Küresel piyasalarda, geçen hafta Kaliforniya merkezli çip üreticisi Nvidia'nın son çeyrekte beklentilerin üzerinde kar açıklaması risk iştahını artırırken, gözler gelecek hafta ABD'de açıklanacak büyüme verilerine çevrildi.


 

Yarı iletken çipler ve yapay zeka alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketleri, Nvidia önderliğinde piyasaların yönü üzerinde etkili oldu.

 

Nvidia, son çeyrekte yıllık yüzde 769 artışla 12,29 milyar dolar net kar elde ederek tahminleri aştı.

 

Son çeyrekte beklentilerin üzerinde kar açıklamasının ardından şirketin hisse fiyatı geçen haftayı yüzde 9 artışla tamamladı. Nvidia'nın hisse fiyatı, 823,94 dolara kadar çıktı. Böylelikle şirketin piyasa değeri bir süreliğine 2 trilyon doları aştı.

 

Öte yandan, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına dair belirsizlik sürerken, geçen hafta yayınlanan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları da yetkililerin para politikasını hızlı gevşetme konusunda endişeleri olduğunu gösterdi.

 

Tutanaklarda, Fed yetkililerinin, enflasyonun düşürülmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesinin beklenenden daha uzun sürebileceği ihtimaline ağırlık verdiği bilgisi yer aldı.

 

Fed yetkililerinin, kısıtlayıcı para politikası duruşuna ne kadar süre devam edilmesi gerektiğine ilişkin belirsizliğin altını çizdiği aktarılan tutanaklarda, "Çoğu yetkili, politika duruşunu gevşetmek için çok hızlı hareket etmenin risklerine dikkati çekti ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye düşüp düşmediğine karar verirken gelen verileri dikkatle değerlendirmenin önemini vurguladı. Ancak birkaç yetkili, aşırı kısıtlayıcı duruşun çok uzun süre sürdürülmesinin ekonomiye yönelik aşağı yönlü risklere işaret ettiğini belirtti." ifadesi kullanıldı.

 

Para piyasalarında, Fed'in martta faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken Bankanın mayısta faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 25'e, haziranda başlama ihtimali yüzde 67'ye geriledi.

 

Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's, ABD'nin para politikasına ilişkin 2024 görünümünü değiştirmediğini, Fed'in haziran toplantısında politika faizini 25 baz puan, yıl sonuna kadar ise 75 baz puan düşüreceğini öngördüğünü bildirdi.

 

Fed yetkililerinin açıklamaları da geçen hafta yakından takip edildi. Richmond Fed başkanı Thomas Barkin, manşet enflasyonun düşmesine rağmen konut gibi sektörlerde fiyat baskılarının devam ettiğini vurgularken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, yakın gelecekte faiz indirimi ihtimaline karşı olduğunu dile getirdi.

 

Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, Bankanın güçlü eylemlerinin politika faizini oldukça kısıtlayıcı bölgeye taşıdığına işaret ederek, para politikasındaki sıkı duruşun ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu bildirdi.

 

Ekonomi genel olarak beklendiği gibi gelişirse yılın sonlarında politika faizini düşürmeye başlamanın muhtemelen uygun olacağını ifade eden Jefferson, ancak riskler nedeniyle zaman çizelgesi veremeyeceğini söyledi.

 

Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker da Fed'in faiz oranlarını çok erken düşürmesinin risk oluşturduğunu belirtti.

 

Fed'in enflasyonda yüzde 2 hedefine doğru ilerlemenin son adımında olduğunu dile getiren Harker, son verilerin enflasyonun yavaşlatılmasında dengesiz bir ilerleme olduğunu gösterdiğini söyledi.

 

Uluslararası Para Fonu Sözcüsü Julie Kozack da enflasyonun yavaşlamasına rağmen henüz hedefe yeterince yakın olmadığını belirterek, merkez bankalarını para politikasında erken gevşemeye karşı tedbirli olmaya çağırdı.

 

Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler yatırımcıların odağında olmaya devam ederken, Brent petrolün varil fiyatı geçen haftayı yüzde 2,2 azalışla 80,9 dolardan tamamladı. Altının ons fiyatı ise yüzde 1,2 artışla 2 bin 36 dolara çıktı. Bununla birlikte ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı 36 baz puan azalışla yüzde 4,2560'tan tamamladı. Dolar endeksi de geçen hafta yüzde 0,3 azalışla 103,9'a geriledi.

 

NEW YORK BORSASINDA TARİHİ ZİRVELER GÖRÜLDÜ

 

Yapay zeka ve yarı iletken alanındaki şirketler, Nvidia öncülüğünde endekslerin hareketine katkıda bulunurken, New York pay piyasalarında geçen hafta pozitif seyir izlendi.

 

ABD merkezli şirket Intuitive Machines'in "IM-1" misyonu kapsamında SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle uzaya gönderilen "Odysseus" adlı uzay aracı, Ay'a iniş yaptı. ABD'nin 1972'den bu yana ilk kez Ay'a inişini gerçekleştiren şirketin hisseleri geçen hafta yüzde 30'dan fazla değer kazandı.

 

Öte yandan, ülkede şirketler finansal sonuçlarını açıklamayı sürdürdü. Geçen yıl dördüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde kar ve gelir bildiren Walmart'ın hisseleri, geçen hafta yüzde 3'ün üzerinde değer kazanırken, şirket ayrıca akıllı televizyon üreticisi Vizio'yu nakit olarak 2,3 milyar dolar veya hisse başına 11,50 dolar karşılığında satın alacağını duyurdu.

 

ABD'nin büyük perakende zincirlerinden Home Depot'un geçen yılın son 3 ayında kar ve geliri, satışlarındaki azalışa rağmen tahminleri aştı ancak şirketin 2024 mali yılında öngördüğü toplam satış büyümesi beklentilerin altında kaldı. Home Depot'un hisseleri geçen hafta yüzde 3,2 yükseldi.

 

Makroekonomik veri tarafında ise ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 17 Şubat ile biten haftada 12 bin kişi azalışla 201 bine gerilerken, 5 haftanın en düşük seviyesini kaydetti.

 

Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), şubatta aylık 0,8 puan artarak 51,5 ile 17 ayın en yüksek seviyesine çıktı, hizmet sektörü PMI ise şubatta 1,2 puan azalarak 51,3 ile 3 ayın en düşük seviyesine geriledi.

 

ABD'de ikinci el konut satışları, ocakta yüzde 3,1 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

 

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta S&P 500 endeksi yüzde 1,70, Dow Jones endeksi yüzde 1,30, Nasdaq endeksi yüzde 1,40 değer kazandı.

 

S&P 500 endeksi 5.110,04, Dow Jones endeksi 39.282,28, Nasdaq endeksi 16.134,22 puanla tarihi zirveyi gördü.

 

26 Şubat ile başlayan haftada pazartesi günü yeni konut satışları, Dallas Fed imalat sanayi aktivite endeksi, salı günü dayanaklı mal siparişleri, CB tüketici güven endeksi, çarşamba günü Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), toptan eşya stokları, perşembe günü kişisel gelirler ve harcamalar, cuma günü Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.

 

AVRUPA BORSALARINDA İNGİLTERE HARİÇ POZİTİF BİR SEYİR İZLENDİ

 

Avrupa borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankasının (BoE) haziranda faiz indirimine başlayacağına yönelik beklentiler devam ediyor.

 

ECB'nin ocak ayı para politikası toplantı tutanakları, ECB Yönetim Konseyi üyelerinin faiz indirimlerini tartışmak için henüz erken olduğu konusunda hemfikir olduklarını ortaya koydu.

 

ECB, geçen yıl enflasyonla mücadele kapsamında gittiği faiz artışları nedeniyle 2004'ten beri ilk kez zarar etti. Geçen hafta açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde ocakta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,4 azalırken, yıllık bazda yüzde 2,8 artışla beklentiler paralelinde gerçekleşti.

 

ECB'nin Tüketici Beklentileri Anketi'ne göre ise Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin 12 ay için ortalama enflasyon beklentisi yüzde 3,2'den yüzde 3,3'e yükseldi.

 

BoE Başkanı Andrew Bailey de piyasaların bu yıl BoE'den faiz indirimleri beklemesinin mantıksız olmadığını belirtti.

 

Avro Bölgesi'nde inşaat üretiminin aralıkta kasım ayına kıyasla yüzde 0,8 ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 artış göstermesi dikkati çekerken, AB pazarında yeni otomobil satış sayısı da ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,1 artarak 851 bin 690'a ulaştı.

 

Almanya tarafında ise hükümet, bu yıl için daha önce yüzde 1,3 olarak açıklanan büyüme beklentisini zayıf küresel talep, jeopolitik belirsizlikler ve yüksek seyreden enflasyonun etkisiyle yüzde 0,2'ye düşürdüğünü bildirdi. Almanya ekonomisi aynı zamanda 2023’ün son çeyreğinde, yüksek enflasyonun hane halkının satın alma gücünü azaltmasının etkisiyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 küçüldü.

 

Öte yandan, geçen hafta, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), dış talebin zayıfladığını, tüketicilerin harcamalarında temkinli olduğunu ve artan finansman maliyetlerinin yatırımları sınırlamaya devam edebileceğini belirterek, Almanya ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinin ardından bu yılın ilk çeyreğinde de daralma göstererek teknik resesyona girebileceğini bildirdi.

 

İngiltere'nin en büyük bankalarından HSBC'nin hisse fiyatının, son çeyrekte vergi öncesi karındaki gerileme ve iştiraki olan Çin finans kuruluşundaki değer kaybı nedeniyle yüzde 8'den fazla gerilemesi dikkati çekti.

 

Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,1 değer kaybederken, Almanya'da DAX endeksi yüzde 1,76, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,56 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,22 değer kazandı.

 

Almanya'da DAX endeksi 17.443,74 puan, Fransa'da CAC 40 endeksi 7.976,40 puanla rekor seviyeyi gördü.

 

Gelecek hafta çarşamba günü Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi, reel kesim güven endeksi ile ekonomik güven endeksi, perşembe günü Almanya'da işsizlik oranı ile TÜFE, cuma günü Avro Bölgesi'nde imalat sanayi PMI, TÜFE ile işsizlik oranı verileri takip edilecek

 

ASYA BORSALARINDA JAPONYA REKORU

 

Nvidia finansal sonuçlarının ardından vadeli piyasalarda artan risk iştahı, Asya pay piyasalarına da taşındı.

 

Çin Merkez Bankası (PBoC) emlak kredileri için referans kabul edilen 5 yıl vadeli kredi faizi oranını (LPR) düşürdü.

 

Ülkede emlak piyasasını canlandırmak adına PBoC, aylık sabitlemede konut kredileri için gösterge faiz oranı olan 5 yıllık kredi ana faiz oranını beklentilerin üzerinde indirdi.

 

PBoC, 5 yıllık kredi faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 4,20'den yüzde 3,95'e indirirken, bir yıllık kredi faiz oranını ise yüzde 3,45'te sabit bıraktı. Piyasalar, söz konusu faiz indiriminin 10 baz puan olmasını bekliyordu.

 

Analistler, faiz kararının ardından pay piyasalarında oynaklığın arttığını belirterek, ülkedeki çeşitli borsa yatırım fonlarının işlem hacmindeki artışın devlet destekli fonların piyasayı desteklemeye devam ettiğine dair ipucu verdiğini dile getirdi.

 

Öte yandan, Japonya'da geçen hafta açıklanan verilere göre, ihracatın ocakta yıllık yüzde 11,9 artışla beklentileri aşması dikkati çekti.

 

Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 47,2 ile Ağustos 2020'den bu yana en düşük seviyeye gerilerken, hizmet sektörü PMI 52,5'e indi.

 

Güney Kore Merkez Bankası ise politika faizini dokuzuncu toplantısında da yüzde 3,50'de sabit bıraktı.

 

Yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyan dolar/yen paritesi, geçen haftayı yüzde 0,1 artışla 150,4 seviyesinde tamamladı.

 

Söz konusu gelişmelerin ardından haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,59, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,36, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,85 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,54 değer kazandı.

 

Japonya'da Nikkei 225 endeksi, 1989'daki zirvesini geçen hafta 39.156,97 puana taşıdı.

 

26 Şubat ile başlayan haftada Japonya'da açıklanacak veriler öne çıkıyor. Japonya'da salı günü TÜFE, çarşamba günü perakende satışlar ile sanayi üretimi, cuma günü ise işsizlik oranı verileri açıklanacak.

 

YURT İÇİNDE GÖZLER BÜYÜME VERİLERİNE ÇEVRİLDİ

 

Yurt içinde ise geçen hafta yükseliş eğilimini üst üste 8. haftaya taşıyan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,34 artışla 9.374,20 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

 

Endeks, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 9.416,70 puana taşıdı. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,65 üzerinde 31,0444'ten tamamladı. Düşüş eğilimini sürdüren Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 287 baz puana indi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 45'te sabit tuttu.

 

TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, "Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir." ifadesine yer verildi.

 

Gelecek hafta yurt içinde çarşamba günü ekonomik güven endeksi ile dış ticaret dengesi, perşembe günü GSYH, cuma günü ise imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.

 

AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, GSYH'nin geçen yılın 4. çeyreğinde yüzde 3,97 arttığını tahmin etti.

 

Ekonomistlerin 2023 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması yüzde 4,40, 2024 sonuna ilişkin büyüme tahminlerinin ortalaması ise yüzde 3,44 oldu.

 

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 9.400 ve 9.500 seviyesinin direnç, 9.300 ve 9.200 puanın destek olarak öne çıkabileceğini belirtti.

24 Şubat 2024 Cumartesi

Çin'in döviz rezerv varlıklarının ağustosta 3 trilyon 288 milyar dolara yükseldiği bildirildi.


 

Çin Devlet Döviz Takas İdaresinden yapılan açıklamada, döviz rezervlerinin, ağustos sonunda önceki aya kıyasla 31,8 milyar dolar artış kaydettiği belirtildi.

 

Döviz rezervlerinin temmuza göre yüzde 0,98 arttığı aktarılan açıklamada, döviz rezerv varlıklarının ağustosta 3 trilyon 288 milyar dolara yükseldiği kaydedildi. 

 

Açıklamada, rezervlerin son 9 ayda 3,2 trilyon doların üzerinde istikrarlı seyrettiği vurgulandı.

 

Açıklamada, ağustosta majör ekonomilerin para politikası beklentileri ve makroekonomik verilerinin etkisiyle ABD doları endeksinin düştüğü, küresel finansal varlıkların fiyatlarının ise arttığı kaydedildi. 

 

Artışın takas işlemleri ile varlık fiyatlarındaki değişimin bileşik etkisinden kaynaklandığına işaret edildiği açıklamada, Çin'in ekonomik faaliyetlerinin genel olarak istikrarlı olduğu ve uzun dönemli büyüme eğiliminin değişmediği, bunun ülkenin döviz rezervlerini istikrarını sürdürmesine yardım edeceği vurgulandı.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Çin döviz dolar

ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin resesyon korkularını beslemesiyle küresel piyasalarda satıcılı seyir hakim oldu.


 

Küresel piyasalar, geçen hafta ABD'de açıklanan verilerin ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesini beslemesiyle negatif seyir izlerken gözler, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek hafta duyuracağı faiz kararına ve ABD'de açıklanacak enflasyon verisine çevrildi.

 

ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem atacağı faiz indirimi adımlarının büyüklüğüne ilişkin belirsizlikler sürerken ülkede açıklanan makroekonomik verilerin resesyon korkularını beslemesiyle küresel piyasalarda satıcılı seyir hakim oldu.

 

Analistler, ABD ekonomisinin beklenenden hızlı soğuyabileceği endişelerinin risk iştahını törpülediğini belirtti.

 

Ülkede enflasyonun istenilen seviyeye ineceğine yönelik güven güçlenirken resesyon endişelerinin öne çıkmayı sürdürmesi, fiyatlamaları zorlaştıran etkenlerin başında geldi.

 

Buna göre, ABD'de tarım dışı istihdam ağustosta 142 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken işsizlik oranı yüzde 4,3'ten yüzde 4,2'ye indi. Tarım dışı istihdama ilişkin haziran ve temmuz ayı verilerinde aşağı yönlü revizyona gidildi. Buna göre, tarım dışı istihdamda kaydedilen artış, haziran ayı için 179 binden 118 bine, temmuz ayı için 114 binden 89 bine düşürüldü.

 

Söz konusu dönemde haftalık ortalama çalışma saati 34,3 e yükselirken ABD Merkez Bankasının dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç, yüzde 0,4 artarak 35,21 dolara çıktı.

 

Ortalama saatlik kazanca dair piyasa beklentileri, geçen ay yüzde 0,3 artması yönündeydi. Ortalama saatlik kazanç, ağustosta yıllık bazda da yüzde 3,8 artış kaydetti.

 

ABD'de ADP Araştırma Enstitüsünün, Stanford Digital Economy Lab işbirliğiyle hazırladığı ağustos ayına ilişkin özel sektör istihdamı, ağustosta 99 bin kişi ile Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyede arttı.

 

Ülkede JOLTS açık iş sayısı, temmuzda 7 milyon 673 bine gerileyerek Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydederken temmuz ayına ilişkin fabrika siparişleri ise yüzde 5 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

 

Buna ek olarak, ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 31 Ağustos ile biten haftada 227 bine inerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.

 

Hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisi ağustosta bir önceki aya kıyasla 0,7 puan artarak 55,7'ye çıktı. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü PMI verisi de ağustosta piyasa beklentilerini aşarak aylık bazda 0,1 puan arttı ve 51,5'e yükseldi.

 

Ülkede Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ağustosta 47,2'ye çıkmasına rağmen piyasa beklentilerinin altında kaldı. S&P Global'in imalat sektörü PMI verisi de ağustosta 47,9 ile tahminlerin hafif altında gerçekleşti. İmalat sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösteren PMI verileri sonrasında ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi, yaklaşık 9 baz puan azalışla yüzde 4,83'ün altına indi.

 

Bu gelişmelerin yanı sıra Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Fed'in "Bej Kitap" raporu da ekonomik faaliyetin son haftalarda yavaşladığını ortaya koydu.

 

Bankanın 12 şubesinden gelen analizlerle hazırlanan raporda ekonomik faaliyetlerin 3 bölgede hafif artış gösterdiği ve geçen rapor döneminde 5 olan yatay veya azalan faaliyet bildiren bölge sayısının 9'a yükseldiği ifade edildi.

 

Ülkedeki ekonomi yetkililerinin açıklamaları da takip ediliyor. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD iş gücü piyasasının yavaş işe alım temposuna rağmen sağlıklı olduğunu belirterek, tüketici harcamaları ve yatırım harcamalarına ilişkin sağlam verilerle büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 3 düzeyinde hızla sürdüğünü dile getirdi.

 

Fed yetkililerinin açıklamaları da izleniyor. New York Fed Başkanı John Williams, ekonominin artık dengede olması ve enflasyonun yüzde 2'ye doğru bir yolda ilerlemesi nedeniyle politika duruşundaki kısıtlayıcılık derecesini azaltmanın artık uygun olduğunu bildirdi.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller da "Enflasyon ve iş gücü piyasasındaki ılımlılık konusunda kaydedilen ve devam eden ilerlemeyi göz önünde bulundurarak önümüzdeki toplantımızda faiz oranını düşürmenin zamanının geldiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

 

Faiz indirimlerinin hızının ve politika faizindeki toplam düşüşü belirlemenin gelecekte verilecek kararlar olduğuna işaret eden Waller, faiz indirimi sürecini bir sonraki toplantıda başlatmanın önemli olduğunu anlattı.

 

Waller, verilerin daha büyük faiz indirimlerine ihtiyaç olduğunu göstermesi halinde bunu destekleyeceğini kaydetti.

 

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de iş piyasasının açıkça soğuduğu ve enflasyonda ilerleme kaydedildiği bir anda sıkılaştırma istenip istenmeyeceğini sordu.

 

Bunun sadece Fed'in eylül ayı toplantısıyla ilgili değil gelecek birkaç ay için soruları gündeme getirdiğini belirten Goolsbee, "İşlerin daha da kötüye gitmemesi için nasıl çaba göstereceğiz? Bana göre Fed'in karşı karşıya olduğu kritik zorluk bu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise iş gücü piyasasının yumuşamaya devam ettiğini ancak zayıf olmadığını kaydetti. Fiyat baskılarının hızla ve genel olarak azaldığına işaret eden Bostic, son verilerin, enflasyonun muhtemelen yüzde 2'ye doğru sürdürülebilir bir yolda olduğuna dair güvenini güçlendirdiğini bildirdi.

 

Bostic, Fed'in çok uzun süre kısıtlayıcı politika duruşunu sürdürmemesi gerektiğini savunarak, enflasyon risklerinin azalmaya devam etmesini sağlamak için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

 

Enflasyona karşı henüz zafer ilan etmediklerini dile getiren Bostic, ekonomide ciddi hasara yol açmadan yüksek enflasyonu ortadan kaldırmanın ulaşılabilir olabileceğini belirtti.

 

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de ABD Merkez Bankasının iş gücü piyasasını sağlıklı tutmak için faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini ancak bunun ne kadar olacağını belirlemenin artık gelen ekonomik verilere bağlı olduğunu kaydetti.

 

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yıl sonuna kadar 100 baz puanlık faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılıyor. ABD'de açıklanan istihdam verisinin ardından bu ay 50 baz puan faiz indirimi yapabileceğine ilişkin tahminler, bir ara yüzde 69'a kadar yükselmesine karşın daha sonra yüzde 30'a indi.

 

Bankanın sıkı para politikasını bu aydan itibaren gevşeteceği fiyatlanırken atılacak adımların büyüklüğü belirsizliğini koruyor.

 

Analistler, gelecek hafta ECB'nin açıklayacağı faiz kararının da piyasaların odak noktasında bulunduğunu belirterek, bankanın politika faizinde 25 baz puanlık indirime gitmesinin beklendiğini, yatırımcıların ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarında bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipucu arayacağını ifade etti.

 

ABD'de açıklanacak enflasyon verisinin de ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi vermesi bekleniyor.

 

Bu gelişmelerle 3,65 ile 2 Haziran 2023'ten bu yana en düşük seviyeyi gören ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı 19 baz puan azalışla yüzde 3,72'den tamamladı. Dolar endeksi, yüzde 0,5 gerileyerek 101,2 seviyesine, altının ons fiyatı da yüzde 0,2 azalışla 2 bin 497 dolara geriledi.

 

Brent petrolün varil fiyatı, artan resesyon endişeleri ve başta Çin tarafında olmak üzere zayıf talebin sürmesi endişeleriyle haftayı yüzde 7,2 düşüşle 71,4 dolardan tamamladı.

 

NEW YORK BORSASINDA SATIŞ BASKISI HAKİM OLDU

 

New York borsasında artan resesyon endişeleriyle teknoloji hisseleri öncülüğünde geçen hafta satış baskısı hakim oldu.

 

Yapay zeka konusunda yatırımcıların şirketleri yeniden değerlendirdiği görüldü.

 

Nvidia’nın hisseleri yüzde 12,6, Broadcom’un hisseleri yüzde 12,7, Qualcomm’un hisseleri yüzde 6,7 ve Micron’un hisseleri yüzde 9,6 değer kaybetti. US Steel’ın hisseleri, Beyaz Saray’ın söz konusu çelik üreticisinin Japon şirket Nippon Steel tarafından satın alınmasını engellemeye hazırlandığı haberinin ardından yüzde 18,9 azaldı.

 

Gelecek yıl Avrupa ve Çin’de otonom araçlarını piyasaya sürmeyi planladığını duyuran Tesla’nın hisseleri ise yüzde 2,2 değer kazandı.

 

Öte yandan, ABD’de Demokrat başkan adayı Kamala Harris, yeni kurulan şirketler için vergi indirimini 5 bin dolardan 50 bin dolara çıkarmayı planladığını bildirdi. İlk başkanlık döneminin sonunda 25 milyon yeni küçük işletme başvurusu görmek istediğini ifade eden Harris, bunun gerçekleşmesi için yeni işletme kurma maliyetini düşüreceklerini açıkladı.

 

Bu gelişmelerle Nasdaq endeksi yüzde 5,77, Dow Jones endeksi yüzde 2,93, S&P 500 endeksi yüzde 4,21 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta pazartesi toptan stoklar, Çarşamba Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.

 

AVRUPA BORSALARI, ECB KARARI ÖNCESİNDE HAFTAYI DÜŞÜŞLE TAMAMLADI

 

Avrupa borsalarında ECB'nin faiz kararı öncesinde geçen hafta negatif seyir izlenirken bölge genelinde ekonomik aktiviteye yönelik endişeler varlığını koruyor.

 

Analistler, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bu yıl içinde iki faiz indirimi daha yapacağına kesin gözüyle bakıldığını kaydederek, bölgede enflasyonist baskıların azalmasının üçüncü bir faiz indirimi ihtimalini de güçlendirmeye devam ettiğini belirtti.

 

ECB üyesi Claudia Buch, Avro Bölgesi bankalarının ne kadar sermaye tutacaklarına ve nerede iş yapacaklarına karar verirken jeopolitik riskleri hesaba katmalarının gerektiğini bildirdi.

 

ECB Yönetim Kurulu üyesi ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel de Almanya'nın ilkbaharda yaşadığı ekonomik daralmanın "uyanış çağrısı" olması gerektiğini ve hükümetin büyümeyi artırmak ve borç frenini iyileştirmek için daha önce duyurulan önlemleri uygulaması gerektiğini belirtti. Nagel, verdiği başka bir demeçte "tüketici fiyatlarındaki gerileme önümüzdeki hafta bir faiz indirimine daha olanak tanısa bile ECB, enflasyon karşısında çok erken zafer ilan etmemeli." ifadesini kullandı.

 

Açıklanan verilere göre Almanya'da temmuzda 43,2 puan olan imalat sanayi PMI ağustosta 42,4 puana inerek son beş ayın en düşük seviyesine geriledi. Hizmet sektörü PMI Almanya'da 51,2, Avro Bölgesi'nde ise 52,9 ile beklentilerin altında gerçekleşse de güçlü kalmaya devam etti.

 

Ülkede fabrika siparişleri, uçak, gemi, askeri araç ve tren gibi büyük siparişlerin etkisiyle temmuzda yüzde 2,9 yükselerek aylık bazda artışını ikinci aya taşıdı.

 

Ayrıca, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,4'dan yüzde 0’a ve 2025 büyüme beklentisini de yüzde 1,5’ten 0,9’a düşürdü.

 

Avro Bölgesi'nde de temmuzda 45,8 seviyesinde olan imalat sanayi PMI, ağustosta değişmedi. Böylece PMI, faaliyetlerde büyümeyi gösteren 50 puan seviyesinin altında kaldı.

 

Ayrıca, Avro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,8 yükselirken yıllık bazda yüzde 2,1 geriledi. Bölgede ayrıca mevsimsellikten arındırılmış GSYH, 2024'ün ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe kıyasla yüzde 0,2 artarak beklentilerin altında gerçekleşirken yıllık ise yüzde 0,6 yükselerek beklentileri karşıladı.

 

Avro/dolar paritesi, haftayı yüzde 0,3 artışla 1,1086 seviyesinden tamamladı.

 

Öte yandan, Alman otomobil üreticisi Volkswagen, tasarruf ve maliyet azaltma önlemlerinin parçası olarak ilk defa Almanya'da fabrika kapatabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

 

Yönetim kurulunun gerçekleştirdiği son toplantı sonrası Alman şirketinden yapılan açıklamada, Volkswagen AG bünyesindeki markaların kapsamlı şekilde yeniden yapılandırılmasının gerektiği bildirildi.

 

Bu gelişmelerle İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,33, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,65, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,15, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 3,20 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta salı Almanya'da TÜFE, çarşamba İngiltere'de sanayi üretimi, perşembe ECB faiz kararı takip edilecek.

 

ASYA BORSALARINDA DA NEGATİF SEYİR ÖNE ÇIKTI

 

Asya tarafında da yarı iletken çip sektörü öncülüğünde satış baskısının sürmesiyle negatif seyir öne çıktı.

 

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, yaptığı açıklamada verilerin tahminler doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda artışlara devam edeceklerini duyurdu.

 

BoJ Yönetim Kurulu Üyesi Hajime Takata yaptığı açıklamada, şirketlerin harcamalarını ve ücretleri artırmayı sürdüreceğini teyit etmesi halinde Merkez Bankasının faiz oranlarını yükseltmeye devam etmesinin gerektiğini dile getirdi.

 

Bölgede açıklanan verilere göre, Çin'de imalat sanayi PMI, ağustosta 0,3 puan azalarak 49,1'e gerilerken ülkede imalat sanayisinde ekonomik aktivite, ağustosta önceki 3 aydaki daralma seyrini devam ettirdi.

 

Japonya'da hizmet sektörü PMI 53,7 seviyesine gerilerken imalat sanayi PMI 49,8'e çıktı. Ülkede temmuz ayı hanehalkı harcamaları, bir önceki yıla göre yüzde 0,1 yükselirken temmuz ayına ilişkin öncü endeks 117,1 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

 

Güney Kore'de TÜFE aylık bazda yüzde 0,4 ile beklentilerin hemen üzerinde artarken yıllık bazda yüzde 2 yükselerek öngörülere paralel gerçekleşti. Ülkede TÜFE, böylece yıllık bazda Mart 2021'den bu yana en yavaş artışı kaydetti.

 

Dolar/yen paritesi haftayı önceki kapanışın yüzde 2,6 altında, 142,30 seviyesinde tamamladı. Analistler, dolar/yen paritesinin geçen hafta 141,9 seviyesine kadar indiğini belirterek, BoJ'un sıkılaşma adımlarına yönelik piyasa beklentilerinin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.

 

Kurumsal tarafta ise dünyanın en büyük çip üreticilerinden Amerikan Intel'in Japonya'da yarı iletken alanında araştırma ve geliştirme merkezi kuracağı bilgisi yer aldı.

 

Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,84, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3,03, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,69, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 4,86 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta pazartesi Japonya'da büyüme, Çin'de enflasyon, salı Çin'de dış ticaret dengesi, cuma Japonya'da sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı takip edilecek.

 

Yurt içinde gözler, gelecek hafta ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verilerine çevrildi

Yurt içinde geçen hafta düşüş eğilimi öne çıkarken Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,63 değer kaybederek 9.771,16 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,3 altında 33,9851'den kapattı.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puan seviyelerinin destek, 10.100 ve 10.200 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

 

Yurt içinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ağustosta aylık bazda yüzde 2,47, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,68 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 51,97, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 35,75 olarak gerçekleşti.

 

2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, büyüme oranının 2024'te yüzde 3,5 olmasının beklendiğini belirterek, "2025 yılına geldiğimizde büyüme oranının toparlanarak yüzde 4 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.

 

OVP'ye göre enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 41,5 olacağı tahmin edilirken enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 17,5, 2026 için yüzde 9,7, 2027 için yüzde 7 olarak belirlendi.

 

Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken not görünümünü durağan olarak belirledi.

 

Fitch'in açıklamasında, pozitif reel faiz oranlarının, düşük cari hesap açıkları ve döviz korumalı mevduatlardaki kademeli düşüşün, muhtemelen dış tamponlardaki iyileşmenin kalıcılığını destekleyeceği belirtilerek, rezervlerin bu yıl sonunda 158 milyar dolara, 2025 sonunda 165 milyar dolara çıkmasının öngörüldüğü bildirildi.

 

Yurt içi piyasalarda gelecek hafta salı sanayi üretimi, perşembe ödemeler dengesi, cuma piyasa katılımcıları anketi takip edilecek.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : piyasalar ECB ABD