Salı, 29 Ekim, 2024
Kıbrıs sebebiyle Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu, savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasındaki bağımsızlığın önemini gösterdi. İthalatçı konumunda olan savunma sanayi, yerli ve milli çözümlerle ihracat rekorları kırar hale geldi.
HABER:OSMAN KUVVET
TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu, bugünkü savunma sanayi şirketlerinin temelinin atılmasına vesile oldu. Bu dönemde uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gösterdi.
Yapılan bağışlar ve kampanyalarla Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları kuruldu. Bu kuruluşların tamamı, günümüzde Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) adı altında birleşti. Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla 28 Haziran 1973 tarihinde Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ), 14 Kasım 1975’te ASELSAN, 21 Mayıs 1981 tarihinde ASPİLSAN, 1982 yılında HAVELSAN ve 14 Haziran 1988 tarihinde ROKETSAN kuruldu. Ayrıca yine 1981 yılında TSKGV, İŞBİR’in hisselerinin büyük çoğunluğunu satın aldı.
SAVUNMA SANAYİİ BAŞKANLIĞI
1985 yılında ise savunma sanayinin geliştirilmesi ve TSK’nın modernizasyonu amacıyla Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (SAGEB) kuruldu. Başkanlık, 1989 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ve 2018 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olarak yeniden yapılandırıldı. Amborgoların savunma sanayinin gelişimine olan etkisini değerlendiren SSB Başkanı Haluk Görgün, “Kıbrıs Barış Harekatı, ülkemizde milli bir savunma sanayinin gelişmesi gerektiği kanaatinin mutlaklaşması ve bazı kritik adımların atılması anlamında bir dönüm noktası oldu. Bu dönüm noktalarından biri de SAGEB’in kurulmasıdır” dedi.
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİM
SSB, 2007-2011 Stratejik Planı ile Türkiye’nin savunma ve güvenliğine yönelik olarak TSK ve kamu kurumlarının sistem ihtiyaçlarını karşılamak, savunma sanayinin geliştirilmesine yönelik strateji ve yöntemleri belirlemek ve uygulamak misyonu doğrultusunda çalışmalarına yön verdi. SSB, bu kapsamda özgün, yerli ve milli çözümler sunan, uluslararası pazara entegre ve rekabetçi bir sanayi olma doğrultusunda çalışıyor.
ÜRETİMDE SÜREKLİLİK
Son yıllarda kritik teknolojilerin ve tasarım kabiliyetlerinin azami ölçüde yurt içinden karşılanması amacıyla yurt içindeki ana yüklenicilerin sorumluluğunda özgün tasarım programlarına ağırlık verildi. SSB’nin 2012-2016 Stratejik Planı’nda da yer aldığı şekliyle; savunma ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye’yi üstün kılma ve ülkenin savunma ve güvenlik yeteneklerinin gelişimini sürekli kılacak sanayileşme, teknoloji ve tedarik programları yönetme vizyonu doğrultusunda çalışmalar yürütülüyor.
İHRACAT REKORU
Bu arada sayısı artan Türk firmaları savunma alanında ihracatçı konumuna geldi.
2022 yılında 4.4 milyar dolar olan savunma sanayi ihracatı, 2023 yılında yeni bir rekor kırarak, yüzde 27’lik artışla 5.5 milyar dolar oldu.
FİRMA SAYISI 2 BİNİ AŞTI
Savunma sanayinde 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 750’nin üzerine çıktı. Yaklaşık 5.5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, bugün gelinen noktada yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, bu rakam 75 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Aynı yıllarda firma sayısı 56 iken, bugün 2 binin üzerinde firma sektörde faaliyette bulunuyor. Yürütülen çalışmalar sonucunda savunma sanayinde büyük oranda dışa bağımlı olunan helikopter, insansız hava aracı, füze gibi birçok ürün yerli ve milli çözümlerle üretiliyor.
DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTAN PROJELER
MİLGEM Korveti, Altay Tankı, Atak Taarruz Helikopteri, Anka ve Bayraktar İnsansız Hava Araçları, Hürkuş Eğitim Uçağı, Göktürk-1 Gözetleme Uydusu, Yeni Tip Karakol Botları, Süratli Müdahale Botları, Milli Piyade Tüfeği, Mayına Karşı Korumalı Araçlar, Hava Savunma ve Füze Sistemleri başta olmak üzere birçok sistem, alt sistem ve silah sistemi savunma sanayinde bağımlılığı azaltan projelerle geliştirildi.
29 Temmuz 2024 Pazartesi
Açılışının ardından kısa sürede Avrupa'nın en yoğun havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı, 6 yılda 317,7 milyon yolcu ağırlarken, ödülleriyle de uluslararası başarılar elde etti.
Cumhuriyet döneminin en büyük projeleri arasında yer alan İstanbul Havalimanı, 29 Ekim 2018'de hizmete açılmasından bu yana 317 milyondan fazla yolcuya ev sahipliği yaparak, Avrupa’nın en yoğun havalimanları arasındaki konumunu pekiştirdi.
Cumhuriyet döneminin en büyük projeleri arasında yer alan İstanbul Havalimanı'nın hizmete açılmasının ardından 6 yıl geçti.
Toplam 76,5 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen ve birçok alanda dünyada ilkleri barındıran İstanbul Havalimanı'nın ilk fazının açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın yanı sıra dünyanın dört bir yanından 50'nin üzerinde üst düzey konuğun katılımıyla 29 Ekim 2018'de gerçekleştirildi.
Söz konusu tarihteki açılışa, Arnavutluk, Sırbistan, Katar, KKTC, Kırgızistan, Kosova, Makedonya, Moldova, Pakistan, Sudan, Bosna Hersek ve Bulgaristan gibi ülkelerden cumhurbaşkanı ve başbakan düzeyinde katılım sağlandı.
İstanbul'u hem yolcu hem de kargo taşımacılığında dünya havacılık sektörünün HUB'ı haline getirecek yeni havalimanı, geniş terminalleri ve gümrüklü alanları, bağımsız pistleri, apronu, otopark, yeme-içme ve sosyal donatı alanlarıyla küresel havacılıkta dikkati çekiyor.
Toplam 53 bin 700 metrekare duty free alanı ve 181 mağazanın bulunduğu havalimanında 114 restoran ve kafe yer alıyor.
2,1 MİLYONU AŞAN UÇUŞ TRAFİĞİ
1 milyon metrekare otopark alanına sahip havalimanına 101 farklı hava yolu şirketi uçuş gerçekleştiriyor.
Bugüne kadar gerçekleştirilen 2 milyon 144 bin 261 uçuşta toplam 317 milyon 714 bini aşkın yolcu taşındı. Yaklaşık 1,4 milyon ton kargo transferi gerçekleştirildi.
İstanbul Havalimanı'ndan 120'den fazla ülkeye uçulabilirken, 45'i iç hat ve 277'si ise dış hat olmak üzere uçulan nokta sayısı 322'ye ulaştı.
AVRUPA'NIN EN ÇOK UÇUŞ YAPILAN HAVALİMANI
2022 ve 2023 yıllarında Avrupa'nın en çok uçuş yapılan uluslararası havalimanı olma unvanını kazanan İstanbul Havalimanı, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) verilerine göre bu yılın geride kalan kısmının büyük bölümünde de Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu.
DÜNYANIN EN İYİ HAVALİMANI SEÇİLDİ
Açıldığı günden bu yana aradan geçen 6 yıllık sürede sayısız ödüle layık görülen İstanbul Havalimanı, bu sene de uluslararası arenada adından sıkça söz ettirdi.
Havalimanı, son olarak 115 yıllık tarihiyle seyahat yayıncılığının en prestijli dergilerinden Conde Nast Traveler okuyucuları tarafından "Dünyanın En İyi Havalimanı" seçildi. Ankete katılan yüz binlerce seyahatseverin oylarıyla belirlenen listede İstanbul Havalimanı, 2022'de olduğu gibi bir kez daha dünyanın zirvesine yerleşti.
İstanbul Havalimanı, Travel and Leisure'ın her yıl düzenlediği "Dünyanın En İyi 10 Uluslararası Havalimanı" anketinde okurlardan 95,79 puan alarak birinciliğe layık görülmüş ve sonuçlar temmuzda açıklanmıştı.
Havalimanı, Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI Europe) tarafından 40 milyondan fazla yolcuya hizmet veren havalimanları kategorisinde ise "Avrupa'nın En İyi Havalimanı" ödülüne layık görülmüş ve bu ödül 5 Temmuz'da takdim edildi.
İstanbul Havalimanı, nisanda, havacılık derecelendirme kuruluşu Skytrax tarafından düzenlenen "Dünya Havalimanları Ödülleri 2024"te dünyanın en iyi 10 havalimanından biri seçilirken, "Dünyanın En İyi Havalimanı Yemek Hizmetleri" ve "Güney Avrupa'nın En İyi Havalimanı" ödüllerine de layık görüldü.
"Air Transport Awards" kapsamında mart ayında dördüncü kez "Yılın Havalimanı" ödülüne layık görülen İstanbul Havalimanı, geçen yıl sonunda da ABD merkezli seyahat dergisi Global Traveler (GT) okuyucularının oylamaları sonucunda "En İyi Havalimanı", "Avrupa'nın En İyi Havalimanı", "En İyi Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı", "En İyi Yeme İçme Alanına Sahip Havalimanı" ve "Avrupa'da En İyi Gümrüksüz Alışveriş Deneyimi Sunan Havalimanı" ödüllerini almıştı.
29 Ekim 2024 Salı
Enflasyon raporu, faiz kararı, bütçe görüşmeleri ve asgari ücret gündemi kasım ajandasını dolduruyor. Ekonomi çevrelerinin gözü Merkez Bankası ve Meclis’te olacak.
Kasım ayında ekonomiyi yakından ilgilendiren pek çok önemli gelişme ardı ardına açıklanacak; Merkez Bankası'nın enflasyon ve finansal istikrar raporları, TBMM'de süren bütçe görüşmeleri ve asgari ücretle ilgili açıklamalar dikkatle takip edilecek.
Ekonominin kasım ajandasında yoğun veri akışı öne çıkarken ekonomi çevreleri, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki (TBMM) 2025 yılı bütçe görüşmeleri ile Merkez Bankasının birbiri ardına yayımlayacağı raporlar ve faiz kararını dikkatle takip edecek.
Kasımda gözlerin odaklanacağı yerlerden biri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu olacak.
2025 yılı bütçesinin 17 Ekim'de Meclis'e sunulmasının ardından görüşme maratonu başladı.
Komisyon yarın (30 Ekim) bütçenin geneli üzerindeki görüşmelerini gerçekleştirecek. Bakanlık ve kurumların komisyondaki 2025 yılı bütçe görüşmeleri 29 Kasım'da sona erecek. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından bütçenin, aralık başında TBMM Genel Kuruluna gelmesi planlanıyor.
MERKEZ BANKASININ RAPORLARI VE FAİZ KARARI BEKLENİYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının açıklayacağı raporlar ve kararlar da kasım ajandasının öne çıkan başlıkları arasında yer alacak. Bu kapsamda, 8 Kasım'da bu yılın son Enflasyon Raporu kamuoyuyla paylaşılacak.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmediklerini belirterek "Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 38'e gerileyeceğini öngörüyoruz, 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk." açıklamasını yapmıştı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 21 Kasım'da Karahan başkanlığında toplanacak. PPK'nin açıklayacağı faiz kararı ve vereceği mesajlar piyasalar tarafından yakından izlenecek. Kurul, ekim ayı toplantısında politika faizini değiştirmeyerek, yüzde 50'de sabit tutmuştu.
TCMB, yılın ikinci Finansal İstikrar Raporu'nu 29 Kasım'da açıklayacak. Raporda, finansal istikrara ilişkin gelişmeler, alınan tedbirlerin finans sektörüne etkileri değerlendirilecek. Karahan'ın, raporun ön sözünde yapacağı değerlendirme de ekonomi çevreleri tarafından takip edilecek.
ENFLASYON, BÜYÜME VE İŞ GÜCÜ VERİLERİ AÇIKLANACAK
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da 4 Kasım Pazartesi günü ekim ayına ilişkin enflasyon verilerini kamuoyuyla paylaşacak. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) eylülde yıllık bazda 49,38, aylık bazda yüzde 2,97 olarak açıklanmıştı.
Kurum, 11 Kasım'da eylül ayı sanayi üretim endeksi ile iş gücü istatistiklerini yayımlayacak.
TÜİK'in, 29 Kasım'da yılın üçüncü çeyreğine ilişkin gayrisafi yurt içi hasıla verilerini ilan etmesi bekleniyor. Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,5 büyümüştü. Böylece Türkiye ekonomisi üst üste 16 çeyrek büyüme performansı sergilemişti.
ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR TAKİP EDİLECEK
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 15 Kasım'da merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını kamuoyuna duyuracak.
Kasımda milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren asgari ücrete yönelik açıklamalara da odaklanılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "2025'ten itibaren geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz var. Aralık ayı başında bu süreci başlatacağız." değerlendirmesinde bulunmuştu.
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı