İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın yenilenen kurumsal web portalıito.org.tr’nin ziyaretçi sayısının yüzde 30.47 artışla 8.7 milyonu geçtiğini belirterek, “Mobil cihazlardan gelen ziyaretçi sayısı da yüzde 73.34 yükseldi” diye konuştu.
İstanbul şirketlerinin, yılın ilk 11 ayında toplam 3 milyon 804 bin 910 ticari belge talebinde bulunduğunu söyleyen Avdagiç, “Veriler, pandemiye rağmen İstanbullu girişimcilerin büyük azmini de ortaya koyuyor” dedi.
HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 2021 Yılı İş Programı ve Bütçe Görüşmeleri toplantısında, 450 bini aşkın üyesinin, sicil ve belgelendirme işlemlerine ilişkin verilerini açıkladı. Avdagiç, “Yılın ilk 11 ayında İstanbul Ticaret Odası olarak ticaretin işlemesi için elzem olan belgeleri, üyelerimizin talebiyle vermeye büyük bir yoğunlukla devam ettik. Ocak-Kasım 2020 döneminde üyelerimize 3 milyon 804 bin 910 belge verdik. Veriler, pandemiye rağmen İstanbullu girişimcilerin büyük azmini de ortaya koyuyor” dedi.
Yeni yıl bütçesi ve iş programının oybirliğiyle kabul edildiği toplantıda konuşan Avdagiç, 2021’in sağlık endişesinin yaşanmadığı, huzur ve güven dolu bir yıl olması dileklerini iletti.
İTO’nun yenilenen kurumsal web portalıito.org.tr’nin ocak ayında faaliyete geçtiğini hatırlatan Avdagiç, “Yeni portalımızın hizmete başlaması tam da pandemiden önce, her türlü faaliyet ve işlemin online’a geçtiği süreçte İTO olarak verdiğimiz hizmetin kalitesini çok artırdı” dedi.
8.7 MİLYON ZİYARETÇİ
Avdagiç, yeni portalda İngilizce’nin yanı sıra diğer diller için de çoklu dil desteği altyapısı kurduklarını kaydetti. Avdagiç, “Tüm bu yeniliklerimiz ve elbette pandemi sebebiyle web portalımızito.org.tr’nin ziyaretçi sayısı yüzde 30.47 artışla 8.7 milyonu geçti. Mobil cihazlarda ise rekor kırıldı ve mobil cihazlardan gelen ziyaretçi sayısı tam yüzde 73.34 yükseldi. Yeni portalda bilgiye kolay erişebilme sayesinde ortalama kalış süresi yüzde 41.06 azaldı” diye konuştu.
Başkan Avdagiç, yeni İTO Online İşlemler sayfasını da 1 Aralık’ta devreye koyduklarını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Yeni sayfamızla mobil uyumlu güncel ve modern tasarımlar oluşturduk. Süreç adımlarını sadeleştirdik, ekranları kullanıcı dostu haline getirdik. Yeni menü yapısı ile tüm Online İşlemlere tek bir sayfadan erişim imkanı sağladık.”
GÜNLÜK 2.500 İŞLEM
“Online işlemlerin yenilenmesi ile birlikte artık Odamız 7 gün 24 saat e-imzalı Faaliyet Belgesi verebilir hale geldi” diyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Belgelerin, personel müdahalesine gerek kalmadan, ödeme sonrası talep sahibine e-mail ile gönderilmesi sağlandı. Yeni konulan ödeme dekont sorgulama ekranı ile daha önce yapılan işlemlere ait ödeme dekontlarına erişilmesi mümkün oldu. Yedekleme esnasında hizmet veremez duruma düşen bilgi bankamız da artık 7/24 kesintisiz hizmet veriyor. Sonuç olarak, yenilenen Online İşlemler sayfamızda günlük en az 2 bin 500 işlem yapılıyor.”
MOBİL UYGULAMA DA TAMAM
Avdagiç, İTO Mobil Uygulaması’nın tasarım ve yazılım geliştirme adımları-nın da tamamlandığını vurgulayarak, “Test süreçleri devam eden uygulama, gelecek ay devreye alınacak. İTO Mobil Uygulaması iOS ve Android uyumlu, App Store ve Google Play Store üzerinden indirilebilecek. Kurumsal portalımız ile entegre ve eşzamanlı çalışıyor. Üyelerimiz tüm Online İşlemleri’ni buradan yapabilecekler. Anlık bildirim altyapısıyla önemli duyurular kullanıcıya anında iletilebilecek” diye konuştu.
ÜYELERİN GÜÇLÜ SESİ OLARAK2020’DE NELER YAPTIK?
PANDEMİDE 3.8 MİLYON TİCARİ BELGE TALEP EDİLDİ
İstanbul şirketleri, pandemiye rağmen yılın ilk 11 ayında İstanbul Ticaret Odası’ndan kuruluş, dış ticaret, faaliyet, kapasite raporu gibi ticaret, imalat ve ihracat için toplam 3 milyon 804 bin 910 belge talebinde bulundu.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO’da kasım sonu itibariyle 52 bin 991’i firma kuruluşu, 151 bin 909’u değişiklik olmak üzere toplam 204 bin 900 tescil işlemi yapıldığını kaydetti. Avdagiç, “91 bin 647 adet sicil belgesi düzenlendi. Bunların dışında sicil personelimiz tam 208 bin 381 evrakla muhatap oldu” bilgisini verdi.
Avdagiç, imza beyannameleri ve şirket kuruluş sözleşmeleri ile tutulması zorunlu defterlerinin tasdikinin sicil personeli tarafından yapıldığını belirterek, “Rakamla ifade edersem çok daha iyi anlaşılacaktır. Tam 15 milyon 426 bin 699 sayfa tasdik edildi. İlaveten, sicil belgeleri MERSİS’ten online düzenlenerek firmalarımıza kolaylıklar sağlandı” dedi.
Ocak-Kasım 2020 döneminde İTO üyelerine 461 bin 660 faaliyet belgesi verdiklerini kaydeden Avdagiç, “Bu belgenin 308 bin 236’sını online ortamda verdik. 103 bin 472 ticaret sicil gazetesi sureti verirken, 158 bin 680 Oda kayıt tasdiki yaptık. Ayrıca tam
14 bin 794 iş makinasını tescil ettik. Bu, pandemiye rağmen yüzde 12’lik bir artış demektir” dedi.
Şekib Avdagiç, İTO’nunA.TR’den Menşe Şahadetnamesi’ne kadar birçok alanda verdiği dış ticaret belgesinin sayısının da 2020 yılının aralık ayına kadar 2 milyon 111 bin 608 olduğunu belirterek, “Bizce çok önemli bir rakamı kapasite raporu talebinde elde ettik. Aralık ayı itibariyle üyelerimizden 5 bin 117 kapasite raporu talebi
aldık” dedi.
***
MECLİS’TEN YANSIMALAR
2021, umudun yılı
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, 20. Dönem Meclisi’nin 3. bütçe yılı görüşmelerinde yaptığı konuşmada, koronavirüs salgınıyla başlayıp biten 2020’nin ekonomik açıdan kayıp bir yıl olduğunu söyledi. Türkiye’nin, bu sıkıntılı konjonktürde büyümeyi başaran nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Oran, “2020’yi, yüzde 0.5 düzeyinde bir ekonomik büyümeyle kapatmaya hazırlanıyoruz. 2021 yılı için ise hedef yüzde 5 büyüme. IMF’ye göre dünya ekonomisi 2021’de de en iyi ihtimalle ancak yüzde 5 büyüyebilecek. 2021 yılı umudun yılı. Türkiye olarak, lojistik avantajımızla esnek ve tecrübeli üretim yapımızla, e-ticarette hazır bulunan yüksek potansiyelimizle yeni yıla önde giriyoruz” dedi.
2020’de küresel ve bölgesel düzeyde gerçekleşen siyasi değişimlerin de en az ekonomik dinamikler kadar etkili olduğunun altını çizen Oran, konuşmasını şöyle sürdürdü:
VAZGEÇİLMEZ İŞ ORTAĞI
“Türkiye’nin bu dönüşüm tablosu içindeki varlığı sadece ekonomik değil, siyasi ve askeri adımlarla da küresel düzeyde etkinleşiyor. Coğrafyamızdaki tüm stratejik denklemlerin içinde güçlü bir aktör olarak oyun kuruyor, varlığımızı hissettiriyoruz. Bu çerçevede asıl mesele; Türkiye’nin hak ve menfaatlerini gözeterek çalışırken, aynı zamanda tüm ülkelerle barış içinde olmak ve ticaret ekseninde buluşmaktır. Çünkü ticaretin dili barıştır. Barışın en güçlü teminatı da ticarettir. Biz buna inanıyoruz. Önümüzdeki yıl barış ve ticaret merkezli bu temel ilke ışığında çok yönlü bir ticaret atağı olacak ve yeni fırsat kapıları açılacaktır. Covid yorgunu küresel ekonomide yeniden büyümenin formülü işbirliği ve ticaretin azami şekilde desteklenmesidir. O nedenle Türkiye’ye karşı önyargılardan uzak tutumların giderek daha fazla öne çıkacağına inanıyorum. Dünya barışı ve bölgesel sükûnet için Türkiye, vazgeçilmez bir iş ortağı olmayı sürdürecektir.”
En fazla destek eğitime verilmeli
Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Hem salgın hem dünya şartlarına baktığımda iş programının buna uygun olarak düzenlendiğini görüyorum. Dijital araçların kullanımı burada yer alıyor. Önümüzdeki yıl hayata geçince biz de bunun destekçisi ve takipçisi olacağız. Sektörel konulara hızlı ve etkin çözümler bulmak hepimizin gayesi. Eğitim meselesi üzerinde durmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda daha ne yapabiliriz diye sormak gerekir. İTO’nun çeşitli okulları hamilik projesi ile desteklemesi ve öğrenci bursları devam ediyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi için ayrı bir parantez açmak lazım. Gerekli mali destek verilmesi elzemdir. Yeni bir yerleşkede, fiziki koşulları daha da iyileştirilmiş, uygulamalı eğitimleri öne çıkaracak bir yaklaşımla yeni bir vizyonu hayata geçebiliriz. İş dünyası ve üniversite ortaklığının Türkiye’ye örnek olması için bir stratejik belge hazırlayalım.
BTM’deki projeler komite üyeleri ile paylaşılmalı
Serkan Bilir-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: İhracata İlk Adım Programı gibi başarılı ve yararlı faaliyetlerin sayısının artması ve üyelerimizin daha çok haberdar edilmesi iyi olur. Faizsiz sistem üzerinden işlem yapan üyelerimiz var. İTO olarak bunlar için ayrı bir sistem üzerinden program yapılmasını istiyoruz. BTM’de yapılan projeler komite üyeleri ile paylaşılabilir. Bu, projelerin yatırım alması açısından faydalı olur. İstanbul tarihi bir kent. Tarihi eser ve binaların korunması amacıyla bir kamu spotu oluşturulabilir.
İTO, talepleri resmi makamlara doğrudan göndermeli
Haşmet Akın Ketenci-Akaryakıt Meslek Komitesi: Bu dönem Sektör Takip diye bir birim kuruldu. Bize üç-dört konuda sektör takip biriminden konular ulaştı ama onların da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) sorulan konulara görüş verilmesi şeklinde olduğunu görüyorum. Odalarımızın görevlerini kanunumuz belirtmiş. Kanunun 12’nci maddesinde ilgili kanunlar çerçevesinde Odalar resmi rakamlarca istenecek bilgileri de verirler, meslek faaliyetlerine ait konularda resmi makamlara teklif ve başvurularda da bulunurlar. Meslek komitelerimizin görevlerinde ise meslekleriyle ilgili incelemeler yapmak, yararlı ve gerekli gördüklerini görüşülmek üzere yönetim kuruluna teklifte bulunmak var. Merkezi bir şekilde koordinasyonu sağlamak için TOBB üzerinden resmi makam ve kurumlara yazışmalar yapılıyor. Ancak bu, hedeflenen sonuca varılmasını zorlaştıran bir yol. Örneğin Türkiye’de satılan akaryakıtın yüzde 20’si İstanbul’da satılıyor. İstasyonların yaklaşık yüzde 25’i de bu bölgede bulunuyor. Dolayısıyla bu rakamlar, sorunları en kalbi hisseden bölge İstanbul anlamına geliyor. Diyelim ki biz, her konuda görüş beyan ediyoruz, fakat bu beyanın ilgili makama ulaşıp ulaşmadığını bile öğrenemiyoruz. Önerim şu şekilde: İTO, her bir konuda komitelerin görüşlerini ve taleplerini ilgili resmi makamlara ve kurumlara doğrudan göndermeli. Sonrasında ise ilgili makamın o konuda aldığı kararı yaptığı uygulamaları da takip etmeli. Sonuçlarını da ilgili komitelere bilgi olarak sunmalı. Hatta birden fazla komiteyi ilgilendiriyorsa ortak bir veri tabanında sunması gerekir.
Stoklu çalışanlarda enflasyon vergisinin önüne geçilmeli
Ahmet Sevilmiş-Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi: Devamlı stoklu çalışan ve stok devir hızı yavaş olan ticaret ve sanayi sektörleri, kazanmadıkları enflasyon vergisini ödüyorlar. Kazanılmayan paranın vergisinin ödenmemesi için daha önce vergi usul kanunu ile enflasyon düzenlemesi uygulaması başlatılmıştı. Ancak kanundaki son üç dönem enflasyon toplamı yüzde 100 ve cari kalemde yüzde 10 yurtiçi üretici fiyat endeksi birlikte şartına bağlı oluşu, bu imkanı kullanılmaz hale getirdi. Önerimiz, stoklarda enflasyon düzeltme oranının cari üretici fiyat endeksi oranının yüzde 5’i geçtiği her yıl uygulanması ve haksız alınan enflasyon vergisinin önüne geçilmesidir. e-ticarette 600 milyar liralık bir hacim bekleniyor. Ancak ülkemizde e-ticaret, e-pazaryerlerinin aldığı yüksek komisyon ile yapılıyor. Komisyonlar, yüzde 5 gibi görünse de yüzde 12-15 arasında ödeniyor. Bazı ürünlerde yüzde 40’lara varıyor. Bu dönemde popüler siteler fiyatlarını fahiş bir şekilde artırdı. 600 milyar liralık e-ticaret pazarında 30-40 milyar lira komisyonlara ödeniyor. Üstelik e-pazaryerlerinin çoğu yurt dışı kaynaklı. Odamız alt yapısıyla bir şirket kurulmalı ve bu şirket piyasada düzenleyici olmalı.
Genel kurullar için çözüm bekliyoruz
Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Kooperatiflerin genel kurullarının ertelenmesi ile ilgili girişimlerimizden verim aldık. Ticaret Bakanlığı, genel kurullar ile ilgili bir düzenleme yaptı. Fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı henüz bir düzenleme yapmadı. Genel kurul yapmak da oldukça emek ve maddi harcama gerektiriyor. Bu konuda çözüm bekliyoruz. Daha önce kendi şirketinde sigortalı olan, sonradan yapılan bir düzenlemeyle Bağ-Kur’a geçirilenlerin hak kayıplarıyla ilgili sorun var. Önceki dönemde kazanılmış haklar devam etmeli. Yeni bir düzenlemeyle bu sorun çözülmeli. Yeni binalarımız bütün üyelerimize hayırlı olsun. Liman Han’ın üst katında sosyal bir donatı düşünülebilir.
Meclis üyelerinin tecrübelerinden yararlanılmalı
Fatih Güner-Restoran ve Yiyecek Hizmetleri Meslek Komitesi: İstanbul Ticaret Odası Meclisi’nde görev alan 261 Meclis Üyesinin tecrübelerinden yararlanmalı. Tarihi binalarımızda yapılan çalışmalarda veya deprem ile ilgili yapılacaklar konusunda meclis ve komite üyelerinin bilgilerinden istifade edilmeli.
e-ihracat için Avrupa’da depolar kurulmalı
Hikmet Tanrıverdi-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Ülkemizin ihracatı halen 200 milyar doların altında. Oysa ki 2023 yılı için 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi belirlenmişti. Kendi sektörüm açısından hedef 60 milyar dolardı. İhracatı artırmak istiyorsak birtakım çalışmaları yapmamız gerekiyor. Hammaddeye gümrük vergileri son dönemde çok arttı. Yüzde 40’ın altında maliyeti olan kalmadı. Tüm ürünlerde ciddi bir vergi artışı var. Önemli olan katma değer ve marka oluşturmaktır. Ara madde ve yardımcı madde konusunda bir politika geliştirilmeli. Bu kalemlerde ithalat artmadan ihracatın da artması mümkün değil. Avrupa’ya çok önemli bir satış potansiyelimiz var. Avrupa’da 22 noktada e-ihracatta da kullanılmak üzere depolar açılabilir. THY ile de bu konuda bir anlaşma yapılır. Firmalar ilk önce o depolara ürünlerini gönderirler. Bu şekilde depolarla e-ihracatımızın artacağını düşünüyorum. KOBİ’lerin halka arzı seferberliği başlatılmalı. Bu konuda SPK da süreçlerde hızlı davranmalı. Süreç çok uzun olabiliyor. Sıkı prosedürler yüzünden halka arz istenilen seviyede değil. İstanbul Ticaret Odası olarak halka arz kampanyası başlatabiliriz.
Riskli yapıların dönüşümü için farkındalığı artırdık
Kadem Ekşi-Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi: Gerek meslek komitemiz gerek ihtisas komitemiz İstanbul’un kentsel gelişimine yönelik konularda ciddi çalışmalar yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili genel müdürlük ve Ticaret Odamızın da katılımıyla çalışmalar yapıldı. Hatta en son toplantıya TBMM’den Komisyon Başkanı Mustafa Demir de geldi. Çok önemli bir toplantıyı hep birlikte yaptık. O ilke kararlığından sonra TBMM’de yasa ve mevzuatta ciddi değişikler yapıldı. İstanbul’da 50 bin riskli yapının dönüştürülmesi ve farkındalığın artırılması için iş dünyasının aktörlerinin toplanması önemliydi. Neticede hem ilgili meslek komiteleri olarak hem İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi olarak gerekli çalışmaları yaptık. Benim, aynı zamanda Kızılay İstanbul Başkanlığı görevim var. Hem iş sağlığı ve güvenliği noktasında temel eğitimler hem de temel afet eğitimi ve güvenli yaşam eğitimleri konusunda profesyonel kadroyla işletmelere her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.
Üniversiteye daha fazla destek sağlanmalı
Murat Özpehlivan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Ülkemiz ve dünya şimdiye dek yaşamadığımız bir dönemden geçiyor. Ayakta kalmak büyük başarı. Temennimiz, bu süreci en az hasarla atlatmak. İTO, dünyada benzerine çok az rastlanan bir modelle üniversitesi olan bir Oda. Ülkemiz üniversiteleri dünya sıralamasında gerilerde. Bu da daha çalışkan yapıya bürünmemiz gerektiğini gösteriyor. Üniversite ve Oda arasında daha iyi olma yönünde bir misyon edinilmeli. Odamızın üniversite için bir kazanım olduğu aşikardır. Bu iki kurumun arasındaki enerjiyi sinerjiye dönüştürmeliyiz. Bu bir sorumluluktur.
Azerbaycan’a destek olmaya devam etmeliyiz
Mahmut Özcan-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: Azerbaycan, davasını kazandı ve işgal altındaki topraklarını geri aldı. İş dünyası olarak bizler de aramızdaki bağların daha fazla güçlendirilmesi için destek olmalıyız.
28 Aralık 2020 Pazartesi
Bakan Şimşek, "Enflasyon bu sene mayıs ayında yüzde 75'le zirveyi buldu. Ağustos ayı itibarıyla enflasyon yüzde 52'ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı, belirgin bir düşüşün içindeyiz" dedi.
Karabük'te "Türkiye Buluşmaları" kapsamında gerçekleştirilen "STK ve İş Dünyası Buluşması" programında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Program (OVP) ile Türkiye'nin büyümesinin temellerini sağlamlaştırmak istediklerini vurguladı.
Bazılarının "büyüme yavaşlıyor" diyebileceğine değinen Şimşek, "Bu geçici yavaşlamadır. Çünkü biz daha yüksek, sürdürülebilir büyümenin temellerini sağlamlaştırıyoruz. Enflasyon bu sene mayıs ayında yüzde 75'le zirveyi buldu. Şu anda ağustos ayı itibarıyla enflasyon yüzde 52'ye düştü. Önümüzdeki aylarda kalıcı şekilde düşmeye devam edecek. Yani enflasyonda kalıcı, belirgin bir düşüşün içindeyiz." diye konuştu.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR CARİ AÇIKTA BU SENE VE ÖNÜMÜZDEKİ SENELERDE SORUN ÖNGÖRMÜYORUZ"
Bakan Şimşek, Merkez Bankasının açıkladığı tahmin bandının üst kısmının yüzde 42 olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: "Bu sene muhtemelen Merkez Bankamızın tahmin bandının üstüne yakın bir noktaya enflasyonu çekmiş olacağız. Gelecek sene de yine bandın orta noktası olan yüzde 17,5 buçuk gibi, yani en azından Orta Vadeli Program'da (OVP) öyle öngördük. Ondan sonraki yılda tek hane tekrar yüzde 10'un altına. Dolayısıyla enflasyonda yani düşüş patikası bu çerçevede. Enflasyonda düşüşü desteklemek için bütçede disiplini sağlamamız lazım. Deprem nedeniyle ağırlıklı olarak geçen sene ve bu sene bütçe açıkları yüzde 5 civarı. Milli gelire oran olarak tabii. Büyük açık. Şimdi biz bu açığı önümüzdeki sene yüzde 3 civarına, daha sonra yüzde 3'ün altına düşürmeyi hedefliyoruz. Zaten AK Parti hükümetlerinin 20 yıllık geçmişine bakarsanız ortalama bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 2,4. Dolayısıyla depreme rağmen tekrar harcama disiplinini sağlayarak bütçede disiplini başaracağız. Son 20 yıla bakarsanız Türkiye’de cari açığın milli gelire oranı yüzde 3,8. Bu sene biz bu açığı yüzde 1,7’ye düşürdük. Önümüzdeki 3 yıl boyunca da yüzde 1 ile 2 arası tahmin öngörüyoruz, orada tutacağız. Bu düzeyde cari açık sorun değil çünkü bu düzeydeki cari açıkla biz hem dış borcun milli gelire oranını aşağı çekebiliyoruz hem de rezerv birikimine gidebiliyoruz. Dolayısıyla sürdürülebilir cari açıkta bu sene ve önümüzdeki senelerde sorun öngörmüyoruz.”
Milletin karşı karşıya olduğu en önemli sıkıntı alanının hayat pahalılığı, yani enflasyon olduğuna dikkati çeken Şimşek, OVP’nin esas itibarıyla enflasyonu kalıcı şekilde aşağı çekecek program olduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN ŞU ANDA NET REZERVİ SWAP HARİÇ 30 MİLYAR DOLAR CİVARI”
Rezerv konusuna da değinen Şimşek, geçen sene OVP öncesi 98,5 milyar dolar civarında brüt rezervin olduğuna işaret ederek, bu rezervi yaklaşık 58 milyar dolar artırıp 156 milyar dolara çıkardıklarını bildirdi.
Şimşek, uluslararası tanımlara göre artık Türkiye'nin, rezerv yeterliliğini sağlamış durumda olduğunu vurgulayarak, "Tabii bu dönemde önemli tartışmalardan biri swap hariç rezervlerdi. Swap nedir diye merak ediyor olabilirsiniz; Merkez Bankası, diyelim ki geçici olarak döviz alıp onun karşısında TL verince bu swap işlemi oluyor. Şimdi swap hariç net rezerv eksi 60,5 milyar dolardı. Swap hariç net rezervleri son 12 ayda 90 milyar dolar artırdık ve Türkiye'nin rezerv sorununu bu anlamda çözdük. Yani artık rezerv konusu endişe kaynağı olmaktan çıktı. Türkiye'nin şu anda net rezervi swap hariç 30 milyar dolar civarı." dedi.
Kur korumalı mevduattan (KKM) çıkışın da diğer önemli hedeflerinden biri olduğuna değinen Şimşek, şöyle devam etti: “Son 1 yılda yaklaşık 98 milyar dolar kur korumalı mevduata düşüş oldu. Epey mesafe katettik. Yani eylül başı itibarıyla kur korumalı mevduatın bakiyesi 144 milyar dolardan 46 milyar dolara düştü. Biz piyasaları bozmadan önümüzdeki aylarda peyderpey bu bakiyenin daha da düşeceğini ve kur korumalıdan ülkemizin çıkışını öngörüyoruz. Türk lirasının toplam mevduat içerisindeki payı geçen sene yüzde 32 civarıydı, şu anda yüzde 53 civarına çıkmış durumda. Bir yılda muazzam başarı var. Yani Türk lirasına, vatandaşımızın ve uluslararası aktörlerin güveni arttı. Dolayısıyla bir taraftan cari açık azaldı bir taraftan KKM’den çıkıyoruz bir taraftan rezerv biriktirdik bir taraftan da liraya güveni tekrar tesis ediyoruz.”
Şimşek, vatandaşın kamuda disiplin ve tasarruf istediğine işaret ederek, geçen sene ve bu sene attıkları adımlarla bütçe harcamalarında kontrolü ve disiplini sağlamış durumda olduklarını söyledi.
“TEKRAR TÜRKİYE’Yİ YATIRIM YAPILABİLİR SEVİYESİNE, NOTUNA ÇIKARTMAKTA KARARLIYIZ”
OVP'ye devam ettikleri sürece kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımına devam edeceğini dile getiren Şimşek, "Hain darbe girişimi sonrası kredi notumuz, yatırım yapılabilir seviyesinin altına düştü. Tekrar Türkiye'yi yatırım yapılabilir seviyesine, notuna çıkartmakta kararlıyız. Ve bu defa çok daha hızlı olacak, öyle görünüyor." dedi.
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli makro ekonomik sorunun enflasyon olduğuna dikkati çeken Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz inanıyoruz ki, 2026'nın sonunda kararlı şekilde ve sabırla bu programı uygulayarak enflasyonu tekrar tek haneye düşürebiliriz. Nitekim zaten şunu öngördük; 'Programın bu geçiş döneminde enflasyon yükselecek, mayısta zirveyi bulacak' dedik. Mayısta zirveyi buldu ve mayıstan bu yana enflasyonda 23,5 puanlık düşüş var. Önümüzdeki aylarda bu enflasyondaki düşüş devam edecek. Yılı yüzde 40 civarında bir enflasyonla kapatacağız. Gelecek sene de yüzde 20'nin altında bir enflasyon, bir sonraki sene de yüzde 10'un altında bir enflasyon..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yaptıkları bir toplantıda dünyanın önde gelen büyük kuruluşları ve şirketlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini aktaran Şimşek, dünyanın yatırım çekme yarışında olduğunu, Türkiye'nin mevcutları tutmak ve yenilerini çekmek için yatırım ortamını iyileştirmesi gerektiğini, bu anlamda öngörülebilirliği düşüren enflasyonu tek haneye çekmeyi başaracaklarını söyledi.
Bakan Şimşek, büyük önem verdikleri yeşil ve dijital dönüşüm konularının, dünyanın önde gelen iki temel alanı olduğuna dikkati çekerek, Türkiye dijital ve yeşil dönüşümü sağladığında verimliliğin, rekabetin ve büyüme potansiyelinin artacağını, bu sayede de vergi politikaları ve dezenflasyon üzerinden gelir dağılımının bugünkü durumdan çok daha iyi hale geleceğini anlattı.
Türkiye ekonomisinin yüzde 23'üne tekabül eden sanayide, yüksek teknoloji gerektiren alanlarda 8 başlık altında 30 ürün belirlediklerini bildiren Şimşek, "30 milyar dolar destekle, örneğin çip, batarya, robot üretimi, sağlık, tarım, iklim teknolojileri... Yani birçok alanda biz diyoruz ki şimdi bir üst kademeye doğru çıkalım. Sanayi üretimimizde ve ihracatımızda yüksek teknolojinin payını artırmak için devlet şimdi elini taşın altına koyuyor." dedi.
Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı "HIT-30" programı kapsamında, Türkiye'nin dış ticaret açığının neredeyse yarısına neden olan 284 ürün belirlediklerine işaret ederek, Türkiye ve dünyada bu ürünlerden birini üretme teknolojisi, bilgisi ve finansal yeterliliği olan girişimcilere 10 yıl vadeli, 2 yıl ödemesiz ve piyasanın çok daha altında maliyetle kredi verdiklerini kaydetti.
Son 21 yılda 900 milyar dolar ödenen enerji alanında, dönüşüm ve sürdürülebilirliğin lüks değil zaruret olduğunun altını çizen Şimşek, yapay zekada yaşanan devrimlere hazırlıklı olunması ve fırsatların kaçırılmaması gerektiğini, Türkiye'nin yapay zeka hazırlık endeksinde kendisine benzer ülkelerden daha iyi durumda olduğunu sözlerine ekledi.
Bakan Şimşek, konuşmasının devamında AK Parti iktidarında çeşitli alanlarda Türkiye genelinde ve Karabük'te yapılan yatırımlara dair katılımcılara bilgiler verdi.
Kentteki programları kapsamında AK Parti İl Başkanlığını, Belediye ve Valiliği ziyaret eden Şimşek'e Vali Mustafa Yavuz, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zekeriya Kaya, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti Kırıkkale Milletvekili Mustafa Kaplan, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt ve protokol üyeleri eşlik etti.
29 Eylül 2024 Pazar
TBMM Genel Kurulu, 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışını ne zaman yapacak? TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanacak Meclis’in gündeminde hangi ekonomik konular yer alıyor? Vatandaşın cebini doğrudan ilgilendiren hangi kararlar alınacak? İşte detaylar…
Meclis, 2 aylık aranın ardından yasama çalışmalarına yeniden başlayacak. 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın başlaması dolayısıyla 1 Ekim’de ilk olarak Meclis Atatürk Anıtı’na çelenk konulacak, saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak. Anıttaki törenin ardından TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılacak.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, birleşimi açmasının ardından sunuş konuşması yapacak. Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Genel Kurula takdim edecek, ardından İstiklal Marşı okunacak. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Genel Kuruluna hitap edecek.
Meclis başkanlarının yasama yılı açılışı dolayısıyla geleneksel olarak verdiği resepsiyon, Kurtulmuş’un ev sahipliğinde TBMM Tören Salonu’nda saat 19.30’da gerçekleştirilecek.
Yasama yılının açılışında devlet protokolü ile davetiye gönderilen izleyiciler dışında TBMM’ye ziyaretçi kabul edilmeyecek.
Genel Kurul, yeni yasama yılının ilk mesaisini 2 Ekim Çarşamba günü yapacak.
Meclis Genel Kurulunda ilk olarak Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri yapılacak. Geçen yasama yılında birinci bölümünde yer alan maddeleri üzerindeki görüşmeler tamamlanan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin ikinci bölümü üzerindeki görüşmeler gerçekleştirilecek. Ardından komisyonlarda görüşmeleri tamamlanan tüketicilerin korunmasına yönelik kanun teklifi ile 9. Yargı Paketi’nin görüşmelerine geçilecek.
Çalışmalarını tamamlayan TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu ile TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporlar da Genel Kurul gündemine alınarak görüşülecek.
MECLİS, OVP KAPSAMINDA DA MESAİ YAPACAK
Meclis, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında kanuni düzenlemeler gerektiren reformlar için de mesai yapacak.
OVP'de "Öncelikli Reform Alanlarına Yönelik Düzenlemeler" başlığı altında sıralanan kanuni düzenleme gerektiren konulardan bazıları şöyle:
- Vergi harcamaları gözden geçirilerek etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimler kaldırılacak.
- Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek sistemin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecek.
- Otomatik Katılım Sisteminin işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacak.
- İş Kanununda sosyal taraflar ile diyalog halinde yapılacak değişiklikler ve bu doğrultuda gerçekleştirilecek ikincil mevzuat çalışmaları ile işgücü piyasalarında güvenceli esneklik sağlanacak.
- Sosyal güvenlik mevzuatı, değişen işgücü piyasası koşullarına ve yeni nesil esnek çalışma şekillerine daha uyumlu hale getirilecek.
- Yargılama süreçlerinin etkinleştirilmesi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin daha da güçlendirilmesi sağlanacak.
- İcra ve iflas mevzuatı günün şartları göz önüne alınarak güncellenecek.
- Yeşil dönüşüm sürecinde rekabet gücünü korumak, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM) etkilerini en aza indirmek ve düşük karbonlu ekonomiye geçişi desteklemek amacıyla sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik karbon fiyatlandırma mekanizması tesis edilecek.
- Piyasa Gözetim ve Denetim Kurumu kurulacak.
- Sermaye piyasası uyuşmazlıklarında tahkimin etkinleştirilmesi için gerekli mevzuat çalışmaları yapılacak.
- KİT yönetişim reformuna yönelik düzenlemeler hayata geçirilecek. Performansa dayalı ölçüm yöntemleri kullanılarak kamu işletmelerinin ve yönetim kurullarının hesap verebilirliği artırılacak.
Salı ve çarşamba günü Mecliste grubu bulunan bazı siyasi partilerin grup toplantılarını gerçekleştirmesi bekleniyor.
29 Eylül 2024 Pazar
29 Eylül 2024 Pazar
29 Eylül 2024 Pazar
29 Eylül 2024 Pazar
29 Eylül 2024 Pazar
29 Eylül 2024 Pazar
18°C