tatil-sepeti

HABER: MÜGE BİBER

İstanbul Ticaret Odası liderliğinde, TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ortaklığında yürütülen Yükselen Markalar Projesi ile üreten kadın girişimcilerin markalaşmalarına, küresel değer üretmelerine yol açıldı.

Yükselen Markalar Projesi’nde başarılı olan 14 markanın hikayesinde bu hafta, takı alanında başarılı olan ‘Pınar Kul İstanbul’yer alıyor. Pınar Kul, İstanbul Ticaret’e markalaşma hikayesini anlattı.

HİKAYEYİ CANLANDIRDIM

Kendi markanızı oluşturmaya nasıl karar verdiniz?

Pandemi öncesi Roma gezilerimden birinde, Galleria Borghese’de Bernini’nin David heykelini veya Proserpina ve Pluto’sunu hayranlıkla incelerken, döndüğümde bir heykel atölyesine başlamaya karar verdim. Gördüğüm heykellerin minyatürlerini kilden çalışırken, kilden takılar yapma fikri doğdu. Tamamen hobi olarak yaptığım bu kil parçalarını sonrasında, Kapalıçarşı’da usta bir altın atölyesinde altın/gümüş takı koleksiyonuna çevirdim. Çok kurgulanmış bir süreç değildi, tamamen kendiliğinden gelişti. Markanın hikayesi, kimliği sanki hep vardı ve ben onu 1.5 sene gibi kısa bir süre içinde canlandırdım, bugüne getirdim.

FARKLI KÜLTÜRLERİN BİRİKİMİ

Tasarımlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?

Üniversitenin ilk yılını Alexander McQueen, John Galliano, Stella McCarthney gibi tasarımcıların mezun olduğu Central St Martin’s School of Art and Design-Londra’da tamamladım. Sonrasında Chicago’ya, 1866’da 35 sanatçının kurduğu müzenin okuluna, The School of the Art Institute of Chicago’ya transfer oldum. Moda tasarımıyla beraber iki okulda da sanat tarihi programı yoğundu. Bu konseptüel okullar, daha o yıllardan bana branşım ne olursa olsun, ortaya konan orijinal çalışmaya önem vermeyi öğretti. Sanırım bu yüzden, tasarımda kadın, erkek, çocuk, kumaş, ev tekstili, haute couture, fast-fashion gibi birçok alana yayıldım.
Ama mücevher geç buluştuğum, en çok keyif aldığım alan oldu. Bana öyle geliyor ki, tüm bu saydıklarım arasında en fazla anıyı biriktirebilen, anneanneden toruna aktarılabilen, en özel parçaların, sevginin, aşkın anlamını yükleyebildiğimiz parçalar mücevherler. Ben bu özel duyguları farklı formlarda ortaya koymayı başarabilen bir marka olmak istedim. İlk olarak Roma’nın terakota dokulu sokaklarını hikayeleştirdim. İkinci sıraya ise doğup büyüdüğüm, bendeki İstanbul’un oryantal ruhunu aldım. Londra, İstanbul, Chicago, New York, tüm bu yaşadığım şehirlerin ve kadınların güçlü kimliği bana ilham veriyor. Markam tüm farklı şehirlerin, sokakların, dokuların, kültürlerin, stillerin, mimarinin bendeki birikimini taşıyor.

ZAMANSIZ TASARIMLAR

Müşteri profilinizde kimler var?

Aktif şehir hayatını ve içinde bu hayata ayak uyduran, feminenliğini öne çıkaran kadını çok çekici buluyorum. Parçalar yeni ve kusurlu bir estetik anlayışı taşıyor. Her bir tasarım, modern, zamansız ve dinamik olmakla birlikte neredeyse her zaman geçmişe dönük bir tavır içeriyor. Formlar, organik, doğal, düzensiz, bazen dokulu, pütürlü, bazen cilalı, parlak, pürüzsüz ama hep bir tezatlık içerisinde. Yüzeysel olmayan, cesur, yaratıcılığa önem veren kadınla aynı hikayeyi anlatıyoruz. Hayatta neyi ortaya koyuyorsan, o kadarını geri kazanıyorsun fikrine çok inanıyorum. Koleksiyonda her bir parça, bu alışveriş için bir araç. Takanın, taşıyanın bunu hissetmesi en büyük başarı.

HEDEFİM DÜNYA KENTLERİ

Bundan sonraki hedefleriniz neler?

Markamı global bir platforma taşımayı hedefliyorum. İstanbul çıkışlı seçkin bir dünya markası olmak, benim için çok heyecan verici başarı hikayesi olacak. Dünya şehirlerinde satış noktalarımı, mağazalarımı, üzerinde İstanbul yazılı logomla, tabelamla görmek isterim.

KENDİLERİNDEKİ ARTILARIN FARKINA VARSINLAR

Kadın girişimcilere önerileriniz neler?

Ben başarmak için içimdeki iyi sesi dinlemeyi kendime kural koydum. Nasıl yaparım, mümkün değil gibi negatif konuşmaları göz ardı ettim. Hep bir sonraki adımım ne olabilir, bugün bir fazla ne yapabilirimle yol aldım. Çünkü çok büyük hedefler en başta göz korkutabilir. Ama adım adım istikrarla ilerlemek, durmamaktır, tekrar tekrar denemektir, öğrenmektir. Bu arada, kadın olmanın iş hayatında avantajlarının çok fazla olduğuna inanıyorum. Birçok projeyi, alanı aynı anda organize edebiliyor kadınlar. Örneğin, çalışan birçok kadın, evde çocuklarını, evinin işini, ofisteki işi birlikte götürebiliyor. Bu, üretkenliğimizi artırıyor, zamanımızı iyi değerlendirmemizi sağlıyor. Bir de doğamız gereği sezgilerimiz çok kuvvetli. İletişim kurduğumuz insanlara, karşılaştığımız olaylara farklı açılardan bakabiliyor, yaklaşabiliyoruz. Eksileri, haksızlıkları görmek yerine, kendimizde bu gibi artıların farkına varmak, altını çizmek önemli.

BU YOLDA YALNIZ DEĞİLİZ

Yükselen Markalar Projesi’ne girmenize ne etken oldu?

Projeden bir arkadaşım sayesinde haberdar oldum. Katılmanın, projenin yaratıcısı olan, arkasında duran güçlü insanlarla tanışmak, deneyimlerinden yararlanmak için büyük bir fırsat olabileceğini düşündüm. Açıkçası düşündüğümden çok fazlasını aldım. Bu yolda yalnız olmadığımı bilmek, iyi işler ortaya koyarken donanımlı insanların desteğini alabileceğimi hissetmek, zorlu, karamsar pandemi sürecinde dahi yere daha sağlam basmama yardımcı oldu.

EŞSİZ BİLGİLERLE DOLUYDU

Yükselen Markalar Projesi size neler kattı?

Bir markanın kimliğinin oluşumundan koleksiyon sürecine, sonrasında satış noktaları oluşturmaya, gümrük bilgisinden sosyal medya kullanımına çok geniş, kapsamlı bir yelpazede eğitimler aldık. Bu eğitimleri, alanlarında çok deneyimli, ayrıcalıklı isimlerden gördük. Benim için çok değerli bir projeydi, yoğun bir sertifika programı gibi eşsiz bilgilerle doluydu. Defterler dolusu notlar tuttum, her günümü kendime, markama yığınla bilgi katarak geçirdim. Üzerine, jüri tarafından başarılı bulunmak bonus oldu.

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bugün itibarıyla 2 milyar 900 milyon liralık destek ödemeleri üreticilerimizin hesaplarına yatmış olacak" dedi.


 

Bakan Yumaklı, ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği kentte bir hayvan çiftliğini ziyaret etti.

 

Burada gazetecilere konuşan Bakan Yumaklı, Gaziantep'in tarım açısından önemli bir şehir olduğunu söyledi.

 

1 Ocak itibarıyla 5 yıllık bir hayvancılık yol haritası açıkladıklarını belirten Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: "Vermiş olduğumuz desteklerimiz devam ediyor. Bugün itibarıyla 2 milyar 900 milyonluk bir destek ödemesi, buzağı desteklemeleri ve diğer desteklemeler başta olmak üzere üreticilerimizin hesabına yatmış olacak. Buradan da üreticilerimize duyurmuş olalım. Bugün itibarıyla 2 milyar 900 milyon liralık destek ödemeleri üreticilerimizin hesaplarına yatmış olacak. Hem Gaziantep şehrini ve girişimcimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Kendilerinin bu örnek uygulamalarının ülkemizdeki diğer girişimcilere, diğer üreticilere bir hedef olarak konmasını özellikle diliyorum. Hayvan hastalıklarıyla mücadeleyi çok önemsediğimizin tekraren altını çizeyim. Dolayısıyla 17 Eylül'den başlayan şap aşılamasının 1 ay süreceğini ve bunda da Türkiye'deki bütün üreticilerimizin hayvanlarını aşılamakla alakalı bu süreç içinde işlemlerini yaptırmalarını özellikle kendilerinden istirham ediyorum."

 

Ziyarete, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziante Milletvekili Derya Bakbak, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ilgililer katıldı.

27 Eylül 2024 Cuma

Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Genel Müdür Yardımcısı Berna Gedik, bu yıl için belirlenen 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir hedefine emin adımlarla ilerlediklerini söyledi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) Genel Müdür Yardımcısı Berna Gedik, Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin (AKTOB) Geleneksel Eylül Ayı Buluşmasında, farklı ülkelerde tanıtım faaliyetleri yürüttüklerini söyledi.

 

Yeni hedef pazarların önemine işaret eden Gedik, "Hedefimiz bu yılın sonunda 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelire ulaşmak. Bu hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Turizm kırılgan bir sektör. Hedeflerimize ulaşmak için mevcut pazarlarımızı koruyarak pazar çeşitliliği yaratmak zorundayız. Yeni pazarlardan ziyaretçi almak durumundayız. Destinasyon ve markalarımızı da çeşitlendirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

 

Gedik, turizm sezonunu 12 ay ve 81 ile yaymanın yanı sıra kişi başı gecelik harcama tutarının da artırılması gerektiğini kaydetti.

 

Her pazarın farklı talebinin olduğunu aktaran Gedik, "Mesela Çin pazarı romantik tatili seviyor. Çinli kadınlar Kapadokya'da balonda evlenme teklifi almak istiyor. Biz de her destinasyonun talebine göre reklam filmleri çekiyoruz ve o ülkenin en çok izlenen televizyonlarında yayınlıyoruz." dedi.

 

Turizmin artık şekil değiştirdiğini dile getiren Gedik, Likya yolu, bisiklet, inanç rotaları gibi farklı alanlarda çalışmalar yaptıklarını söyledi.

 

"İKONİK YAPILAR ÇOK ZİYARETÇİ AĞIRLIYOR"

 

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu da 2023 verilerine göre dünyada en çok ziyaret edilen şehirler arasında İstanbul ve Antalya'nın yer aldığını belirtti.

 

İkonik yapıların ziyaretlerde çekim noktası oluşturduğuna dikkati çeken Kavaloğlu, İstanbul'da Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultan Ahmet Camii, Dolmabahçe Sarayı ve Kapalı Çarşı, Antalya'da ise Aspendos, Perge, Side ve Phaselis antik kentleri ile Yivli Minare'nin çok ziyaret edildiğini vurguladı.

 

Kavaloğlu, seyahat ve turizm sektörünün, Trustwave 2023 Küresel Güvenlik Raporu'na göre siber olaylarda üçüncü sırada yer alarak siber saldırılara en duyarlı sektörlerden birisi olduğunu ifade etti.

 

Sahte otel rezervasyonlarının son yıllarda arttığına dikkati çeken Kavaloğlu, otel sitelerinin kopyalanıp, rakam veya harf eklenerek sahte hesaplarla misafirlerin mağdur edilebildiğini belirtti.

 

"29 BİN TURİZM KONUTU BELGELENDİRİLDİ"

 

Kavaloğlu, 20-21 Kasımda 14. Uluslararası Resort Turizm Kongresi'ni gerçekleştireceklerini ve siber güvenlik başta olmak üzere önemli konuları ele alacaklarını vurguladı. Kavaloğlu, Türkiye'de 29 bin turizm konutunun belgelendirildiğini, bunun 9 bine yakınının Muğla'da, 7 bine yakınının ise Antalya'da olduğunu söyledi.

 

Antalya'da 110 binin üzerinde yabancının ev sahibi olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, "Bunların konut olarak kullanılmasını, turizm amaçlı kullanılacak olanların kanunlarımıza uygun hale getirilmesini sağlamak ve takip etmek hepimizin görevi." dedi.

 

Toplantıya Vali Hulusi Şahin, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tarık Hekimoğlu, Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Kırgızistan'ın Antalya Konsolosu Zhanat Rasulzhanov ile turizmciler katıldı.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : turist turizm Antalya