tatil-sepeti

UNESCO tarafından iki yılda bir tescillenen anma ve kutlama programlarına, şiirlerinde her zaman birlik ve beraberlik, hoşgörü çağrısı yapan Aşık Veysel de girdi. Ölümünün 50. yılında ozanın şiirleri ve türküleri, dünyanın birçok yerinde yankılanacak.

HABER: MÜGE BİBER 

 

“Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın. Düğün olur, bayram gelir, dostlar beni hatırlasın” dizelerinin sahibi Aşık Veysel’in dediği gibi oldu. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), ozanın ölümünün 50. yılını, Aşık Veysel Yılı ilan etti. Önümüzdeki yıl birçok ülkede Aşık Veysel’in şiir ve türküleri yankılanacak. 

 

YABANCILARA DA İLHAM VERDİ 

 

Türkçe’yi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde her zaman birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Çocukken görme yetisini kaybetmesine rağmen şiirlerinde yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci, sevgi, birlik ve beraberlik mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan eserler bıraktı. Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, yabancı sanatçıların da dikkatini çekti. ABD’li elektrogitar virtüözü Joe Satriani, 2008’de çıkardığı albümde ‘Aşık Veysel’ isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi. 

 

İKİ YILDA BİR

 

UNESCO Genel Direktörü, her iki yılda bir, her ülkenin Milli Komisyonları’ndan tarihi ve kültürel mirasların olası anmalarıyla ilgili en fazla iki teklif göndermelerini talep ediyor. Başvurular, eylül ayına kadar gönderiliyor ve bir sonraki yılın ocak ayında onaylanıyor. UNESCO, Ocak 2021’de Yunus Emre, Hacı Bektâş Velî ve Ahî Evran’ı Anma ve Kutlama Yıl Dönümü ilan etmişti.

 

3. BÜYÜK KEŞİF 

 

UNESCO aynı zamanda, bu yıl Moğolistan’da keşfedilen ve tarihi kaynaklarda Türk isminin geçtiği en eski eser olma özelliği taşıyan İlteriş Kutlug Kağan Yazıtı’na dair uluslararası forum düzenledi. Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Prof. Gülnur Aybet, “İlteriş Kutlug Kağan Yazıtı, 1889 ve 1897’de Orhun Yazıtları ve Bilge Tonyukuk Yazıtları’nın keşfinden sonra üçüncü en önemli keşiftir” dedi.

 

FARKINDALIK YARATMAYA DEVAM

 

İlteriş Kağan Yazıtı’nın, Türk kaynaklarında ‘Türk’ adının geçtiği ilk kalıntı olmasıyla da ayrı bir önem taşıdığını vurgulayan Aybet, “Bu keşif, Moğolistan ile Türk dünyası arasındaki verimli işbirlikleri için bir ahit niteliğindedir” dedi. Türk tarihi ve kültürünün korunmasına dair UNESCO nezdinde farkındalık yaratmaya devam edeceklerini hatırlatan Aybet, Türk Akademisi ve UNESCO arasında kurumsal ilişkilerin güçlenmesi temennisini yineledi.

 

BUGÜNE KADAR LİSTEYE GİREN TÜRKLER 

 

UNESCO 41. Genel Konferansı itibariyle UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından önerilen ve UNESCO Genel Konferansı tarafından kabul edilen 33 anma ve kutlama yıl dönümü bulunuyor. İşte onlardan bazıları: 

 

* 1981: Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğumunun 100. Yıl Dönümü 

 

* 1991: Yunus Emre’nin Doğumunun 750. Yıl Dönümü 

 

* 1995: Şair Fuzûlî’nin (Mehmed bin Süleyman Fuzûlî) Doğumunun 500. Yıl Dönümü

 

* 1996: Nasreddin Hoca’nın Vefatının 700. Yıl Dönümü

 

* 1998: Mimar Sinan’ın Vefatının 400. Yıl Dönümü 

 

* 2002: Nazım Hikmet’in Doğumunun 100. Yıl Dönümü

 

* 2007: Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî’nin Doğumunun 800. Yıl Dönümü 

 

* 2014: Halide Edip Adıvar’ın Vefatının 50. Yıl Dönümü 

 

* 2021: Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü 

 

* 2021: Ahi Evran’ın Doğumunun 850. Yıl Dönümü 

 

* 2021: Hacı Bektaş Veli’nin Vefatının 750. Yıl Dönümü

 

UNESCO’NUN KRİTERLERİ NE

 

* Önerilen her yıl dönümü, kurumun eğitim, kültür, doğal bilimler, sosyal ve insani bilimler ile iletişim alanlarındaki ideal ve misyonlarıyla doğrudan bağlantılı olmalı. Toplumlar arasında daha sıkı ilişkileri, barış ideallerini, kültürel diyaloğu ve karşılıklı anlayışı teşvik etmeli. (Yıl dönümü için öncelik) 

 

* Yıl dönümleri, 50. yıl, 100. yıl ya da bu yılların katları olmalı. 

 

* Tüm yıl dönümleri, tercihen en az iki diğer ülkenin ya da bölgesel grubun desteğiyle önerilmeli. Birden fazla devleti içeren yıl dönümü önerileri, bütün devletler tarafından sunulmalı.

27 Aralık 2022 Salı

İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2024-2025 akademik yılında yeni kayıt yaptıracak öğrenciler için burs ve indirim oranlarını açıkladı.




 


Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Ticaret Üniversitesi, ücretli kontenjanları ilk tercihine yazanlara yüzde 50 indirim bursu verecek. ÖSYM kılavuzunda yüzde 25 veya yüzde 50 burslu olarak yer alan kontenjanları ilk üç tercihine yazanlara ise yüzde 10 daha ek indirim bursu sağlayacak.


 Ayrıca, üniversitenin öğrenci ve mezunlar için kardeş indirimi ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) indirimi de bulunuyor.


Bugüne kadar 25 binden fazla mezun veren İstanbul Ticaret Üniversitesi, yeni öğretim yılında şehit yakınları, gazi çocukları ve depremzede kontenjanları hariç toplam 1751 önlisans ve lisans öğrencisi alacak. Türkiye'nin en fazla doktora öğrencisi mezun eden ilk beş üniversitesinden biri olan üniversitenin hali hazırda İşletme, hukuk, mühendislik, mimarlık ve tasarım, insan ve toplum bilimleri ve iletişim olmak üzere altı fakültesinde 29 bölümü ve meslek yüksekokulunda üç programı bulunuyor.


Üniversite, İTO üyelerine ve üye çocuklarına yüzde 15 indirim sağlıyor. İTO tarafından kurulan liseler, anlaşmalı liseler indirimi ve esnaf ve sanatkarlar odası üyeleri indirimi gibi iş dünyasına çeşitli kategorilerde burslar ve indirimler veriliyor. YKS'de ilk 100'e giren adaylara 20 bin lira, ilk 1000'e 15 bin lira, ilk 5 bine 10 bin lira, ilk 10 bine 7 bin 500 lira, ilk 25 bine girerek İstanbul Ticaret Üniversitesi'ni tercih eden adaylara aylık 5 bin lira ödeme yapılıyor. Başarı bursları, öğrenim süresi boyunca her yıl dokuz ay boyunca aylık ödeniyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde ilk tercihine ücretli bir kontenjanı yazan aday öğrencilere yüzde 50 indirim bursu veriliyor. Hukuk ve ingilizce destekli psikoloji bölümlerinde ise bu indirim bursu yüzde 25 olarak uygulanıyor.


 Yüzde 25 ve yüzde 50 burs sağlayan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kontenjanlarını ilk üç tercihi arasına yazanlara da ek yüzde 10 indirim bursu veriliyor.


 Mezunların kardeşlerine, milli sporculara, şehit yakınları ve gazi çocuklarına da indirimler sağlanıyor.


İstanbul Ticaret Üniversitesi Eğitim Bilimleri bölümü, üniversitenin diğer bölümlerine pedagojik formasyon eğitimi sunuyor.


 Matematik, sosyoloji, psikoloji (yüzde 30 İngilizce), havacılık yönetimi, iktisat (İngilizce), iktisat, işletme (ingilizce), işletme, lojistik yönetimi, uluslararası ticaret (İngilizce), yönetim bilişim sistemleri (ingilizce), görsel iletişim tasarımı, halkla ilişkiler ve reklamcılık, medya ve iletişim, hukuk, bilgisayar mühendisliği (yüzde 30 ingilizce), mekatronik mühendisliği (ingilizce), yazılım mühendisliği (ingilizce), endüstriyel tasarım, iç mimarlık ve çevre tasarımı (yüzde 30 ingilizce) bölümlerinde okuyan öğrenciler isteğe bağlı olarak pedagojik formasyon eğitimi alabiliyor.

24 Temmuz 2024 Çarşamba

Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu yıl İngiltere, İtalya ve ABD'den iadesi sağlanan 19 eserin Türkiye'nin kültürel hazinesine yeniden kazandırıldığını bildirdi.


 

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, eser iade çalışmaları Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlıyor.

 

Yürütülen çalışmalarla 2002'den bu yana Türkiye'ye iade edilen eser sayısı 12 bin 139'a, 2018'den bu yana ise 7 bin 823'e ulaştı.

 

Bu yıl ise süreçte elde edilen başarıların altını çizen önemli bir yıl oldu. Bakanlığın çalışmaları ve uluslararası işbirlikleri sayesinde, Türkiye'nin tarihi ve kültürel değerleri ülkeye kazandırıldı, İngiltere, İtalya ve ABD'den 19 kıymetli eser yurda getirildi.

 

Yurda döndürülen eserlerden birisi "Mustafa Dede'nin Kur'an-ı Kerim'i" oldu. 2017'de İngiltere'de satışa çıkarılan ve Mustafa Dede tarafından istinsah edilen Kur'an-ı Kerim, yasa dışı yollarla ülkeden kaçırıldığı tespit edilerek Türkiye'ye geri getirildi. Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan bu eser, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde muhafaza altına alındı.

 

Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz İmparator Heykeli de New York'ta Christie's Müzayede Evi tarafından 2011'de satışa çıkarıldı. Heykelin Türkiye'den yasa dışı yollarla çıkarıldığı ABD ve Türkiye tarafından sürdürülen bir araştırma sonucu belirlendi.

 

Eseri elinde bulunduran kişiyle irtibata geçilerek deliller sunuldu, heykelin kökeninden bu yolla haberdar olan koleksiyoncu, iyi niyetli yaklaşım sergileyerek eserin Türkiye Cumhuriyeti devletinin malı olduğunu kabul etti. Türkiye'ye iade edilen heykel, 2 Şubat 2024'te Antalya Müzesi'nde kamuoyuna tanıtıldı.

 

Yurda kazandırılan bir diğer eser Milet Kökenli Kore Torsosu, Christie's Müzayede Evi'nin 2021 tarihli müzayedesinde satışa sunuldu. Mermer Kore Torsosu, uzman incelemeleri sonucunda Türkiye kökenli olduğu belirlenerek iade edildi. Eser, 26 Ocak 2024'te Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde muhafaza altına alındı.

 

Floransa Savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Türkiye'ye ait olduğu belirlenen 11 pişmiş toprak eser de bilimsel raporlar ve hukuki süreçler tamamlanarak 24 Ocak 2024'te Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğince teslim alındı.

 

Bu yılın iade edilen eserleri, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi gibi müzelerde sergilenmeye devam ediyor.

21 Temmuz 2024 Pazar