Sanayi kapasite raporuna sahip tesislerde çalışan sayısı, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 8,27 artarak 3 milyon 871 bin 480 kişi oldu.


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, 2022 yılı Sanayi Kapasite Raporu istatistiklerini yayımladı.

 

Buna göre, 2021 yılında 85 bin 790 olan "kapasite rapor" sayısı, 2022 yılında yüzde 11,67 artışla 95 bin 804'e çıktı.

 

Bu raporların ait olduğu üretim tesislerinin yüzde 44,7'sinde 1-9, yüzde 39,2'sinde 10-49, yüzde 7,8'inde 50-99, yüzde 5,75'inde 100-249, yüzde 2,55'inde ise 250'den fazla çalışan bulunuyor.

 

Geçen yıl sanayi kapasite raporuna sahip tesislerde toplam çalışan sayısı önceki yıla göre yüzde 8,27 artışla 3 milyon 871 bin 480'e yükseldi.

 

Toplam çalışanların yüzde 5,54'ü 1-9 çalışan bulunan tesislerde istihdam edilirken, yüzde 22,44'ü 10-49, yüzde 13,54'ü 50-99, yüzde 21,99'u 100-249, yüzde 36,49'u ise 250 ve daha fazla çalışanı bulunan tesislerde istihdam ediliyor.

 

Geçerli raporlara göre istihdamın en fazla olduğu 5 il, İstanbul (790 bin 646), Bursa (325 bin 682), İzmir (259 bin 311), Kocaeli (232 bin 883) ve Ankara (223 bin 307) oldu.

 

En az çalışan bulunan son 5 il Iğdır (1064), Hakkari (718), Ardahan (592), Tunceli (497) ve Bayburt (298) olarak kayıtlara geçti.

 

2021-2022 döneminde KOBİ ölçeğindeki sanayi firmalarının istihdamdaki payı yüzde 63,4'ten yüzde 63,51'e yükselirken, büyük firmaların payı yüzde 36,6'dan yüzde 36,49'a düştü.

 

Söz konusu dönemde sanayide en çok istihdam artışı sağlayan şehirler, yüzde 52,9 ile Bitlis, yüzde 44,27 ile Siirt, yüzde 39,63 ile Erzurum, yüzde 38,57 ile Şırnak ve yüzde 37,04 ile Ardahan oldu.

 

Sanayide istihdam azalışının en çok olduğu şehirler, yüzde 26,27 düşüşle Yalova, yüzde 24,75 azalışla Bayburt, yüzde 15,35 gerilemeyle Kırıkkale, yüzde 11,4 düşüşle Karaman ve yüzde 11,09 azalışla Tunceli olarak belirlendi.

 

Bölgeler bazında sanayi istihdamında artış yüzde 25,16 ile Kuzeydoğu Anadolu, yüzde 24,02 ile Ortadoğu Anadolu, yüzde 11,85 ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gerçekleşti.

 

Sanayi istihdam artışının en düşük olduğu bölgeler, yüzde 4,51 ile İstanbul, yüzde 6,84 ile Ege ve yüzde 7,13 ile Doğu Marmara olarak belirlendi.

 

EN ÇOK MÜHENDİS DOĞU MARMARA'DA ÇALIŞIYOR

 

Doğu Marmara'da çalışan 43 bin 390 mühendise karşılık, Batı Anadolu'da 42 bin 398, İstanbul'da 41 bin 393, Ege'de 26 bin 832, Akdeniz'de 12 bin 197 mühendis sanayi tesislerinde istihdam edildi.

 

Toplam çalışanların yüzde 5,07'sini mühendis, yüzde 4,54'ünü teknisyen, yüzde 6,18'ini usta, yüzde 72,03'ünü işçi, yüzde 11,13'ünü idari personel oluşturdu.

 

Sanayi tesislerinde ortalama 40,41 kişi çalışıyor. Sanayi tesisi başına en çok çalışanı bulunan il Çankırı iken, bu kenti Zonguldak, Bilecik, Tekirdağ ve Bartın izledi.

 

KAPASİTE RAPORLARININ 2 BİN 469'U YÜKSEK TEKNOLOJİ KONULARINDA DÜZENLENDİ

 

Söz konusu dönemde yüksek teknoloji kapsamındaki sanayi tesislerinin oranı yüzde 2,38'den yüzde 2,31'e geriledi. Orta-yüksek teknoloji kapsamındaki sanayi tesislerinin oranı yüzde 24,3'ten yüzde 23,73'e düştü. Orta-düşük teknoloji kapsamındaki sanayi tesislerinin oranı yüzde 30,57'den yüzde 30,26'ya indi. Düşük teknoloji kapsamındaki sanayi tesislerinin oranı ise yüzde 42,75'ten yüzde 43,69'a yükseldi.

 

Geçerli olan kapasite raporlarının 2 bin 469'u yüksek teknoloji ürünleri, 25 bin 332'si orta-yüksek teknoloji, 32 bin 300'ü orta-düşük teknoloji ve 46 bin 638'i düşük teknoloji alanında düzenlendi.

 

2022 yılı sonu itibarıyla en çok kapasite raporu "fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç)" konusunda hazırlandı. En çok kodlanan diğer faaliyet grupları "gıda ürünlerinin imalatı", "başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı", "tekstil ürünlerinin imalatı" ve "kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı" olarak kayıtlara geçti.

 

En az kapasite raporu düzenlenen faaliyet grupları ise "tütün ürünleri imalatı", "diğer hizmet faaliyetleri", "balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği", "ham petrol ve doğal gaz çıkarımı" ve "ormancılık ile endüstriyel ve yakacak odun üretimi" olarak sıralandı.

 

EN ÇOK RAPOR İSTANBUL'DA, EN AZ RAPOR BAYBURT'TA DÜZENLENDİ

 

En çok kapasite raporu düzenlenen 5 il, İstanbul (27 bin 417), Ankara (6 bin 510), Bursa (6 bin 327), İzmir (5 bin 895) ve Konya (3 bin 957) oldu.

 

En az kapasite raporu düzenlenen iller ise Bayburt (21), Tunceli (38), Ardahan (41), Hakkari (43), ve Iğdır (53) olarak sıralandı.

 

2022 yılı sonu itibarıyla 1390 yabancı sermayeli firma kapasite raporu yaptırdı.

 

Yabancı sermayeli firmaların üretim tesislerinin en çok olduğu kent İstanbul (255) oldu. Bu ili Kocaeli (183), İzmir (179), Bursa (84) ve Tekirdağ (71) takip etti.

 

Yabancı sermayeli firmaların kapasite raporu yaptırdıkları tesislerin faaliyet grubuna göre ilk 5 sıralaması 147 ile "fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç)", 137 ile "başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı", 131 ile "kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı", 117 ile "kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı" ve 84 ile "motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı" şeklinde gerçekleşti.

 

Yabancı sermayeli sanayi tesisi sayısında 247 ile Almanya ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi Hollanda (105), İtalya (54), Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda (51) ve İspanya (48) izledi.

27 Ocak 2023 Cuma

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) heyeti, Güney Afrikalı siyaset ve iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.


DEİK heyetindeki Türk iş insanları, ziyaret kapsamında, Johannesburg, Pretorya ve Cape Town kentlerinde, üst düzey hükümet yetkilileri ve Güney Afrika'nın önde gelen iş insanlarıyla görüşmeler yaptı.

 

Ziyaretin dördüncü gününde, Cape Town'da Güney Afrika Hint-Afro İş Birliği (SAIBA) ile ortaklaşa düzenlenen yemekli etkinliğe, Güney Afrika Ticaret ve Sanayi Bakanı Ebrahim Patel de katıldı.

 

Bakan Patel, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye ile Güney Afrika arasında güçlü ticaret bağları olduğuna dikkati çekerek, bu ticari ilişkilerin başta imalat sektörü, madencilik, tarım, otomotiv ve ev tekstili ürünlerine dayandığını belirtti.

 

Patel, Güney Afrika'nın, ırkçı apartheid rejiminin sona erdiği 1994 yılından beri 300 yıldır süren bir sömürgecilik hegemonyasını yıktığına değinerek, bugün her renkten Güney Afrikalının otomotivden madenciliğe hemen her sektörde başarılı faaliyetler yürüttüğünü dile getirdi.

 

Türkiye ile ticari bağları kuvvetlendirmek istediklerini vurgulayan Patel, "Güney Afrika'da çok daha fazla Türk ürünü görmek istiyoruz ve tabii Türkiye'de de çok daha fazla Güney Afrika ürünü." dedi.

 

HEPSİ KURDUKLARI İRTİBATLARDAN ÇOK MEMNUNLAR

 

Türkiye'nin Cape Town Başkonsolosu Sinan Yeşildağ, yaptığı açıklamada, DEİK heyetinin Kovid-19 sonrası Cape Town'u ziyaret eden en kapsamlı ve en büyük heyet olduğuna işaret ederek, heyetin Cape Town ziyareti kapsamında düzenlenen akşam yemeğinde Güney Afrika iş dünyasıyla bir araya gelme fırsatı bulduklarını belirtti.

 

Yeşildağ, "Etkinliğimize, Güney Afrika Ticaret ve Sanayi Bakanı Ebrahim Patel'in katılması da bizim için ayrıca bir gurur kaynağı. Heyet üyelerimiz oldukça renkli bir akşam geçirdiler. Hepsi kurdukları irtibatlardan çok memnunlar." ifadelerini kullandı.

 

4 GÜNLÜK ZİYARETİMİZ BEKLEDİĞİMİZDEN ÇOK ÇOK İYİ GEÇTİ

 

Türk heyetine başkanlık eden DEİK Türkiye-Güney Afrika İş Konseyi Başkanı Abubekir Salim ise bu iş gezisini düzenlemeden önce gerçekleştirdikleri istişarelerde, Türkiye gibi her alanda doğruların yanında yer alan ve Filistin konusunda güçlü bir duruş sergileyen Güney Afrika'yı destekleme kararı aldıklarını aktardı.

 

Salim, Güney Afrika'da gerçekleştirdikleri görüşmeler kapsamında yeni ilişkiler kurup hem ticaret hem de yatırım fırsatları oluşturmak suretiyle ikili ilişkileri çok daha üst seviyelere çıkarmayı hedeflediklerine dikkati çekerek, "Biz şuna inanıyoruz ki Türkiye Güney Afrika'nın yaptığı şeyden minnettar." dedi.

 

Güney Afrika ziyaretinin beklediklerinden çok daha verimli geçtiğini kaydeden Salim, ziyaret kapsamında, Siyahi İş Konseyi (BBC), SAIBA, Johannesburg Ticaret Odası ve Cape Town Ticaret Odası gibi Güney Afrika'nın önde gelen organizasyonlarıyla bire bir görüşme ve tanışma fırsatı bulduklarını anlattı.

 

Salim, şunları kaydetti:

 

"Birçok arkadaşımız yeni ilişkiler kurdular ve kesinlikle çok daha iyi ticaret ve yatırımlar planlıyorlar. Aynı zamanda Güney Afrika'nın önde gelen bankalarıyla buluşup buradaki yatırım fırsatlarından nasıl yararlanacağımızla ilgili bilgiler aldık. Her bir arkadaşımız (Güney Afrikalı iş insanlarıyla) tek tek tanışma fırsatı buldu ve eminim ki çok ciddi iş imkanları oluştu. Şu ana kadar ki 4 günlük ziyaretimiz beklediğimizden çok çok iyi geçti. Gördüğünüz gibi Ticaret ve Sanayi Bakanı Patel tarafından ağırlandık. Türkiye ile ilgili çok çok güzel şeyler söylediler. Türkiye ile ticaret ve ilişkilerin geliştirilmesi için çalışmalar yürüteceklerini söylediler. Biz de bundan çok memnun kaldık."

19 Nisan 2024 Cuma

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), bu yıl "Türkiye Ekonomi Basını Ödülleri" ve "Bilim ve Teknoloji Ödülleri"ni tek çatı altında birleştirerek "Türkiye'nin Gücü Ödülleri" adıyla 9 Mayıs'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek törenle verecek.


Bu yıl ikincisi gerçekleşecek törende, üretimin gücü, genç girişimcinin gücü, iletişimin gücü, değerlerin gücü, sürdürülebilirliğin gücü, kadının gücü, akademinin gücü, dönüşümün gücü, markanın gücü ve jüri özel ödülü olmak üzere 10 kategoride ödül verilecek.

 

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, tanıtım toplantısında, ödüllerin üretim, genç girişim, iletişim, değerler, sürdürülebilirlik, kadın girişimciliği, akademi, dönüşüm ve marka alanlarında başarılı çalışmalarıyla öne çıkanlara verileceğini söyledi.

 

Türkiye'nin Gücü Ödülleri adıyla 2022'de yapılan ilk törenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla gerçekleştiğini anımsatan Asmalı, Türkiye'nin Gücü Özel Ödülü'nün de Cumhurbaşkanı'na takdim edildiğini belirtti.

 

Asmalı, ödül töreninin yenilenen yüzüyle bu yıl ikincisinin yapılacağını ve MÜSİAD olarak önceliklerinin ülke için katma değer üreten yatırım ve araştırma faaliyetlerini ödüllendirerek motivasyon sağlamak olduğunu ifade etti.

 

Yaptıkları etkinlik ve çalışmaların amacının iş dünyasına yol açıcı yeni motivasyon kaynakları sağlamak olduğunu kaydeden Asmalı, "Uluslararası iş forumlarımızla, vizyoner toplantılarımızla, Türkiye'nin Gücü Ödülleri'mizle, MÜSİAD EXPO Fuarı'mızla, MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirve'mizle, yaptığımız sektörel toplantılarla, düzenlediğimiz uluslararası iş zirveleri ve organizasyonlarımızla alın terini ve çabayı her zaman desteklemeye gayret ediyoruz." dedi.

 

Konuşmasında yapacakları yeni etkinliklere de değinen Asmalı, dün yoğun bir katılımla Uluslararası Müteahhitlik ve Finans Zirvesi'ni gerçekleştirdiklerini, organizasyonun sektörün daha etkili bir konuma gelmesi, uluslararası projelerin gerçekleştirilebilmesi için kritik öneme sahip olduğuna dikkati çekti.

 

Mayısta ABD'ye yapacakları ziyaretin ise 60'ın üzerinde iş insanından oluşan bir heyetle gerçekleşeceğini bildiren Asmalı, Türk ABD İş Kolu'nun şube açılışlarından panellere kadar çok yoğun bir program olacağını anlattı.

 

Asmalı, 2 Mayıs'ta Trabzon'da turizm zirvesi, 12 Ekim'de MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirvesi, kasımda iş ve siyaset dünyasını bir araya getiren MÜSİAD EXPO Fuarı'nın yapacakları etkinliklerin başında yer aldığını kaydetti.

 

TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK BİR SIÇRAMA DÖNEMİNİN ARİFESİNDE

 

Seçimsiz 4 yılda ana odağın düşük enflasyon ve sürdürülebilir büyüme olması gerektiğini söyleyen Asmalı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Enflasyonun kalıcı olarak düşmesinin hedeflendiği, para politikasının yanı sıra bu dönemde ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için Orta Vadeli Program'da (OVP) belirtilen öncelikli yapısal reformların hızla hayata geçirilmesi çok büyük bir önem arz ediyor. Bizler de MÜSİAD iş adamları olarak önümüzdeki dönemde ülkemizin üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme sürecinin devam edeceğine ve bu dönemin en verimli şekilde geçireceğimize inanıyoruz. Türkiye sürekli büyüyen ve güvenli bir liman olmaya devam etmektedir. Son 20 yılda atılan adımlar sonuç veriyor ve savunma sanayinden enerjiye sağlık sektöründen, turizm sektörüne kadar birçok sektörde ülkemiz büyük hamleler yapıyor. Yetişmiş insan gücü, esnek üretim kapasitemiz, stratejik ve güçlü lojistik altyapımızla Türkiye çok büyük bir sıçrama döneminin arifesinde. Sabırlı ve kararlı olursak bu tarihi hamleleri hep beraber hayata geçireceğimize ve ülkemizin her alanda sözü güçlü ve etkili büyük Türkiye hedefine ulaşacağına inanıyoruz."

 

İSRAİL'E YAPILAN TİCARET KISITLAMASINI DESTEKLİYORUZ

 

İsrail'e yapılan ticaret kısıtlamasının sorulması üzerine Asmalı, boykotun, mücadelenin bir parçası olduğunu ve alınan kararı desteklediklerini vurguladı. Mal satmaktan çok almamanın daha etkili olacağına dikkati çeken Asmalı, "Boykot ettiğimiz ürünlerin raflarda alternatifini koyamıyorsak bu da iş adamı olarak bizim ayıbımız. Aslında bizim birçok alternatif ürünü üreten firmalarımız var. Gerek markalaşma eksiklikleri gerekse iletişim noktasında kendilerini tanıtamamalarından dolayı istenilen verimi sağlayabilmiş değiller. Bizler mutlaka almadığımız ürünlerin yani boykot ettiğimiz ürünlerin çok daha kalitesini ve çok daha ekonomik şartlarda üretebilmeliyiz. Bununla ilgili çalışmalarımız ve teşviklerimiz devam ediyor." diye konuştu.

 

İsrail'e ticaret konusunda tepki gösterenleri ikiye ayırdıklarını dile getiren Asmalı, Filistin hassasiyeti taşıyan kişilerin yaptığı eleştiri anlayışla karşıladıklarını fakat bazı siyasi çevrelerin MÜSİAD gibi manevi değerleri hassas iş adamlarının olduğu bir platformu eleştiri konusu yapmalarını art niyetli bulduklarını vurguladı.

 

Ticaret kısıtlamalarının Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan ateşkes kararının devamı niteliğinde olduğunu anlatan Asmalı, işgal altındaki topraklarda 8 milyona yakın Müslüman Filistinlinin yaşadığını ve gıda, yiyecek ve temizlik gibi ürünlerde Türkiye'nin malına ihtiyaçları olduğunu ifade etti.

 

SEÇİMSİZ DÖNEMDE YAPISAL REFORMLAR HAYATA GEÇİRİLMELİ

 

OVP'nin oluşturulması sürecinde ekonomi yönetimiyle görüştüklerini bildiren Asmalı, "Bu toplantılarda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a tasarruf konusunda kamunun öncülük etmesini gerektiği söyledik. Bu konuda kamu tasarrufları izleme komitesinin kurulması ve belirlenen hedefler doğrultusunda aylık, 3 aylık, 6 aylık gibi dönemlerde sonuçların açıklanarak kamuoyuna bilgilendirme yapılması hususunda görüşümüzü ilettik. Biz de MÜSİAD olarak kanaat ekonomisinden tasarruf ekonomisine geçiş aldı altında bir rapor hazırlıyoruz. Bu raporun haziran sonuna kadar tamamlamayı düşünüyoruz." dedi.

 

Ekonomik göstergelerin OVP hedefleriyle uyumlu şekilde geldiğine işaret eden Asmalı, şu ifadeleri kullandı:

 

"İş dünyasının en büyük iki sıkıntısı vardı. Biri öngörülebilirlik olmayışı, ikincisi de döviz hareketliliği. OVP ve 12. Kalkınma Planı ile 5 yıllık bir program açıklandı. Para politikası ve mali politikalar belirlendi. Bu iki husus ortadan kalkmış durumda. Bizler iş adamları olarak Türkiye'de ekonominin 2024, 2025 ve 2026'da nerelere gideceğini, enflasyonda ne olacağını ve dövizin yaklaşık nerelere geleceğini görebiliyoruz. Ekonomiyi soğutacaksak büyümeden biraz fedakarlık yapmak gerekiyor deniliyor. Bu üretim şartlarını durdurarak olmamalı. Tüketimleri azaltarak olmalı. Bizler üretmeli, istihdam sağlamalı ve ihraç etmeliyiz. Türkiye'nin cari açığının azaltılmasının çok daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda yatırım yapanları, üretim yapanları destekleyecek mekanizmalar oluşturulmalı. Alınacak önlemler kademeli ve dengeli bir şekilde yapılmalı. Seçimsiz 4 yılımız var. Bu dönemde yapısal reformlar hayata geçirilmeli. Dijital dönüşüme, verimliliğe odaklanmamız lazım."

 

Asmalı, asgari ücrete ara zam konusunun sorulması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının fikrine katıldığını ifade etti.

 

Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmesinin öngörüldüğü dile getiren Asmalı, enflasyonu düşürmenin ve alım gücünü artırmanın esas konu olduğuna dikkati çekti.

19 Nisan 2024 Cuma