tatil-sepeti
Teknopark İstanbul girişimi CET, 12 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Teknopark İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre, kuluçka merkezi Cube Incubation'da Ar-Ge çalışmaları yürüten CET, Türkiye’de yabancı üreticiler tarafından domine edilen performans epoksi pazarındaki global rakipleriyle Türk mühendisler tarafından geliştirilen yerli üretim teknolojileriyle rekabet ediyor. Üretimini ölçeklendirmek ve daha çok katma değer sağlamak için UP Capital ile çıktığı yatırım turunda aldığı yatırımla müşterileri, hissedarları ve Türkiye için artık daha fazla değer üretecek. CET, Türkiye’de bugüne dek üretilmemiş epoksi temelli performans kimyasallarının sentezi, modifikasyonu, formülasyonu ve seri üretimi üzerine yerli teknolojilerle çalışmalar yapıyor. Açıklamada yer alan bilgiye göre, TÜİK verilerine göre Türkiye'nin yıllık epoksi ithalatı 160 milyon dolar seviyesinde bulunuyor. Her geçen gün artan bu ithalat özellikle yüksek performans epoksi sistemlerinin tüketildiği sektörlerde teknik problemleri ve tedarik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Devasa büyüklüklere sahip performans kimyasalları üreticilerinin, genelde derinlemesine teknik destek verme iştahının düşük olduğu, anlık problemlere hızlı çözüm üretme konusunda da yetersiz kaldıkları tüketiciler tarafından dile getirilen başlıca meseleler olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede CET Kompozit ve Epoksi Teknolojileri özellikle performans epoksi sistemlerinin yoğun kullanıldığı havacılık ve uzay, elektrik, balistik ve enerji sektörlerindeki yabancı menşeili ürünleri, öncelikle yerlileştirmek daha sonra performanslarını artırmak ve özgün ürünler üretmek, Türk kompozit şirketlerinin maruz kaldığı tedarik ile teknik sorunlara yerli ve çevik çözümler sunabilmek amacıyla kuruldu. CET, talep edilen ürünlerin yerlileştirilmesini kısa zamanda gerçekleştiriyor ve müşterilerine sunduğu teknik destekle son ürün performansının iyileştirilmesine katkı sağlıyor. Tüm bu yerlileştirme ve iyileştirme katkısı ile beraber polimer sistemlerdeki teknik bilgisi sayesinde müşteri isterlerine özgün ürünler üretebilmesi CET'in en önemli yetkinliği olarak ortaya çıkıyor. Bu sayede kompozit üreticileri tamamen benzersiz, kopyalanamaz ürünler üretiyor, rakip şirketlerin dayattığı son kullanıcı ve proje bilgilerinin hammadde üreticisine verilme zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor. "110 FARKLI EPOKSİ SİSTEMİNİ YERLİLEŞTİRDİK" Açıklamada görüşlerine yer verilen CET'in Kurucusu Ömer Güven, şirketin temellerinin 2016 yılında atıldığını belirterek, şunları kaydetti: "CET'in temelleri, kimya endüstrisinde yerli üretimin stratejik öneminin anlaşılmasıyla fikren atılmaya başladı. 2016 yılından itibaren iki yıl boyunca adım adım ete kemiğe bürünen fikirler, 2018 yılında resmiyet kazandı. Sağladığı imkanlar ve destekler ile ivmemizi artıracak en önemli parametrelerden birisi de şirketimizi kuracağımız yerdi. Biz de Teknopark İstanbul'da şirketimizi kurduk. Sürekli olarak katma değer, ticarileşme potansiyeli, kurumsal sürdürülebilirlik, ulusal ve uluslararası rekabet konularına kafa yorduk. İlk olarak havacılık ve uzay sanayinde kullanılan bazı ürünleri yerlileştirdik. En nihayetinde 110 farklı epoksi sistemini yerlileştirdik ve özgün ürünler ürettik. CET olarak amacımız özellikle stratejik sektörlere yönelik hammadde ambargosu ihtimalinin mümkün olduğunca düşürülmesini sağlamak. Burada insan kaynağı ve Ar-Ge’ye daha çok yatırım yaparak, ülkemizde gelişme ihtiyacı olan kimya teknolojisinin ilerlemesini elimizden geldiğince sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz." "GÜNÜMÜZDE GİRİŞİMLER İÇİN BÜYÜME VE BAŞARIYA GİDEN YOLDA YATIRIM ALMANIN EN İYİ YÖNTEMLERİNDEN BİRİ KULUÇKA MERKEZLERİNDE YER ALMAK" Teknopark İstanbul’un Kuluçka Merkezi Müdürü Gürol Üzenç, günümüzde girişimler için büyüme ve başarıya giden yolda yatırım almanın en iyi yöntemlerinden birinin kuluçka merkezlerinde yer almak olduğunun altını çizerek, şu ifadelerdi kullandı: "CET'in girişim serüveninin en başından beri beraber yol alıyoruz, CET adına bu günlere ulaşacağımızdan en ufak bir endişemiz yoktu. Nitekim Cube Incubation’da CET gibi başarılı 110'dan fazla girişimci grubuna ev sahipliği yapıyoruz. Yeni lansmanını gerçekleştirdiğimiz merkezimizde bu başarı hikayelerini artırarak girişim ekosistemine değer katacağız. Ayrıca altyapısıyla bölgenin en ileri kuluçka merkezi olmanın yanında şu an girişimcilere sağlanan mentorluk, eğitim, kurumsal firmalarla iş birliği ve yatırımcılarla girişimleri buluşturma gibi sunulan destekler açısından da bölgedeki en aktif kuluçka merkeziyiz. Yakın zamanda girişimcilerimize finans desteği sağlamak amacıyla yeni bir yatırım fonu duyuracak olmanın heyecanı içerisindeyiz."

23 Eylül 2021 Perşembe

Dijital Türk lirası hazırlıkları akademisyenlerin de gündeminde

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, dijital paraların temel amacının, reel sektörün finansman ihtiyaçlarına düşük maliyetle cevap verebilen, güvenilir kurumlar aracılığıyla geniş bir yatırımcı tabanına farklı finansal araçlar sunan, güçlü kurumsal yapıya sahip bir finans sektörü inşa etmek olduğunu söyledi. Bu noktada dijital paranın, elektronik parayla karıştırılmaması gerektiğini belirten Çomaklı, "Elektronik paralar, blok zincir teknolojisi içinde yer almamakta ve bu teknolojinin sunduğu olumlu özellikleri sağlayamamaktadır. Fakat dijital paralar, blok zincir teknolojisinin tüm özelliklerini kullanabilmekte ve bir para politikası aktarım aracı olarak kullanılabilmektedir. Bu noktada blok zincir teknolojisi üzerine kuruldukları için kripto paralara rakip olarak görülmektedir." dedi. Çomaklı, burada dikkat edilmesi gereken hususun, merkez bankası paralarının, katılım için izinli blok zincir ağları kullanırken kripto paraların izin gerektirmeyen ağlar kullanması olduğunu bildirdi. Merkez bankaları paralarının merkezi bir yapıda olduğuna dikkati çeken Çomaklı, şöyle konuştu: "Merkezi bir yapıya bürünmüş olsa da blok zincir tabanını kullandığı için dijital paraların merkez bankası para politikalarının kullanım gücünü artırabileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla Dijital Türk Lirası Projesi bu anlamda küresel piyasalara eş güdümlü olacak şekilde hayata geçirilebilirse hem dünyadaki diğer itibari paralarla rekabeti açısından hem de uluslararası şirketler açısından önemli bir yer edinecektir." "ETKİ DÜZEYİ HENÜZ BİLİNEMİYOR" Diğer bir perspektiften bakıldığında hiçbir ülkenin, başka ülke dijital parasının kendi ülkesinde yaygınlaşmasını istemeyeceğini vurgulayan Çomaklı, şunları kaydetti: "Bu bakımdan, merkez bankası dijital parası kişiden kişiye gönderim, ödeme hizmetleri, komisyon ücretleri ve hız gibi kolaylıklar getirebilmesine rağmen elektronik paraların bir üst versiyonu olarak kalmaktadır. Kripto paraların üretim mantığı üzerine bir yaklaşım sergilenmedikçe, dijital paranın üstünlüğü ele alamayacağı öngörülmektedir. Sonuç olarak Merkez Bankası dijital parasının etkisinin ne düzeyde olacağı henüz bilinemiyor." GÖZLER GENİŞ KATILIMLI İLERİ AŞAMA TESTLERDE Türkiye'nin dijital lirası için hazırlıklarda yeni aşamaya odaklanıldı. 2022-2024 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da, Dijital Türk Lirası Projesi kapsamında teknolojik, ekonomik ve hukuki çalışmaların sonuçlarının değerlendirilmesiyle, birinci faz pilot bulgular doğrultusunda daha yaygın ve geniş katılımlı ileri aşama pilot testlere devam edileceği ifade edilmişti. Dijital liranın sürecine ilişkin takvimi bu çalışmalar belirleyecek. Merkez Bankası da bu konuda teknolojik araştırma, geliştirme ve test süreçlerinin, teknoloji paydaşların katılımıyla yakın iş birliği içinde gerçekleştirileceğini belirtmişti. Bu doğrultuda Merkez Bankası, ASELSAN, HAVELSAN ve TÜBİTAK-BİLGEM ile ikili mutabakat zaptları imzalamış, Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu oluşturmuştu. Çalışmalar kapsamında, blok zincir teknolojisi, dağıtık yapıların ödeme sistemlerinde kullanımı, anlık ödeme sistemleri ile entegrasyon gibi başlıklarda çeşitli testlerin yapılması planlanıyor.

21 Eylül 2021 Salı

Mete Han'dan bugüne Türk savunma sanayisinin yolculuğu TEKNOFEST'te

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 21-26 Eylül'de düzenlenecek TEKNOFEST kapsamında SSB standına kurulan zaman tüneli, Türk savunma sanayisine ilişkin gelişmeleri milattan önce 3'üncü yüzyıldan bugüne bir zaman çizelgesi halinde sunuyor. "Geçmişten Geleceğe Türk Savunma Sanayii" başlıklı zaman tüneli, "Silahlar, Harp Araçları ve Platformlar", "Sanayi Tesisleri", "1985-2004 Dönemi", "2004-2014 Dönemi", "2014 ve Sonrası: İleri Teknolojiler Dönemi", "Gelecek Projeler" ve "Tophane'den SSB'ye Savunma Sanayiinin Yönetimi" bölümlerinden oluşuyor. Her bölümde zengin görsel içerik eşliğinde Türk savunma sanayisi tarihine dair bilgiler aktarılıyor. Zaman tüneli milattan önce 3'üncü yüzyılda 10'luk ordu sistemini geliştiren Mete Han ile başlayıp, Akıncı TİHA'ya imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görseliyle bitiyor. Türklerin tarih boyunca savunma sanayisi alanındaki başarılarını, girişimlerini ve bu alana yaptıkları katkıyı ortaya koyan zaman tüneli, "savunma okuryazarlığı"nın artırılmasını hedefliyor. Ayrıca, tünel, son dönemde savunma sanayisinde "teknolojik derinlik" ve "küresel etkinlik" temelli yeni vizyon kapsamında yapılan atılımların tanıtılmasına ve bu atılımların altında köklü bir geçmişin ve başarıların yattığının anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

21 Eylül 2021 Salı

TEKNOFEST kapılarını sürprizlerle açacak

TEKNOFEST, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu kurumları, medya kuruluşları ve üniversitelerin de aralarında bulunduğu 72 paydaşın destekleriyle İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yarın başlayacak ve 26 Eylül'de sona erecek. Anadolu Ajansı’nın medya paydaşı olduğu etkinlik öncesinde Atatürk Havalimanı'nda T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar kısa bir bilgilendirme yaptı. Bayraktar ve paydaş kuruluşların yöneticileri daha sonra festival alanını gezdi, toplu fotoğraf çektirdi. Selçuk Bayraktar, basın mensuplarının etkinliğe yönelik soruları üzerine, TEKNOFEST'in dördüncü yılında ilk başladığı yerde, İstanbul'da olduğunu söyledi. Etkinliği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığının yönergeleri doğrultusunda gerçekleştireceklerini dile getiren Bayraktar, "45 bin takımda 200 binden fazla öğrencimiz başvurdu yarışmalara. İlk yıl 20 bin, ikinci yıl 50 bin, üçüncü yıl 100 bin ve dördüncü yılında dünyada açık ara rekor şekilde başvuru aldık. Aynı anda alanda 100 bin kişi olacak şekilde bir rezervasyon sistemi işleyecek. Alan 450 bin metrekare normal şartlarda, 450 bin insan aynı anda alanda bulunabiliyor ama kısıtlı bir katılım uygulayacağız." dedi. Festivale katılabilmek için mutlaka kayıt yaptırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, önden kayıt ve hafta içi ziyaretle çok daha keyifli bir festival geçirilebileceğini belirtti. TEKNOFEST'te çok sürpriz ve renkli gösteriler olacağını belirten Bayraktar, "Dünyada ilk defa hem insansız hem insanlı hava araçlarının birlikte yaptığı bir gösteri göreceğiz. En önemlisi Akıncı ve Aksungur insansız hava aracı, Gökbey ve Atak helikopteri, Bayraktar TB2 ve Hürkuş'un yaptığı bu gösteride kullanılan bütün hava araçları yerli ve milli hava araçları olacak. Yani Türk mühendislerinin tasarladığı ve ürettiği hava araçları olacak. Bugün ilk provaları yapıldı, çok heyecanlandık. İlerleyen günlerde bu gösteriyi izlemeye tüm milletimizi aile boyu değil, sülale boyu bekliyoruz." diye konuştu. AZİZ SANCAR DA TEKNOFEST'TE Festivaldeki bir diğer sürprizin Aziz Sancar'ın katılımı olacağını bildiren Selçuk Bayraktar, "Nobel ödüllü, Anadolu'nun bağrından çıkmış Türk bilim adamı Aziz Sancar şereflendirecek festivalimizi. Teknolojinin şampiyonlarına Cumhurbaşkanımızla birlikte ödül verecek. Bunlar önemli sürprizlerimiz. Bunların yanında başka sürprizler de bekliyor, onları da günü geldikçe açıklamayı düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Bu yıl TEKNOFEST'e Azerbaycan'dan önceki yıllardan daha fazla katılım olduğunu belirten Bayraktar, özellikle Karabağ zaferinden sonra katılımın arttığını söyledi. Bayraktar, Azerbaycanlı pilotlar tarafından kullanılan MIG-29 uçaklarının da katılımıyla İstanbul Boğazı semalarında Türk uçaklarıyla birlikte muhteşem bir gösteri gerçekleştirildiğini kaydetti. Selçuk Bayraktar, Azerbaycan'da da 2022'de TEKNOFEST düzenleneceğini belirtti. Etkinlikte yer alan uçakları yapacak gençleri yetiştirmenin önemini vurgulayan Bayraktar, "Teknolojinin tüm diğer alanlarında sağlıktan yapay zekaya, akıllı araçlardan insanlık yararına teknolojilere kadar insan kaynağını yetiştirmek bu platformların kendisinden çok daha önemli. Bu gençler yetişecek olursa ilerde çok daha geniş bir yelpazede ülkelerimiz bağımsız ve müreffeh olur. Biz bu etkinliği o anlamda hayatımızın en önemli etkinliği olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Bir soru üzerine, Bayraktar Akıncı'yı ilk tasarlamaya başladıkları günden beri uluslararası ilgi gördüğünü ama özellikle teslim etmeden bu görüşmelere kapalı olduklarını dile getirdiklerini hatırlatan Selçuk Bayraktar, "Özellikle teslim olduktan ve Bayraktar TB2'nin üstün başarısından sonra dünyadan çok büyük bir talep, ilgi var." dedi. ULAŞIM UYARISI Etkinliğe ulaşımla ilgi tavsiyelerde de bulunan Bayraktar, metronun bakım nedeniyle alana kadar gelmediğini, bu nedenle ring seferleri düzenleneceğini ifade etti. Bayraktar ayrıca 10 binin üzerinde bir araç park kapasitesinin ziyaretçiler için oluşturulduğunu bildirdi. T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da ring seferleri için Şirinevler Metro İstasyonu, Kuleli Metrobüs İstasyonu, Yeşilyurt Tren İstasyonu'ndan 6 gün boyunca gün boyu ring seferleri olacağını belirtti.

21 Eylül 2021 Salı

Gıda israfını önleyen yerli probiyotik

SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi’nde (Cube Incubation) yerleşik Chivalric&Regulus Biyoteknoloji, probiyotikleri ve mikroorganizmaları daha dirençli hale getirmek için Ar-Ge çalışmaları yapıyor. Firmanın, birden çok probiyotik organizmayı toz halde tüketicilere sunduğu ürünü Probio.co, sıcak veya soğuk her türlü gıdaya, ürünün tadını bozmadan katılabiliyor. Probio.co bir yıla kadar canlı kalma özelliği ile de içine katıldığı gıdalara, probiyotik gıdalarda olmayan uzun bir raf ömrü sağlayarak, israfı önlüyor. Projelerinin hızla hayata geçmesi için yatırım turlarını sürdüren firma; otomotiv, inşaat ve gıda gibi çeşitli sektörlere entegre etmeye hazırladığı dirençli mikroorganizma Ar-Ge çalışmalarını dünya ile eş zamanlı sürdürüyor. İstanbul Ticaret’in sorularını Chivalric&Regulus’un kurucusu Ilgın Karacan cevapladı. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunu Karacan, halen Yeditepe Üniversitesi Biyoteknoloji bölümünde mikroorganizmaların mikro enkapsülasyonu üzerine tez çalışması yapıyor. DÜNYA İLE EŞ ZAMANLI Chivalric&Regulus Biyoteknoloji’yi tanıtır mısınız? Mikroorganizmaları daha dirençli hale getirmek için Ar-Ge yapıyoruz. Probiyotiklerin dayanıklılığı, kullanım ömrü ve tüketicilerin probiyotik kullanımı ile ilgili sorunlara çözüm üretiyoruz. Halen dünya ile eş zamanlı çalıştığımız birçok proje var. Mesela yağ yakabilen mikroorganizmaların direncini artırıp, kilo vermeye yardımcı atıştırmalık üretilmesi bunlardan biri. Karbondioksit kullanan bakterilerin direncini artırarak egzoz sistemlerine entegrasyonu ile çevre kirliliğini önleme ve binaların dış cephelerini tümüyle nemden arındırma projelerimize de hız verdik. Kişiye göre özelleştirilebilir probiyotik ve farklı amaçlara göre özelleştirilebilir gıda geliştirilmesi konularında önemli Ar-Ge’ler yürütüyoruz. RAF ÖMRÜ 1 YIL Probio.co nasıl bir ürün? Nanoenkapsülasyon teknolojisi ile üretilen probiyotik bir gıda takviyesi olarak benzerlerine kıyasla dış koşullara en az yüzde 30 daha dayanıklı. Rafta 1 yıla kadar canlı kalıyor, gıdaların tadını değiştirmiyor. Toz formunda olduğundan istenilen gıda maddesine katılabiliyor. Sindirim sisteminde yüksek canlılığa ulaşıp, vücudun probiyotik mikroorganizmalardan en üst düzeyde yararlanmasını sağlıyor. Böylece çok tüketilen gıdalar, Probio.co ile fonksiyonel nitelikler kazanıyor. DAYANIKLI DEĞİLLER Probiyotikli gıdaların raf ömrü kısa mı? Probiyotikler dış koşullara dayanıklı olmadıkları için besinlerin içinde kısa bir ömre sahipler. Bu nedenle probiyotik ürünlerin yaklaşık yüzde 97’si süt ürünleri formunda üretiliyor. Spor formundaki probiyotikler bazı gıdalara probiyotik özellik kazandırmak için kullanılsa da ısı ve asitlik karşısında etkinliklerini yitirebiliyorlar. MİKROORGANİZMA KÜTÜPHANESİ Probiyotikleri nasıl elde ediyorsunuz? Balıkesir, İstanbul, Adana, Hakkari, Ordu ve Düzce civarından doğal kaynaklardan izole edip, Teknopark İstanbul’da SFA Ar-Ge’nin laboratuvarında çoğaltıyoruz. Probio.co üzerindeki karekodu okutanlar, mikroorganizmaların menşeini görebiliyor ve kendi vücudundaki potansiyel faydaları hakkında bilgi sahibi olabiliyor. Yeni mikroorganizma kaynak ve türlerine ulaşıp Ar-Ge’lerini yapabilmek için SFA Ar-Ge’den uzman biyolog ­­Leyla Tarhan Çelebi ile çalışıyoruz. Hedefimiz, yerli mikroorganizma kütüphanemizi hizmete açıp, ülkemize önemli bir ihracat kalemi kazandırmak. DEPRESYONU AZALTIYOR Probiyotiklerin faydaları neler? Örneğin, bazı Bacillus türü probiyotikler sadece ishalde etkili olur. Bazı Lactobacillus türü probiyotikler; depresyondan ishale, uykusuzluktan yağ yakmaya kadar etkilidir. Bir probiyotik türünün farklı alt türleri sindirimi düzenlerken, bir diğeri bilişsel özellikleri güçlendiriyor. Bir diğeri ise yağ yakmaya ve kilo vermeye yardımcı oluyor. ÜÇ PROBİYOTİK AYNI GIDADA Bir gıdada birden fazla probiyotik bulunmasının önemi nedir? Bir gıdada farklı etkilere sahip probiyotiklerin bulunması ürüne büyük katma değer kazandırıyor. Probio.co ile gıdalar farklı faydalara göre özelleştirilebiliyor. Çünkü bir gıda maddesinin içine üç farklı probiyotik katarak, gıdaları daha sağlıklı hale getiriyoruz. Bu uygulamanın eşsiz olduğunu söyleyebilirim. YAĞ YAKIYOR “Bir çay üreticisi, ürünlerine yağ yakıcı Probio.co’yu entegre edip müşteri kitlesini genişletiyor. Tüketiciler de Probio.co’yu doğrudan kendi gıdalarına katarak kullanabiliyor.Böylece sektörde farklılaşma ile yüksek kârlılık sunuyoruz.” GELECEK YIL MARKET VE ECZANELERDE “Probio.co, şu anda www.regiusbiotech.com internet sitesi üzerinden her gelir grubunun ulaşabileceği bir fiyatla satışta. Gelecek yıl market ve eczanelerde yerini alacak. Türkiye’nin önde gelen bir çay markası, Anadolu Efes ve yurt dışından Kerry Grup ile görüşmelerimiz sürüyor.” KANSEROJENLE SAVAŞIYOR “Probio.co, kansere sebep olan akrilamid ve okratoksine karşı etkili. Akrilamid; hazır, işlenmiş, gıdaların içinde şekerin sıcakla birleşmesi ile ortaya çıkan bir madde. Okratoksin, kötü koşullarda kurutulmuş meyvelerde oluşan bir bileşen. Probio.co içerisinde yer alan probiyotikler, bu iki bileşene de bağlanıp onları yok ediyor ya da insan vücudunda emilimlerini en aza indirgiyor. Bu alanda TÜBİTAK ve KOSGEB’e proje hazırlıyoruz.” PROBİO.CO’NUN AVANTAJLARI * Dış koşullara karşı yüksek dayanıklılık sağlıyor. * Glüten, hayvansal ve alerjen içerik taşımıyor. * Yapay aroma, katkı ve koruyucu içermiyor. * Gıdalarda tat değişimine sebep olmuyor. * Sıcak, soğuk, sıvı, katı her türlü besinde canlı kalabiliyor. * Sindirimi kolaylaştırıp, hazımsızlığı önlüyor. * Birden fazla probiyotiğin aynı gıdada eş zamanlı kullanımını mümkün kılıyor. * Kontrollü salınım özelliği ile yüksek biyoyararlanım sağlıyor. * Bağırsak ve genel vücut sağlığını koruyor.

20 Eylül 2021 Pazartesi