar büyüklüğü 2030'lu yıllarda 20 milyon adedi geçecek. Finansal büyüklüğün ne kadar ciddi olduğu bu raporlardan anlaşılmakta. Yine aynı AB rapor ve öngörüleri ticari kullanımlarda elektrikli bisiklet payının önümüzdeki 10 yıl içerisinde mevcuttan çok daha büyük rakamlara ulaşacağını anlatmaktadır. AB ülkeleri şimdiden ilgili mevzuat ve kurallarını bu yönde revize ederek ticari ve sosyal hayatta elektrikli bisikletin kapsayacağı kitlelerin sürüş güvenliği, konfor ve kanuni haklarını geliştirmektedir."

Emanet, elektrikli bisiklet konusunda Türkiye'nin hem ticari hem de sosyal anlamda tam zamanında teşhis edilmiş bir potansiyele sahip olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Yerli üretim pil ile güzel bir atmosfer yakaladık, geriye yerli ve milli elektrik motorumuzu geliştirmek kaldı. Biliyoruz ki, kitlesel kullanıma açılacak olan bu tip motorları geliştirmek ve küresel rekabette söz sahibi olmak çok kolay değil ama imkansız da değil, denildiği gibi 'deneyenler başarıyor' bizde denemekten çekinmeyerek yerli pilimizin yanına yerli elektrikli motorumuzu yerleştirmek istiyoruz. Bunun için tecrübe, altyapı, zaman ve vizyonumuz mevcut. Elektrik motoru ve pil aslında elektrikli bisikletin neredeyse yarısından fazlası. Yazılım gibi teknik konularda ülkemizin yetişmiş beyin gücü düşünüldüğünde bizler istenirse bu işin yüzde 70'ini yerli ve milli kabiliyetlerimiz ile gerçekleştirebiliriz. Özellikle son bir yılda derneğimize Ar-Ge ve pazar detayları konusunda ulaşarak araştırma yapan firmalarımızın elektrikli bisiklet motorunun geliştirilmesi için girişimlere başladıklarını heyecan ile takip ediyoruz."

Genel anlamda sektörün ara malların tedariki bakımından ithalata dayalı bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Emanet şunlara dikkati çekti: "Aynı durum AB için de geçerlidir. Yerli bisiklet sanayicimiz ve Avrupalı çözüm ortakları belli ara ürünlerde Uzak Doğu ile çalışmak zorundadır ancak pandemi sürecinde bu bağımlılığın sektörü olumsuz etkilediği net olarak görülmüştür. Ara ürün üretiminin ülkemizde desteklenmesi bu bağımlılığı doğal olarak azaltacaktır.Avrupalı ortaklarımız uzun süreli teslim ve çok pahalı navlun fiyatları karşısında tedarik zincirlerine yeni çözümler aramaktadırlar. Ülkemiz, lojistik imkânları ile bu talebe penetre edebilecek konumda olup, oluşan ara mamul talebinden çok daha fazla pay alabilir. Anılan sürecin iyi yönetilmesi ile yan sanayide yeni istihdam imkanlarının yaratılması mümkündür. Bu durum elbette yerli sanayimize de olumlu yansıyacaktır."

27 Temmuz 2021 Salı

Etiketler : Sektörel

Türkiye Şeker Fabrikalarınca (Türkşeker) bu yıl üreticilere 4,4 milyar lira avans ödemesi yapılırken, başlayan şeker pancarı alımları için ödemeler 30 gün içinde tamamlanacak.



Türkşeker tarafından 2024 yılı şeker pancarı alım fiyatı kota tamamlama primiyle ton başına 2 bin 375 lira olarak belirlendi.


Şeker pancarı alım fiyatı geçen yıl ton başına 1855 lira olarak belirlenirken, alım fiyatı yüzde 28 artmış oldu.


Geçen yıl yaklaşık 9,7 milyon ton şeker pancarı alımı yapılırken, bu sene 7,3 milyon ton civarında alım yapılması planlanıyor.


Türkşeker tarafından çiftçilerin şeker pancarı üretim sürecindeki giderlerine destek olmak amacıyla en önemli girdiler olan gübre ve tohum desteğinin yanında pancar üretim sezonunda çapalama, bakım, sulama, motorin, hasat ve teslim olmak üzere ton başına toplam 540 lira olmak üzere toplam 6 nakdi avans veriliyor.


Üreticilere, yapılan nakdi ve ayni avansla pancarlarını teslim etmeden önce pancar bedelinin yaklaşık yüzde 35'i faiz yansıtılmaksızın ödeniyor. Böylece çiftçilerin finansman giderlerine destek olunuyor.


Ayrıca fabrika merkezine pancar teslim eden üreticilere nakliye desteği de ödeniyor. Bunların yanında üreticilere istihkak (bedelsiz) yaş pancar posası veriliyor.


Bu kapsamda, bu yıl 2,8 milyar lirası nakdi ve 1,6 milyar lirası ayni olmak üzere toplam 4,4 milyar lira avans ödemesi yapıldı.


Türkşeker ile üreticiler arasında akdedilen şeker pancarı üretim sözleşmesi gereğince fabrika bazında pancar alımının tamamlandığı tarihten itibaren en geç 30 gün içerisinde pancar bedel ödemeleri tamamlanıyor.


8,1 milyon ton pancar üretim kotasının tamamı kadar taahhüt alındı


Bu yıl şeker pancarı ekimleri şubat ayı sonu itibarıyla başladı. 2024 yılı için belirlenen 8,1 milyon ton pancar üretim kotasının tamamı kadar taahhüt alındı.1256 köyde, 36 bin 109 üretici tarafından 1,1 milyon dekarda ekim yapıldı.


2024-2025 üretim döneminde Türkşeker fabrikalarında 940 bin ton şeker üretileceği ve 300 bin ton melas ile yaklaşık 2 milyon ton yaş pancar posası elde edileceği tahmin ediliyor.


Ortalama olarak 114 gün civarında sürmesi beklenen üretim kampanyasının 2024 yılı Eylül ayında başlayıp 2025 yılı Şubat ayının ortasında bitirilmesi planlanıyor.


28 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : #TürkŞekerFabrikaları #Pancar #Şeker

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı, 3 milyon 50 bin liraya yükseldi.






Altın piyasasında en düşük 3 milyon 48 bin lirayı, en yüksek 3 milyon 57 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 50 bin lira oldu.


 Standart altının kilogram fiyatı, dünü 3 milyon 40 bin liradan tamamlamıştı.


KMKTP'de, altında işlem hacmi 2 milyar 415 milyon 833 bin 688,61 lira, işlem miktarı ise 799,62 kilogram oldu.


Tüm metallerde işlem hacmi de 2 milyar 418 milyon 602 bin 319,58 lira düzeyinde gerçekleşti.


Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, Garanti BBVA, NMGlobal Kıymetli Madenler, Yapı ve Kredi Bankası ile Nil Kıymetli Madenler olarak sıralandı.


Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

STANDART TL/KGDOLAR/ONSÖnceki Kapanış3.040.000,002.769,00En Düşük3.048.000,002.640,50En Yüksek3.057.000,002.788,00Kapanış3.050.000,002.788,00Ağırlıklı Ortalama3.051.356,562.757,36Toplam İşlem Hacmi (TL)2.415.833.688,61Toplam İşlem Miktarı (Kg)799,62Toplam İşlem Adedi42

27 Eylül 2024 Cuma