tatil-sepeti

İş ve akademi dünyasından oluşan Rus heyeti, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Görüşmede, hali hazırda 55 milyar doları geçen ticaret hacminin atılacak yeni stratejik adımlarla 100 milyar dolara ulaşabileceği belirtildi.

HABER:MESUDE DEMİRHAN 

İŞ adamları ve akademisyenlerin yer aldığı Rus heyeti, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Rusya Federasyonu Federal İnsan Kaynakları Merkezi Başkanı Bunkin Aleksey Sergeevich başkanlığındaki heyeti, İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu ağırladı.


Heyetin organizasyonunu ise Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi (ÇATAM) Müdürü Gadzhiev Amur Gadzhibabaevich yaptı. 


Toplantıda, İstanbul’u ve İTO’yu yakından tanımak istediklerini söyleyen Rus heyeti, ikili işbirliklerini artırmada rol oynayabilecek alanları belirlemeyi ve yenilerini eklemeyi planladıklarını anlattı.

 

SAĞLAM TEMELE DAYANIYOR

 

İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu da ticaret konuşmak, iş yapmak, yeni iletişim köprüleri kurmak ve ilişkileri güçlendirmek için bir arada olduklarını belirterek, Türk-Rus ilişkilerinin doğudan batıya, kuzeyden güneye olumlu etkiler meydana getirdiğini ve ezberleri bozduğunu söyledi. 


İki ülke arasında ilk resmi temasların 535 yıl öncesine dayandığını hatırlatan Develioğlu, sağlam temellere dayanan dostane ilişkilerin hem bölge hem de dünya için hâlâ büyük bir fırsat olduğunun altını çizdi. 

Develioğlu, Türkiye ve Rusya’nın hem ekonomik hem de stratejik açıdan birbirine sıkı sıkıya bağlanmış iki ülke olduğunu vurgulayarak, “Ticaretimizin çok boyutlu yapısı, küresel siyasi ve jeopolitik iklim ne olursa olsun iki ülkeyi birbirine vazgeçilmez şekilde bağlıyor. 


İTO olarak, ikili ilişkilerimizin daha da geliştirilmesini can-ı gönülden arzu ediyor, çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz” dedi. 

 

TİCARİ PARTNERLİĞİN ÖTESİNDE 

 

Develioğlu, özellikle, mal ve emtia ticareti, turizm, müteahhitlik hizmetleri ve karşılıklı doğrudan yatırımların ikili ticari ilişkilerin temel taşlarını oluşturduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: “İş adamlarımız, başta Moskova ve St. Petersburg olmak üzere Kazan ve Güney Rusya’da, Rostov’da, Krasnodar’da, Soçi’de ve diğer önemli ticaret merkezlerinde iş yapıyor, yatırımlarda bulunuyor. 

Devlet Başkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin’in öncülüğünde ilişkilerimiz günden güne daha da sıkılaşıyor. Coğrafi yakınlıkla beraber uzun yıllardır karşılıklı ticaret ve yatırım yapmanın avantajlarını da taşıyoruz. Çünkü birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Enerji alanındaki ortak çalışmalarımız, yerel para birimlerimizle ticarette aldığımız mesafe ve Şanhay İşbirliği Teşkilatı nezdindeki diyalog ortaklığımız, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkileri sıradan bir ticari partnerliğin ötesine taşıyor.”

 

40 BİNDEN FAZLA YABANCI SERMAYELİ ÜYEMİZ VAR

 

Develioğlu, iki ülke arasında 55 milyar doları aşan ticaret hacminin, bu stratejik adımlarla orta vadede 100 milyar dolara taşınacağına inandıklarına söyledi. 


Oda olarak karşılıklı ilişkileri geliştirecek her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını belirten Develioğlu, “İstanbul Ticaret Odası, 142 yıllık deneyimi ve 81 farklı sektörde iş yapan 800 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük ikinci Odası. Oda üyelerimiz toplam dış ticaret hacmimizin yarısını gerçekleştiriyor. Ayrıca Oda’mızda 40 binden fazla yabancı sermayeli üyemiz mevcut. 

Biz de bu gücü, uluslararası alanda çok daha sıkı işbirlikleri için kullanıyor, üyelerimizi dünyayla buluştururken, yatırım ve iş yapma becerilerini ileriye taşıyoruz” dedi. 

 

Ekonomik ilişkilere katkı sağlayacak

 

Rusya Federasyonu Federal İnsan Kaynakları Merkezi Başkanı Bunkin Aleksey Sergeevich, şöyle konuştu: “Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı İdari Kadroları Geliştirme Programı kapsamında 3. stajyer programını uyguluyoruz. 

Ancak ilk defa İstanbul Ticaret Odası’nda misafir oluyoruz ve İstanbul gibi imkanları geniş bir şehirle tanıştık. 

Yaklaşık 27 yıldır devam eden programımızda 115 bin mezun bulunuyor. 

Mezunlarımızdan yaklaşık yüzde 60’ı küçük ve orta ölçekli işletmelerde, yüzde 40’ı ise daha büyük fabrikalarda çalışıyor.

 Rusya’nın 63 bölgesi bu programa katılıyor ve coğrafyası oldukça geniş. 

Çalışma alanları ve sektörler de çok geniş. Umut ediyorum ki, burada yaptığımız görüşmeler Türkiye ve Rusya arasındaki işbirliğine yardımcı olacak ve ekonomik ilişkilerimize de katkı sağlayacak.” 

02 Ekim 2024 Çarşamba

Dünya Bankası, Sahra Altı Afrika bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahminini bu yıl için yüzde 3,4'ten yüzde 3'e düşürdü.

Banka, Afrika ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Afrika'nın Nabzı" raporunu "Kapsayıcı Büyüme için Eğitimi Dönüştürmek" başlığıyla yayımladı.

Raporda, Sahra Altı Afrika'daki ekonomik büyümenin "düşük viteste" kalmaya devam ettiği bildirildi.

Bankanın raporunda, Sahra Altı Afrika bölgesindeki ekonomik büyüme hızının, 2023'teki yüzde 2,4 seviyesinden özel tüketim ve yatırımdaki büyümenin etkisiyle bu yıl yüzde 3'e ve 2025 ile 2026'da yüzde 4'e çıkmasının beklendiği kaydedildi.

Dünya Bankası, nisan ayındaki tahminlerinde bölge ekonomisinin bu yıl yüzde 3,4 büyüyeceğini öngörmüştü.

Raporda, büyüme tahminindeki düşüşün Sudan'daki silahlı çatışmanın neden olduğu ekonomik faaliyetin çöküşünden kaynaklandığı ifade edilerek, çatışmanın devlet kapasitesinin yanı sıra fiziksel ve insan sermayesini yok ettiği, gıda güvenliği üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu ve insanların zorunlu olarak yerinden edilmesine yol açtığı aktarıldı.

Azalan enflasyon ve iyi çıpalanan beklentilerin politika faizi indirimleri için gerekçeleri güçlendireceği belirtilen raporda, bölgede enflasyonun 2023'teki yüzde 7,1'den 2024'te yüzde 4,8'e gerilemesinin beklendiği kaydedildi.

Azalan küresel enflasyon ve güçlenen küresel faaliyetin bölgedeki büyümeyi desteklediğine dikkat çekilen raporda, ancak beklentilerin belirsizliğini koruduğu vurgulandı.

Artan borç yükünün mali konsolidasyondaki ilerlemeye zarar verdiğine işaret edilen raporda, çatışma ve iklim değişikliğinin bölgenin büyüme beklentilerini kısıtladığı aktarıldı.

Raporda, ekonomileri istikrara kavuşturmanın ve bölgenin büyüyen iş gücünün daha güçlü temel becerilerle ve pazara uygun uzmanlıkla donatılması için eğitimin dönüştürülmesinin kapsayıcı büyüme için önemli iki faktör olduğu ifade edildi.

 

DÜNYANIN EN YOKSUL 26 EKONOMİSİ 2006'DAN BU YANA HİÇ OLMADIĞI KADAR BORÇLU

Öte yandan Dünya Bankası tarafından dün yayımlanan bir başka raporda, en yoksul ekonomilerin son 20 yılın en zorlu koşullarıyla karşı karşıya olduğu aktarıldı.

"Düşük Gelirli Ülkelerdeki Mali Kırılganlıklar" raporunda, günde 2,15 dolardan az gelirle yaşayan insanların yaklaşık yüzde 40'ına ev sahipliği yapan dünyanın en yoksul 26 ekonomisinin, 2006'dan bu yana hiç olmadığı kadar borçlu ve doğal afetler ile diğer şoklara karşı giderek daha savunmasız hale geldiği bildirildi.

Raporda, dünyanın geri kalanı büyük ölçüde toparlanmış olsa da bu ekonomilerin bugün ortalama Kovid-19 salgını öncesine göre daha fakir olduğu kaydedildi.

Bu ekonomilerin neredeyse yarısının ya borç sıkıntısı içinde ya da yüksek borç riski altında bulunduğu belirtilen raporda, kamu borcunun   GSYH'ye oranının ortalama yüzde 72 ile 18 yılın zirvesinde olduğu vurgulandı.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Avrupa Parlamentosu (AP) komitesi, G7 taahhüdü kapsamında Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirilerini teminat göstererek Ukrayna'ya 35 milyar Euro kredi vermesini kabul etti.

Brüksel'de gerçekleştirilen AP Ticaret Komitesi toplantısında Rusya'nın dondurulan varlıkları ile Ukrayna'nın desteklenmesine yönelik girişim görüşüldü.

Komite üyesi milletvekilleri, yaklaşık 45 milyar avroluk G7 taahhüdü kapsamında AB'nin Rusya'nın dondurulmuş varlıklarının getirilerini teminat göstererek Ukrayna'ya 35 milyar avro kredi sağlanmasını 4 "hayır", 31 "evet" oyuyla kabul etti.

RUSYA'NIN DONDURULMUŞ VARLIKLARINDAN SAĞLANACAK GELİR AKIŞI KULLANILACAK

Öte yandan, Ukrayna'nın acil finansman ihtiyacına destek olmak üzere hazırlanan girişim kapsamında AB ve G7 ortaklarından sağlanacak kredilerin geri ödemelerinde Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından sağlanacak gelir akışı kullanılacak.

Girişimin 21-24 Ekim'de yapılacak AP Genel Kurul oturumunda oylanması bekleniyor.

G7 ülkelerinin liderleri, haziran ayında Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen karları teminat olarak göstererek Ukrayna'ya 50 milyar dolar kredi sağlanmasında anlaşmıştı.


300 MİLYAR DOLARLIK RUS VARLIĞINI DONDURULDU

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana Batı ülkeleri yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus varlığını dondurdu. Bu tutarın yaklaşık 200 milyar doları AB ülkelerinde bulunuyor.

Dondurulan varlıklar, her yıl milyarlarca dolar faiz geliri sağlıyor. Başta ABD olmak üzere G7 ülkeleri bu geliri Ukrayna'yı desteklemek için kullanmak istiyor.

14 Ekim 2024 Pazartesi