Geleneksel Türk sanatlarından tezhip, İstanbul Tasarım Merkezi sanatçılarından Şeyma Çınar aracılığıyla dünyanın dört bir yanına yayılıyor.


Hindistan’dan İsviçre’ye kadar farklı ülkelerden tezhip gönüllüleri, Türkiye’nin izlerini dünyaya taşıyor. Bu yabancı sanatçıların görüşü ise ortak: “Modernizmin getirdikleri karşısında dünyanın bu sanata ihtiyacı var.” 

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

İslam ülkelerinde Kuran-ı Kerim’e duyulan saygının bir yansıması olarak ortaya çıkan ve Türk geleneksel sanat anlayışında da önemli bir yeri olan tezhip, dünyanın dört bir tarafına yayılıyor. İstanbul Tasarım Merkezi bünyesinde açılan çevrimiçi kurslar vesilesiyle tezhip sanatındaki Türk dokunuşlarına ulaşan sanatçılar, bulundukları ülkelerde kültür elçisi vazifesi görürken, “Modern çağ yaraları, tezhip gibi derinlikli sanatlarla şifa bulabilir” tespitinde bulunuyor. Müzehhibe Şeyma Çınar’ın öğrencileri, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. 

 

DALGA DALGA YAYILIYOR

 

Chinncich Candao-Fililipinler: Özellikle camilerdeki süslemeler her zaman dikkatimi çekiyordu. Biraz araştırınca oklar beni Türkiye’ye yönlendirdi. Çevrimiçi dersler vesilesiyle bu sanatta derinleşmeye başladım. Tezhip ile tanıştıktan sonra Allah’ın doğadaki nimetlerini, akışını, tasarımını ve insanlığa olan tecellilerini daha çok takdir eder hale geldim. Burada bu sanat hiç bilinmiyor, ancak ilgi dalga dalga yayılıyor.

 

SADECE ADINI BİLİYORDUM

 

Marjolein Coppens-Hollanda: Mühendislik ve dil konusunda mesleki geçmişim var. Bu sanatın sadece adını biliyordum. Hollanda’da bu sanat dalı çok bilinmese de eserlerim çok hayranlıkla karşılanıyor. Tezhip beni kökenime yaklaştırıyor ve sanatımı icra ederken içimde tarifsiz bir neşe duygusu hissediyorum. Batılı görünüyorum ama ezberden doğulu olduğumu düşünüyorum. Dünyanın bu sanata ihtiyacı var. 

 

ÜLKEMDE TANITACAĞIM

 

Afaf Hasan-İsviçre: Ergenlik yıllarımda kitap yazmaya ve Batı modern sanatını keşfetmeye, onda daha derin bir anlam aramaya başladım. Ancak modern sanatta Allah’la olan bu derin bağı bulamadığım için yolum beni İslam’ı tanımaya yönlendirdi ve 20’li yaşlarımın başında Müslüman oldum. Yıllar sonra İslam sanatıyla derin bir bağ kurduğumu ve bu konuda daha fazla şey öğrenme isteğini keşfettim. Yolum Türkiye’ye kalbimi alan güzel tezhip sanatına düştü. Sanat ve maneviyat arasında her zaman aradığım anlamlı bağlantıyı tezhipte buldum. Üç yılı aşkın bir süredir tezhip üzerine çalışıyorum. Buradaki insanlar bu sanata aşina değiller. Tutku ile bağlandığım bu sanatın ilham verici gücünü burada da yaymak için küçük bir tezhip tanıtım atölyesi düzenleme hazırlığındayım. Umarım ki, bu geleneksel sanata ilgi duyan daha fazla insan olur.

 

LİZBON MÜZESİNDEN TEZHİBE

 

Victoria Dryaeva-Portekiz: İki yıl önce tezhip sanatı hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Lizbon’daki Gulbenkian Müzesi’nde İznik çinilerinden oluşan bir pano gördüm ve bu üsluba ilgi duymaya başladım. Her derste hayranlığım daha da artıyor ve düşüncemin, bakış açımın, becerilerimin değiştiğini anlıyorum. Portekiz’de maalesef tezhip gibi bir sanat yöntemi çok az biliniyor. Ancak İznik çinilerini herkes tanıyor. Ayrıca geometrik desenli ve Rumi motifli çini karolar da oldukça meşhur. Sanatçı arkadaşlarım ve seramikçiler çalışmalarımla çok ilgileniyorlar, özellikle de ışıltılı gözlerimi ve çalışmalarımı gördüklerinde. Çağdaş sanatın bir parçası olarak Portekiz’de sanatımı tanıtmaya devam edeceğim. 

 

ÜLKEMDE TEKİM

 

Muhammed Azim Haji Ahad-Brunei Krallığı: Tezhip, benim için yepyeni bir alan. Aslında sadece benim için değil, yaşadığım ülke için de öyle. Aldığım geri bildirimlere göre ülkemde bu sanatı bilen tek kişi benim. Bu da beni İstanbul markası ile öğrendiğim bu sanat dalını ülkemde temsil etme statüsüne kavuşturdu. Kamu ve özel kurumlardan bu sanata olan ilginin her geçen gün arttığını gözlemliyorum. 

 

AYRILMAZ BİR PARÇAM

 

Nadia Khumawala-Hindistan: Tezhip sanatını Covid döneminde İslam ve hat sanatının çeşitli formlarını araştırırken keşfettim. İslam sanatının güzelliği ve zengin kültürü beni kendine çekti ve onda huzur buldum. Tezhip sanatı hayatıma huzur katıyor. Yaratıcılığımı kültürel mirasımla derinden bağlantılı bir şekilde ifade etmeme olanak tanıyor. Artık bu geleneksel sanat, hayatımın ayrılmaz bir parçası durumunda. 

 

SİPARİŞ ALIYORUM

 

Alefiyah Ebrahim-Hong Kong: Ülkemde bir grafik sanatçısı olarak görev yapıyorum. Bu alt yapım beni camilerdeki güzel motifleri daha derinden incelemeye yönlendirdi. Şu anda kendimi henüz acemi bir tezhip öğrencisi olarak tanımlıyorum. Bu konuda kendimi geliştirmek ve Hong Kong’da bu geleneksel sanatın büyüsünü yaymak istiyorum. Burada henüz pek bilinmiyor, ancak eserlerimi görenlerden bazıları onlar için sipariş yapmamı istiyor. 

 

TÜRKİYE’Yİ GÖRMEK İSTİYORLAR

 

Şeyma Çınar- Çevrimiçi tezhip dersi eğitmeni: Çevrimiçi eğitime katılan yabancı öğrenciler çok hevesliler. Ders boyunca çok ilgililer. Söylenen birçok şeyi dikkate alıp sorular soruyorlar. Derse dair bir şey kaçırmak istemiyorlar. Tezhip sanatının inceliği, kendi içindeki tasarım gücü, öğrencileri çok etkiliyor ve bunu öğrenmek arzusuyla çalışıyorlar. Birçok yabancı öğrenci ülkemize geldi, yüz yüze tanıştık. Aileleriyle birlikte keyifli vakitler geçirip tezhibe ait kitap, malzeme ihtiyacını temin ettiler. İlerleyen zamanda daha çok kimseye ulaşabilmeyi ümit ediyorum. 

 

ÇALIŞMALAR ARTACAK

 

Melek Ebrar Akpınar-İstanbul Tasarım Merkezi Koordinatörü:  İstanbul Tasarım Merkezi olarak sanat ve tasarım alanında atölyeler, seminer programları, sergiler ve uluslararası faaliyetler düzenliyoruz. Yüz yüze ve çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz dijital, görsel ve geleneksel sanat atölyelerimize uluslararası katılımcılardan da ilgi oldukça fazla. Uluslararası katılımcılar; Hüsn-i Hat, Temel Resim, Sulu Boya, Tezhip, Kaligrafi, Fotoğraf, İslam Sanatında Geometrik Desenler gibi pek çok alanda yüz yüze atölyelere katılıyor. 2021 yılından itibaren merkezimizde farklı alanlarda çevrimiçi eğitimler düzenlemeye başladık. Bunlardan biri de Online Tezhip Illumination Workshop. Polonya, Çin, Almanya, Fransa, Amerika, İsveç, Katar, Avustralya gibi ülkelerden eğitim alan katılımcılarımıza İngilizce çeviri yapılarak çevrimiçi eğitim veriliyor. Şu anda farklı alanlarda çevrimiçi Türkçe eğitimler vermeye devam ediyoruz. Gelecek yıllarda bu atölyelerimizi de İngilizce çeviri yaparak düzenlemeyi planlıyoruz.

08 Temmuz 2024 Pazartesi

2025 yılında üniversitelere ayrılan 487 milyar liralık bütçede en yüksek payı 14,6 milyar lira ile Ankara Üniversitesi alırken, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi de öne çıkanlar arasında yer aldı.



 

 

 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği verilere göre, ülkedeki üniversiteler için 487 milyar 298 milyon lira ödenek ayrılması öngörüldü.

 

Ankara Üniversitesi, 2025 yılı için öngörülen 14 milyar 680 milyon 940 bin liralık bütçe ödeneğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı (6 milyar 797 milyon lira), İletişim Başkanlığı (6 milyar 155 milyon lira), Yargıtay (4 milyar 10 milyon lira), Sayıştay (3 milyar 259 milyon lira), Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı (3 milyar 113 milyon lira) ve Danıştay (2 milyar 389 milyon lira) gibi kurumları geride bıraktı.

 

İKİNCİ SIRADA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAR

 

İstanbul Üniversitesi, 14 milyar 149 milyon 774 bin liralık bütçe ödeneğiyle Ankara Üniversitesinin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu kurumu 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla Hacettepe Üniversitesi, 12 milyar 586 milyon 655 bin lirayla Ege Üniversitesi ve 12 milyar 314 milyon 502 bin lirayla Gazi Üniversitesi izledi.

 

Ödenek teklif tavanı en düşük üniversite ise 543 milyon 991 bin lirayla Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi oldu. Ödenek teklif tavanı düşük diğer üniversiteler ise 590 milyon 851 bin lirayla Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 604 milyon 926 bin lirayla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi şeklinde sıralandı.

 

Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) için 1 milyar 123 milyon 426 bin lira ve Yükseköğretim Kalite Kurulu için de 63 milyon 422 bin lira ödenek öngörüldü.

 

Ödenek teklif tavanları en yüksek 20 üniversite şöyle:

 

Üniversite        Ödenek Tavanları (TL)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ           14.680.940.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ        14.149.774.000

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ      13.938.766.000

EGE ÜNİVERSİTESİ       12.586.655.000

GAZİ ÜNİVERSİTESİ     12.314.502.000

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ  10.243.805.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA            9.769.318.000

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ         9.507.278.000

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ            9.127.841.000

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ          8.881.854.000

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ            8.846.584.000

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ            8.301.814.000

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ      8.210.916.000

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ            7.859.052.000

MARMARA ÜNİVERSİTESİ       7.685.153.000

FIRAT ÜNİVERSİTESİ    7.567.213.000

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ            7.508.743.000

SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ            7.503.198.000

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 7.245.506.000

DİCLE ÜNİVERSİTESİ   6.985.460.000

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : üniversite ödenek bütçe

TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki müze sayısı 2023'te yüzde 7.1 artışla 606'ya yükseldi. Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı ise 55 milyon 752 bin 208'e çıkarak yüzde 6.2'lik bir artış kaydetti.


 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı.

 

Milli Saraylara ait istatistikler, Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığından 2023 yılından itibaren derlenmeye ve yayımlanmaya başlandı.

 

Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2022'ye göre yüzde 7,1 artarak 606'ya çıktı. Bu müzelerin 212'si Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 376'sı ise özel müze kategorisinde yer alırken, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı 18 müze faaliyet gösterdi. Ören yeri sayısı ise 144 oldu.

 

Müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 olarak kayıtlara geçti.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı da bu dönemde yüzde 0,5 artarak 3 milyon 341 bin 162 olurken, özel müzelerdeki eser sayısı ise yüzde 32,5 azalışla 286 bin 334'e geriledi. Aynı dönemde Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı yüzde 2,2 artışla 272 bin 835 oldu.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1'i sikke, yüzde 27,6'sı arkeolojik materyal, yüzde 6,6'sı etnografik materyal, yüzde 3,6'sı tablet oldu.

 

SİT ALANI SAYISI ARTTI

 

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208'e yükseldi. Ziyaretçilerin yüzde 54,7'si Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 673 bin 661 olurken, bunun toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 31,7'yi buldu.

 

Özel müze ziyaretçi sayısı da yüzde 22,5 artarak 18 milyon 236 bin 130'a, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müze ziyaretçi sayısı ise yüzde 5 yükselerek 7 milyon 27 bin 103'e çıktı.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yeri ziyaretlerinden 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 lira gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 4 milyon 214 bin 303 oldu.

 

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 124 bin 671'e çıktı. Bu kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 869 ile İstanbul olurken, bu ili 7 bin 976 ile İzmir ve 4 bin 948 ile Muğla takip etti.

 

Toplam sit alanı sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 24 bin 786'ya ulaşırken, sit alanlarının yüzde 97'sini arkeolojik sit alanları oluşturdu.

 

Milli parkların sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre değişmeyerek 48 oldu. Milli park alanı yüzde 0,2 azalışla 909 bin 158 hektara geriledi. Tabiat parkı sayısı yüzde 1,9 artarak 266 olurken, tabiat parkı alanı yüzde 0,3 azalışla 108 bin 36 hektar olarak kayıtlara geçti.

 

Tabiatı koruma alanı sayısı ise önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 2,7 azalarak 110'a düştü.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : kültür sanat örenYeri müze