tatil-sepeti
Ticaret Bakanlığı'nın düzenlemesi ham madde sıkıntısı yaşayan mobilyacılar tarafından memnuniyetle karşılandı

Ticaret Bakanlığı’nın, Resmi Gazete'nin 4 Haziran tarihli sayısında yayımlanan tebliğiyle İhracı Kayda Bağlı Mallar Listesi'ne ağaçtan veya diğer odunsu maddelerden yonga levha, "oriented strand board (OSB)" ve benzeri levhalar, ağaçtan veya diğer odunsu maddelerden lif levhalar ile uzunlamasına testereyle biçilmiş veya yontulmuş, dilimlenmiş veya yaprak halinde açılmış, kalınlığı 6 milimetreyi geçen ağaçlar da eklendi. Düzenleme, son dönemde ham madde sıkıntısını dile getiren mobilya sektöründe olumlu yankı buldu. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Mustafa Balcı, ham madde sorununun geçen yaz sezonundan beri birçok sektörü etkilediği gibi, mobilya sektörüne de yansıdığını söyledi. Yaklaşık bir yıldır soruna çözüm aradıklarını belirten Balcı, yakın zamanda mobilya sektörü adına Ticaret Bakanı Mehmet Muş ile görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Balcı, ham madde ihracatına kota getirilmesi konusunda da devletten destek sözü alındığını dile getirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğle ham madde ihracatında sınırlama haberini sevinçle karşıladıklarını vurgulayan Balcı, "Mobilya üreticileri olarak ahşaptan yonga ve lif levha ile kereste ürünleri ihracının Kayda Bağlı Mallar Listesi'ne dahil edilmesinden son derece memnun olduk." dedi. Balcı, 36 bin üreticinin bulunduğu mobilya sektöründe ciddi bir ham madde ihtiyacı bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Yerli üreticinin önceliği ham madde teminini iç piyasaya sunmak olmalıdır. En nihayetinde katma değerli mobilya ihracatı yine ülkemize ve ham madde tedarikçisine de yarayacaktır. Ham maddeyi katma değeri yüksek bir mobilya ürünü olarak ihraç etmek ülkemizin kilogram başına ihracat payını da artıracak ve en nihayetinde tedarikçisiyle, üreticisiyle ve satıcısıyla birlikte mobilya sanayi kazanacaktır." "ÜRETİMDE ÇARKLAR NORMALE DÖNECEK" Ham madde eksikliğinden kaynaklı üretimde yaşanan gecikmelerin müşterilere de ürün siparişlerinin gecikmeli teslim edilmesine neden olduğuna işaret eden Balcı, "Ham madde ithalatının kotaya bağlanmış olmasıyla birlikte üretimde de çarklar normale dönecek ve teminlerimizi zamanında yerine getirebileceğiz" değerlendirmesinde bulundu. Balcı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında normalleşme sürecine girilmesi ve düğün sezonunun da başlamasıyla alışverişlerde yeniden hareketliliğin oluştuğunu ifade ederek, "Alınan karar tüm mobilya sanayimize ve mobilya perakendeciliğimize hayırlı olsun. Bu kararda emeği geçen başta Ticaret Bakanımıza ve devletimize teşekkür ediyoruz." diye konuştu. "ESNAF OLARAK KARARI SEVİNÇLE KARŞILADIK" Ankara Mobilyacılar Lakeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası (ANKAMOB) Başkanı Hüseyin Taklacı da sektörün bir süredir sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Esnaf olarak kararı sevinçle karşıladık. Çok olumlu buluyoruz." dedi. Söz konusu karar için yetkililere teşekkür eden Taklacı, "Bu karar kaçınılmazdı. İç piyasada gerçekten büyük sıkıntı vardı. Devamlı zamlar gelmekteydi. Böylece bunun da önüne geçilerek, iç piyasada ihtiyacımızın karşılanması öncelikli olacak. Sıkıntılarımız 2-3 ay içinde sona erer diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu. "YONGA LEVHA TEMİNİ SORUNUNA İNŞALLAH SON VERECEK BİR ADIM OLDU" İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Aybil de "Yayımlanan tebliğ sektörümüzün uzun zamandır içinde olduğu yonga levha temini sorununa inşallah son verecek bir adım oldu." diye konuştu. Kararın, üretim yapmakta zorlanan üreticiler için çok önemli bir adım olduğunu vurgulayan Aybil, şunları kaydetti: "Levha halinde yapılan ihracattan oluşan katma değer ile mobilya üretimin ardından yapılan ihracattan sonra oluşan katma değer açısından baktığımızda da devletimizin de yararına olan bir hususta sesimizin duyulması ve çözüm üretilmesi bizleri çok memnun etti. Yonga levha dışında cam ve süngere dair de sorunlarımız mevcut. Umarım yakın zamanda bu sorunlarımızı da çözüp yolumuza devam edeceğiz."

04 Haziran 2021 Cuma

Tarım sektöründen tarihinin en yüksek ocak-mayıs ihracatı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı geçen ay 2020'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 65,5 artarak 16 milyar 480 milyon 210 bin dolara, ocak-mayıs döneminde de yüzde 38,3 yükselerek 85 milyar 219 milyon 653 bin dolara çıktı. Türkiye'nin tarım ihracatı ocak-mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,2 artışla 11 milyar 57 milyon 202 bin dolara ulaştı. Tarım sektörünün ocak-mayıs döneminde dış satımlarına bakıldığında Ocak-Mayıs 2021 tarihin en yüksek 5 aylık ihracatı olarak kayıtlara geçti. Tarım sektörü böyle ocak-mayıs döneminde ilk defa 10 milyar doları aşmış oldu. Yılın 5 ayında sanayi ihracatı yüzde 40,4 artarak 63 milyar 934 milyon 543 bin dolara, madencilik ihracatı da yüzde 51 yükselerek 2 milyar 320 milyon 556 bin dolara çıktı. Türkiye'nin tarım ihracatı, yılın 5 ayında toplam ihracatın yüzde 13'ünü oluşturdu. TARIMDA EN FAZLA İHRACATI HUBUBAT BAKLİYAT YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ GERÇEKLEŞTİRDİ Tarıma bağlı sektörler arasında söz konusu dönemde en fazla ihracatı 3 milyar 389 milyon 509 bin dolarla hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri gerçekleştirdi. Bu sektörü 2 milyar 601 milyon 226 bin dolarla mobilya kağıt ve orman ürünleri, 1 milyar 221 milyon 160 bin dolarla su ürünleri ve hayvansal mamuller, 1 milyar 177 milyon 197 bin dolarla yaş meyve ve sebze, 890 milyon 481 bin dolarla fındık ve mamulleri, 742 milyon 585 bin dolarla meyve sebze mamulleri, 574 milyon 57 bin dolarla kuru meyve ve mamulleri, 272 milyon 130 bin dolarla tütün, 113 milyon 148 bin dolarla zeytin ve zeytinyağı sektörleri izledi. Tarıma bağlı sektörler arasında en az dış satımı 75 milyon 709 bin dolarla süs bitkileri ve mamulleri yaptı. TARIM, BÜNYESİNDEKİ 10 SEKTÖRÜN 8'İYLE ATAĞA KALKTI Tarım grubu bünyesindeki 10 sektörden 8'i ilk beş ayda ihracatını artırdı. Tarıma bağlı sektörler arasında bu dönemde ihracatını en fazla artıran sektör yüzde 51,6 ile süs bitkileri ve mamulleri oldu. Süs bitkileri ve mamulleri tarım bünyesindeki sektörler arasında en az dış satımı gerçekleştirmesine karşın ihracat artışında liderlik koltuğuna oturdu. Bu sektörü yüzde 29,3 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller, yüzde 28,8 ile yaş meyve ve sebze, yüzde 28,1 ile mobilya kağıt ve orman ürünleri, yüzde 16,9 ile hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri, yüzde 11,7 ile meyve sebze mamulleri, yüzde 11,6 ile kuru meyve ve mamulleri, yüzde 2,3 ile fındık ve mamulleri takip etti. Bu dönemde, zeytin ve zeytinyağı sektörünün ihracatı yüzde 7,1, tütün sektörünün dış satımı yüzde 20,4 azalış kaydetti.

04 Haziran 2021 Cuma

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 2021 ihracatında 18 milyar doları aşmayı hedefliyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, salgına rağmen, Türkiye'nin ihracatı mayısta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 65,5 artarak 16,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu değerle tüm yılların en yüksek ikinci mayıs ayı ihracat değerine ulaşıldı. Yılın ilk 5 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,3’lük artışla 85,2 milyar dolar seviyesine taşındı. Yıllıklandırılmış ihracat değeri ise 193,3 milyar dolar ile bugüne kadar gerçekleşen en yüksek 12 aylık ihracat oldu. Geçen yılın mayıs ayında salgının ihracata olan etkisiyle 835 milyon 979 bin dolarlık ihracat yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, bu yılın aynı döneminde yüzde 56 artışla 1 milyar 303 milyon 736 bin dolarlık ihracata ulaştı. Sektör, bu yılın ocak-mayıs döneminde de yüzde 35,7 artışla 7 milyar 634 milyon 816 bin dolarlık ihracata imza attı. Sektörün geçen ay gerçekleştirdiği ihracatın 884 milyon 839,45 bin dolarlık kısmı İstanbul'dan yapıldı. İstanbul'u, 117 milyon 443,58 bin dolarla Bursa ve 103 milyon 29,33 bin dolarla Denizli takip etti. EN FAZLA İHRACAT ALMANYA'YA Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe geçen ay en fazla dış satım yapılan ülke, 207 milyon 806,24 bin dolarla Almanya oldu. Almanya'yı, 183 milyon 360,89 bin dolarla İspanya ve 154 milyon 382,92 bin dolarla Birleşik Krallık izledi. Sektörde geçen ay en fazla ihracatın yapıldığı ülke gruplarına bakıldığında, 785 milyon 379,09 bin dolarla AB ülkeleri birinci, 201 milyon 216,50 bin dolarla diğer Avrupa ülkeleri ikinci, 84 milyon 4,05 bin dolarla Bağımsız Devletler Topluluğu üçüncü sırada yer aldı. TİM verilerine göre, mayıs ayında 178 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, aynı dönemde ülkenin toplam ihracatından yüzde 7,9 pay aldı. "ABD’YE İLK 5 AYDA İHRACATIMIZ GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 47,5 ARTTI" Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan TİM Başkan Vekili ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, salgına ve ham madde temininde yaşanan zorluklara rağmen 2021’in ocak-nisan döneminde 6,3 milyar dolarla en iyi ilk dört aylık performansını sergileyen hazır giyim sektörünün, mayıs ayını 1 milyar 304 milyon dolar ihracatla tamamladığını anımsattı. Mayıs ayları özelinde bakıldığında 2020’ye göre yüzde 56 artıda, 2019’a göre ise yüzde 19,6 ekside olunduğunu ifade eden Gültepe, şunları kaydetti: "Bilindiği gibi Ramazan Bayramı iki yıldır mayıs ayına denk geliyor. Mayıs 2019'da 26 iş günü varken bu yıl mayısı bayram nedeniyle 21 iş günü ile tamamladık. İhracatımızda 2019’a göre yüzde 19,6’lık kayıp ağırlıklı olarak mayıs ayındaki 5 iş gününün eksik olmasından kaynaklanıyor. Ocak-mayıs döneminde ise ihracatımız 7 milyar 635 milyon dolara yükseldi. İlk 5 aya bakıldığında 2020’ye göre yüzde 35,7, 2019’a göre ise binde bir artıdayız. İhracattaki gelişmeler ışığında önümüzdeki aylarda sektörün daha iyi bir performans sergileyeceğini söyleyebilirim. Bilindiği gibi Türkiye hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 70’ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. İlk 5 ayda AB’ye ihracatımızda 2020’ye göre 36,3, 2019’a göre yüzde 5,3 artış kaydettik. Hedef pazarlarımız arasındaki ABD’ye ihracatımız da artmaya devam ediyor. Yıllık 100 milyar dolar civarında hazır giyim ithal eden ABD’ye ilk 5 ayda ihracatımız geçen yıla göre yüzde 47,5, 2019’a göreyse yüzde 23,8 artış gösterdi." Gültepe, aşılamanın yaygınlaşması ve normalleşmeye geçilmesine paralel olarak gelecek aylarda artış trendinin devam edeceğini öngördüklerini aktararak, "Nitekim önümüzdeki 3-4 ay için yurt dışı siparişlerde sıkıntı görünmüyor. Özellikle spor giyim ve örme giyime olan yoğun talep nedeniyle siparişleri zamanında yetiştirmekte zorlanıyoruz. Eğer beklenmedik gelişmelerle karşılaşmazsak bu yılı 18 milyar doların üzerinde bir ihracat ile kapatacağımızı öngörüyoruz." diye konuştu.

04 Haziran 2021 Cuma

Teknopark İstanbul, 2020'de doğal kaynakların korunmasına yüzde 67 daha fazla katkı sağladı

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, "Sıfır Atık, Sıfır Kayıp" sloganıyla başarılı bir sıfır atık programı yürüttüklerini belirterek, “Her geçen gün büyüyen bir iklim kriziyle karşı karşıyız. Teknopark İstanbul olarak kendi üzerimize düşen gerek bireysel gerekse örgütsel sorumluluklarımızı yerine getirmeye odaklanıyoruz. 2019’da başlattığımız sıfır atık projemizde 2020 yılında yüzde 67’lik bir verim sağladık." ifadelerini kullandı. Teknopark İstanbul açıklamasına göre, İstanbul’da Temel Sıfır Atık Belgesi alan ilk özel şirket olarak çevreye duyarlılığını belgeleyen Teknopark İstanbul, Çevre Koruma haftası kapsamında yayınladığı istatistiklerde 2020’de doğal kaynakların korunmasına 2019 yılına kıyasla yüzde 67 daha fazla katkı sağladığını duyurdu. Teknopark İstanbul, 2019-2020 yılları arasında 66 ton atığın geri dönüşümünü sağlayarak bu süreçte 376 ağacın kesilmesini önledi, 40 bin 204 litre ham petrolün, 14,63 ton ham maddenin kullanımından tasarruf etti. 619 metreküp su tasarrufu sağlayarak doğal su kaynaklarını koruyan ve 183 bin 79 kw/h enerji tasarrufu sağlayan Teknopark İstanbul, 2021 yılının sonunda bu kazançları yüzde 50 artırmayı hedefliyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Bilal Topçu, "Sıfır Atık, Sıfır Kayıp" sloganıyla başarılı bir sıfır atık programı yürüttüklerini belirterek, "Her geçen gün büyüyen bir iklim kriziyle karşı karşıyız. Teknopark İstanbul olarak kendi üzerimize düşen gerek bireysel gerekse örgütsel sorumluluklarımızı yerine getirmeye odaklanıyoruz. 2019’da başlattığımız sıfır atık projemizde 2020 yılında yüzde 67’lik bir verim sağladık. Teknopark İstanbul olarak sürdürülebilir bir çevre politikası yürütmenin yanı sıra genç nesillerin bu konuda bilinçlenmesi ve vatandaşların ilgisini bu konuya yoğunlaştırması için de çalışmalar yürütüyoruz. Çevre Haftası’nda katılacağımız etkinlikler bu çabalarımızın bir parçası olacak." ifadelerini kullandı. ÇALIŞANLAR, ÇEVRE KORUMA HAFTASI'NA 3 FARKLI ETKİNLİĞE KATILARAK BU ALANDA FARKINDALIĞI ARTIRMAYA DESTEK OLACAK Öte yandan açıklamaya göre, "Sıfır Atık Sıfır Kayıp" mottosuyla başarılı bir Sıfır Atık Programı yürüten Teknopark İstanbul, 5-11 Haziran tarihlerinde Çevre Koruma Haftası’nda, Aydos Ormanı Temizliği, Pendik Sahili Sualtı Temizliği ve Pendik Hayvan Barınakları'nda katılacağı aktivitelerle de çevre duyarlılığına dikkati çekecek. 9 Haziran’da Aydos Ormanı’nda Pendik Belediye’si organizasyonuna katılacak olan Teknopark İstanbul çalışanları Aydos Ormanı’nda çöp toplayarak “mıntıka temizliği” gerçekleştirecek. Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren şirketlerin de katılacağı etkinlikte çöplerin çevreye verdiği zararlara dikkat çekilmesi amaçlanıyor. Teknopark İstanbul 8 Haziran’da ise yine Pendik Belediyesi, Gedik Üniversitesi ve İHH organizasyonuyla gerçekleşecek dalış etkinliğine katılacak. Teknopark İstanbul yönetiminin de dalgıçlar arasında yer alacağı etkinlik Pendik Sahil’de gerçekleştirilecek ve dalış ekipleri deniz altındaki çöpleri toplayacak. Gedik Üniversitesi’nin geliştirdiği sualtı robotu ile de bölgenin taraması gerçekleştirilecek. 10 Haziran’da ise Pendik bölgesindeki hayvan barınaklarını ziyaret edecek Teknopark İstanbul temsilcileri barınaklara mama ve temizlik malzemeleri desteğinde bulunacak. Tüm dünyada önemli bir sorun haline gelen iklim kriziyle mücadele günümüzde ülkelerin, şirketlerin, bireylerin el ele vererek aşması gereken kritik bir hal alıyor. Bu kapsamda sürdürülebilir bir çevre yaklaşımının geliştirilerek, giderek azalan orman alanlarının korunması, plastik çöplerin doğaya bırakılmasının engellenerek ayrıştırılması ve dönüştürülmesi, enerji ve su tasarruflarıyla doğal kaynakların korunması, denizlerin ve havanın kirlenmesinin önüne geçilmesi gibi çevreyi koruyucu önlemlerin alınması gerekiyor. İstanbul’da Temel Sıfır Atık Belgesi alan ilk özel şirket olarak çevreye duyarlılığını belgeleyen Teknopark İstanbul, Çevre Koruma haftası kapsamında ülkelerin, şirketlerin ve bireylerin çevre duyarlılığının üst seviyelere taşıyarak dünyanın geleceği için sorumluluk almaları gerektiğine dikkati çekiyor.

04 Haziran 2021 Cuma

TOGG Türkiye'de ödenmiş sermayesi en yüksek otomotiv şirketi oldu

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından yapılan açıklamaya göre, Şirketin 31 Mayıs'taki Olağan Genel Kurul toplantısında alınan karar ve TOGG esas sözleşmesi hükümleri çerçevesinde, ödenmiş sermayesinin tamamı daha önce yapılan sermaye avanslarının sermayeye ilave edilmesi suretiyle nakden 846 milyon 774 bin TL artırılarak 150 milyon TL'den 996 milyon 774 TL'ye yükseltildi. Bu, 2018 yılının haziran ayında kurulan TOGG'un bu tarihten bu yana gerçekleştirdiği ilk sermaye artırımı oldu. TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, geçen yılın ocak ayında gerçekleştirilen bir basın toplantısında, "2022 yılında ödenmiş sermayesi en yüksek otomotiv şirketi olmayı hedefliyoruz." ifadesini kullanmıştı. ​ TOGG, böylece hedeflediği tarihin 1 yıl öncesinde Türkiye’nin ödenmiş sermayesi en yüksek otomotiv şirketi haline geldi. Öte yandan şirketin sermaye artırımı kararının ardından ortakların hisse dağılımında da değişiklikler oldu. AG Anadolu Grup Holding AŞ, Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ ve Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ'nin, TOGG'un sermaye artırımında yeni pay alma hakkının kullanımı ve hissedarlık yapısının değişmesi hakkındaki açıklamaları Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlandı. Söz konusu üç şirket, TOGG'un 150 milyon TL ödenmiş sermayesinin 846 milyon 774 bin artırılarak 996 milyon 774 bine çıkarılmasına ilişkin yapılan sermaye artırımına iştirak etti. Kök Ulaşım Taşımacılık AŞ faaliyet alanlarını daraltma kararı çerçevesinde söz konusu sermaye artırımına katılmama kararı alırken, mevcut diğer ortakların bugüne kadar yapmış oldukları sermaye avansı ödemelerinden karşılanan bu artırım sonrasında, artırıma katılan üç şirketin TOGG'daki ortaklık payı bu aşamada yüzden 19'dan yüzde 22,8'e yükseldi. 28 Haziran 2018'de yapılan açıklamada, sermaye artırımına katılan üç şirketin, TOGG'un yüzde 19 ortağı oldukları duyurulmuştu. RAKAMLARLA TOGG GEMLİK TESİSİ Diğer yandan, Türkiye'nin Otomobili'nde üretim süreci devam ediyor. TOGG Gemlik Tesisi’nde üretim ve montaj hatlarının kurulması ile 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri otomobilin battan indirilmesi hedefleniyor. Gemlik Tesisi’nde üretim kapasitesi yıllık 175 bin adede ulaştığında toplam 4 bin 300 kişiye istihdam sağlanacak. TOGG Gemlik Tesisi’nin üst yapı çalışmaları Yapı Merkezi tarafından Ocak 2021’de başlatıldı. Tesis 1,2 milyon metrekarelik alan üzerine inşa edilecek ve tam kapasiteye ulaştığında 230 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. İlk seri otomobil, 2022 yılının son çeyreğinde banttan inecek. TOGG bünyesinde, 175 bin/yıl kapasiteye ulaşıldığında 4 bin 300 kişi istihdam edilecek. Üretim başlangıcında yerlilik yüzde 51 olacak. 2025 yılında yerlilik oranı yüzde 68’e kadar ulaşacak. 2030 yılına kadar ortak platformda elektrikli ve bağlantılı 5 farklı model üretilecek.

04 Haziran 2021 Cuma