Cuma, 18 Ekim, 2024
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, kur ve enflasyon arasında açılan makasın eninde sonunda kapandığını belirterek, "Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız ekonomimiz için çok önemli" dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda'nın temmuz ayı meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Avdagiç, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısını geride bırakarak deflasyonist sürecin kapısının aralandığını aktardı.
TÜFE'deki yıllık artış oranının yüzde 71,6, ÜFE de yüzde 50,09 olduğunu bilgisini paylaşan Avdagiç, şunları kaydetti: "Odamızın açıkladığı fiyat endekslerinde de Ücretliler Geçinme Endeksi için artış yüzde 82,14 iken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 60,49. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-avro sepet kurdaki artış oranı sadece yüzde 25,2 düzeyinde. Makas yüzde 40'ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz."
Avdagiç, kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her anın ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğine dikkati çekti.
Kur ve enflasyon arasında açılan makasın eninde sonunda kapandığını vurgulayan Avdagiç, "Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız ekonomimiz için çok önemli. Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir." dedi.
"DEVLET TAHVİLİNE YABANCI GİRİŞİNİN REKOR SEVİYELERE ULAŞMASI SÜRPRİZ OLMAYACAKTIR"
Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlendiğini ve ciddi karşılık bulduğunu ifade etti.
Bu kapsamda geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye'ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu vurgulayan Avdagiç, özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş beklediklerini belirtti.
Avdagiç, "Faizlerin düşmesiyle birlikte getirisi artan devlet tahviline yabancı girişinin önümüzdeki dönemde rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır." dedi.
"ENFLASYONDA YÜZDE 50 BANDININ ALTINA İNİLMESİ ÖNEMLİ BİR KIRILMA NOKTASI' OLACAK"
İTO Başkanı Avdagiç, enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti: "En son haziran rakamları açıklandı. Beklentiler paralelinde mayıs ayında yüzde 75,45 ile zirve seviyesini gören yıllık TÜFE artışı, haziranda yüzde 71,6'ya geriledi. Hatırlanacağı gibi aylık TÜFE artışları, geçen yılın temmuz ayında yüzde 9,49, ağustosta da yüzde 9,09 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki iki ayda artış oranlarının yüzde 2'ler civarında gelmesi halinde, iki ay sonra yıllık TÜFE'de yüzde 50'nin altını görmüş olacağız. Vurgulamak isterim ki, 'enflasyonda baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası' olacaktır. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi, ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacaktır."
Avdagiç, iş dünyası olarak çok taraflı uluslararası ilişkiler kurmayı önemli bulduklarını belirterek, Azerbaycan ile güçlendirilen ilişkilere ilave olarak, diğer komşular ile de daha yakın işbirliği ve daha güçlü ekonomik ilişkilerin tesisi yönündeki çabaları takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Dünyanın geneline bakıldığında ülkelerin en yüksek ticareti komşularıyla yaptığının görüldüğüne işaret eden Avdagiç, Türkiye'nin toplam ihracatında sınır komşusu olan ülkelerin payının hala yüzde 12-13 seviyelerinde olduğunu kaydetti.
Avdagiç, Türkiye'nin bu ülkelere yönelik yüksek ihracat potansiyeli dikkate alındığında mevcut rakamların oldukça düşük kaldığına vurgu yaparak, bu ülkelerle ticaretin artırılması gerektiğine dikkati çekti.
12 Temmuz 2024 Cuma
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.
Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."
Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.
Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.
TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK
Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.
Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.
Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.
"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"
Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.
Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.
"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"
Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.
Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.
Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."
Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.
18 Ekim 2024 Cuma
Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri personeline gelecek yıl 3,5 trilyon lira nakdi ödeme planlanıyor.
2025 yılı bütçesinden derlediği bilgiye göre, kurumlara ayrılan 14 trilyon 731 milyar 14 milyon 332 bin liralık bütçenin yüzde 23,6'sı personel giderleri için kullanılacak.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı, personel giderleri için 1 trilyon 30 milyar 744 milyon lira ile bütçeden en fazla payı aldı. Sağlık Bakanlığı personeli için ise 566 milyar 841 milyon liranın üzerinde ödenek aktarılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü 302 milyar 167 milyon lirayla üçüncü sırada bulunurken, Milli Savunma Bakanlığına 273 milyar 553 milyon lira ayrıldı.
Gelecek yıl Jandarma Genel Komutanlığı personel giderleri 193 milyar 701 milyon lira, Adalet Bakanlığı personel giderleri 170 milyar 804 milyon lira, Diyanet İşleri Başkanlığı personel giderleri 110 milyar 56 milyon lira olarak belirlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı personel giderleri için 58 milyar 970 milyon lira, İçişleri Bakanlığı personel giderleri için 55 milyar 756 milyon lira ve Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığı personel giderleri için 53 milyar 280 milyon lira ayrıldı.
ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER
Özel bütçeli kurumların personeline gelecek yıl 436 milyar 748 milyon lira ödeme öngörülüyor. Buraya dahil olan yüksek öğretim kurumları personeli için 318 milyar 32 milyon lira aktarılacak.
Özel bütçeli kurumlardan personel ödemesi için en yüksek kaynak 27,2 milyar lirayla Karayolları Genel Müdürlüğüne verilecek. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğüne de 26,7 milyar lira ayrıldı. Orman Genel Müdürlüğü personeli için ise 23,1 milyar lira verilecek.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların personeli için 10 milyar 45 milyon lira ödeme öngörülürken, bu kategoride 2,3 milyar lirayla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ilk, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2,1 milyar lirayla ikinci sırayı aldı.
Ödeneklerin ekonomik sınıflandırılmasına göre, bütçeden personel giderleri için toplam 3,5 trilyon lira, sosyal güvenlik devlet primi gideri için ise 435 milyar lira ayrıldı.
2025 bütçesinde kurumlar için öngörülen personel giderleri şöyle:
KURUMLAR Personel Giderleri Sos. Güv. Devlet Primi Gideri
Türkiye Büyük Millet Meclisi 11.053.550,000 1.337.502,000
Cumhurbaşkanlığı 2.784.216,000 163.119,000
Anayasa Mahkemesi 443.413,000 45.592,000
Yargıtay 2.566.341,000 290.932,000
Danıştay 1.846.200,000 193.506,000
Hakimler ve Savcılar Kurulu 901.380,000 84.163,000
Sayıştay 2.334.045,000 259.260,000
Adalet Bakanlığı 170.804.203,000 19.356.118,000
Millî Savunma Bakanlığı 273.553.471,000 32.266.666,000
İçişleri Bakanlığı 55.756.297,000 11.017.387,000
Dışişleri Bakanlığı 16.752.212,000 1.373.716,000
Hazine ve Maliye Bakanlığı 23.051.411,000 2.558.431,000
Millî Eğitim Bakanlığı 1.030.744.599,000 131.441.299,000
Sağlık Bakanlığı 566.841.948,000 67.251.196,000
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 3.321.325,000 517.644,000
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 53.280.882,000 8.825.531,000
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 1.124.850,000 142.999,000
Kültür ve Turizm Bakanlığı 14.588.536,000 1.826.209,000
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 3.538.352,000 433.820,000
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 15.571.414,000 2.071.366,000
Ticaret Bakanlığı 17.272.974,000 2.003.300,000
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2.771.887,000 398.164,000
Tarım ve Orman Bakanlığı 58.970.677,000 7.671.413,000
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 224.474,000 28.678,000
Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı 15.842.855,000 1.049.835,000
Jandarma Genel Komutanlığı 193.701.811,000 17.922.126,000
Sahil Güvenlik Komutanlığı 8.633.684,000 898.685,000
Emniyet Genel Müdürlüğü 302.167.835,000 38.183.832,000
Diyanet İşleri Başkanlığı 110.056.770,000 13.893.319,000
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 6.315.559,000 741.731,000
Gelir İdaresi Başkanlığı 32.491.789,000 4.056.863,000
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 8.670.357,000 1.353.664,000
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2.124.203,000 323.138,000
Göç İdaresi Başkanlığı 10.300.404,000 1.993.900,000
Avrupa Birliği Başkanlığı 421.202,000 53.032,000
Devlet Arşivleri Başkanlığı 825.611,000 122.394,000
İletişim Başkanlığı 1.062.210,000 106.552,000
Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı 1.917.226,000 305.463,000
Strateji ve Bütçe Başkanlığı 918.746,000 107.266,000
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3.070.614,000 374.693,000
İklim Değişikliği Başkanlığı 107.935,000 12.491,000
Genel Bütçeli Kurumlar (I Sayılı Cetvel) 3.028.727.468,000 373.056.995,000
Özel Bütçeli Kurumlar (II Sayılı Cetvel) 436.748.143,000 60.473.535,000
Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (III Sayılı Cetvel) 10.045.306,000 1.460.554,000
I+II+III Sayılı Cetvel'deki Kurumlar Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
Özel Bütçelere DDK'lara Hazine Yardımı 0 0
Gelirden Ayrılan Paylar 0 0
Merkezi Yönetim Bütçesi Toplamı 3.475.520.917,000 434.991.084,000
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma
18 Ekim 2024 Cuma