Teknoloji Geliştirme Bölgeleri desteklerinde kapsam genişletildi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlanarak, 3 Şubat 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Değişiklikle, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'nda tanımlanan bölge alanları dışında açılacak kuluçka merkezlerine ilişkin süreçlerde usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, farklı ülke uygulamaları dikkate alınarak, Türkiye'deki Ar-Ge yenilik ekosisteminin önemli aktörlerinden olan teknoloji geliştirme bölgeleri yönetici şirketlerinin, bünyelerinde yer alan kuluçka merkezlerini, Bakanlıkça belirlenecek şartlar çerçevesinde bölge dışında da açabilmelerine imkan tanındı. Bu şartlar çerçevesinde girişimcilerin destek, teşvik ve muafiyetlerden yararlandırılması amaçlandı. Bölge alanları dışında açılacak kuluçka merkezlerinde yer alacak Ar-Ge, teknolojik yenilik, yazılım ve tasarım faaliyetlerinde bulunan kuluçka girişimcilerinin nitelikleri ve bu merkezlerde bulunabilecekleri süreler tespit edildi. Atölyelerde ortak kullanıma yönelik makine, ekipman ve yazılımlara ilişkin destek talebinin değerlendirilebilmesi kriterleri de tanımlandı. Bu kapsamda, teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcilerin üniversite-sanayi iş birliğiyle geliştirdikleri projelerin hayata geçirilmesi, projelerde ortaya çıkan ürünlerin prototipinin oluşturulması ve bunların yapılması amacıyla bölge yönetici şirketlerine altyapı, idare binası ve kuluçka merkezi için yardım amaçlı verilen desteğin yanı sıra Ar-Ge binası, atölye ve buralarda yer alacak ekipmanlara yönelik destekler de verilebilecek. BÖLGE DIŞINDAKİ FAALİYETLERE İLİŞKİN DÜZENLEME YAPILDI Kanunda yer alan teşviklerin sürelerinin uzatılması, gelir vergisi stopaj desteğinin işveren lehine uygulanması, destek personeli sayısının artırılmasıyla bölgelerde yer alan işletmelerde çalışan personelin faaliyetlerini bölge dışında da yürütmelerine ilişkin düzenleme de yapıldı. Ar-Ge ve yenilik ekosistemine yönelik girişimcileri desteklemek ve teknolojiye yatırımın artması için kanunda yer alan teşviklerin süresi 2028 yılı sonuna kadar uzatıldığından, ilgili süreler yönetmelikte düzenlendi. Ayrıca, teknoloji geliştirme bölgelerindeki girişimcilerin istihdam yükünün azaltılması amaçlanarak, gelir vergisi stopaj desteğinin işveren lehine uygulanması gerektiği hususu netleştirildi. Ar-Ge veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili destek personeli sayısının artırılmasına ilişkin hususlar düzenlendi. Esnek çalışma saatlerine ve şartlarına uyumlu olarak bölgelerde yer alan işletmelerde çalışan personelin faaliyetlerinin bir kısmını bölge dışında da yürütmesi ve kanunla sağlanan destek ve muafiyetlerden aynı şekilde faydalanması sağlandı. GİRİŞİM SERMAYESİ UYGULAMALARI DÜZENLENDİ Bölgelerde faaliyette bulunanlara sağlanan sermaye desteklerinin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması uygulamasının süresi uzatılırken, indirim konusu yapılacak tutarın yıllık 1 milyon liraya yükseltilmesine ilişkin kanun değişikliği yansıtıldı. Desteklenecek programlar kapsamında temel bilimler mezunlarına ilave olarak, Yükseköğretim Kurulundan alınan görüş üzerine, Bakanlıkça ilan edilecek alanlar destek kapsamına dahil edildi. Doktora öğrenci desteğinin usul ve esaslarıyla girişim sermayesi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler de belirlendi.

10 Şubat 2022 Perşembe

Aşı çalışmalarını hızlandıracak robot

İki yıldır hayatlarımızı etkisi altında sürdürdüğümüz pandeminin ilk gününden itibaren laboratuvarlara çok fazla iş düştü, düşüyor. Tüm dünya aşıların geliştirilmesini sabırsızlıkla beklerken, bilim insanları laboratuvarlarda büyük bir özveriyle, uzun saatler boyunca çalıştı. Süreci hızlandırmak büyük önem taşıyor ve bu, manevi özveriye yönelik bir kaygı değil. Çünkü bu büyük salgının dünyaya maliyeti de her açıdan büyük oluyor. Her geçen saat büyük maliyetler demek. Tam da bu nedenle laboratuvar işlemlerini hızlandıracak her tür teknolojik gelişme kritik önem taşıyor. SÜRELER KISALDI Massachusetts Teknoloji Enstitüsü araştırmacıları, bu amaçla peptit-nükleik asitleri tek seferde sentezleyebilen tam otomatik hızlı akışlı bir robot/cihaz icat etti. Araştırma ekibi tarafından ‘Tiny Tides’ olarak adlandırılan robot, kullanıldığında sentezleme süreci birkaç günden sadece iki saate kadar düşürüldü. Covid-19 gibi birçok hastalıkta ortaya çıkan patojenlerin belirlenmesinde kullanılan bu asitleri sentezleyen robot, laboratuvar çalışmalarının hızına devasa bir katkı sağlayacak. SENTEZLEME KAPASİTESİ Araştırmacılar tarafından geleneksel olarak adım adım yapılan sentezin yerini almak üzere tasarlanan otomatik hızlı akış robotu, bir merkezi kontrol bilgisayarı, çözelti depolama sistemi, üç pompa, üç çok konumlu valf, ısıtma elemanları ve reaksiyon bölgesi dahil olmak üzere yedi modülden oluşuyor. Cihazın sentezlemedeki hız ve verimliliği sayesinde herhangi bir hastalığın tedavisini araştırmak için manuel olarak haftada iki tane kimyasal asit sentezlenebilirken, şimdi günde sekiz adet sentezlenebilecek. Bu sayede robot, olası hastalıklar için gerekli aşı çalışmalarında büyük bir hız sağlayacak. Bu buluş, hepimizin hayatını etkileyecek yadsınamaz bir başarı olarak görülüyor.

31 Ocak 2022 Pazartesi

Yüzde 50 atık ısı elektriğe dönüşecek

AYŞE BAŞAK Her yıl dünya çapında kömür, petrol, doğalgaz, nükleer ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin yüzde 50’si, atık ısı olarak kayboluyor. Bilim insanları, onlarca yıldır atık ısıyı elektrik enerjisine dönüştürmek için verimli sistemler geliştirmeye çalışıyor. Şayet bu kaybolan enerji kaynağını kullanabilmenin verimli ve temiz bir yolu bulunacak olursa insanoğlunun sonsuz enerji ihtiyacına yönelik büyük bir aşama kaydedilebilir. Berkeley Laboratuvarları araştırmacıları, farklı atık ısı dönüşüm teknolojilerinin ekonomik uygulanabilirliğini tahmin etmek için bir tekno-ekonomik model geliştirdi. Bu model sayesinde alanda çalışan bilim insanlarının, uygun maliyet ve verim ile atık ısı dönüşümünü sağlama olasılığı daha yüksek olan yeni tasarımlara ve teknolojilere yönlendirilmesi planlanıyor. ÖNCELİKLİ SEKTÖRLER Şimdiye kadar atık ısı dönüştürme teknolojilerine odaklanan araştırmaların çoğu, içten yanmalı motorlarda egzoz ısısını geri kazanan termoelektrik jeneratörler gibi atık ısı dönüştürme motorlarının arkasındaki fiziğe odaklanmıştı. Berkeley Laboratuvarları’nın tekno-ekonomik modeli, araştırmacıların atık ısı kaynağının sıcaklığı, ısı eşanjörlerinin maliyeti ya daminimum kapasite faktörü gibi ticari uygulanabilirlik için gerekliliğin yanı sıra teknolojik gereksinimlere de odaklanan daha sistemli bir değerlendirme sağlıyor. Araştırma Direktörü Ravi Prasher, “Bu çalışmadan elde edilen tekno-ekonomik model ile araştırmacıların, atık ısı dönüşüm teknolojileri için hangi sektörlerin ve koşulların ideal olacağını daha iyi tahmin etmelerine olanak sağladık” diyor. Bu, hiç şüphesiz önümüzdeki yıllarda yapılacak araştırmalar için yeni kapılar açacak.

31 Ocak 2022 Pazartesi

Dünyanın en değerli markası 'Apple' tahtını korudu

Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan "Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2022 Araştırması" sonuçlandı. Araştırma verilerine göre, değerini geçen yıla göre yüzde 35 artırarak 355 milyar dolara çıkaran Apple "Dünyanın en değerli markası" unvanını korumayı başardı. Apple, 2021 araştırmasında da 263,4 milyar dolarla ilk sırada yer almıştı. Apple'ı sırasıyla yaklaşık 350 milyar dolar marka değeriyle Amazon, 263 milyar dolarla Google takip etti. Söz konusu listede ABD'li Microsoft 184,2 milyar dolarla 4'üncü, perakende şirketi Walmart 112 milyar dolarla 5'inci, Güney Koreli Samsung 107,3 milyar dolarla 6'ncı, ABD'li Facebook 101,2 milyar dolarla 7'nci, Çinli ICBC 75,1 milyar dolarla 8'inci, Çinli Huawei 71,2 milyar dolarla 9'uncu, ABD'li Verizon da 69,6 milyar dolarla 10'uncu sırada yer buldu. Tablonun en altında yer alan markanın değeri 4,6 milyar doları bulurken, bu rakama ulaşamadığı için Türk markaları sıralamada bu yıl da yer almadı. Araştırma sonuçlarına göre, ülkeler sıralamasında ABD açık ara önde yer aldı. Global 500 listesindeki şirketlerin 199'unu ABD'li firmalar oluştururken 77'sinin Çin, 31'inin Japon, 28'inin Fransız, 25'inin Alman, 23'ünün İngiliz olduğu görüldü. Öte yandan Kovid-19 döneminde geliştirdikleri aşıları kullanılan Pfizer firması dünyanın en değerli markaları arasında 6,3 milyar dolarla 352'nci, 5,6 milyar dolarla AstraZeneca 407'nci sırada yer buldu. "ÜLKE GÜNDEMİNİN İLK SIRASINA MARKALAŞMA YERLEŞTİRİLMELİ" Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, listeye yeni dahil olan TikTok'un yüzde 215 ile en hızlı büyüyen marka olduğunu söyledi. Teknoloji en değerli endüstri olmaya devam ederken 1 trilyon doları aşan marka değeriyle perakendenin ikinci en değerli iş kolu olduğunu belirten İlgüner, "Kovid-19 ile mücadelede aşı geliştiren ilaç şirketi markaları hem sayı hem de değer olarak geçen yıla göre 2 kat artış gösterdi. Turizm firmalarının marka değerleri salgın öncesi değerlerin altında seyretmesine rağmen tedbirlerin yumuşatılmasıyla birlikte artarken bu, gelecek dönem için umut veriyor. ABD ve Çin markaları tablonun üçte ikisini oluştururken Hindistan yüzde 42 artışla en hızlı büyüyen ülke oldu."

26 Ocak 2022 Çarşamba

Gelecek 10 yılda gençleri yepyeni bir dünya bekliyor

Teknolojide ve dijital dünyada hızlı değişim ve dönüşüm yaşanırken, önümüzdeki beş ya da 10 yıl içinde gençleri de yepyeni bir dünyanın beklediği kaydediliyor. Öyle ki, gelecekte bugünün iş dünyasından çok daha farklı iş hayatının onları beklediği belirtiliyor. “Bugün bin iş varsa, gelecekte 50 bin, 100 bin yeni iş dalı olabilir” diyen Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, bu işlerin büyük bir kısmının teknoloji odaklı olacağını kaydetti. Bugünkü gençlerin bu dönüşümün merkezinde olduğunu ifade eden Önder; eğitimleri, bilgileri, tutkuları, çalışkanlıkları, etik ve ahlaki değerleri ile organizasyon yetenekleri olan gençlerin, geleceği inşa edecek iş ve bilim insanlarını oluşturacağını söyledi. Bugün yazılım, bilişim, matematik, endüstri ve inşaat gibi dallardan mezun olan gençlerin bilişim sektöründe çalışmayı istediğini kaydeden Önder, şunları söyledi. “Her sektörün kendine ait, bilişimci insan kaynağına ihtiyacı var. Zira, kodlamayı bilmek kadar, işi bilmek de önemli. Bazen, işi bilme yeteneği, kodlamayı bilmenin de üzerinde olabilir. Buradan, lisede okuyan genç arkadaşlarıma, kendilerini gerek mesleki, gerek organizasyon yeteneği, gerek etik ve ahlaki değerler, gerek psikoloji ve sosyoloji bilgisi gibi geniş bir çerçevede yetiştirmelerini tavsiye ediyorum. Lise çağlarında başlayan başarı hikayeleri, üniversite dönemlerinde de devam ettiğinde, üniversitenin 3. ve 4. sınıflarında kendilerine iş dünyasından teklif gelmeye başlayacak. Çok yönlü yetişen çocuklarımız hem ülkemizin hem dünyanın lider insanları arasında olacak.”

25 Ocak 2022 Salı