İstanbul Ticaret Üniversitesi, yazılım ve bilgisayar mühendisliği bölümleri ile geniş bir yelpazede eğitim ve araştırma fırsatı sunuyor. Yapay zeka ve veri güvenliği gibi ileri düzey konularda yapılan araştırmalarla öğrenciler, geleceğin mühendisleri olmaya hazırlanıyor.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü, sanayi ve akademiye donanımlı, vizyon sahibi mühendisler yetiştiriyor. Bölümde öğrencilere mevcut teknolojileri kullanarak, sanayinin beklediği yeni ürünleri geliştirmeleri aşılanıyor. 

ERTAN ERYILMAZ

BİLGİSAYAR VE YAZILIMDA ARAŞTIRMA İMKANIMIZ GENİŞ

İSTANBUL Ticaret Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Yazılım ve Bilgisayar Mühendisliği bölümleri ile öğrencilere geniş bir yelpazede eğitim ve araştırma fırsatı sunuyor. Her iki bölümün de başkanlığını yapan Prof. Dr. Rıfat Yazıcı, hem yazılım mühendisliği hem de bilgisayar mühendisliği bölümlerinin misyon ve vizyonlarını, sundukları programları ve öğrencilere sağladıkları avantajları açıkladı.

DONANIM-YAZILIM SİNERJİSİ

Yazılım Mühendisliği Bölümü programlarının önemine değinen Prof. Dr. Rıfat Yazıcı, “Yazılım mühendisliği, isminden de anlaşıldığı gibi bilgisayarın programlarını yapmaktır. Amaç, sadece üst düzeyde yazılımlar değil, işletim sistemi düzeyinde yazılımlar da yapmaktır. Yazılım deyince sadece yüksek seviye dilde program yazmayı değil, donanım ve yazılım sinerjisini oluşturacak bilgiye sahip mühendisler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. İstanbul Ticaret Üniversitesi’ne gelecek öğrencilerin diğerlerinden farkı bu konuda daha belirgin olacak” dedi.

DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK

Prof. Dr. Yazıcı, yapay zeka, veri madenciliği, görüntü işleme, güvenlik yazılımları gibi alanlarda araştırmalar yaptıklarını kaydederek, “Topluma faydamız bu alanlarda olacaktır. Donanımsal gelişmeler son yıllarda yazılım kadar hızlı olmuyor. Daha akıllı yazılımlar geliştirmek zorundayız. Yapay zeka, kendini eğitebilen bilgisayarlar gibi konulara yöneliyoruz. En büyük hedefimiz, dışa bağımlı olduğumuz yazılımları Türkiye’de üretebilmek ve donanım-yazılım sinerjisini kurabilmek” diye konuştu.

HEM YAZILIM HEM DONANIM 

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Rıfat Yazıcı, şunları söyledi: “Uzman öğretim kadromuzla, üniversitemizin altyapısı ve bazı kuruluşlardan da destek alarak en iyi mühendisleri yetiştirmeyi misyon edindik. Bilgisayar mühendisliği bölümü, donanım ve yazılımı en iyi şekilde öğrencilerine öğretmeli. Biz, Türkiye’de yazılım ve donanımı birlikte veren nadir üniversitelerden biriyiz. Eğitim programımız, donanımsal ve yazılımsal dersleri birleştirerek bir bütün oluşturur.” 

ARAŞTIRMA ALANLARIMIZ

Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde araştırmaların en fazla bilgisayar ve veri güvenliği alanlarında yoğunlaştığını kaydeden Prof. Dr. Rıfat Yazıcı, “Bunun yanı sıra görüntü işleme, yapay zeka, derin öğrenme, bilgisayar oyunları, RFID teknolojisine dayanan sistemler gibi konular yoğun olarak kullandığımız araştırma alanları. Teknoloji bizi etkilediği gibi biz de teknolojiyi etkiliyoruz. Karşılıklı bir etkileşim içindeyiz” şeklinde konuştu.

YETİŞTİRDİĞİMİZ MÜHENDİSLER TÜRKİYE’YE YETMİYOR

Prof. Dr. Rıfat Yazıcı, bilgisayar mühendisliğinin, artık olmazsa olmaz bir alan olduğunu vurgulayarak, “Bilgisayarı bilen ve geliştiren uzman kişilere ihtiyaç var. Türkiye’nin bilgisayar mühendisi ihtiyacı, şu anda 100 binlerin üzerinde. O yüzden kendi yetiştirdiğimiz mühendisler Türkiye’ye yetmiyor” 

diye konuştu.

TEKNOLOJİYİ EĞİTİME ENTEGRE EDİYORUZ

Mekatronik Mühendisliği Bölümü, sanayiye ve akademiye donanımlı, vizyon sahibi mühendisler yetiştirme misyonuyla öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Mekatronik Mühendisliği okumak, öğrencilerin geniş imkanlara erişmesini ve başarılı bir kariyer yolculuğuna çıkmasını sağlıyor. Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdulkerim Kar, bölümün vizyon ve misyonunu, “Bence vizyon önce gelmeli. Vizyon, ufka bakmaktır. Çok ileriye bakar ve sizi yönlendirir. Bizim vizyonumuz, öğrencilerimizi sanayiye ve akademik dünyaya hazırlamak. Misyonumuz ise bu vizyon doğrultusunda donanımlı ve girişimci mühendisler yetiştirmek” şeklinde açıkladı.

PROGRAM SÜREKLİ GÜNCELLENİYOR

Bölümün programlarının önemine değinen Prof. Dr. Kar, şunları söyledi: “Bölümümüzün programları, sanayinin beklentilerine uygun olarak sürekli güncelleniyor. Öğrencilerimize sadece teknik bilgi değil, iletişim ve takım çalışması becerileri de kazandırıyoruz. Endüstrinin en çok beklediği beceri, iletişim becerisidir. Yazılı, sözlü ve dinleme becerileri çok önemli. Öğrencilerimizin bu becerilere sahip olması için çalışıyoruz.”

NEDEN MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ?

Prof. Dr. Abdulkerim Kar, “Öğrenciler neden mekatronik mühendisliğini seçmeli” sorusunu ise, “Öğrencilere her zaman 10 yıl sonrasını düşünmelerini söylüyorum. Kendinizi nerede görmek istiyorsanız, ona göre bir plan yapmalısınız. Mekatronik mühendisliği, makina, elektronik ve bilgisayar disiplinlerini birleştirir. Bu bölümü seçerek, çift anadal ve yandal gibi imkanlarla kendinizi farklı alanlarda geliştirebilirsiniz” diye yanıtladı. 

İŞ DÜNYASINA HAZIRLIK

Prof. Dr. Kar, öğrencileri iş dünyasına nasıl hazırladıklarını da şu sözlerle anlattı: “Uluslararası profesyonel kuruluşların mühendislerden beklediği becerileri sürekli takip ediyoruz. İletişim, takım çalışması ve teknik bilgi, mezunlarımızın iş dünyasında başarılı olmaları için gereken temel beceriler. Beş yıldır endüstride çalışan mezunlarımızla periyodik olarak toplantılar yapıyoruz ve onların deneyimlerinden faydalanıyoruz.”

GÜÇLÜ ORTAKLIKLARIMIZ 

“İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitesi olarak, Teknopark İstanbul gibi önemli ortaklıklarımızla öğrencilerimize geniş imkanlar sunuyoruz” diyen Prof. Dr. Kar, öğrencilerin Teknofest gibi etkinliklere katılarak ağlarını genişletme fırsatı bulduğunu söyledi ve ekledi: “Teknofest’e katılmak, orada ödül almaktan ziyade, diğerleriyle ilişki kurup ağlarını genişletmek için önemli bir fırsattır. Ağınızda ne kadar çok bağlantınız varsa, o kadar güçlü olursunuz.”

SANAYİNİN BEKLENTİSİ

Prof. Dr. Kar, Ar-Ge faaliyetlerinin önemini şu sözlerle vurguladı: “Bizim amacımız, mevcut teknolojileri kullanarak yeni ürünler geliştirmek. Öğrencilerimize bu vizyonu aşılıyoruz. Endüstrinin beklediği Ar-Ge değil, Ür-Ge, yani ürün geliştirmedir. Mevcut teknolojileri öğrenin ve bunları uygulayarak yeni ürünler geliştirin. Bu, sanayinin bizden beklediği şeydir.”

EĞİTİMDE TEKNOLOJİNİN ROLÜ

Teknolojinin sürekli değiştiğini, bu yüzden eğitim yöntemlerini sürekli güncellediklerini kaydeden Prof. Dr. Kar, mühendislik eğitiminin holistik ve analitik yaklaşımlarla dengelenmesi gerektiğini söyledi. Bugünün öğrencilerinin farklı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kar, “Bizim de hoca olarak bu öğrencilere göre değişmemiz gerekiyor. Teknolojiyi eğitime entegre ederek öğrencilerimize en iyi eğitimi sunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

‘AÇIK KAPI’ POLİTİKASI 

Prof. Dr. Kar, bölümün ‘açık kapı’ politikasını, “Sadece kapılarımız değil, gönüllerimiz de her zaman açık. Öğrenciler, kapımızı tıklayıp gelebilirler. Bizim amacımız, öğrencilerle birebir iletişim kurarak onların sorunlarını dinlemek ve çözüm bulmak” sözleriyle tanımladı.

YURT DIŞINDA EĞİTİM FIRSATI

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin verdiği imkanlara da değinen Prof. Dr. Abdulkerim Kar, “Erasmus ve diğer uluslararası programlarla öğrencilerimize yurt dışında eğitim ve işbirliği imkanı sunuyoruz.  Öğrencilerimizin global perspektif kazanmalarına büyük önem veriyoruz. Yurt dışındaki üniversitelerle kurulan ilişkiler, öğrencilerimizin ağlarını genişletmelerine yardımcı oluyor” dedi.  

30 Temmuz 2024 Salı

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.

Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa