tatil-sepeti
Bisiklet ihracatı, son 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 93,6 arttı

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye bu yılın 5 ayında 88 ülkeye bisiklet ihraç etti. Geçen yılın 5 ayında 28 milyon 310 bin dolar olan ihracat, bu yılın aynı döneminde yüzde 93,6 artarak 54 milyon 813 bin 203 dolara çıktı. En çok bisiklet ihraç edilen ülke, 9 milyon 134 bin dolarla Finlandiya oldu. Bu ülkeyi 7 milyon 655 bin dolarla Fransa ve 7 milyon 498 bin dolarla Almanya izledi. "SALGIN BİSİKLET SEKTÖRÜ İÇİN DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR FIRSAT YARATTI" Manisa'da yıllık ortalama 250 bin adet bisiklet üretimi yapan ve bunun yüzde 70'ini ihraç eden Accell Bisiklet Genel Müdürü ve Bisiklet Endüstrisi Derneği (BİSED) Yönetim Kurulu Üyesi Anıl Şakrak, Türkiye'nin geçen yıl Avrupa'ya yaklaşık 390 bin bisiklet ve 60 bin de elektrik destekli bisiklet ihraç ettiğini ve bundan 92 milyon dolarlık ihracat geliri elde ettiğini hatırlattı. İhracatın her geçen yıl arttığına dikkati çeken Şakrak, şöyle konuştu: "Geçmiş yıllarla mukayese ettiğimizde çok güzel rakamlar bunlar. Fakat Avrupa'nın geçen yıl 6,8 milyon adet bisiklet ithal ettiği düşünülürse aslında daha çok gideceğimiz yol, bu pastadan alabileceğimiz pay var. Bir de burada asıl önemli olan daha katma değerli olan elektrik destekli bisikletin 2018'de 5 bin adetten, 2 yıl sonra 60 binlere yükselmesi oldu. Bu yüzden ihracatta önemli bir potansiyelimiz oldu." SALGININ SEKTÖRE ETKİSİ Şakrak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin başlarında Uzak Doğulu bisiklet parçası üreticilerinden, üretimdeki aksamalar dolayısıyla parça temin edemediklerini, zamanla bu sorunların aşıldığını ancak bu kez talep artışı nedeniyle üreticilerin parça talebine yetişmekte zorlandığını dile getirdi. Bunun tedarik süreçlerinde aksamalara neden olduğunu ifade eden Şakrak, ancak uzun dönemde bunun Avrupa'daki bisiklet parçası üretimi için bir fırsata dönüşeceğine inandığını söyledi. Kovid-19 salgınıyla insanların bisiklete olan ilgisinin arttığını aktaran Şakrak, şöyle devam etti: "Salgın bisiklet sektörü için devrim niteliğinde bir fırsat yarattı. Eskiden normal şartlarda toplu ulaşım kullanan birçok insan artık bisikleti ulaşımda bir alternatif olarak görmeye başladı. Avrupa ile kıyasla gidecek daha çok yolumuz var ancak bunun bir fırsat olarak değerlendirilebileceği düşüncesi doğdu. Ayrıca salgının ve kısıtlamalarında etkisiyle insanların boş zamanlarını geçireceği etkinliklere ilişkin planlamaları değişti. Şu anda zaten her şehirde, sahil kenarlarında kısıtlamaların olmadığı günlerde bisiklet süren insanların sayısındaki artışı gözlemleyebiliyoruz." Şakrak, çevre dostu ve sağlıklı ulaşım aracı bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 3 Haziran'ı "Dünya Bisiklet Günü" ilan ettiğini hatırlatarak, bisikletseverlerin ve sektörün gününü kutladı.

03 Haziran 2021 Perşembe

Dijital takiple pamukta giderler azaldı, verim arttı

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında sulu tarımın yaygınlaşmasının ardından ekim ve üretimi artan pamuk, tarıma dayalı sanayinin en önemli ham maddeleri arasında yer alıyor. Tekstil, yağ sanayi ve hayvancılık sektörüne önemli oranda ham madde sağlayan pamuk, bölge çiftçisinin vazgeçemediği ürün haline gelirken Türkiye'nin de dünya genelinde tekstilde söz sahibi olmasına katkı sağlıyor. Türkiye'nin pamuk deposu konumundaki Şanlıurfa'da ürünün doğru teknik ve teknolojik olanaklarla üretiminin yapılması amacıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresinin desteğiyle Boğaziçi ve Harran üniversiteleri tarafından "Pamuğun Dijital Serüveni" projesi hayata geçirildi. Proje sayesinde pamuğun toprakla buluşmasının ardından bitkinin sulanması, ilaç ve gübrelenmesi gibi süreçler deneme tarlasında teknolojik cihazlarla yapılarak kayıt altına alınırken, anında yapılan analizlerle bitkiye ihtiyaca göre su, ilaç ve gübre verilerek girdi maliyetleri düşürüldü. Dijital takip sayesinde bitkinin rekoltesinde ise artış sağlandı. "YERLİ VE MİLLİ YAZILIM KULLANILIYOR" GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkan Vekili Mehmet Açıkgöz, tarımın GAP'ın lokomotif sektörü olduğunu söyledi. Bölgede hassas tarım teknolojilerinin kullanılmasına önem verdiklerini belirten Açıkgöz, "Dijital tarım dediğimiz dijital teknolojiler kullanılarak tarım işletmelerimizin hem rekabet gücünü hem de verimliliğini artırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla Türkiye'de bu alanda ilk defa yerli ve milli yazılım geliştirildik, TÜBİTAK Uzay Bilimleri Enstitüsü ile birlikte çalışılarak. Bu çalışmayı da asıl uygulayıcı kuruluşlarla birlikte şu anda alanda uygulamaya çalışıyoruz." dedi. Açıkgöz, bölgede baskın olan ürünlere yönelik hassas tarım teknolojilerinin kullanıldığı örnek projeler yürüttüklerini ifade etti. Özellikle bölgede en fazla üretimi yapılan ürün olan pamuğa yönelik çalışma yürüttüklerini anlatan Açıkgöz, şöyle devam etti: "Harran Ovası'ndaki bir deneme arazisinde pamuğun tüm evreleri dijital bir şekilde takip edilebiliyor ve bu takip sistemi vasıtasıyla girdilerin en aza indirilmesi sağlanıyor. Bunun için arazi denememizdeki tarla sensörleri, iklim istasyonları ve uydudan aldığımız görüntüler vasıtasıyla pamuğun tüm evreleri dijitalleştirilerek kayıt altına alınıyor ve buna dayanarak da girdilerin optimizasyonu sağlanıyor. Özellikle pamuğun üretim maliyetini artıracak aşırı su, gübre kullanımının önüne geçilmiş oluyor. Pamukta normalde dönüme 1600 metreküp su kullanılırken bu dijital takip sayesinde su kullanımını yüzde 50'ye düşürdük, gübre ile ilaç kullanımında da yüzde 30'lara varan bir oranda düşüş oldu. Buna karşın verimde de yüzde 6'lık bir artış görüldü. Dolayısıyla daha az bir maliyet ve daha az bir girdiyle daha fazla bir verimi gerçekleştirmiş olduk." Açıkgöz, pamukta toprağın aşırı sulama, gübre ve ilaç kullanımı nedeniyle zarar gördüğünü, projenin bu olumsuzlukları önleyeceğini, Türkiye'nin dijital tarım konseptine öncülük edeceğini, ekonomik ve çevresel katkılar sunacağını sözlerine ekledi.

03 Haziran 2021 Perşembe

Yılsonuna kadar 402 su ve sulama yatırımının tamamlanması hedefleniyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2021'i "Su ve Sulamada Hamle Yılı" ilan ederken Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü de bu kapsamda yıl sonuna kadar 402 tesisi hayata geçirecek. DSİ tarafından, son 18 yılda 600 baraj, 589 hidroelektrik santral (HES), 423 gölet ve bent, 1457 sulama, 262 içme suyu, 21 atık su, 253 toplulaştırma ve 5 bin 91 taşkın kontrol tesisi olmak üzere 8 bin 696 tesis bitirilerek hizmete sunuldu. Bu tesislerle 45 bin 237,11 hektometre küp su depolanırken 1 milyon 901 bin 966 hektar alan sulamaya açıldı ve 4 milyon 313 bin 853 hektar alanda toplulaştırma çalışması yapıldı. Söz konusu yatırımlarla yılda 2 bin 690,02 hektometre küp içme suyu temin edildi. HES tesisleriyle de kurulu güç 19 bin 211,22 megavata ve ortalama enerji üretimi 63 bin 64,74 gigavat saate yükseltildi. GEÇEN YIL 360 TESİS HİZMETE SUNULDU Geçen yıl ise 15 baraj, 31 HES, 38 gölet ve bent, 75 sulama, 15 içme suyu, 3 atık su, 31 toplulaştırma ve 152 taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam 360 tesis bitirilerek hizmete alındı. Bu tesislerde 1233,11 hektometre küp su depolanırken 50 bin 597 hektar alan sulamaya açıldı, 544 bin 832 hektar alanda toplulaştırma çalışması yapıldı, yılda 189,32 hektometre küp içme suyu temin edildi. HES tesisleriyle de kurulu güç 2 bin 815,20 megavata ve ortalama enerji üretimi 8 bin 508,50 gigavat saate çıktı. Bu yıl sonuna kadar 51 baraj, 16 HES, 39 gölet ve bent, 92 sulama, 20 içme suyu, 3 atık su, 44 toplulaştırma ve 137 taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam 402 tesisin bitirilmesi hedefleniyor. Bu tesislerle, 1461,09 hektometre küp suyun depolanması, 157 bin 727 hektar alanın sulamaya açılması, 1 milyon 255 bin 271 hektar alanda toplulaştırma çalışması yapılması, yılda 174,62 hektometre küp içme suyunun temin edilmesi planlanıyor. HES tesisleriyle de kurulu gücü 321,54 megavata ve ortalama enerji üretiminin ise 1121,66 gigavat saate yükseltilmesi öngörülüyor. DSİ tarafından bugüne kadar 28 yer altı depolaması tamamlanırken yıl sonuna kadar 22'sinin daha bitirilerek 2021 sonu itibarıyla 50 tesisin hizmete alınması hedefleniyor. Yer altı depolama tesislerinin 2023 yılına kadar 100'e, 2030'a kadar da 300'e çıkarılması hedefleniyor. SULANABİLİR ALAN MİKTARI 7,2 MİLYON HEKTARA ÇIKACAK Kurumun 2023 hedeflerine göre, sulanabilir alan miktarının 7 milyon 244 bin 383 hektara, depolanan su kapasitesinin 200 bin hektometre küpe, ilave içme suyu miktarının yılda 5 bin 939,15 hektometre küpe, taşkın koruma sayısının 10 bin 370'e ve toplulaştırılacak miktarının 8 milyon 598 bin 847 hektara çıkarılması planlanıyor.

03 Haziran 2021 Perşembe

Türkiye fındık ihracatından 9 ayda 1,6 milyar dolar kazandı

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye, 1 Eylül 2020-31 Mayıs 2021 döneminde çeşitli ülkelere 231 bin 995 ton fındık sattı ve karşılığında 1 milyar 619 milyon 333 bin 250 dolar gelir elde etti. Türkiye'den 2019-2020 ihracat sezonunun aynı döneminde 293 bin 572 ton fındık ihraç edilmiş, 1 milyar 960 milyon 511 bin 990 dolar gelir sağlanmıştı. Buna göre ihracatta, miktarda 61 bin 577 ton, gelirde ise 341 milyon 178 bin 740 dolar azalma oldu.

03 Haziran 2021 Perşembe

Dünyada turist sayısı 2021'in ilk çeyreğinde yüzde 83 azaldı

Merkezi İspanya'nın başkenti Madrid'de olan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından en fazla etkilenen sektörlerden biri olan turizmde 2021'nin ocak-mart aylarında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 183 milyon daha az turistin seyahat ettiğini ve bunun yüzde 83'lük bir düşüşe karşılık geldiğini bildirdi. En fazla düşüşün Asya-Pasifik (yüzde 91) bölgesinde olduğunu, bunu Avrupa (yüzde 83), Afrika (yüzde 81), Orta Doğu (yüzde 78) ve Amerika'nın (yüzde 71) takip ettiği kaydedildi. Salgından dolayı 2020'nin turizmde en kötü yıl olarak anıldığını hatırlatan Dünya Turizm Örgütü, sektörde güvenin yavaş yavaş geri döndüğüne vurgu yaptı. Sektörün uzmanlarının, mayıs-ağustos döneminde beklentilerini çok az da olsa olumlu yönde güncellediği, aşılama sürecinin pazarda yeni umutlar oluşturduğu ifade edildi. BMDTÖ Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, "Taleplerde önemli ölçüde artış var ve güvenin yavaş yavaş yeniden tesis edildiğini görüyoruz. Aşılar, sektörde toparlamanın anahtarı olacak ama kuzey yarımkürede bir toparlanma görmek istiyorsak, testleri daha kolay ve uygun maliyetli hale getirip, iletişim ve koordinasyonu iyileştirmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu. Diğer yandan örgütün yayımladığı ankette, uzmanların yaklaşık yarısının turizmde salgından önceki 2019 verilerine 2024'ten önce ulaşılmasını beklemediği görüldü.

03 Haziran 2021 Perşembe