tatil-sepeti

Son dakika haberi: 'Asgari ücret ne kadar olacak' sorusu yıl sonu yaklaşırken gündemdeki sıcaklığını artırıyor. Bakan Kacır'dan dikkat çeken asgari ücret zammı mesajı geldi. Kacır, "Yıl sonu itibariyle hem gerçekleşen enflasyon dikkate alınacak hem de bir enflasyon öngörüsü dikkate alınacak" dedi.

Son dakika haberleri: Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayında toplanarak yeni ücretin tespiti konusunda çalışmalara başlayacak. Milyonlarca işçi ve işveren 'Asgari ücret ne kadar, kaç TL olacak' sorusunun cevabını merak ediyor. 


SON DAKİKA HABERİ: BAKAN KACIR'DAN ASGARİ ÜCRET ZAMMI MESAJI

Katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'dan dikkat çeken asgari ücret mesajı geldi:

Biz hiçbir zaman toplumun hiçbir kesiminin alım gücünün enflasyona ezdirilmesine rıza göstermedik. Asgari ücrette hep bu hassasiyetle davranıldı. Yıl sonu itibariyle hem gerçekleşen enflasyon dikkate alınacak hem de bir enflasyon öngörüsü dikkate alınacak. İşsizliğin yükselmemesini sağlamak gibi pek çok hassasiyeti işveren kesimi işçi kesimi bir arada değerlendirecek. Türk-İş Başkanı yakın bir zamanda bir açıklama yapmış. 'Şimdi konuşulmasın' diyor. Bunu takdir ettim. Şimdi konuşmamız bile bir enflasyon oluşturuyor. Hepimiz Türkiye için çalışıyoruz. Hedef Türkiye'nin rekabet gücünün korunması insanımızın alım gücünün korunması amaçlarının beraber gözetilmesidir. Ortak akılla isabetli bir karara bizleri taşıyacağına inanıyorum. 


Bakan Kacır'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"SANAYİ ÜRETİMİ 3.2 KATINA ÇIKTI"

Türkiye gerçekten sanayi üretiminde son 22 yılda muazzam bir gelişme kaydetti. Sanayi üretimimiz 3.2 katına yükseldi. Muazzam bir altyapı inşa edildi. Bugün Türkiye Çin'den Avrupa ortasında kadar en fazla sayıda ürünü en fazla ülkeye rekabetçi şekilde ihraç edebilen ülkedir. Bu kabiliyet uzun vadede Türkiye'nin sanayileşmeye kuvvetli bir şekilde devam edeceğini de gösterir.


"PANDEMİ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE FIRSAT PENCERELERİNİ AÇTI"

Son yıların ana etkeni pandemi oldu. Dünya ticaretinde dengelerin değişmesine vesile oldu pandemi. Tedarik zinciri kırıldı, tek merkezli tedarik anlayışı problemleriyle birlikte ortaya çıkmış oldu. Bu Türkiye'nin önünde fırsat pencerelerini de açtı. Bizim sanayimizin toplam mili gelirimiz yani ülke ekonomimiz içerisindeki payı uzunca bir dönem yüzde 16,8, 2020-2023 döneminde aynı paya baktığımızda 4 puan yukarıda olduğunu görüyoruz. Biz 2020 ocak ayı ile 2024 yılı ağustos ayını kıyasladığımızda yüzde 19,7'lik bir atış görüyoruz sanayi üretiminde. Pandemi öncesi dönemden yüzde 20 daha fazla üretiyor Türkiye. Ortaya çıkan fırsatlar değerlendirildiği için bu şekilde oldu. 

Dolayısıyla daha uzun vadeli trende baktığımda Türkiye'nin sanayi üretiminde yükseliş trendini gösterdiğini ifade edebiliriz. 


"TEMEL HEDEFİMİZ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK"

En temel hedeflerden biri enflasyonu düşürmek. Parasal sıkılaşma ve yüksek faiz gibi politikalar var bu elbette ki iç talebi etkiliyor. Parasal sıkılaştırma politikalarının elbette ekonomi üzerinde sanayi üretiminde konjoktürel bir etkisi olur. Burada yanlış anlaşılma olmaması lazım. Enflasyonla mücadele demek ekonomide büyümenin yavaşlaması demek değildir.

Bizim sanayi üretiminde ana trendimiz yükseliş istikametindedir. Dönemlik kayıplar geçicidir. Biz bütün bunları aşabilecek muazzam bir altyapıya sahibiz. 


"SANAYİCİLERİMİZ YETER Kİ ENFLASYONU DÜŞÜRÜN DİYORLAR" 

Sanayicilerimizde her an beraberiz. Onlar yeter ki enflasyonu düşürün diyorlar. Biz 36 milyar dolarlık ihracattan bugün 262 milyar dolara geldik. 

Ekonomik istikrarın siyasi istikrarın yanında olması gerekir. Biz özellikle kredi tarafında yatırımların yavaşlamaması için adımlar atıyoruz. İhracat kredilerinde limitleri artırdık. Bunun yanından yatırımlar tarafında yatırım taahhütlü avans kredisi programını devreye aldık. 


"DIŞ TİCARET AÇIĞI AZALIYOR"

Döviz kurunun artışı enflasyona bir geçişkenlik oluşturuyor. Bizim için esas olan bu programın (OYP) hedeflerine ulaşması. Programın ciddi kazanımları getirdiğini görüyoruz. Dış ticaret açığına bakıyoruz yıllık 122 milyar dolardan 79 milyara geldik geçen yıl Mayıs'tan bu yıl Eylül'e.

Bizim rekabet alanımız katma değer, AR-GE, inovasyon alanında. AR-GFE insan kaynağımız 29 bindi şimdi 270 binin üzerinde. 10 misline çıkmış. Türkiye'nin AR-GE altyapısı rekabet gücüne hazır. Önümüzdeki dönemde bunun neticelerini daha çok göreceğiz. 2026 sonu itibariyle tek haneli enflasyonun Türkiye'nin göreceğini düşünüyorum.

Bizim rekabet alanımız katma değer, AR-GE, inovasyon alanında. AR-GFE insan kaynağımız 29 bindi şimdi 270 binin üzerinde. 10 misline çıkmış. Türkiye'nin AR-GE altyapısı rekabet gücüne hazır. Önümüzdeki dönemde bunun neticelerini daha çok göreceğiz. 


"ÖNCÜ SEKTÖRLERDEN BİRİ SAVUNMA SANAYİ"

Türkiye ekonomisi için de öncü sektörledn biri savunma sanayi. Terörle mücadele ana etken oldu. Müttefik olduğumuz ülkeleri çoğu zaman yanımızda göremedik. Parasıyla dahi silahları, savunma sistemlerini paylaşmadıkları oldu. Mücadele ettiğimiz teröristlerin yanlarında gördük. Türkiye'de savunma sanayide millileşme ve yerlileşme tercih değil zorunluluktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yıllık dönemde Milli Teknoloji Hamlesi Savunma Sanayi'nin öncülüğünde gerçekleşti.

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yıllık dönemde Milli Teknoloji Hamlesi Savunma Sanayii'nin öncülüğünde gerçekleşti. Savunma Sanayii'de proje sayısı 62'den yaklaşık 1000'e yükseldi. Bu alanda 3500'e yakın firmamız var. Muazzam bir altyapı ve ekosistem inşaa ettik. 

Türkiye'nin insansız hava araçlarının savaş paradigmalarını nasıl değiştirdiğini tüm dünya gördü. 


"BAYRAKTAR TB-2 ÖN AÇICI BİR ROL OYNADI"

Türkiye'nin millileşme atılımı da muazzam bir şekilde hızlandı. Bayraktar TB-2 burada ön açıcı bir rol oynadı. İkinci bir ülke yok bu kadar farklı platformu hava ile buluşturan. 

Türkiye hava savunma sisteminde kendi mili kabiliyetlerini geliştiriyor Çelik Kubbe gibi. Dolayısıyla Türkiye İhtar, Şahin, Gökberk, Korkut, Gürz, Hisar ve Siper projelerini burada katmanlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Birçok kurumumuz bir arada çalışıyor. Çelik Kubbe projesini Türkiye büyük bir hızla tamamlayacak. Hisar projesinde üretim sürecine geçildi. Siper'de henüz üretimde değiliz ama testler başarıyla geçiliyor. 

20 Ekim 2024 Pazar

Son dakika haberi: Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının beklendiğini belirterek, büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,2 olarak korudu. IMF, Türkiye'nin büyüme tahminini ise yüzde 3 olarak açıkladı.

Son dakika haberleri: IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı. Küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktarılan raporda, küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğu kaydedildi.


KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNİ YÜZDE 3,2

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.


Raporda, beş yıl sonraki küresel ekonomik büyüme beklentisinin yüzde 3,1 ile Kovid-19 salgını öncesi ortalamaya kıyasla "vasat" kalmaya devam ettiği bildirilerek, nüfusun yaşlanması ve zayıf verimlilik gibi kalıcı yapısal engellerin birçok ekonomide potansiyel büyümeyi engellediği ifade edildi.


KÜRESEL GÖRÜNÜME YÖNELİK RİSKLER AŞAĞI YÖNLÜ

IMF'nin raporunda, küresel görünüme yönelik risklerin, politika belirsizliğinin yüksek olduğu bir dönemde aşağı yönlü eğilim gösterdiği vurgulandı. Küresel enflasyondaki düşüşe de işaret edilen raporda, 2022'nin üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 9,4 ile zirve yapan manşet enflasyonun gelecek yılın sonunda yüzde 3,5'e düşeceğinin tahmin edildiği dile getirildi.

Raporda, küresel enflasyonla mücadelenin büyük ölçüde kazanıldığı ancak bazı ülkelerde fiyat baskılarının devam ettiği belirtilerek, enflasyonun merkez bankalarının hedeflerine yakın seviyelere dönmesinin para politikası, maliye politikası ve yapısal reformlarda üçlü değişimin önünü açtığı aktarıldı.



"TÜRKİYE EKONOMİSİ 2024 YILINDA YÜZDE 3 BÜYÜYECEK"

Ülkelerin ekonomik büyüme tahminlerinin de paylaşıldığı raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3 ve gelecek yıl yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği ifade edildi.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde Türkiye ekonomisinin 2024'te yüzde 3,6 ve 2025'te yüzde 2,7 büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, Türkiye ekonomisi için enflasyon beklentileri ise bu yıl sonu için yüzde 43 ve 2025 yıl sonu için yüzde 24 olurken, işsizlik tahmini 2024 için yüzde 9,3 ve 2025 için yüzde 9,9 olarak belirlendi.


ABD'NİN BÜYÜME TAHMİNİ YÜKSELDİ, AB'NİN DÜŞTÜ

ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin 2024 yılı için yüzde 2,6'dan yüzde 2,8'e yükseltildiğine dikkat çekilen raporda, ülke ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmininin ise yüzde 1,9'dan yüzde 2,2'ye çıkarıldığı aktarıldı. Raporda, Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürüldüğü ve gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirildiği belirtilen raporda, Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 1,1'e çıkarıldığı, gelecek yıl için ise yüzde 1,3'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.

Raporda, İtalya ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin 2024 yılı için yüzde 0,7'de sabit bırakıldığı ve gelecek yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e indirildiği, İspanya ekonomisine ilişkin büyüme tahminin de bu yıl için yüzde 2,4'ten yüzde 2,9'a yükseltildiği ve gelecek yıl için yüzde 2,1 olarak korunduğu vurgulandı.

IMF raporunda, İngiltere ekonomisinin büyüme beklentisinin de bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 1,1'e yükseltildiği ifade edilirken, gelecek yıl için yüzde 1,5'te sabit tutulduğu aktarıldı. Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 0,3'e düşürüldüğüne, gelecek yıl için yüzde 1'den yüzde 1,1'e çıkarıldığına işaret edildi.


ÇİN EKONOMİSİNDE DE BÜYÜME TAHMİNİ AŞAĞI YÖNLÜ REVİZE EDİLDİ

Raporda, yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri grubunda ise Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 4,8'e düşürüldüğü, gelecek yıl için yüzde 4,5'te sabit bırakıldığı belirtildi.

Hindistan ekonomisinin bu yıla dair büyüme beklentisinin yüzde 7 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminin yüzde 6,5'te sabit tutulduğu aktarılan raporda, Rusya ekonomisine ilişkin büyüme tahminin ise bu yıl için yüzde 3,2'den yüzde 3,6'ya yükseltildiği, gelecek yıl için yüzde 1,5'ten yüzde 1,3'e indirildiği kaydedildi.

22 Ekim 2024 Salı

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, AB'nin belirlediği sürdürülebilirlik ve etiketleme kriterlerini karşılamayan ambalaj malzemelerinin pazara arzının 6 yıl sonra mümkün olmayacağını belirterek, teknoloji ve geri dönüşümün doğru şekilde kullanımının büyük önem taşıdığını ifade etti.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, plastik sektörünün iki önemli ayağı bulunduğunu belirterek, "Biri teknoloji, diğeri de geri dönüşüm. Bu ikisinin doğru şekilde gerçekleştirilmesi de sektörü ihracatın zirvesine taşır" dedi.


Plastik ambalajların geleceği ve yeşil dönüşüme uyumu, İstanbul Ticaret Odası ev sahipliğinde düzenlenen 8. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Kongresi’nde sektörün önde gelen isimleri tarafından masaya yatırıldı. 


"SANAYİMİZ 2025 HEDEFLERİNE VE SONRASINA KENDİNİ İYİ ŞEKİLDE HAZIRLAMAK ZORUNDA"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği’nin Avrupa Yeşil Mutabakatına uyumda ciddi adımlar attığına dikkati çekerek, “Sanayimiz 2025 hedeflerine ve sonrasına kendini en iyi şekilde hazırlamak zorunda. Biz Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının mağduru değil kazananı olmalıyız” ifadelerini kullandı.


"FİRMALARIMIZIN İHRACATÇI GÜCÜNÜ KORUYUP GELİŞTİRMESİ İÇİN AKSİYON ALMALIYIZ"

Avdagiç, Avrupa Komisyonu tarafından 2022’de açıklanan Ambalaj ve Ambalaj Atığı Tüzüğü Taslağı’nın geri dönüşümde önemli hedefler ve tarihler koyduğunu hatırlatarak, “Avrupa Komisyonu'nun belirlediği sürdürülebilirlik ve etiketleme kriterlerini karşılamayan ambalaj malzemelerinin AB pazarına arzı mümkün olmayacak. Çok değil 6 yıl sonra karşılaşacağımız bir gerçek bu. O halde sanayimiz 2025 hedeflerine ve sonrasına kendini en iyi şekilde hazırlamak zorunda. Biz Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının mağduru değil kazananı olmalıyız. Firmalarımızın da ülkemizin de ihracatçı gücünü koruyup geliştirmesi için aksiyon almamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.


AVDAGİÇ 2 MADDEYLE AÇIKLADI: SEKTÖRÜ İHRACATIN ZİRVESİNE TAŞIR

Plastik sektörünün iki önemli ayağı bulunduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: 


“Biri teknoloji, diğeri de geri dönüşüm ya da daha teknik ismiyle mekanik geri dönüşüm. Teknoloji ambalaj sektörünün geleceğini anlayıp biçimlendirmemize imkân sağlar. Geri dönüşüm ise plastik gibi hayati ama üzerinde tartışmalar yapılması kolay bir sektörün insan, çevre ve doğayla dost niteliğini güçlendirip ortaya çıkartır. Bu ikisinin doğru şekilde gerçekleştirilmesi de sektörü ihracatın zirvesine taşır” ifadelerini kullandı.

Şekib Avdagiç, Türkiye'nih regülasyonlara hızlı uyumuyla da AB ve global pazarının yükselen yıldızı olması gerektiğini belirterek, "Bugünkü kongremizin ana teması olan 'Yeni Regülasyonlar Işığında Ambalajda Avrupa Gerçeği ve Gelişen Global Pazarlar' için ne gerekiyorsa yapmalıyız" dedi.


Avdagiç, konuşmasının sonunda PAGEV Plastik Ambalaj Kongresi’nin çok önemli bir platform olduğunu belirterek, PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu ve ekibini kutladı.

22 Ekim 2024 Salı