tatil-sepeti

Tüm Kırtasiyeciler Derneği Genel Sekreteri İrem Özkal, kırtasiye ürünlerine yönelik talep ile sektörün beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Kırtasiye ürünlerinde geçen yıla göre ortalama yüzde 10'luk artışın söz konusu olduğunu aktaran Özkal, kırtasiye ürünlerinde bazı katma değeri yüksek ürünler dışında fiyat artış oranının da ortalama yüzde 10 olarak değerlendirildiğini ve bu artışın da enflasyon oranının altında kaldığını söyledi.

Özkal, esnafın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde ana satış kalemleri olan kırtasiye ürünlerinin satışını yapamadığına işaret ederek, "Pandemi, rekabet koşullarının etkisi ve diğer maliyetlerin ürünlere önemli ölçüde yansıtılmadığı bir okul sezonu olacağını söyleyebiliriz." diye konuştu.

Son yıllardaki ham madde sıkıntısı, ithalatta artan gözetim ve vergi yükünün ürün fiyatlarının artışındaki önemli faktörler olduğuna dikkati çeken Özkal, "Bununla birlikte vurgulamak isteriz ki ithalata getirilen vergi ve fon politikası, ürün güvenliği, Uzak Doğu'dan ithal ürünlerde teslimat süreleri gibi nedenler, işletmelerimizin ithalattan üretime geçişini de yönlendirdi. Girişimci imalat sanayimiz pandemi koşullarını fırsat bilerek ihracata ağırlık vermiş, ithalattaki sıkıntıları gidermek için büyük çapta imalata yönelmiştir. Bu girişimden kırtasiye sektörümüz de önemli fayda sağlamıştır." dedi.

Marketlerde kırtasiye ürünleri satışının esnafı olumsuz etkilediğinin altını çizen Özkal, "Türkiye'de yaklaşık 15 bin kırtasiyeci faaliyet gösteriyor ve bu kırtasiyecilerimiz yıllık satışlarının yaklaşık yüzde 40'ını sezonumuz olan ağustos ve eylül aylarında yapıyor. Ancak aynı dönemde zincir marketlerin ve sektör dışı yapıların da (tekstil mağazaları gibi) kırtasiye ürünleri ile ilgili kampanyalar düzenlemesi ve bu ürünlerin satışını yapmasından dolayı elbette kırtasiyeci esnafımız çok ciddi sıkıntılar yaşıyor." ifadelerini kullandı.

Özkal, kurşun kalem, boya kalemi, sulu boya, pastel boya, okul defteri, silgi, kalemtıraş, cetvel, pergel, gönye, iletki gibi kırtasiye ürünlerinde KDV'nin yüzde 18'den yüzde 8'e indirildiğini anımsatırken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna karşın mekanik kurşun kalem gibi bazı ürünlerde oran yüzde 18 olarak kalmıştı. Biz yüzde 18 olan kırtasiye ürünlerinin KDV oranının yüzde 8'e, KDV'si yüzde 8 olan silgi, kurşun kalem, defter, boya gibi temel ihtiyaç kırtasiye malzemelerinin de KDV’sinin yüzde 1'e düşürülmesi gerektiği konusunda girişimlerde bulunduk. Dar gelirli kişilerin kırtasiye ürünlerine daha kolay ulaşımı ve sektörün önünün açılması için yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesini istiyoruz. En kısa sürede kırtasiyedeki KDV oranının makul seviyelere düşürülmesini bekliyoruz."

"1500 METREKARE ALTI ZİNCİR MARKETLERDE KIRTASİYE ÜRÜNÜ SATILMASIN"

Perakende Ticareti Düzenleyen Yasa'nın, esnafın talepleri ve sıkıntılarını ortadan kaldıracak şekilde düzenlenmesini talep ettiklerini de aktaran Özkal, "1500 metrekare altı zincir marketlerde kırtasiye ürünleri satışının yapılmaması hususundaki başvurularımızı Ticaret Bakanlığımıza, TOBB'a ve TESK'e ilettik." dedi.

Özkal, tüketicilerin artık gıda ambalajında olduğu gibi kırtasiye ürünlerinde de etiket okumaya başlaması gerektiğine işaret ederek, "Tüketicilerimiz üretim yeri belli, CE ibaresi olan, EN71 standartlarına uygun ürün seçmeye özen göstermeli. Oyuncak şeklinde olan veya niteliği taşıyan ürünlerin hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dikkat etmeliler. Sprey boyaların ve yapıştırıcıların su bazlı olması ve solvent içermemesi konusunda hassas davranmalılar. Eğer velilerimiz satın aldıkları ürünün güvensiz olduğunu düşünüyorlar ve ürün kimliğinden şüphe ediyorlarsa tuketici.gov.tr adresli siteden veya ALO 175 tüketici hattından şikayette bulunabilir, bu şekilde taklit, korsan, kaçak ürünlerle mücadelemizde bize destek olabilirler." değerlendirmesinde bulundu.

"OKUL ÇANTASINI DOLDURMANIN MALİYETİ 250-400 LİRA CİVARINDA"

Özkal, bu yıl kırtasiye ürünlerinde okula başlama maliyetinin 250 ila 400 lira arasında değiştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Öğrencilerimizin okul çantası dahil, bir yıl boyunca ihtiyacı olacak tüm kırtasiye ürünlerinin maliyeti bu şekilde hesaplandı. Kırtasiye mağazalarındaki hareketlilik de arttı. Ürün fiyatları elbette alım gücü ve tercihlere göre farklılık gösteriyor. Bir çantayı 200 liraya da hazırlayabilirsiniz, 2 bin liraya da hazırlayabilirsiniz. Tüketicinin talebine ve gelir durumuna göre satın alma tercihleri değişiyor."

01 Eylül 2021 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren ve faaliyet izni için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurmayan yabancı kripto para platformlarının, ülkedeki pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini 2 Ekim'e kadar sonlandırması zorunluluğu bulunuyor.


 

Türkiye'de kripto para piyasalarını düzenleyen "Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 2 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 

Söz konusu kanunla kripto piyasalarını düzenleme yetkisi SPK'ye verilirken, bu alanda hizmet sunacak platformların da kuruldan faaliyet izni alması gerekiyor.

 

Düzenlemeyle, Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren yabancı kripto para platformlarına buradaki faaliyetleri için 3 aylık geçiş süreci tanınırken, söz konusu süre 2 Ekim'de dolacak.

 

TÜRKİYE'DEKİ YERLEŞİKLERE YÖNELİK TANITIM YAPILAMAYACAK

 

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Çağlayan Aksoy, Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyet gösteren ve faaliyet izin için başvuruda bulunmayan yurt dışında yerleşik platformların söz konusu hizmetlerini 2 Ekim’e kadar sonlandırması gerektiğini belirtti.

 

Aksoy, “SPK, ilgili kanunun yürürlüğe girdiği 2 Temmuz’da internet sitesinde bir bildiri yayınlayarak yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcıların Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini en geç 2 Ekim tarihine kadar sonlandırmak zorunda olduğunu belirtmişti.” İfadesini kullandı.

 

Yurt dışında yerleşik platformların “Türkiye’de iş yeri açma, Türkçe internet sitesi oluşturma, sunulan kripto varlık hizmetlerine ilişkin doğrudan veya Türkiye’de yerleşik kişi ya da kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunma” gibi durumlarından birini gerçekleştirmesinin, ülkedeki kullanıcılara yönelik faaliyet gösterdiğinin kabulü olacağını oile getiren Aksoy, “Söz konusu tarihten sonra Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunmaya devam edenler hakkında, kanunun izinsiz kripto varlık hizmeti sunulması ile ilgili hükümlerinde yer alan yaptırımlar uygulanacak.” Diye konuştu.

 

Aksoy, yurt dışı merkezli bir kripto para borsasının kullanıcılarına mail göndererek platformun Türkçe kullanımını sonlandıracağını ve Türk kullanıcılar için tüm pazarlama faaliyetlerini tamamen durduracağını bildirdiğini aktararak, “Bu çerçevede, yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, fiilen piyasadan çekilmemekle birlikte kanunda yasaklanan Türkiye’de yerleşik kişiler için ülkeden çekilerek piyasada kalmaya devam etmeleri mümkün olabilir.” Dedi.

 

SPK’YE 80 BAŞVURU

 

SPK'ye bu alanda faaliyette bulunacağını beyan eden kuruluş sayısının 80'e ulaştığını belirten Aksoy, düzenlemelerin ana hatlarıyla olumlu olduğunu, ancak ikincil düzenlemelerde izlenecek ilke ve kuralların büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Aksoy, düzenlemelerle son derece somut ve ayrıntılı düzenlenmiş, katı ilke kararlarına doğru bir gidişatın söz konusu olduğunu ifade ederek, "Düzenleme kapsamında SPK ve TÜBİTAK'ın iş yükü ciddi biçimde artmış durumda. Bir taraftan kanun değişikliğinde öngörülen görevleri yerine getirirken, diğer taraftan konuyla ilgili yeni mevzuat oluşturmaya çalışıyorlar. Bu noktada sektörü iyi tanıyan hukuk, teknik ve finans alanındaki uzmanların istihdam edilmesi önem taşıyor." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : para sermaye kripto

Para piyasası fonları, yatırım fonu türleri arasında en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak kayıtlara geçti. Sermaye piyasalarında son yıllarda gözlemlenen gelişim hız kesmeden devam ederken, yatırımcıların fonlara ilgisi de sürüyor.


 

Buna göre Portföy Yönetim Şirketleri'nin (PYŞ) yönettiği tutar geçen ay 5 trilyon 564 milyar liraya ulaştı.

 

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) verilerine göre, 23 Eylül itibarıyla yatırım fonu büyüklüğü yıl başından bu yana yüzde 119 artarak 3 trilyon 909 milyar 140 milyon liraya ulaştı. Bu dönemde toplam yatırım fonu sayısı da yüzde 16 yükselerek 2 bin 98 oldu.

 

Yatırım fonları arasında en fazla büyüklüğe 2 trilyon 7 milyar lirayla serbest fonlar sahip olurken, yıl başından bu yana yüzde 519 artışla 916,7 milyar lira büyüklüğe erişen para piyasası fonları, en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak öne çıktı.

 

Aynı dönemde yüzde 189 artışla 135,3 milyar liralık büyüklüğe ulaşan katılım fonları ikinci olurken, onu 76 milyar lira ve yüzde 107 yükselişle kıymetli madenler fonları takip etti.

 

23 Eylül itibarıyla, yıl başından bu yana büyüme performansları sırasıyla, hisse senedi fonlarında yüzde 97, serbest fonlarda yüzde 91, fon sepeti fonunda yüzde 66, girişim sermayesi fonlarında yüzde 52, borsa yatırım fonlarında yüzde 45, karma ve değişken fonlarda yüzde 38, gayrimenkul fonlarında yüzde 35 olarak gerçekleşti.

 

Söz konusu dönemde girişim sermayesi fonları 192,6 milyar lira, hisse senedi 166,4 milyar lira, gayrimenkul yatırım fonları 102,2 milyar lira, borsa yatırım fonları 93,3 milyar lira, borçlanma araçları fonları 87,7 milyar lira, fon sepeti fonları 69,4 milyar lira ve değişken ve karma fonların büyüklüğü 62,1 milyar lira oldu.

 

Son bir yılda yatırım fonları arasında en yüksek getiriyi kıymetli madenler fonları sağladı

Öte yandan yatırım fonlarının getiri oranları karşılaştırıldığında ise son bir yılda yüzde 74,31 getiri sağlayan kıymetli madenler fonları en çok kazandıran enstrüman olurken, borsa yatırım fonlarından yüzde 62,45, katılım fonlarından yüzde 56,79 ve para piyasası fonlarından yüzde 55,42 getiri elde edildi.

 

Diğer yatırım fonlarında, karma ve değişken yatırım fonlarında yüzde 50,66, fon sepeti fonlarında yüzde 49,86, hisse senedi fonlarında yüzde 48,83, borçlanma araçları fonlarında yüzde 43,77 getiri sağlandı.

 

Son 3 yılda ise en fazla getiriyi yüzde 767,2 ile hisse senedi fonları sağlarken, onu yüzde 613,1 ile borsa yatırım fonları, yüzde 477,9 ile kıymetli madenler fonu, yüzde 454,9 ile karma ve değişken fonlar, yüzde 295,4 ile fon sepeti fonu, yüzde 266,9 ile katılım fonları, yüzde 155,4 ile borçlanma araçları fonları ve yüzde 131,7 ile para piyasası fonları izledi.

 

BES FONLARINDA EN YÜKSEK GETİRİ DEĞİŞKEN FONLARDAN ELDE EDİLDİ

 

Aynı dönemde bireysel emeklilik sistemi (BES) fonlarının da getirileri incelendi. Buna göre son bir yılda en yüksek getiriyi yüzde 83,5 ile değişken fonlar sağladı.

 

Bu dönemde altın fonları yüzde 78, esnek ve karma fonlar yüzde 58,6, fon sepeti fonları yüzde 57,5, para piyasası fonları yüzde 56,1, hisse senedi fonları yüzde 51,5, özel sektör tahvil ve bonoları (ÖST) fonları yüzde 49,1, kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 46,8, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 42,5, katkı fonları yüzde 39,7, standart fonları yüzde 35,6, endeks fonları yüzde 21,2 kazandırdı.

 

Son 3 yılda en yüksek kazanç sağlanan BES fonu türü yüzde 926,8 ile hisse senedi fonları oldu. Hisse senedi fonlarını yüzde 786,9’luk getiriyle endeks fonları takip ederken değişken fonlar yüzde 738,2, altın fonları yüzde 521,3, esnek ve karma fonlar yüzde 453,6 kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 361,3, fon sepeti fonları yüzde 303,3, katkı fonları yüzde 225,7, standart fonlar yüzde 221,4, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 157,8 ÖST fonları yüzde 139,7 ve para piyasası fonları yüzde 130,3 oldu.

 

OKS FONLARI GETİRİSİNDE İLK SIRADA “ATAK KLASİK” FONLAR YER ALDI

 

Son bir yılda otomatik katılım sistemi (OKS) klasik fonlarında en yüksek getiri sağlayan yüzde 68 ile atak klasik fonlar olurken, temkinli klasik fonlar yüzde 65, muhafazakar klasik fonlar yüzde 64,7 kazanç verdi. Diğer OKS fonları; agresif klasik fonlar yüzde 60,2, dengeli klasik fonlar yüzde 58,3 başlangıç klasik fonlar yüzde 56,7, dinamik klasik fonlar yüzde 50,4, standart klasik fonlar yüzde 43,8 olarak sıralandı.

 

Son 3 yılda ise agresif klasik fonlar yüzde 914, atak klasik fonlar yüzde 798,1, dinamik klasik fonlar yüzde 586,2, dengeli klasik fonlar yüzde 499,7, standart klasik fonlar yüzde 259,6, temkinli klasik fonlar yüzde 234, muhafazakar klasik fonlar yüzde 204,1, başlangıç klasik fonlar yüzde 143 getiri sağladı.

 

"PARA PİYASASI FONLARINA YATIRIMLARIN CİDDİ ÖLÇÜDE ARTTIĞINI FARK EDİYORUZ"

 

Öte yandan TKYD Başkanı Yağız Oral, yatırım fonlarında tekil yatırımcı sayısındaki artışa dikkati çekerek son dört yılda yatırımcı sayısının 3 milyon kişiden 5,2 milyona yükseldiğini belirtti.

 

Oral, "Para piyasası fonlarına yatırımların ciddi ölçüde arttığını fark ediyoruz. Kişi sayısı bakımdan en yüksek büyüme de para piyasası fonlarında yaşandı. Son dönemde mevduata farklı bir alternatif olarak gündeme geldi." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : Sermaye fon yatırım piyasa