Konut ve ticari emlak danışmanlığı şirketi Knight Frank tarafından hazırlanan küresel konut fiyatları endeksine göre tüm dünyada konut fiyatları Mart ayı sonu itibariyle 12 aylık sürede ortalama yüzde 7,3 artış kaydederek balon riskini yeniden gündeme getirdi. Küresel fiyatlardaki bu artış 2006'nın son çeyreğinden bu yana en yüksek seviye olarak kaydedildi. Bu durum 2008 küresel finans krizinin temelinde olan konut sektöründe ısınmaya dikkat çekti. Endekste ilgili dönemde konut fiyatları en çok artan ülke ise Türkiye oldu. Bu dönemde Türkiye'de konut fiyatlarının yüzde 32 arttığı görüldü. Türkiye'yi yüzde 22,1 artışla Yeni Zelanda, yüzde 16,6 artışla Lüksemburg izledi. ABD'de konut fiyatları da aynı dönemde yüzde 13,2 artarak 2005'ten bu yana en hızlı artış olarak kaydedildi. Pandeminin yarattığı sağlık krizine karşı ekonomilerin parasal ve mali teşviklerle desteklenmesi dünya çapında gayrimenkul patlamasına yol açtı. Balon endişeleri artarken bazı ülkeler gayrimenkul piyasalarını soğutmaya yönelik adımlar atıyor. Yeni Zelanda gayrimenkul yatırımcıları için vergi teşviklerini geri çekti. Çin gayrimenkul geliştiricilerinden banka kredilerine kadar çeşitli alanlarda adımlar attı. Knight Frank raporunda birçok ülkede yıl sonunda teşviklerin bitmesiyle birlikte alıcıların enerjilerinin düşük olabileceği ayrıca yeni virüs varyantları ve kesintiye uğrayan aşı kampanyalarının da fiyatlara aşağı yönlü baskı yapabileceği belirtildi. Asya’da en büyük fiyat artışı yüzde 6,1 ile Singapur’da yaşanırken en pahalı gayrimenkul pazarı Hong Kong’da yüzde 2,1 fiyat artışı görüldü. Knight Frank endeksi 56 ülke ve bölgenin fiyatları ile elde ediliyor. TÜRKİYE'DE KONUT FİYATLARINDA ARTIŞ REKOR DÜZEYLERDE Konut fiyatlarında artış eğilimi Mart ayında da devam etti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan konut fiyat endeksine göre Mart'ta yıllık artış yüzde 31,98 oldu. Böylelikle 2011 yılından bu yana açıklanan endekste en yüksek yıllık artış kaydedildi. Konut fiyatlarında bir önceki aya göre artış ise yüzde 2,35 oldu. Konut fiyat endeksi aynı dönemde reel olarak yüzde 13,6 oranında artış gösterdi. İller bazında bakıldığında yıllık en yüksek artış İzmir'de oldu. Buna göre Mart ayında İzmir'de konut fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,9 arttı. İzmir'i yüzde 30,3 ile Ankara, yüzde 28,9 ile İstanbul izledi. Verilere göre Türkiye genelinde metrekare başına düşen ortalama fiyat 4.150,5 TL oldu. Bu rakam İstanbul'da 6.447,2 TL, İzmir'de 5.026,2 TL ve Ankara'da 3.084,5 TL olarak gerçekleşti.

03 Haziran 2021 Perşembe

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) + üyesi ülkelerin, enerji ve petrol bakanlarının piyasa koşullarını değerlendirmek ve 1 Nisan'da kararlaştırdığı üretim kesintisi miktarını görüşmek üzere video konferans yöntemiyle bir araya geldiği 17. Bakanlar Toplantısı sona erdi. OPEC'ten yapılan açıklamada, piyasalardaki temel duruma yönelik yapılan gözlemler doğrultusunda, 15. Bakanlar Toplantısı'nda belirlenen üretim düzenlemesi kararının temmuz ayı için de uygulanacağı ifade edildi. Açıklamada, grubun bir sonraki bakanlar toplantısının 1 Temmuz'da yapılacağı bilgisi paylaşıldı. Öte yandan, 181. OPEC Olağan Toplantısı ise 24 Haziran'da gerçekleştirilecek. OPEC+ grubu, 1 Nisan'daki 15. Bakanlar Toplantısı'nda, üye ülkelerin toplam günlük üretimlerini mayıs ve haziran aylarında 350 bin, temmuzda ise 441 bin varil artırarak üretim kesintilerini hafifletme kararı almıştı. Suudi Arabistan ise şubatta açıkladığı ve gönüllü olarak uyguladığı günlük 1 milyon varillik ek kesinti kararını kademeli olarak kaldıracağını duyurmuştu.

02 Haziran 2021 Çarşamba

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Küresel Enerji Yatırımları 2021 raporuna göre, enerji yatırımlarında elektrik sektörü ağırlığını korumaya devam ediyor. Bu kapsamda, 2021 elektrik sektörü yatırımlarının petrol ve doğal gaz yatırımlarını üst üste aştığı altıncı yıl olacak. Küresel enerji yatırımları bu yıl yüzde 10 artışla 1,9 trilyon dolara ulaşacak ve salgın öncesi seviyesine dönecek. Bu miktarın 820 milyar dolarını küresel elektrik sektöründeki yatırımlar oluşturacak. Elektrik sektöründeki toplam yatırımlar bu yıl 2020’ye göre yüzde 5 artışla tarihteki en yüksek seviyesine yükselecek. Toplam elektrik sektörü yatırımları içinde, bu yıl elektrik üretim kapasitesine yapılması öngörülen toplam 530 milyar dolarlık yatırımın yüzde 70’ini (369 milyar dolar) yenilenebilir enerji, 119 milyar dolarlık kısmını ise fosil yakıt kaynaklı elektrik üretim yatırımları oluşturacak. Küresel nükleer enerji kapasitesindeki yatırımlar ise bu yıl 44 milyar doları bulurken, elektrik şebekeleri ve bataryalara 293 milyar dolar harcanacak. Rapora göre, temiz enerji yatırımları cesaret verici olmasına rağmen bu yatırımlar küresel enerji sisteminde sürdürülebilir bir yol haritası oluşturulması için yetersiz kalacak. Dünyanın 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşması için 2030’a kadar temiz enerji yatırımlarında tarihi bir artışa ihtiyaç olacak. Bu yıl kömür yatırımları geçen yılki seviyesiyle neredeyse aynı kalarak 91 milyar dolar seviyesinde gerçekleşecek. "TEMİZ ENERJİ YATIRIMLARININ 2030’A KADAR 3 KAT ARTMASI GEREK" IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, küresel enerji yatırımlarındaki artışın memnuniyet verici olduğunu belirterek, "Ayrıca, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapıldığını görmek de beni cesaretlendiriyor. Fakat, dünyanın 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşması için çok daha büyük kaynakların temiz enerji teknolojilerine aktarılması gerekiyor. IEA’nın sıfır emisyon yol haritasına göre, 2030’a kadar temiz enerji yatırımlarının 3 kat artmasına ihtiyaç var." ifadelerini kullandı. Hükümetlerin sıfır emisyon hedefine ulaşmak için taahhütlerinin ötesine geçerek somut adımlar atmaları ve temiz enerji alanındaki yatırımları hızlandırmaları gerektiğini vurgulayan Birol, şunları kaydetti: "Aynı zamanda, erken aşama teknolojilerin de desteklenmesi gerekiyor. Hükümetlerin bu yönde verecekleri net ve somut sinyaller temiz enerji yatırımlarıyla ilgili belirsizlikleri azaltacak ve yatırımcılara ihtiyaç duydukları uzun vadeli öngörülebilirliği de sağlayacaktır. IEA sıfır emisyon yol haritasına göre, yatırımcılar, şirketler, çalışanlar ve tüm ekonomiler için sıfır emisyon hedefine giden yolda büyük fırsatlar var. Hükümetler de bu geniş çaplı fırsatları ortaya çıkaracak güce sahip."

02 Haziran 2021 Çarşamba

Otomotiv Distribütörleri Derneği'nden (ODD) yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç satışları, ocak-mayıs döneminde yıllık yüzde 72 artarak 314 bin 882 oldu. Toplam pazarda geçen yılın 5 ayında 183 bin 95 adet satış yapılmıştı. Bu yılın 5 ayında 2020'nin aynı dönemine göre otomobil satışları yüzde 69,2 artarak 247 bin 977, hafif ticari araç satışları ise yüzde 83 yükselerek 66 bin 905 düzeyinde gerçekleşti. Toplam pazarda mayıs ayında ise 54 bin 734 araç satıldı. Mayıs 2020'de 32 bin 235 düzeyinde bulunan rakam, otomobil ve hafif ticari araç pazarının yüzde 69,8 büyüdüğünü ortaya koydu. Satışlar, mayısta bir önceki yılın aynı ayına göre otomobilde yüzde 72,1 artarak 43 bin 138'e, hafif ticari araçta da yüzde 61,9 yükselerek 11 bin 596'ya çıktı. Son 10 yıllık mayıs ayı ortalama satış rakamlarına bakıldığında, otomobil ve hafif ticari araç pazarının yüzde 20,7'lik, otomobil pazarının yüzde 18,2'lik ve hafif ticari araç pazarının yüzde 28,6'lık küçülme kaydettiği görüldü. SEGMENTLERE GÖRE DAĞILIM Otomobil pazarının yüzde 85,8'ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. Pazardan, C segmenti otomobiller 137 bin 711 ile yüzde 55,5 ve B segmenti otomobiller 73 bin 364 ile yüzde 29,6 pay aldı. Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise otomobil pazarında en çok tercih edilenin yüzde 41,6 pay ve 103 bin 259 adetle yine sedan otomobiller olduğu görüldü. Sedan otomobilleri, yüzde 33,9 pay ve 83 bin 949 satışla SUV, yüzde 22,5 pay ve 55 bin 760 satışla H/B otomobiller takip etti. 617 ADET ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATIŞI GERÇEKLEŞTİ Yılın ilk 5 aylık döneminde otomobil pazarından benzinli otomobiller 157 bin 822 ile yüzde 63,6 pay, dizel otomobiller 58 bin 445 ile yüzde 23,6 pay, hibrit otomobiller 19 bin 457 ile yüzde 7,8 pay ve otogazlı otomobiller 11 bin 636 ile yüzde 4,7 pay aldı. Pazarda ayrıca, 617 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Bu dönemde motor hacmine göre bakıldığında, 1600cc altındaki otomobil satışları yüzde 61,4 artarak pazardan yüzde 90,4 pay, 1600-2000cc aralığındaki otomobillerin satışları yüzde 4,8 artarak pazardan yüzde 1,2, 2000cc üstü otomobil satışları da yüzde 143,5 yükselerek pazardan yüzde 0,3 pay aldı. Otomobil pazarı emisyon seviyelerine göre, 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 91 bin 330 adetle yüzde 36,8 pay, 120-140 gr/km arasındaki otomobiller de 80 bin 80 adetle yüzde 32,3 paya sahip oldu. Yılın 5 ayında hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre, van gövde tipi, yüzde 77,4 pay ve 51 bin 779 adetle en çok tercih edilen gövde tipi olarak kayıtlara geçerken, kamyonet gövde tipi yüzde 11 pay ve 7 bin 350 adetle ikinci sırada yer aldı. Bu yılın ocak-mayıs döneminde markalar bazında otomobil ve hafif ticari araç satış rakamları şöyle: MARKA OTOMOBİL HAFİF TİCARİ TOPLAM ALFA ROMEO 124 0 124 ASTON MARTIN 14 0 14 AUDI 5.440 0 5.440 BENTLEY 6 0 6 BMW 5.625 0 5.625 CITROEN 9.389 2.272 11.661 CUPRA 72 0 72 DACIA 10.652 2.925 13.577 DFSK 5 0 5 DS 256 0 256 FERRARI 12 0 12 FIAT 32.378 14.816 47.194 FORD 7.458 22.398 29.856 HONDA 11.206 0 11.206 HYUNDAI 11.153 733 11.886 ISUZU 0 216 216 IVECO 0 980 980 JAGUAR 35 0 35 JEEP 1.319 0 1.319 KARSAN 0 67 67 KIA 7.732 970 8.702 LAMBORGHINI 6 0 6 LAND ROVER 912 0 912 LEXUS 79 0 79 MASERATI 20 0 20 MAZDA 44 0 44 MERCEDES-BENZ 7.324 2.088 9.412 MG 46 0 46 MINI 478 0 478 MITSUBISHI 576 1.852 2.428 NISSAN 6.211 476 6.687 OPEL 10.395 1.642 12.037 PEUGEOT 13.223 3.710 16.933 PORSCHE 305 0 305 RENAULT 29.913 2.202 32.115 SEAT 6.279 0 6.279 SKODA 14.056 0 14.056 SMART 7 0 7 SSANGYONG 306 162 468 SUBARU 265 0 265 SUZUKI 1.149 0 1.149 TOYOTA 22.814 2.825 25.639 VOLKSWAGEN 28.073 6.571 34.644 VOLVO 2.620 0 2.620 TOPLAM 247.977 66.905 314.882

02 Haziran 2021 Çarşamba

Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED), uluslararası pazarda derinleşmek, marka algısı oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. 36 bin üyeden oluşan mobilya sektörünün temsilcileri, yol haritası belirlemek için çevrim içi toplantıda bir araya geldi. MOSFED Başkanı Ahmet Güleç başkanlığında gerçekleşen toplantıda, Türk mobilya sektörünün dünya pazarındaki yeri, oluşturulmak istenen yeni marka algısı, izlenebilecek yollar konusunda katılımcılara bilgi verildi ve katılımcıların görüşleri alındı. Güleç, toplantıda yaptığı konuşmada, "Biz Türk mobilya sektörü olarak iyi, kaliteli ve çeşitli mobilyalar üretiyoruz ama dünya pazarından yeteri kadar pay alamıyoruz. Bir mobilya ülkesi olma derdimiz, bu işleri ileriye taşımakla ilgili bir heyecanımız var. Dolayısıyla biz sektörün çatı kuruluşu olarak bir yol haritası çıkartmamız gerektiğini, bu işin sadece Ticaret Bakanlığının destekleri ile yürüyemeyeceğini fark ettik. Sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelmesi, fikir birliğine varması, birlikte hareket etmesi, tek bir duruş sergilemesi gerekiyor. Bunun arkasında da bir güç olması lazım. Federasyonumuzda sektörümüzün 36 bin üyesi temsil ediliyor. Bu gücü de federasyonumuzdan alabiliriz." değerlendirmelerinde bulundu. "2023 STRATEJİSİ 1 EYLÜL'DE HAZIR OLACAK" Ahmet Güleç, yaz aylarını iyi değerlendirmek istediklerini ve her hafta sektör paydaşlarıyla yapacakları dijital ortamdaki toplantı serisine başladıklarını belirtti. Yapılacak toplantılarda bir ya da iki konuyu paydaşların gündemine getireceklerini ve onların görüşlerini alacaklarını kaydeden Güleç, "Hedefimiz bu yaz dönemlerini iyi değerlendirip 1 Eylül'de strateji planımızı tamamlamak. Sonrasında da Ticaret Bakanımıza sunmak. Salgını eylül ayı itibarıyla azalacağını ve planımızı uygulamak için uygun bir zemin oluşacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Güleç, 2021 yılı sonunda mobilya ihracatının 4 milyar doları aşmasını beklediklerini söyledi. Yapılacak çalışmalarla üretim kapasitesinin 10 milyar dolardan 25 milyar dolara çıkabileceğini vurgulayan Güleç, "Strateji planını yapmaktaki amacımız 2023'te dünyanın ilk 5 mobilya üreticisi arasında yer almak." diye konuştu. Çalışmanın amacının Türk mobilya sektörünün avantajlarını daha iyi kullanarak katma değer yaratmak olduğunun altını çizen Güleç, toplantı öncesi yapılan araştırmalarla ilgili katılımcılara bilgi verdi. Güleç, Türk mobilyasına ilişkin arama motorlarında yapılan arama sonuçlarına değindi. Yapılan istatistiğe göre 12 aylık ve 90 günlük aramalarda kullanıcıların, "TurkishFurniture" ve "TurkeyFurniture" sözcüklerini kullanarak arama yaptığı, ancak kullanıcıların daha çok, "TurkeyFurniture" yazarak Türk mobilyasını aradığı bilgisini paylaşan Güleç, Türk mobilyasının dünyaca bilindiğini ancak dünya piyasasında güçlü bir algısının olmadığını ifade etti. Güleç, markalaşmada izlenecek yolda Türk mobilya sektörünün yeni trendlere hızlı adapte olması, işini tutkuyla, kendini adayarak yapan kişilerden oluşması, pratik olması gibi olumlu yönlerine vurgu yapılabileceğini sözlerine ekledi.

02 Haziran 2021 Çarşamba