Üretim ve istihdam yapısıyla ekonomiye ayrı bir güç katan matbaacılık sektörü için İstanbul Ticaret Odası’nın öncülüğünde yol haritası çiziliyor.


Bu doğrultuda hazırlanacak Matbaacılık Sektörü Araştırma Raporu’nun, sektörün mevcut potansiyelinin yanı sıra strateji belirlenmesine de katkı sağlaması hedefleniyor.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

İstanbul Ticaret Odası’nın desteğinde, İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından hazırlanacak Matbaacılık Sektörü Araştırma Raporu için çalışmalar devam ediyor. Raporla ilgili İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen hazırlık toplantısına; İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, Meclis ve Komite Üyeleri, akademisyenler ile sektör temsilcileri katıldı. Rapor çalışmasıyla; sektörün mevcut potansiyeli ve sorunlarının tespiti gibi unsurlarla birlikte çözüm önerilerinin geliştirilmesine de katkı sağlanması hedefler arasında.

 


ORTAK AKIL

 

Toplantıda yaptığı konuşmada, matbaacılığın hem üretim hem istihdam altyapısıyla büyük bir sanayi olduğunu belirten İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, rapor çalışmasının sektörün ihtiyaçları arasında yer alan tanıtım yönüyle de katkı sağlayacağını söyledi. 

Matbaa, kağıt ve ambalaj sektörlerinin rekabetçilikleriyle de dikkat çektiğini kaydeden İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, çalışmanın sektörün başarılarını artıracağını ifade etti. 

 

Ortak akıl ve birlikte çalışma projelerinin sektörlere her zaman katkı sağladığına işaret eden İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, söz konusu raporun bu yönüyle de matbaacılık sektörüne yeni bir bakış açısı kazandıracağını vurguladı.

 

SAHA ÇALIŞMASI

 

Raporun hazırlanmasında görev alan akademisyenler ise çalışmalarda; işletmelerin segmenti, makina ve ekipmanları, personel, ihracat, Ar-Ge, tasarım, fuar katılımı, gelecek beklentileri, sektör sorunları ve çözüm önerileri gibi konularda araştırma yaptıklarını, sahadan bu konularla ilgili veri topladıklarını söyledi. Akademisyenler, raporla elde edilecek sonuçlarla, matbaacılık sektöründe yer alan işletmeler için sürdürülebilirliğin ve rekabet avantajının geliştirilmesinin yanı sıra doğru stratejilerin belirlenmesinde de yönlendirici olunmasının beklendiğini kaydetti. 

 

YETİŞMİŞ PERSONEL İHTİYACI

 

Sektör temsilcileri, matbaacılığın üretim ve istihdam gücüyle birlikte dış ticaret açısından da kendini ispatladığına, dış ticarette başarılı bir sektör olduğuna dikkat çekti. 

 

Sektör temsilcilerinin gündeme getirdiği bir konu da yetişmiş personel açığı oldu. Meslek liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri, üniversitelerin basım ve yayın teknolojileri bölümlerinin üstünde daha fazla durulması da önerildi. Mesleki Eğitim Merkezleri’nde haftada dört gün işletmelerde pratik eğitim sisteminin ve öğrencilere sağlanan teşviklerin doğru bir uygulama olduğu da belirtildi. Sektörün en önemli maliyet kaleminin ise enerji olduğunun altı çizildi.

 

27 Mart 2023 Pazartesi

Altının ons fiyatı, İsrail ile İran arasındaki gerilimde mevcut durum ve Fed’in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle gün içinde 2 bin 300 doların altına geriledi.


 

Orta Doğu'daki gerilim ve Fed'in faiz indirimlerine başlama zamanına ilişkin belirsizlik varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

 

İsrail'in İran'a yönelik saldırısı sonrası haftanın ikinci işlem gününde güvenli liman varlıklardan altının ons fiyatı dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 1 düşerek 2 bin 295 dolara geriledi, ardından TSİ 11.00 itibarıyla 2 bin 305 dolar seviyesinde dengelendi.

 

12 Nisan'da 2 bin 432 doları aşarak rekor tazeleyen altının ons fiyatı, bu seviyeden gelen satış baskısıyla günü önceki kapanışın yüzde 1,2 altında 2 bin 344 dolardan tamamlamıştı.

 

Analistler, İsrail'in geçen hafta İran'a misilleme amaçlı saldırısının ardından Tahran'ın buna henüz cevap vermediğine işaret etti, inatçı enflasyon nedeniyle Fed'in şimdilik yüksek politika faiz oranlarıyla sıkı para politikasına bağlı kalmasının da muhtemel olduğunu belirtti.

 

Yüksek faiz oranlarının altın fiyatı üzerinde baskı oluşturduğunu ve değerli metalin sürekli bir gelir getirmediğini ifade eden analistler, ABD tahvilleri gibi güvenli kabul edilen diğer varlıklarla karşılaştırıldığında, böyle bir ortamda daha az cazip hale geldiğini söyledi.

 

Öte yandan, Fed'in cuma günü yayınladığı, Amerikan finansal sistemindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısında, inatçı enflasyonun ve parasal sıkılaşmanın finansal istikrara yönelik en büyük risk olarak görüldüğü kaydedildi.  

 

Raporda, inatçı enflasyonun ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcılarının en çok dile getirdiği risk olmaya devam ettiği belirtildi.

 

Analistler, Fed'in politika faizini Temmuz 2023'ten bu yana son 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına rağmen son dönemde ABD'de açıklanan verilerin ekonomideki canlılığa işaret ettiğini, bu durumun para piyasalarındaki fiyatlamaları zorlaştırdığını söyledi.

 

Para piyasalarında, Fed'in mayısta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, Bankanın haziranda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 15, temmuzda başlama ihtimali yüzde 41 ve eylülde başlama ihtimali yüzde 64 ile fiyatlanıyor.

23 Nisan 2024 Salı

Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Başkanı Yahya Sağır, “Araç şarj istasyonu kurmak isteyen kat maliklerinin, oturdukları sitelerin yönetim kurullarıyla görüşüp olağan veyahut da olağanüstü genel kurulda bu kararı aldırması gerekiyor” dedi.


 

Hem dünyada hem de Türkiye’de elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması, şarj istasyonu ihtiyacını artırıyor.

 

Bu konuda bir yandan özel sektör bir yandan da kamu kurumları çalışmalarını sürdürürken, özellikle İstanbul gibi metropollerde alternatif çözümler öne çıkıyor. Bu çözümlerden biri de büyük nüfuslara ev sahipliği yapabilen, toplu yaşam alanları olan sitelerde şarj noktası kurulması.

 

“ŞARJ İSTASYONUNUN KURULUM MASRAFI GENEL KURULDA TARTIŞILMALI”

 

Tesis Yöneticileri Konfederasyonu Başkanı Yahya Sağır, sitelerde araç şarj istasyonu kurulmasına ilişkin merak edilenleri AA muhabirine anlattı.

 

Sağır, konut sitelerinde yaşayan elektrikli araç sahiplerinin, araçlarının şarj edilmesiyle ilgili olarak site yöneticileriyle ve diğer kat malikleriyle karşı karşıya gelebildiğini söyledi.

 

Sağır, sitelerde yapılacak işler ve demirbaş giderleri Kat Mülkiyeti Kanunu gereği lüks yatırımlar konusuna giriyorsa beşte dört çoğunluğun onayının arandığını ifade etti.

 

Sağır, araç şarj istasyonlarının da bu kapsamda olduğunu dile getirdi.

 

Araç şarj istasyonu kurmak isteyen kat maliklerinin, oturdukları sitelerin yönetim kurullarıyla görüşüp olağan veyahut da olağanüstü genel kurulda bu kararı aldırması gerektiğini belirten Sağır, şu bilgileri verdi: “O kararın da şu şekilde olması gerekiyor; 100 bağımsız bölümlü bir site düşünün, bu sitede yaklaşık 20 bağımsız bölümün maliklerinde elektrikli araç var ve araçları için şarj istasyonu kurulmasını talep ediyorlar. Bunun masrafı ne? Araç şarj istasyonunun kurulum masrafını genel kurulda tartışmaları gerekiyor ve genel kurulda da beşte dört çoğunlukla kararın alınması gerekiyor. Genel yapılacak masrafa daha sonrasında faydalanacak ise diğer kat malikleri, kat maliklerine gelen misafirler, beşte dört çoğunlukla alacakları karar doğrultusunda herkesin katılacağı giderlerle bu paylaşım yapılabilir. Hayır, sadece 20 bağımsız bölüm kat maliki bundan faydalanacak deniyor ise yine aynı şekilde beşte dört çoğunluk gerekiyor.”

 

Alınan kararın tutanağa yazılması gerektiğini dile getiren Sağır, bu konuda sorun ve karışıklığın, araç şarj istasyonlarıyla ilgili durumun otopark yönetmeliği ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda yer almamasından kaynaklandığına işaret etti.

 

“ŞARJ İSTASYONU KURMAK İSTEYENLERİN EPDK ONAYLI FİRMALARLA ÇALIŞMASI GEREKİYOR”

 

Sağır, sitelere araç şarj istasyonu kurmak isteyen yönetimlerin EPDK onaylı firmalarla çalışması gerektiğine dikkati çekti.

 

Site ya da binanın elektrik gücünün şarj istasyonu kurulması için yeterliliğinin de bu noktada çok önemli olduğunu söyleyen Sağır, kat maliklerinin kendi elektrik saatlerini bu iş için kullanmalarının yanlış olduğunu ifade etti.

 

Sağır, "Bunlar, binanın elektrik gücünün kaç kilovat olduğu bilinmediği için de çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Örneğin yangın sorunuyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Böyle bir durum olması durumunda peki yönetim ne yapıyor? Bunu eski haline getirme, söktürme yetkisi var. Çünkü hiçbir şekilde izin alınmamış. Onun için genel kuruldan mutlaka ama mutlaka beşte dörtle onay alınması gerekiyor." diye konuştu.

 

Sağır, Tesis Üreticileri Konfederasyonu olarak bu sorunların büyümemesi için TBMM'ye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığına dilekçe verdiklerini de sözlerine ekledi.

23 Nisan 2024 Salı