tatil-sepeti

E-ticarette yeni trendler, 4-5 Eylül’de düzenlenecek ‘İstanbul Küresel e-İhracat Zirvesi’nde değerlendirilecek. Avrupa’dan ABD’ye, Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanından önemli firmaların katılacağı zirvede, ikili görüşmelerle yeni işbirliklerine de kapı aralanacak.


 


 

HABER: MESUDE DEMİRHAN

 

Teknolojinin hızla gelişmesi, her alanda olduğu gibi ticaretin şeklini de değiştirdi. Küresel e-ticaret 6 trilyon dolara yaklaşırken, firmaların küresel pazarlarda katma değerli üretim ve markalaşmayla fark yaratma yarışı da hızlandı. Bu değişimi değerlendirmek amacıyla İTO’nun Ticaret Bakanlığı ile birlikte düzenlediği ‘İhracat Politikaları ve İstanbul Küresel e-İhracat Zirvesi Bilgilendirme Toplantısı’, çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın da katıldığı toplantıda, Ticaret Bakanlığı e-İhracat Daire Başkanı Hasan Önal, e-ihracat politikaları ve 4-5 Eylül tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek ‘İstanbul Küresel e-İhracat Zirvesi’ hakkında bilgi verdi. Zirvede 25’i aşkın bölgesel ve küresel pazaryerinin katılımıyla B2B görüşmeleri de organize edilecek. Zirveye; Avrupa’dan ABD’ye, Asya’dan Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanından küresel arenada kendini ispat etmiş firmalar katılacak. 

 

YENİ VİZYON İNŞA EDECEK

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, toplantıda yaptığı konuşmada, mağazalara yüksek kira vermek yerine, lojistik olarak avantajlı bir depo kiralayıp, ürünleri sanal platformlar üzerinden satmanın, ticaretin geleceğini de bambaşka bir boyuta taşıdığını söyledi. Sınır aşan ticaretin, yeni normal haline gelmeye başladığını belirten Eyyüpkoca, “İhtiyacınız olan tek şey, küresel bir e-ticaret platformuna yani güçlü bir pazaryerine, satıcı olarak kayıt olmak ve bir kargo şirketiyle anlaşmak. Pazarladığınız ürünlerin buradan kargoyla bir günde Avrupa’ya, iki günde ABD’ye ulaşması mümkün” dedi. Eyyüpkoca, coğrafi konumu ve ticari ilişkileri dikkate alındığında Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin son derece yüksek olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “1.6 milyar nüfusa erişebilecek geniş bir coğrafyanın tam da ortasındayız. Bu potansiyeli de firmalarımızın bilinçlenmesi ve e-ticarete yönelik hedeflerini hayata geçirmesiyle çıkarabiliriz. İTO olarak e-ticaret konusunda pek çok proje yürütüyoruz ve yapılan çalışmalara destek vermekten de memnunuz. 

 

e-ticaret zirvesiyle pek çok firmamız küresel pazarlar içinde yeni bir vizyon inşa edecek ve kazanan ülkemiz olacak.”

 

BÖLGESEL FIRSATLAR

 

Ticaret Bakanlığı e-İhracat Daire Başkanı Hasan Önal da İstanbul Küresel e-İhracat Zirvesi ile ilgili şu bilgiyi verdi: “Zirve, Ticaret Bakanlığı’nın himayesinde olmakla birlikte, organizasyonu Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) yapıyor. Biz de yurt dışı pazaryerlerinden ilgili firmaları getiriyoruz. ABD’den Brezilya’ya, Meksika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Hindistan’a ve Çin’e kadar çok önemli firmalar katılıyor. 25’i aşkın bu pazaryerinin sadece e-ticaretteki payı 1.5 trilyon dolar. Firmalarla görüşmeyi sağlamak için B2B, B2C yerleri var. Pazaryerleri hangi kategorileri istiyorsa, o kategorideki firmaları uygun olan firmalarla mümkün olduğunca eşleştirmeye çalışacağız. Bazı firmalarımız, ‘e-ticaret kanalında yurt dışı pazarı yerinde ve sınır ötesi e-ticarette başarılı değilim. Dijital pazarlama e-ticaret kanalım yok’ diyebilir. Böyle bir durumda kurduğumuz e-ihracat konsorsiyum modeli var. Bu pazaryerlerinde ürünlerinizin listelenme imkanı var. Aynı zamanda sizi konsorsiyum kanalıyla eşleştirebileceğiz. Programda sadece B2B ve pazaryerleriyle görüşme değil, pek çok kategoriden uluslararası alanda çok önemli konuşmacılar yer alacak. Bu konuşmacılar dijital pazarlamayı, yapay zekanın nereye gittiğini anlatırken, diğer yandan da küresel pazaryerlerindeki bölgesel fırsatları dinleme imkanı bulacağız.”

 

Detaylı bilgi için: igexx.com/get–your–ticket/

 

MARKALAŞMA İÇİN E-TİCARET

 

Hasan Önal, firmaların bir şekilde e-ticareti dijitalleştirmeleri ve müşteriye dokunmaları gerektiğini vurguladı. e-ticaretle katma değerli ürün satma imkanına kavuşulduğunu dile getiren Önal, “Bir ürünü başka bir coğrafyaya sattığımızda o ülkedeki beğenisini test ediyoruz. Oradaki müşterilerin geri dönüşleriyle ürünlerimizin katma değerini artırabiliyoruz. Markalaşma konusunda en hızlı yol, e-ticaret. Bakanlık olarak pandemiden sonra B2B desteklerini 5986 sayılı destekle devreye aldık” dedi. 

19 Ağustos 2024 Pazartesi

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

ABD'de enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına yönelik belirsizlikler varlığını korurken, son makroekonomik veriler ve beklentilerin üzerinde gelen şirket karlılıkları ülkedeki ekonomik aktiviteye yönelik iyimserliği besliyor.

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

Dün açıklanan verilere göre ekim ayına ilişkin Richmond Fed imalat sanayi endeksi eksi 14 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Endeks geçen ay eksi 21 seviyesinde bulunuyordu.

Buna ek olarak, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını yayınlayan IMF, küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktararak, küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğunu kaydetti.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Öte yandan, ABD'nin başkenti Washington'da süren IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantılarından gelecek haber akışı yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.

Kurumsal tarafta ise üçüncü çeyrek finansal sonuçları beklentileri aşan General Motors'un hisseleri, yüzde 10'a yakın arttı.

ABD'li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin'in hisseleri ise beklentileri karşılayamayan satış rakamları sonrasında yüzde 6'dan fazla geriledi.

Bugün, Tesla, Coca-Cola, IBM ve Boeing'in finansal sonuçları yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 89 ihtimalle politika faizini 25 baz puan indirmesi beklenirken, bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapması tahmin ediliyor.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 3 baz puan artarak 4,21 seviyesinden günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi de dün yüzde 0,2 yükseliş kaydetmesinin ardından, yeni güne 104,2 seviyesinden başladı.

Fed'in faiz oranını 50 baz puan düşürmesinden sonra ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin arttığına ve yüzde 4,24 seviyesine kadar yükseldiğine işaret eden analistler, bu hareketin iyileşen ekonomik verilerin yanı sıra Bankanın bundan sonraki faiz indirimlerinde daha agresif olmayacağına dair beklentilerden kaynaklandığını söyledi.

Altının ons fiyatı ise merkez bankalarının güvercin duruşu ve devam eden jeopolitik gerilimlerle dün yüzde 1,1 yükselişle 2 bin 748,91 dolardan kapanırken, yeni işlem gününde rekor tazeleyerek bir önceki kapanışın hemen üzerinde 2 bin 750 dolar seviyesinde bulunuyor.

Bununla beraber, gümüşün ons fiyatı dün yüzde 2,7 artışla 34,70 seviyesinden kapanarak yükseliş eğilimini üst üste altıncı iş gününe taşırken, yeni işlem gününde yüzde 0,3 azalışla 34,74 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 2,1 yükselişle 75,29 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,3 artışla 75,61 dolar seviyelerinde bulunuyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, bugün Kanada Merkez Bankasının (BoC) para politikası kararları takip edilirken, Banka'nın 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesi bekleniyor.

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,02 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,18 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir hakim olurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bugün yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.

 

Lagarde, dünkü açıklamalarında, enflasyonu yendiklerini henüz söyleyemeyeceğini belirterek, "2025 yılı içerisinde bu hedefe sürdürülebilir bir şekilde ulaşacağımızdan kesinlikle eminim." ifadelerini kullandı.

IMF dün açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısında Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürüldüğü ve gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirildiği belirtilen raporda, Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 1,1'e çıkarıldığı, gelecek yıl için ise yüzde 1,3'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.

Raporda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Analistler, Avro bölgesinde resesyon sinyallerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, ECB'nin parasal gevşeme hızında ekonomik aktiviteye yönelik veri akışının etkili olabileceğini söyledi.

Bu gelişmelerle, dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,01 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,64 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya tarafında yeni işlem gününde Japonya hariç pozitif bir seyir öne çıkıyor.

IMF'in, dünkü raporunda Asya'nın iki önemli ekonomisi olan Çin ve Japonya'nın 2024 yılı için büyüme beklentileri düşürüldü.

Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 4,8'e düşürüldüğü, gelecek yıl için yüzde 4,5'te sabit bırakıldığı belirtildi.

Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 0,3'e düşürüldüğüne, gelecek yıl için yüzde 1'den yüzde 1,1'e çıkarıldığına işaret edildi.

Dolar/yen paritesi dün yüzde 0,2 artışla 151,1 seviyesinden kapanırken, yeni işlem gününde de yüzde 0,7 yükselişle 152,1 seviyesinde seyrediyor.

Analistler Japonya'da yapılacak genel seçimlerin ülkedeki pay piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, seçim öncesinde risk iştahının törpülendiğini söyledi.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 düşerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,7 yükseldi.

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 2,13 değer kazanarak 8.838,60 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,2550'den kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa paralel 34,2550'den işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de mortgage başvuruları, ikinci el konut satışları ve Fed'in bej kitap raporu, Avro Bölgesi'nde ise tüketici güven endeksi ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı açıklamaların takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 ve 9.000 seviyelerinin direnç, 8.600 ve 8.490 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

14.00 ABD haftalık mortgage başvuruları

 

17.00 ABD, eylül ayı ikinci el konut satışları

 

17.00 Avro Bölgesi, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

17.00 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması

 

21.00 ABD, Fed'in Bej Kitap raporu

23 Ekim 2024 Çarşamba

Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürdü.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı.

Fonun, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken gelecek yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye düşürüldü. Raporda, Hindistan, Çin ve ABD’nin küresel ekonominin büyümesinde itici güçleri olmaya devam ettiği belirtildi.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşüren IMF, gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirdi.

IMF raporunda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Bu da Almanya'nın yeniden "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmayacağı tartışmasına yeniden kapı araladı.

Öte yandan, IMF’nin Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise Alman ekonomisinde büyüme sorunu nedeniyle bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

 

ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) de 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

22 Ekim 2024 Salı