Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, şubat ayı itibarıyla toptan elektrik fiyatlarında yüzde 15-16 seviyesinde bir gerilemenin olabileceğini belirtti.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, son aylarda piyasalarda doğal gaz fiyatlarında gevşeme meydana gelmesinin ardından düşüşün yansıtıldığını kaydederek, bu gelişmeyle şubat ayı itibarıyla toptan elektrik fiyatlarında yüzde 15-16 seviyesinde bir gerilemenin olabileceğini belirtti.

 

Bakan Dönmez, Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından düzenlenen "Enerjide Türkiye Yüzyılı Hedefleri" programında yaptığı konuşmada, Akdeniz'deki arama ve sondaj çalışmalarının, ortaya koyulan enerji bağımsızlığı perspektifini en iyi açıklayan örneklerden olduğunu söyledi.

 

Milli Enerji ve Maden Politikası'nı ilan ederken temel hedefin "Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye" olarak ifade edildiğini anımsatan Dönmez, "Bu hedefimizi hayata geçirmek için yerli ve yenilenebilir enerjiye yoğun bir yatırım yaptık. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarıyla bu alanda hem üretim hem de teknoloji tarafında yeni bir süreci başlattık." diye konuştu.

 

Dönmez, enerjide bağımsızlığın özellikle petrol ve doğal gaz arama ve keşiflerindeki başarıya bağlı olduğunu dile getirdi.

 

Bu kapsamda karalarda ve denizlerde yoğun bir arama ve sondaj faaliyetine giriştiklerine dikkati çeken Dönmez, Karadeniz'deki arama çalışmaları sonucunda 710 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin keşfedildiğini anımsattı.

 

Dönmez, Türkiye'nin ilk nükleer santralinin ilk ünitesini de bu yıl içinde devreye almayı planladıklarını kaydetti.

 

Bu dönemde yer altı doğal gaz depolama tesislerinin kapasite ve sayısını artırdıklarını belirten Dönmez, "2 tane kara sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminalimiz vardı. Bunlara yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FSRU) tesislerimizi eklemek suretiyle arz güvenliğinin esnekliğini güçlendirmiş olduk. 3 FSRU, 2 LNG olmak üzere 5 terminalimiz var. Üçüncü FSRU gemimiz bugünlerde dolum yapıyor. O da şubatın ilk haftası gibi terminalimize yanaşmış olacak." bilgisini verdi.

 

Dönmez, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve TürkAkım gibi iki dev projeyle de kaynak çeşitliliğinin artırıldığını söyledi.

 

Maden alanındaki çalışmalara da değinen Dönmez, "Borda uç ürün odaklı satış stratejimizi hayata geçirdik. Bor karbür bunlardan birisi. Açılışını yapacağız. Ferrobor tesisimizin temelini attık. Bu yıl içerisinde açacağız. Lityum tesisimizin pilot üretim tesisi bitti. İlk yıl verilerini değerlendirdik. Bu yıl içerisinde büyük ölçekli üretim yapacak tesisimizin temelini atacağız." diye konuştu.

 

Dönmez, dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervini keşfettiklerini kaydederek, "Periyodik cetvelde yaklaşık 17 adet nadir element var. Bunun 7-8 tanesini Beylikova'da bulduk." ifadelerini kullandı.

 

"2035'E KADAR ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞI YÜZDE 70'TEN YÜZDE 50'LERE ÇEKMEYİ HEDEFLİYORUZ"

 

Türkiye'nin artık üretim ve ihracat rekorları kırdığına dikkati çeken Dönmez, "Bugün Türkiye Yüzyılı ile artık yeni bir döneme giriyoruz. Bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımlarımızı katlayacağımız, bugüne kadar yaptığımız bütün altyapı yatırımlarının karşılığını fazlasıyla alacağımız yeni bir döneme başlıyoruz." görüşünü paylaştı.

 

Dönmez, bu kapsamda "Yüzyılın Enerjisi" anlayışıyla Türkiye'yi yeni yüzyıla taşıyacak enerji yol haritası olan Türkiye Ulusal Enerji Planı'nı paylaştıklarını anımsattı.

 

İlgili planın orta vadede 2035, uzun vadede 2053 yılına kadar Türkiye'nin enerji stratejisini içerdiğini anlatan Dönmez, "Böylece 2035'e kadar enerjide dışa bağımlılığımızı da yüzde 70 seviyesinden yüzde 50'ler seviyesine çekmeyi hedefliyoruz." dedi.

 

Dönmez, hidrojen üretiminde kullanılan elektrolizörün yerli üretilmesi konusunda teşvikler vermeyi düşündüklerini kaydederek, "Enerji konusunda yerli ve milli teknolojilerimizi geliştirmek zorundayız. Enerji teknolojilerinin geliştirilmesi hususunda son zamanda hakikaten ciddi bir ivme yakaladık." değerlendirmesinde bulundu.

 

Son 5 yılda rüzgar enerjisi kurulumunda yüzde 60, güneşte yüzde 77, jeotermal ve biyokütlede yüzde 50'nin üzerinde yerlilik oranının yakalandığını aktaran Dönmez, "Kaynak ne kadar yerliyse teknoloji de o kadar yerli olmalı diyoruz. Enerji teknolojilerinin geliştirilmesi için yatırım yapan herkese her türlü desteği vermeye hazırız." ifadesini kullandı.

 

Dönmez, son aylarda doğal gaz fiyatlarında gevşeme meydana gelmesinin ardından bunun yansıtıldığını aktararak, şunları kaydetti: "Bu durum devam ettiği müddetçe de bu indirimler gelmeye devam edecek. Tabii doğal gaz düşünce elektrik üretiminde de doğal gazın payı önemli bir etkisi var. Aynı şekilde oralara (elektrik) da yansımasını bekliyoruz. Belki yüzde 15-16 seviyesinde de toptan elektrik fiyatlarında da bir gerilime şubat ayı itibarıyla söz konusu olacak."

 

Dönmez doğal gazın halkın kullanımına sunulmasına ilişkin, geçen yıl 102 ilçeye doğal gaz getirildiğini ve Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 80'inin doğal gaza erişebilir durumda olduğunu aktardı.

30 Ocak 2023 Pazartesi

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, yılın ilk çeyreğinde beyaz eşya sektörünün yurt içi satışlarının 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 28 arttığını söyledi.


TÜRKBESD tarafından düzenlenen basın toplantısında, beyaz eşya sektörünün 2024 ilk çeyrek verilerine ilişkin sonuçları değerlendirildi.

 

Toplantıda konuşan Sığın, Türkiye'nin beyaz eşya sanayisinde Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda olduğunu anlattı.

 

Sektörün 33 milyon adetlik üretim, 23 milyon adetlik de ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör olduğuna işaret eden Sığın, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

"Sektör, 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, AR-GE, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor. Binlerce KOBİ ölçeğindeki satış ve servis ağımız, yardımcı sanayimizle de gurur duyduğumuz, örnek teşkil eden güçlü bir işbirliğimiz mevcut. Yarattığımız bu güçlü ekosistem sayesinde Türkiye ekonomisinin büyümesinde önemli bir itici güç olmayı sürdürüyoruz."

 

Sığın, yılın ilk çeyrek verilerine göre, beyaz eşya sektörünün geçen yılın aynı dönemine göre iç satışlarda yüzde 28 artış kaydederken, ihracatta yüzde 5 düşüş yaşadığını ifade etti.

 

ÜRETİM VE İSTİHDAM SEVİYELERİMİZİ KORUMAYA DEVAM EDİYORUZ

 

Gökhan Sığın, son 2 yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini öngördüklerini belirterek, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini vurguladı.

 

İhracattaki düşüşün temel nedeninin küresel pazarlardaki daralma olduğuna değinen Sığın, "Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güçle korumaya devam ediyoruz." diye konuştu.

 

Son dönemde gündeme gelen kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, kredi faiz ve komisyon oranlarının yükseltilmesi gibi uygulamaların iç pazar için risk oluşturduğunu dile getiren Sığın, "Ortalama 10-12 yıl kullanılan beyaz eşyaların halihazırda tabi olduğu 9 taksit limitinin daha da azalması tüketici cephesine olumsuz yansıyacaktır. Bu durum iç pazarın daralmasına yol açacaktır. Bu da ihracatta karşılaşılan zorlukları iç piyasanın gücüyle telafi eden beyaz eşya sektörü için üretim ve istihdam yapısının bozulmasını gündeme getiriyor." ifadelerini kullandı.

 

DAHİLDE İŞLEME REJİMİ'NİN TEŞVİKİ TÜRKİYE'NİN İHRACATINA BÜYÜK KATKI SAĞLADI

 

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı da 2020'de başlayan Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) maliyetlerinin gözden geçirilerek, Çevre Kanunu'nda gerekli revizyonların yapılmasının önem taşıdığını belirtti.

 

Özkadı, Dahilde İşleme Rejimi'nin teşvikinin Türkiye'nin ihracatına büyük katkı sağladığını anlattı.

 

Geçen yıl ödenen GEKAP maliyetinin tahminen 1,6 milyar lira olabileceğini ifade eden Özkadı, "Bunun sadece üreticiler üzerinde değil, tüketiciler üzerinde de bir yük olduğunun altını çizmemiz gerekiyor." dedi.

 

25 Nisan 2024 Perşembe

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da etkili olan yağışlar çiftçinin kanola ve buğdayda yüksek rekolte umudunu artırdı.


Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Başer, son yağışların buğday ve kanolanın gelişimine katkıda bulunduğunu ve üreticileri sevindirdiğini söyledi.

 

Kanola ve buğday gelişimindeki olumsuzlukların yağışlarla ortadan kalktığını belirten Başer, "Buğdayın gelişimi gerçekten iyi gidiyor. Sadece son yağışlarda sık ekilen yerlerde ve rüzgarın fazla alındığı arazilerde buğdayda yatma problemi var. Orada üreticilerimiz dikkat etsin. Çok büyük bir sorun değil, buğday kendini toparlayacaktır. Şu anda buğday gelişiminde önemli bir sorun gözükmüyor, oldukça iyi gidiyor. Bu sene çıkış yapan kanolalarımızın gelişimi özellikle son yağmurlardan sonra oldukça iyi. Bundan sonra da çok büyük bir risk oluşacağını sanmıyorum." diye konuştu.

 

Başer, bundan sonraki süreçte üreticilere arazilerini sık sık kontrol etmeleri tavsiyesinde bulundu.

 

Trakya'da geçen senelere kıyasla bu yıl daha yüksek verim elde edileceğini dile getiren Başer, "Geçen yıla kıyasla hem buğday hem kanolada ortalama verimin üstünde olacak hatta ben bazı alanlarda rekor verimler bekliyorum. Verimimiz geçen yılın üstünde olacak." dedi.

 

ÇİFTÇİ YAĞIŞA SEVİNİR

 

Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı İmdat Saygı da bu yıl ekili arazilerin güzel yağış aldığını ifade etti.

 

Kanola ve buğday gelişiminin son derece güzel olduğunu anlatan Saygı, üreticilerin yüzünün son yağışlarla güldüğünü belirtti.

 

Saygı, "Şu an kanola, buğday, arpa gibi bitkilerin hepsi yağışlardan nasibini aldı. Nisan yağmurları üreticiler için çok önemli. Bu yağışlarla bitki taneyi besleyecek ve verimlerde artış olacak. Çiftçinin zaten olmazsa olmazı yağış. Yağış olduğu zaman çiftçi her zaman mutlu olur. Şu anda bir sıkıntı gözükmüyor." diye konuştu.

 

UZUN ZAMANDIR BÖYLE GÜZEL YAĞIŞLARI BEKLİYORDUK

 

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı ise buğday ve kanolanın gelişimine katkı sağlayacak güzel yağışlar olduğunu söyledi.

 

Kurak geçen kışın ardından üreticilerin endişe yaşadığını belirten Arabacı, son yağışların yüzleri güldürdüğünü dile getirdi.

 

Yağmurun zamanında geldiğini belirten Arabacı, "Uzun zamandır böyle güzel yağışları bekliyorduk. Yağışlar başak dönemindeki buğdayın gelişimi açısından son derece faydalı oldu. Aynı zamanda çiçek açan kanolaya da büyük katkısı olacak. Kuraklık stresi azalmış oldu. Bu yağışlar inşallah verimi artıracaktır. Üreticilerimize bol ve bereketli bir tarım sezonu diliyorum." diye konuştu.

 

YAĞIŞLAR EKİLİ ALANLARIMIZA ÇOK İYİ GELDİ

 

Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan da son yağışların özellikle buğday, ayçiçeği, mısır ve kanola gibi ekili alanlara katkı sağladığını belirtti.

 

Bahar yağışlarıyla çiftçinin rahat bir nefes aldığını söyleyen Şaylan, "Allah'a şükür yağış zamanında geldi. Buğday ve kanola gelişim döneminde ayçiçeği ise topraktan çıkmaya çalışıyor. Bu yağışlar ekili alanlarımıza çok iyi geldi." ifadelerini kullandı.

 

ÜRETİCİLER UMUTLU

 

Tekirdağlı kanola üreticisi Salih Can Dinçer de son yağışlarla verim kaybı korkusundan kurtulduklarını ifade etti.

 

Son yağışlarla derin nefes aldıklarını belirten Dinçer, geçen seneye göre daha fazla verim beklediklerini dile getirdi.

 

Kırklarelili buğday üreticisi Tuncay Özalatur ise bu yıl buğdayda kalite ve verimde artış beklediklerini söyledi.

 

Kasım ayında buğday ekimini gerçekleştirdiklerini anımsatan Özalatur, yağışların etkisiyle çimlenme sürecinin güzel olduğunu belirtti.

 

Haziran sonlarında hasadın gerçekleşeceğini ifade eden Özalatur, "Geçen yıla göre bu yıl daha fazla verim alacağımızı ümit ediyoruz. İlk çıkış ve çimlenme çok güzel olmuştu." diye konuştu.

25 Nisan 2024 Perşembe