tatil-sepeti

TUĞÇE ÖZKUŞ

Genç ve yeni nesil çalışma platformu olarak pazarda faaliyet gösteren Frelens; iş dünyasının profesyonelleri ve öğrenciler arasında köprü kurarak, ticari iletişimsizliği ortadan kaldırıyor. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Frelens, üniversite eğitimine devam eden öğrencilerin veya yeni mezun adayların, iş dünyasının olanaklarıyla tanışmasını ve profesyonel iş süreçlerinde yer almasını hedefliyor.

Frelens’te öğrenciler çalışma performanslarına göre ekstra bahşiş alabiliyor ve burs olanaklarından faydalanabiliyor. Frelens Müşteri İlişkilerinden Sorumlu Emre Müftüoğlu ve Frelens’te yazılımcı olarak görev yapan Osman Mestav, frelens.com’un ortaya çıkış hikayesini ve hedeflerini anlattı.

MESLEKLERİNİ SEVDİRMEK İSTİYORUZ

frelens.com’un diğer uygulamalardan farklı olduğunu belirten Emre Müftüoğlu, “frelens.com, Türkiye’deki ilk öğrenci doğrulama sistemini dijital platformda üyelere sunuyor. Beş kişilik bir ekibimiz var. frelens.com’da iş-staj ve freelancer iş hizmetleri yer alıyor. Platformun amacı, diğer pazaryerlerinin yarattığı kalabalıktan kaybolan öğrencilere mesleklerini sevdirmek” dedi.

YENİ İSTİHDAM METODU

Freelance çalışma alanının Türkiye’de daha yaygın bir metot olması gerektiğini vurgulayan Müftüoğlu, şöyle konuştu: “Freelance çalışma, keşke Türkiye’de daha yaygın olsaydı. Ancak biz bu metodu yaygınlaştırmak istiyoruz. Özellikle Covid-19 sürecinde işsizliğe birebir çözüm olacağı kanaatindeyiz. Dünyada yeni bir istihdam şekli ve kişilerin freelance çalışarak işlerinde tecrübe kazanması için çok önemli bir çalışma şekli olduğunu düşünüyorum.”

GENÇLERE ŞANS VERİLMELİ

Öğrenci gücünü tüm Türkiye’ye göstermek istediklerini ve hedeflerinin Türkiye’de pazar liderliği olduğunu söyleyen Müftüoğlu, “Öğrenci gücünü tüm Türkiye’ye göstermek istiyoruz. Burada temeli sağlamlaştırdıktan sonra küresel arenada ülkemizi temsil etmek bizim için en büyük gurur kaynağı olacak” dedi. Türkiye’de girişimcilik ekosistemini de değerlendiren ve yaşadıkları zorluklardan bahseden Emre Müftüoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’de BTM dışında girişimcilerin çok desteklendiğini düşünmüyorum ama BTM ile birlikte bu konuda inşallah çok büyük yol kat edeceğiz. Yaşadığımız en büyük zorluk, ‘ben neden öğrenciyle çalışayım’ sorusu. Bu, en çok karşılaştığımız soru. Gençlere pek şans verilmemesi bizim işimizi çok zorlaştırıyor.”

KULLANICI PROFİLİ 18-45 YAŞ ARASI

Frelens’te yazılımcı olarak görev yapan Osman Mestav, platformun kuruluş hikayesinin öğrencilik yıllarına dayandığını anlattı. Mestav, “Frelens, öğrencilik hayatımızda çektiğimiz zorluklar sonrasında düşündüğümüz ve hayata geçirdiğimiz bir proje. Mesleğin dışına çıkmadan, kendi alanımızda üretim yaparak ek gelir sağlamak öncelikli hedefimiz ve bu yolda ilerlemeye çalıştık” dedi.

Mestav, frelens.com’da üç üye profili bulunduğunu, kullanıcı profilinin ise 18-45 yaş arasında olduğunu kaydetti.

STARTUPLAR MUTLAKA BTM’YE BAŞVURMALI

Kısa bir süre önce BTM ile yolları kesişen Frelens ekibi, “BTM ile yollarımız uzun soluklu araştırmalar sonucu kesişti. Tam aradığımız bir yapı. BTM, kendimizi tanıtma konusunda çok büyük destekler verdi. Startup girişimlerinin başvurması gereken bir mecra olduğu kanaatindeyiz” dedi.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren ve faaliyet izni için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurmayan yabancı kripto para platformlarının, ülkedeki pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini 2 Ekim'e kadar sonlandırması zorunluluğu bulunuyor.


 

Türkiye'de kripto para piyasalarını düzenleyen "Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 2 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

 

Söz konusu kanunla kripto piyasalarını düzenleme yetkisi SPK'ye verilirken, bu alanda hizmet sunacak platformların da kuruldan faaliyet izni alması gerekiyor.

 

Düzenlemeyle, Türkiye'de yerleşik kişilere hizmet veren yabancı kripto para platformlarına buradaki faaliyetleri için 3 aylık geçiş süreci tanınırken, söz konusu süre 2 Ekim'de dolacak.

 

TÜRKİYE'DEKİ YERLEŞİKLERE YÖNELİK TANITIM YAPILAMAYACAK

 

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Çağlayan Aksoy, Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyet gösteren ve faaliyet izin için başvuruda bulunmayan yurt dışında yerleşik platformların söz konusu hizmetlerini 2 Ekim’e kadar sonlandırması gerektiğini belirtti.

 

Aksoy, “SPK, ilgili kanunun yürürlüğe girdiği 2 Temmuz’da internet sitesinde bir bildiri yayınlayarak yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcıların Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini en geç 2 Ekim tarihine kadar sonlandırmak zorunda olduğunu belirtmişti.” İfadesini kullandı.

 

Yurt dışında yerleşik platformların “Türkiye’de iş yeri açma, Türkçe internet sitesi oluşturma, sunulan kripto varlık hizmetlerine ilişkin doğrudan veya Türkiye’de yerleşik kişi ya da kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunma” gibi durumlarından birini gerçekleştirmesinin, ülkedeki kullanıcılara yönelik faaliyet gösterdiğinin kabulü olacağını oile getiren Aksoy, “Söz konusu tarihten sonra Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunmaya devam edenler hakkında, kanunun izinsiz kripto varlık hizmeti sunulması ile ilgili hükümlerinde yer alan yaptırımlar uygulanacak.” Diye konuştu.

 

Aksoy, yurt dışı merkezli bir kripto para borsasının kullanıcılarına mail göndererek platformun Türkçe kullanımını sonlandıracağını ve Türk kullanıcılar için tüm pazarlama faaliyetlerini tamamen durduracağını bildirdiğini aktararak, “Bu çerçevede, yurt dışında yerleşik kripto varlık hizmet sağlayıcılarının, fiilen piyasadan çekilmemekle birlikte kanunda yasaklanan Türkiye’de yerleşik kişiler için ülkeden çekilerek piyasada kalmaya devam etmeleri mümkün olabilir.” Dedi.

 

SPK’YE 80 BAŞVURU

 

SPK'ye bu alanda faaliyette bulunacağını beyan eden kuruluş sayısının 80'e ulaştığını belirten Aksoy, düzenlemelerin ana hatlarıyla olumlu olduğunu, ancak ikincil düzenlemelerde izlenecek ilke ve kuralların büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Aksoy, düzenlemelerle son derece somut ve ayrıntılı düzenlenmiş, katı ilke kararlarına doğru bir gidişatın söz konusu olduğunu ifade ederek, "Düzenleme kapsamında SPK ve TÜBİTAK'ın iş yükü ciddi biçimde artmış durumda. Bir taraftan kanun değişikliğinde öngörülen görevleri yerine getirirken, diğer taraftan konuyla ilgili yeni mevzuat oluşturmaya çalışıyorlar. Bu noktada sektörü iyi tanıyan hukuk, teknik ve finans alanındaki uzmanların istihdam edilmesi önem taşıyor." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : para sermaye kripto

Para piyasası fonları, yatırım fonu türleri arasında en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak kayıtlara geçti. Sermaye piyasalarında son yıllarda gözlemlenen gelişim hız kesmeden devam ederken, yatırımcıların fonlara ilgisi de sürüyor.


 

Buna göre Portföy Yönetim Şirketleri'nin (PYŞ) yönettiği tutar geçen ay 5 trilyon 564 milyar liraya ulaştı.

 

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) verilerine göre, 23 Eylül itibarıyla yatırım fonu büyüklüğü yıl başından bu yana yüzde 119 artarak 3 trilyon 909 milyar 140 milyon liraya ulaştı. Bu dönemde toplam yatırım fonu sayısı da yüzde 16 yükselerek 2 bin 98 oldu.

 

Yatırım fonları arasında en fazla büyüklüğe 2 trilyon 7 milyar lirayla serbest fonlar sahip olurken, yıl başından bu yana yüzde 519 artışla 916,7 milyar lira büyüklüğe erişen para piyasası fonları, en fazla büyüme gösteren enstrüman olarak öne çıktı.

 

Aynı dönemde yüzde 189 artışla 135,3 milyar liralık büyüklüğe ulaşan katılım fonları ikinci olurken, onu 76 milyar lira ve yüzde 107 yükselişle kıymetli madenler fonları takip etti.

 

23 Eylül itibarıyla, yıl başından bu yana büyüme performansları sırasıyla, hisse senedi fonlarında yüzde 97, serbest fonlarda yüzde 91, fon sepeti fonunda yüzde 66, girişim sermayesi fonlarında yüzde 52, borsa yatırım fonlarında yüzde 45, karma ve değişken fonlarda yüzde 38, gayrimenkul fonlarında yüzde 35 olarak gerçekleşti.

 

Söz konusu dönemde girişim sermayesi fonları 192,6 milyar lira, hisse senedi 166,4 milyar lira, gayrimenkul yatırım fonları 102,2 milyar lira, borsa yatırım fonları 93,3 milyar lira, borçlanma araçları fonları 87,7 milyar lira, fon sepeti fonları 69,4 milyar lira ve değişken ve karma fonların büyüklüğü 62,1 milyar lira oldu.

 

Son bir yılda yatırım fonları arasında en yüksek getiriyi kıymetli madenler fonları sağladı

Öte yandan yatırım fonlarının getiri oranları karşılaştırıldığında ise son bir yılda yüzde 74,31 getiri sağlayan kıymetli madenler fonları en çok kazandıran enstrüman olurken, borsa yatırım fonlarından yüzde 62,45, katılım fonlarından yüzde 56,79 ve para piyasası fonlarından yüzde 55,42 getiri elde edildi.

 

Diğer yatırım fonlarında, karma ve değişken yatırım fonlarında yüzde 50,66, fon sepeti fonlarında yüzde 49,86, hisse senedi fonlarında yüzde 48,83, borçlanma araçları fonlarında yüzde 43,77 getiri sağlandı.

 

Son 3 yılda ise en fazla getiriyi yüzde 767,2 ile hisse senedi fonları sağlarken, onu yüzde 613,1 ile borsa yatırım fonları, yüzde 477,9 ile kıymetli madenler fonu, yüzde 454,9 ile karma ve değişken fonlar, yüzde 295,4 ile fon sepeti fonu, yüzde 266,9 ile katılım fonları, yüzde 155,4 ile borçlanma araçları fonları ve yüzde 131,7 ile para piyasası fonları izledi.

 

BES FONLARINDA EN YÜKSEK GETİRİ DEĞİŞKEN FONLARDAN ELDE EDİLDİ

 

Aynı dönemde bireysel emeklilik sistemi (BES) fonlarının da getirileri incelendi. Buna göre son bir yılda en yüksek getiriyi yüzde 83,5 ile değişken fonlar sağladı.

 

Bu dönemde altın fonları yüzde 78, esnek ve karma fonlar yüzde 58,6, fon sepeti fonları yüzde 57,5, para piyasası fonları yüzde 56,1, hisse senedi fonları yüzde 51,5, özel sektör tahvil ve bonoları (ÖST) fonları yüzde 49,1, kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 46,8, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 42,5, katkı fonları yüzde 39,7, standart fonları yüzde 35,6, endeks fonları yüzde 21,2 kazandırdı.

 

Son 3 yılda en yüksek kazanç sağlanan BES fonu türü yüzde 926,8 ile hisse senedi fonları oldu. Hisse senedi fonlarını yüzde 786,9’luk getiriyle endeks fonları takip ederken değişken fonlar yüzde 738,2, altın fonları yüzde 521,3, esnek ve karma fonlar yüzde 453,6 kamu dış borçlanma araçları fonları yüzde 361,3, fon sepeti fonları yüzde 303,3, katkı fonları yüzde 225,7, standart fonlar yüzde 221,4, kamu iç borçlanma araçları fonları yüzde 157,8 ÖST fonları yüzde 139,7 ve para piyasası fonları yüzde 130,3 oldu.

 

OKS FONLARI GETİRİSİNDE İLK SIRADA “ATAK KLASİK” FONLAR YER ALDI

 

Son bir yılda otomatik katılım sistemi (OKS) klasik fonlarında en yüksek getiri sağlayan yüzde 68 ile atak klasik fonlar olurken, temkinli klasik fonlar yüzde 65, muhafazakar klasik fonlar yüzde 64,7 kazanç verdi. Diğer OKS fonları; agresif klasik fonlar yüzde 60,2, dengeli klasik fonlar yüzde 58,3 başlangıç klasik fonlar yüzde 56,7, dinamik klasik fonlar yüzde 50,4, standart klasik fonlar yüzde 43,8 olarak sıralandı.

 

Son 3 yılda ise agresif klasik fonlar yüzde 914, atak klasik fonlar yüzde 798,1, dinamik klasik fonlar yüzde 586,2, dengeli klasik fonlar yüzde 499,7, standart klasik fonlar yüzde 259,6, temkinli klasik fonlar yüzde 234, muhafazakar klasik fonlar yüzde 204,1, başlangıç klasik fonlar yüzde 143 getiri sağladı.

 

"PARA PİYASASI FONLARINA YATIRIMLARIN CİDDİ ÖLÇÜDE ARTTIĞINI FARK EDİYORUZ"

 

Öte yandan TKYD Başkanı Yağız Oral, yatırım fonlarında tekil yatırımcı sayısındaki artışa dikkati çekerek son dört yılda yatırımcı sayısının 3 milyon kişiden 5,2 milyona yükseldiğini belirtti.

 

Oral, "Para piyasası fonlarına yatırımların ciddi ölçüde arttığını fark ediyoruz. Kişi sayısı bakımdan en yüksek büyüme de para piyasası fonlarında yaşandı. Son dönemde mevduata farklı bir alternatif olarak gündeme geldi." değerlendirmesini yaptı.

29 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : Sermaye fon yatırım piyasa