tatil-sepeti

HABER: OSMAN KUVVET

İstanbul Ticaret Odası, sektörleri mercek altına aldığı sektörel istişare toplantılarını sürdürüyor. Film sektörü toplantısının ikincisi, İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Komite Üyeleri, dizi ve sinema filmi yapımcılarının katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda, sinema filmlerinin yapım tarafındaki eğilimler ve stratejisi ile dizi film sektörünün değişim ve dönüşümü değerlendirildi.

ÖZGÜN SENARYO

İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, yapımcıların eğiliminin sektörün pazarlama ve reklam dinamiklerinin değişimiyle ne yönde şekillendiğinin anlaşılması ve doğru yorumlanması gerektiğini ifade etti. Kuralay, ayrıca dizi film senaryolarının ne oranda yurt dışından uyarlandığını ve özgün senaryo yazımına etkisinin değerlendirilmesinin önemini vurguladı.

DİJİTAL PLATFORM

Toplantıda, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Prof. Dr. Rıdvan Şentürk, sektördeki son değişiklikleri değerlendirdi. Şentürk konuşmasında, sektörün yapımcı, prodüksiyon süreçleri, salon sahipleri bakımından durumun değerlendirilmesi ve gelişmelerin iyi anlaşılmasının gerektiğini ifade etti.

Toplantıda, pandemi sürecinin, sektörün dinamiklerini ve seyirci alışkanlıklarını ciddi anlamda etkileyip dönüşüm başlattığına dikkat çekildi.

TANITIMA YÜKSEK PAY

Sektör temsilcilerinin verdiği bilgiye göre, sinema ve dizi filmler yapım bütçelerini karşılamak için pazarlama süreçlerini geliştiriyor. Buna göre, orta ve yüksek bütçeli sinema filmleri yapım bütçelerinin ortalama yüzde 25’ini tanıtıma ve pazarlamaya ayırıyor. Toplantıda vurgulanan bir başka konu ise tanıtım bütçesinin içindeki sosyal medya ve dijital mecraların oranının giderek arttığı gerçeğiydi. Dijital platformlar, kendi içerikleri için yapım bütçesi kadar tanıtım ve pazarlamaya bütçe ayırıyor.

65 MİLYON SİNEMA İZLEYİCİSİ

Sinema ve dizi film sektörü temsilcileri, pandeminin etkilerini ise şu verilerle özetledi: “Pandemi dönemi öncesinde yıllık 60-65 milyon sinema bileti satılıyordu. Sinemada izleyici sayısı 1 milyonu aşan 15 civarında film yapılıyor. Bu filmlerden 2-3 tanesi 5 milyon barajını aşıyor, 10-12 film ise 1 milyonun üzerinde izleyiciyi sinema salonlarına çekiyor. Dolayısıyla65 milyonluk sinema izleyicisinden 30-35 milyonu gişede 1 milyon barajını aşan filmlere gidiyor. Sinema seyircisini çeken filmlerin yüzde 65’ini yerli filmler oluşturuyor.”

DİZİ VE TV REKLAMINDA DURUM

Sinema ve dizi film sektöründe bütçe gelirleri, ürün yerleştirme ve kuşak reklamlardan elde ediliyor. Ürün yerleştirmeden dizilerin elde ettiği gelir yüzde 10 civarında. Toplantıda verilen bilgiye göre, oyuncu popülaritesi yüksek veya ünlü isimlerde bu oran yüzde 25’e kadar çıkabiliyor. Sektör temsilcileri, kuşak reklamlarda ise kanalların zor durumda olduğunu vurgulayarak şu bilgiyi verdi: “Bir diziye 3 kuşak reklam alabiliyorlar. Bu nedenle kanallarda dizilerin yurt dışı satış gelirleri çok önemli hale geliyor. Reklam verenler açısından da davranışlar değişiyor. Reklam giderlerindeki oran yüzde 70 TV reklamları, yüzde 30 sosyal medya ve dijitalden, yüzde 70 sosyal medya, dijital, yüzde 30 TV olarak gerçekleşmeye başladı.”

Toplantıda, sinema filmlerinde ana gelir kaynağının halen bilet satışlarından elde edildiğine dikkat çekildi. Bu nedenle film arasında yayınlanan kuşak reklamlardan yapımcılar pay alamıyor. Bu durumda oyuncu ve yapımcılar ürün yerleştirme ya da etkinliklerden gelir elde ediyor.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren ve faaliyet izni için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurmayan yabancı kripto para platformlarının, ülkedeki pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini 2 Ekim'e kadar sonlandırması zorunluluğu bulunuyor.


 

Türkiye'de kripto para piyasalarını düzenleyen "Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 2 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 

Söz konusu kanunla kripto piyasalarını düzenleme yetkisi SPK'ye verilirken, bu alanda hizmet sunacak platformların da kuruldan faaliyet izni alması gerekiyor.

 

Düzenlemeyle, Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren yabancı kripto para platformlarına buradaki faaliyetleri için 3 aylık geçiş süreci tanınırken, söz konusu süre 2 Ekim'de dolacak.

 

TÜRKİYE'DEKİ YERLEŞİKLERE YÖNELİK TANITIM YAPILAMAYACAK

 

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Çağlayan Aksoy, Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyet gösteren ve faaliyet izin için başvuruda bulunmayan yurt dışında yerleşik platformların söz konusu hizmetlerini 2 Ekim’e kadar sonlandırması gerektiğini belirtti.

 

Aksoy, “SPK, ilgili kanunun yürürlüğe girdiği 2 Temmuz’da internet sitesinde bir bildiri yayınlayarak yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcıların Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini en geç 2 Ekim tarihine kadar sonlandırmak zorunda olduğunu belirtmişti.” İfadesini kullandı.

 

Yurt dışında yerleşik platformların “Türkiye’de iş yeri açma, Türkçe internet sitesi oluşturma, sunulan kripto varlık hizmetlerine ilişkin doğrudan veya Türkiye’de yerleşik kişi ya da kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunma” gibi durumlarından birini gerçekleştirmesinin, ülkedeki kullanıcılara yönelik faaliyet gösterdiğinin kabulü olacağını oile getiren Aksoy, “Söz konusu tarihten sonra Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunmaya devam edenler hakkında, kanunun izinsiz kripto varlık hizmeti sunulması ile ilgili hükümlerinde yer alan yaptırımlar uygulanacak.” Diye konuştu.

 

Aksoy, yurt dışı merkezli bir kripto para borsasının kullanıcılarına mail göndererek platformun Türkçe kullanımını sonlandıracağını ve Türk kullanıcılar için tüm pazarlama faaliyetlerini tamamen durduracağını bildirdiğini aktararak, “Bu çerçevede, yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, fiilen piyasadan çekilmemekle birlikte kanunda yasaklanan Türkiye’de yerleşik kişiler için ülkeden çekilerek piyasada kalmaya devam etmeleri mümkün olabilir.” Dedi.

 

SPK’YE 80 BAŞVURU

 

SPK'ye bu alanda faaliyette bulunacağını beyan eden kuruluş sayısının 80'e ulaştığını belirten Aksoy, düzenlemelerin ana hatlarıyla olumlu olduğunu, ancak ikincil düzenlemelerde izlenecek ilke ve kuralların büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Aksoy, düzenlemelerle son derece somut ve ayrıntılı düzenlenmiş, katı ilke kararlarına doğru bir gidişatın söz konusu olduğunu ifade ederek, "Düzenleme kapsamında SPK ve TÜBİTAK'ın iş yükü ciddi biçimde artmış durumda. Bir taraftan kanun değişikliğinde öngörülen görevleri yerine getirirken, diğer taraftan konuyla ilgili yeni mevzuat oluşturmaya çalışıyorlar. Bu noktada sektörü iyi tanıyan hukuk, teknik ve finans alanındaki uzmanların istihdam edilmesi önem taşıyor." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : para sermaye kripto

Para piyasası fonları, yatırım fonu türleri arasında en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak kayıtlara geçti. Sermaye piyasalarında son yıllarda gözlemlenen gelişim hız kesmeden devam ederken, yatırımcıların fonlara ilgisi de sürüyor.


 

Buna göre Portföy Yönetim Şirketleri'nin (PYŞ) yönettiği tutar geçen ay 5 trilyon 564 milyar liraya ulaştı.

 

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) verilerine göre, 23 Eylül itibarıyla yatırım fonu büyüklüğü yıl başından bu yana yüzde 119 artarak 3 trilyon 909 milyar 140 milyon liraya ulaştı. Bu dönemde toplam yatırım fonu sayısı da yüzde 16 yükselerek 2 bin 98 oldu.

 

Yatırım fonları arasında en fazla büyüklüğe 2 trilyon 7 milyar lirayla serbest fonlar sahip olurken, yıl başından bu yana yüzde 519 artışla 916,7 milyar lira büyüklüğe erişen para piyasası fonları, en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak öne çıktı.

 

Aynı dönemde yüzde 189 artışla 135,3 milyar liralık büyüklüğe ulaşan katılım fonları ikinci olurken, onu 76 milyar lira ve yüzde 107 yükselişle kıymetli madenler fonları takip etti.

 

23 Eylül itibarıyla, yıl başından bu yana büyüme performansları sırasıyla, hisse senedi fonlarında yüzde 97, serbest fonlarda yüzde 91, fon sepeti fonunda yüzde 66, girişim sermayesi fonlarında yüzde 52, borsa yatırım fonlarında yüzde 45, karma ve değişken fonlarda yüzde 38, gayrimenkul fonlarında yüzde 35 olarak gerçekleşti.

 

Söz konusu dönemde girişim sermayesi fonları 192,6 milyar lira, hisse senedi 166,4 milyar lira, gayrimenkul yatırım fonları 102,2 milyar lira, borsa yatırım fonları 93,3 milyar lira, borçlanma araçları fonları 87,7 milyar lira, fon sepeti fonları 69,4 milyar lira ve değişken ve karma fonların büyüklüğü 62,1 milyar lira oldu.

 

Son bir yılda yatırım fonları arasında en yüksek getiriyi kıymetli madenler fonları sağladı

Öte yandan yatırım fonlarının getiri oranları karşılaştırıldığında ise son bir yılda yüzde 74,31 getiri sağlayan kıymetli madenler fonları en çok kazandıran enstrüman olurken, borsa yatırım fonlarından yüzde 62,45, katılım fonlarından yüzde 56,79 ve para piyasası fonlarından yüzde 55,42 getiri elde edildi.

 

Diğer yatırım fonlarında, karma ve değişken yatırım fonlarında yüzde 50,66, fon sepeti fonlarında yüzde 49,86, hisse senedi fonlarında yüzde 48,83, borçlanma araçları fonlarında yüzde 43,77 getiri sağlandı.

 

Son 3 yılda ise en fazla getiriyi yüzde 767,2 ile hisse senedi fonları sağlarken, onu yüzde 613,1 ile borsa yatırım fonları, yüzde 477,9 ile kıymetli madenler fonu, yüzde 454,9 ile karma ve değişken fonlar, yüzde 295,4 ile fon sepeti fonu, yüzde 266,9 ile katılım fonları, yüzde 155,4 ile borçlanma araçları fonları ve yüzde 131,7 ile para piyasası fonları izledi.

 

BES FONLARINDA EN YÜKSEK GETİRİ DEĞİŞKEN FONLARDAN ELDE EDİLDİ

 

Aynı dönemde bireysel emeklilik sistemi (BES) fonlarının da getirileri incelendi. Buna göre son bir yılda en yüksek getiriyi yüzde 83,5 ile değişken fonlar sağladı.

 

Bu dönemde altın fonları yüzde 78, esnek ve karma fonlar yüzde 58,6, fon sepeti fonları yüzde 57,5, para piyasası fonları yüzde 56,1, hisse senedi fonları yüzde 51,5, özel sektör tahvil ve bonoları (ÖST) fonları yüzde 49,1, kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 46,8, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 42,5, katkı fonları yüzde 39,7, standart fonları yüzde 35,6, endeks fonları yüzde 21,2 kazandırdı.

 

Son 3 yılda en yüksek kazanç sağlanan BES fonu türü yüzde 926,8 ile hisse senedi fonları oldu. Hisse senedi fonlarını yüzde 786,9’luk getiriyle endeks fonları takip ederken değişken fonlar yüzde 738,2, altın fonları yüzde 521,3, esnek ve karma fonlar yüzde 453,6 kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 361,3, fon sepeti fonları yüzde 303,3, katkı fonları yüzde 225,7, standart fonlar yüzde 221,4, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 157,8 ÖST fonları yüzde 139,7 ve para piyasası fonları yüzde 130,3 oldu.

 

OKS FONLARI GETİRİSİNDE İLK SIRADA “ATAK KLASİK” FONLAR YER ALDI

 

Son bir yılda otomatik katılım sistemi (OKS) klasik fonlarında en yüksek getiri sağlayan yüzde 68 ile atak klasik fonlar olurken, temkinli klasik fonlar yüzde 65, muhafazakar klasik fonlar yüzde 64,7 kazanç verdi. Diğer OKS fonları; agresif klasik fonlar yüzde 60,2, dengeli klasik fonlar yüzde 58,3 başlangıç klasik fonlar yüzde 56,7, dinamik klasik fonlar yüzde 50,4, standart klasik fonlar yüzde 43,8 olarak sıralandı.

 

Son 3 yılda ise agresif klasik fonlar yüzde 914, atak klasik fonlar yüzde 798,1, dinamik klasik fonlar yüzde 586,2, dengeli klasik fonlar yüzde 499,7, standart klasik fonlar yüzde 259,6, temkinli klasik fonlar yüzde 234, muhafazakar klasik fonlar yüzde 204,1, başlangıç klasik fonlar yüzde 143 getiri sağladı.

 

"PARA PİYASASI FONLARINA YATIRIMLARIN CİDDİ ÖLÇÜDE ARTTIĞINI FARK EDİYORUZ"

 

Öte yandan TKYD Başkanı Yağız Oral, yatırım fonlarında tekil yatırımcı sayısındaki artışa dikkati çekerek son dört yılda yatırımcı sayısının 3 milyon kişiden 5,2 milyona yükseldiğini belirtti.

 

Oral, "Para piyasası fonlarına yatırımların ciddi ölçüde arttığını fark ediyoruz. Kişi sayısı bakımdan en yüksek büyüme de para piyasası fonlarında yaşandı. Son dönemde mevduata farklı bir alternatif olarak gündeme geldi." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : Sermaye fon yatırım piyasa