Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali, lisanlı depoların toplam kapasitesinin 20 milyon tona çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, "Böylece, ürün çeşitliliğin artmasıyla daha fazla üreticimizin kazancı artacak" dedi.



 

Tarım ve Orman Bakanlığı, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasına, yaş meyve sebze tedarik zincirinde lojistik altyapının ve yatırımların iyileştirilmesine ilişkin çalışmalarını sürdürüyor.

 

Lisanslı depoculuk sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için depo sayısının, depolama kapasitesinin ve ürün çeşitliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor.

 

Bu kapsamda kanolanın lisanslı depoculuk sistemine dahil edilmesi ve depolanabilir nitelikteki süt ürünlerinin çeşitlerinin artırılması hedefleniyor.

 

"ÜLKE TARIMINA BÜYÜK KATKISI OLACAK"

 

Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdürü Ali Kırali, lisanslı depoculuğun tarım ürünlerinin sağlıklı şartlarda muhafaza edilmesine olanak sağlayan bir sistem olduğunu söyledi.

 

Kırali; hububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar, şeker gibi bazı tarım ürünlerinin lisanslı depoculuğa konu olabileceğini ifade ederek, bu depoların halihazırda kalite standartları ve sınıflandırma kriterleri belirlenmiş 17 üründe 10 milyon tonu aşan faal kapasiteyle hizmet verdiğini anlattı.

 

Lisanslı depolarda 9,9 milyon tonla ağırlıklı olarak hububat, baklagiller ve yağlı tohum grubunda ürün saklanabildiğine işaret eden Kırali, "Zeytinyağı, süt ürünleri, kuru üzüm gibi ürünlerin de lisanslı depoculuk hizmet yelpazesine eklenmesi çalışmaları devam ediyor." ifadesini kullandı.

 

Kırali, ülkede lisanslı depoculuğun geliştirilmesinin hem üretici hem tüketiciye faydası olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "İlgili bakanlıklar tarafından yürütülen çalışmalarla lisanlı depoculuğun kapasitesi ve ürün çeşitliliği artacak. Önümüzdeki dönemde lisanlı depoların toplam kapasitesinin 20 milyon tona çıkarılması öngörülüyor. Kapasite artışı sağlandığında üreticilerimiz daha fazla ürününü depolarda saklayabilecek ve ticarete konu edebilecek. Böylece, üreticilerimiz üretim fazlası ürünlerden de bekledikleri kazancı elde edebilecek ve ürün çeşitliliğin artmasıyla daha fazla üreticimizin kazancı artacak. Ülke tarımına büyük katkısı olacak. "

 

"KANOLA, KURU ÜZÜM VE ZEYTİNYAĞINDA ELÜS İŞLEMİ YAPILACAK"

 

TÜRİB faaliyete geçtiğinden bu yana, 2020'de kabuklu Antep fıstığı ve kuru kayısının, 2021'de tritikalenin lisanslı depolarda saklama standardının belirlenip elektronik ürün senedine (ELÜS) konu olarak işlem görmeye başladığını dile getiren Kırali, 2024'te kanola, kuru üzüm ve zeytinyağının ELÜS ihraç edilerek TÜRİB'de işleme konu edilmesi hedefiyle çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

 

Kırali, üretimin devamı için ELÜS'ün önemli olduğunu vurgulayarak, "Bankalar, ELÜS'ler sayesinde çiftçilere likit sağlıyorlar. Çiftçilerimiz bunu finansman kolaylığı olarak görüyor. Yani, depoculuk kapasitesinin ve ürün çeşitliliğinin artması çiftçilerimize bu anlamda da kolaylık sağlayacaktır." dedi.

21 Aralık 2023 Perşembe

Türkiye'den ocak-nisan döneminde yapılan bal ihracatı 11 milyon 477 bin 245 dolara ulaştı.



Türkiye'den ocak-nisan döneminde yapılan bal ihracatı 11 milyon 477 bin 245 dolara ulaştı.


Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Türkiye'den 4 ayda 40 ülke, özerk ve serbest bölgeye bal satıldığını söyledi.


Kalyoncu, anılan dönemde 3 bin 7 ton bal ihracatından 11 milyon 477 bin 245 dolar gelir sağlandığını belirterek, "ABD, Almanya ve İspanya en fazla dış satım yapılan 3 ülke oldu. ABD'ye 3 milyon 963 bin 636, Almanya'ya 3 milyon 126 bin 576 ve İspanya'ya 608 bin 580 dolarlık bal ihraç edildi." dedi.


Bal ihracatında ülke çeşitliliğine de dikkati çeken Kalyoncu, geçen yılın aynı döneminden farklı Slovenya, Filipinler, Çekya, Fransa, Arnavutluk, Nepal, İsviçre ve Fas'a bu dönem bal satıldığını aktardı.


Kalyoncu, Türkiye'nin bitki çeşitliliği ve endemik bitki açısından dünyanın ender ülkeleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, bu kapsamda bal ihracatını ve dış satım yapılan ülke sayısını artırmak için çaba sarf ettiklerini kaydetti.


Sektör ihracatından beklentilerinin yüksek olduğunu vurgulayan Kalyoncu, ihracatın gelecek günlerde katlanarak artacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

12 Mayıs 2024 Pazar

İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası (İSTDO) Başkanı Adem Sönmez, yaz sezonu için yapılan ön rezervasyonlarla kentteki düğün salonlarının yüzde 80'inin dolduğunu söyledi.



Sönmez, koronavirüs salgını nedeniyle belirli bir dönem kapalı olan düğün salonlarının yavaş yavaş toparlanmaya başladığını, geçen yıl yaz döneminde pandemi öncesi rakamlara ulaştıklarını anlattı.


Yaz dönemindeki düğün sezonundan umutlu olduklarını dile getiren Sönmez, "İstanbul'da yaklaşık 1300 düğün salonu bulunuyor. Bu sene de yaz döneminin yaklaşmasıyla sektör hareketlendi, ön rezervasyonlar yapıldı. 2023'teki hedeflerimizi yüzde 80 yakalamıştık. Bu sene de yapılan rezervasyonlarla yaz döneminde İstanbul'daki düğün salonlarının yüzde 80'i doldu. Kentte bu sene 230 bin civarında düğün yapılması öngörülüyor." ifadelerini kullandı.


"Maliyetlerin artması bizleri de zorlamaktadır"

Sönmez, sektörün maliyetlerinin kontrol altına alınarak düşmesini temenni ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Bugün gelen arkadaşlarımız 6-7 ay sonrasına düğün rezervasyonu yapıyor ve biz de buna göre fiyatlandırma yapıyoruz. Ama girdi maliyetlerinin artması bazen sektörel anlamda bizleri de zorlamaktadır. Arkadaşlarımız, ön rezervasyonlarda o günkü fiyat kuru, girdi maliyetleri üzerinden sözleşmelerini yapıyorlar. Sözleşmeler yapıldıktan sonra bozulma ihtimali olmadığı için salonu tutanlar, gelecek olan zamlardan da etkilenmemiş oluyorlar. Kim ne kadar erken düğün salonu tutarsa o kadar kardadır. Sektör olarak ön rezervasyondan memnunuz."


Sönmez, düğün salonu işletmeciliğinin eğlence değil hizmet sektörüne girdiğini, bu nedenle bu sektörden alınan KDV oranlarının düşürülmesinin hem işletmecileri hem de evlenecek çiftlere katkı sağlayacağını vurguladı.


Adem Sönmez, Irak'ın Musul kentinde bir düğün salonunda havai fişeklerden kaynaklanan yangında 100'den fazla kişinin hayatını kaybetmesinin ardından İSTDO olarak düğün salonlarında yanıcı ve parlayıcı madde kullanmama kararı aldıklarını hatırlattı.


Bu kararın hem çiftler hem mekan sahipleri tarafından çok olumlu karşılandığını vurgulayan Sönmez, yanıcı ve parlayıcı maddelerin yerine sis makineleri ve tealight mumlar kullanılarak görsel şöleni devam ettiklerini kaydetti.

12 Mayıs 2024 Pazar