HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU
Mali müşavirler, ekonomideki gelişmelere bağlı olarak en çok tahsilatta sorun yaşadıklarını söylüyor. Bu nedenle de bürokrasinin azaltılmasını, bağımsız denetim yaptırması zorunlu şirketlerin bu işlemi yapıp yapmadıklarının kontrol edilmesini öneriyorlar. İstanbul Ticaret Odası Mali Müşavirlik Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Bayram Bilgin, mali müşavirlik sektörünün 2015 yılında en çok tahsilatta sorun yaşadığını söyledi. 2016 yılında da tahsilat sorununun ön planda olacağını düşündüğünü belirten Bilgin, sektörün durumunu şöyle anlattı: “En büyük sorunumuz gereksiz zaman kayıpları. En fazla bundan yakınıyoruz. Bürokrasinin daha da azaltılarak bu zaman kaybının en aza indirilmesini istiyoruz. Özellikle SGK ve mali yasalar ile yönetmelikte, sektör temsilcilerinin de görüşlerine başvurulmalı. Bu dönemde meslek mensuplarının çok dikkate alınmadığını görüyoruz. Evrakları götürdüğümüzde, mevzuatta olmadığı halde mükellefin kendisinin gelmesi isteniyor.”
HAKSIZ REKABET
Diğer sektörlerde olduğu gibi kendi sektörlerinde de haksız rekabetin olduğuna dikkat çeken Bilgin, konu ile ilgili şunları dile getirdi: “Maalesef sektörde üyelerimiz haksız rekabetle karşı karşıya. Alınması gereken tarifelerin altında mükellefle anlaşma yaparak hizmet vermeye çalışan mali müşavirler var. Buna dönük bir müeyyidenin olmaması sektörü zorluyor. Bu tür haksız rekabeti önleyici kuralların getirilmesi elzem.”
TARİFE SORUNU
Komite Üyesi Mehmet Ali Kaynar ise Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) - Yeminli Mali Müşavir (YMM) resmi asgari ücret tarifesinin uygulanmasında büyük güçlükler yaşandığını söyledi. Kaynar, bu konudaki sorunlarını şöyle özetledi: “Her yıl Resmi Gazete’de yayımlanan asgari ücret tarifesi var. Buna göre yapılan hizmetlerin ücretlendirilmesinde; özellikle SMMM’de olan problem son birkaç yıldır yeminli mali müşavirlerde de ciddi sıkıntılar oluşturuyor. YMM olarak fiilen serbest çalışanların artmasıyla maalesef haksız rekabet alanında sorunlar da arttı. Bu konuda YMM’lerin fiilen YMM olarak çalıştığı iş tecrübesi, şirketinde veya birlikte çalıştığı denetim ekibinin nitelikleri, işyerinin donanımı, kullandığı denetim programları gibi kıstasların Maliye tarafından dikkate alınarak, müşteri portföyünün eşleştirilmesi zamanı geldi. Gerekirse sınıflandırma ve hizmet verilecek müşteri sınırlanması düşünülmeli.”
SONA KALIYORUZ
Düzenlenen fatura veya belgenin geçici vergisi ve KDV’si Maliye’ye ödenmekle beraber bunu tahsil edemediklerinden yakınan Kaynar, “Maalesef zora giren firmalarda ödemelerde en sona SMMM ve YMM olan meslek mensupları kalıyor. Çoğu zaman belgemizi düzenleyip müşterimizin geçici vergisini ve KDV’sini devlete ödüyoruz. Ama tahsilat sıkıntısı nedeniyle mağdur oluyoruz” dedi.
BAĞIMSIZ DENETİM DENETLENMİYOR
İTO Meclis Üyesi Sadettin Çaldağ, ekonominin gelişiminin olumlu olması durumunda bunun sektöre de yansıdığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Meslek mensubu sayısı ile mükellef sayısı artışında paralellik yok. Meslek mensubu elindeki potansiyel işini muhafaza etmeye çalışıyor. Bu da tarife altı ücret sonucunu doğuruyor. Yapılan iş karşılığı hak edilen ücretin alınabilmesi konusunda gerekli tedbirler alınmalı.”
Türk Ticaret Kanunu’na göre Bakanlar Kurulu’nun belirlediği kriterleri aşan şirketlerin bağımsız denetim zorunluluğuna rağmen bu denetimin yaptırılmadığını söyleyen Çaldağ, şöyle devam etti: “Bu şirketlerin bağımsız denetim yaptırıp yaptırmadıkları aktif bir şekilde incelenmiyor. Dolayısıyla meslek mensuplarının faaliyet hacmi bu noktada daralıyor. Bağımsız denetime tabi olan şirketlerin listelenmesi, şirketlere bildirilmesi ve bu şirketlerin bağımsız denetçi seçip seçmediklerinin takibi, bağımsız denetçi seçmeyen şirketlerin genel kurulunun tescil edilmesinin önüne geçmek için de ticaret sicil müdürlüklerine bilgi verilmesi sorunun çözümünü sağlayacaktır.”
TAVSİYE EMİR OLUYOR
Komite Üyesi Mehmet İhsan Ünlüsan, Gelir İdaresi tarafından varılan uzlaşmalarda verilen tavsiyelerin emir gibi algılanmaması gerektiğini söyledi. Ünlüsan uzlaşmalarda, “Vergi aslının tamamı alınsın, cezaların ise şu kadarı alınsın” şeklinde emir telakki edilen tavsiyelerde bulunulduğunu hatırlatarak, bu yaklaşımın YMM ve SMMM’leri zor durumda bıraktığını vurguladı.