KPMG Türkiye'nin Turizm raporuna göre, salgın nedeniyle 2020’yi büyük kayıpla kapatan turizm sektöründe iyimserlik hakim ancak salgınla birlikte tarihi bir çöküş yaşayan sektörün eskiye dönüşü ise zaman alacak. KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Turizm raporu yayımlandı. Rapora göre, geç başlayan yaz sezonu, kasım ayına kadar uzayacak. Türkiye’ye yıl sonuna kadar Rusya’dan 4-4,5 milyon, Almanya’dan 3 milyon turist gelmesi bekleniyor. Salgın sonrası dünyada, tüketici davranışlarının da etkisiyle sektörde yeni akımlar doğacak. Yerel turizm güçlenecek, artan hijyen beklentileri ise tüketicilerin hava yollarından otellere kadar yeni uygulamalarla tanışmasını sağlayacak. Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Turizm Sektör Lideri Mert Öner, sektörde umudun yaz sezonunda olduğunu belirterek, "Dünya Turizm Örgütü’nün toparlanma senaryoları, ilk çeyrek verileri üzerinden mayıs ayında revize edildi. Buna göre, ilk senaryo temmuz ayında bir toparlanmaya işaret ediyor ve 2021'de uluslararası yolcu sayısında 2020'ye kıyasla yüzde 40'lık bir artış bekleniyor. İkinci senaryo ise toparlanmanın eylül ayında olacağını varsayarak 2019'a göre yüzde 75'lik bir düşüşe rağmen 2020'ye göre yüzde 10'luk artış öngörüyor. Uzmanların yarısına yakını salgın öncesi döneme erişmek için 2024 yılını beklemek gerektiğini ifade ediyor." ifadelerini kullandı. “YEREL TURİZM DESTEKLENMELİ” Öner, salgın sürecinde yaşanan değişimlerin insanların uluslararası seyahat iştahını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıdığını belirterek, şunları kaydetti: "Bu kötü görünüm turizm ekonomilerinin yerel taleple desteklenmesi sayesinde dengelenebilir. Hava yolu taşımacılığı devlerinden yerel pansiyonlara kadar sektörde var olan tüm şirketlerin nakit akışlarının çok sert bir stres testine maruz kaldığı bu dönemde desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor. İnsanların artık özellikle uluslararası seyahatlerde daha seçici olma eğilimi geç toparlanma senaryosunu güçlendiriyor. Yeni varyantların yarattığı endişeler, dönemsel ve bölgesel olarak sıkılaştırılan önlemler ve aşı pasaportu gibi yeni uygulamalar belirsizlik yaratmaya devam ediyor. Salgın sonrası dünyada, turizm sektöründe yeni akımlar güçlenecek. Yerel turizmin güçlenmesi bunların başında geliyor. Artan hijyen beklentileri ise hava yollarından otellere kadar en geniş yelpazede yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak."

28 Temmuz 2021 Çarşamba

Türkiye, yılın ilk yarısında 4 milyar 923 milyon 650 bin dolarlık binek otomobil ihraç etti. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, ocak-haziran döneminde 100'e yakın ülke, özerk bölge ve serbest bölgeye binek otomobil satıldı. Binek otomobil ihracatı, bu dönemde 14 milyar 382 milyon 693 bin dolarlık dış satıma imza atan otomotiv endüstrisinin dış satımından yüzde 34,23 pay aldı. Geçen yıl ocak-haziran döneminde 4 milyar 295 milyon 729 bin dolar olan binek otomobil ihracatı tutarı, bu yılın aynı döneminde yüzde 14,6'lık artışla 4 milyar 923 milyon 650 bin dolara yükseldi. İLK SIRADAKİ FRANSA'YA İHRACAT YAKLAŞIK YÜZDE 40 ARTTI Binek otomobil ihracatı yapılan ülkelere bakıldığında, ilk sırada Türkiye'nin otomotiv sektöründe ikinci ana pazarı olan Fransa'nın yer aldığı görüldü. Bu ülkeye dış satım yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 39,4 artarak 677 milyon 137 bin dolardan 943 milyon 968 bin dolara çıktı. En fazla binek otomobil ihracatı yapılan ikinci ülke ise İtalya oldu. Geçen yılın ocak-haziran döneminde 367 milyon 279 bin dolarlık binek otomobil satılan İtalya'ya ihracat yüzde 37,3 yükselişle 504 milyon 281 bin dolara çıktı. Üçüncü sıradaki Almanya'ya binek otomobil ihracatı da yüzde 9,5 artarak 422 milyon 151 bin dolardan 462 milyon 449 bin dolara ulaştı. İhracatta, İspanya 405 milyon 862 bin dolarla dördüncü, Birleşik Krallık 395 milyon 105 bin dolarla beşinci, Polonya 239 milyon 115 bin dolarla altıncı, Mısır 198 milyon 682 bin dolarla yedinci, Belçika 161 milyon 934 bin dolarla sekizinci, Slovenya 159 milyon 604 bin dolarla dokuzuncu ve Amerika Birleşik Devletleri 157 milyon 661 bin dolarla onuncu sırada yer aldı. Binek otomobil dış satımında ilk 10 ülkeden 7'sini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturdu. JAPONYA'YA 8 MİLYON DOLARLIK BİNEK OTOMOBİL SATILDI Binek otomobil üreticilerinin bazı ülkelere dış satımındaki artışlar dikkati çekti. Geçen yılın ilk yarısında sadece 38 bin dolarlık binek otomobil ihracatının yapıldığı Japonya'ya bu yılın aynı döneminde 8 milyon 270 bin dolarlık araç satıldı. Tunus'a ihracatını yüzde 220 artıran sektör temsilcileri, bu ülkeye yılın ilk yarısında 26 milyon 510 bin dolarlık otomobil gönderdi. Sektörün ihracatını en fazla artırdığı ülkelerden biri de Irak oldu. Geçen yılın ocak-haziran döneminde 10 milyon 651 bin dolarlık binek otomobil satılan Irak'a bu yılın aynı döneminde yüzde 120 artışla 23 milyon 438 bin dolarlık ihracat yapıldı.

28 Temmuz 2021 Çarşamba

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, yeni tip koronavirüs salgını sürecinde makarnanın en çok ilgi gören gıda ürünlerinden olduğunu söyledi. Turizm sezonunun açılmasının iç piyasada hareketlilik sağladığını dile getiren Külahçıoğlu, "Turizm sezonuyla iç piyasadaki durgunluk ve geçen yıl yaşanan kayıplar da telafi edilmiş oldu. Hızlı bir şekilde toparlanma sürecine girdik. Yıl sonunda kişi başına düşen makarna tüketimi yeniden 8 kilogram olarak gerçekleşmiş olacak. Dolayısıyla sektörümüzün iç piyasada da ihracatta da kayıp yaşaması beklenmiyor." dedi. Külahçıoğlu, dış satımda da olumlu bir tablonun yaşandığını vurgulayarak, "Yılın ilk 6 ayında oldukça başarılı bir dönemimiz oldu. Üyelerimizden aldığımız verilere göre 2021 yılının ilk yarısında ihracatımız 645 bin ton seviyesine ulaştı. Bununla 355 milyon dolarlık gelir sağlandı." ifadelerini kullandı. Sektörün 2020 yılında 762 milyon 889 bin dolarlık ihracat yaptığını belirten Külahçıoğlu, "Bu yıl 800 milyon dolarlık ihracat hedefine emin adımlarla ilerliyoruz. İlk 6 aylık dış satım verilerine göre yıllık ihracat hedefinde yolu yarılamış durumdayız. Yıl sonunda bu hedefe ulaşacağımızı, hatta hedefimizi aşacağımızı görebiliyoruz. 2022 için de 1 milyar dolarlık ihracat hedefimizi yineliyoruz. Umarım önümüzdeki sene mahsulün de iyi olmasıyla bu hedefi rahatlıkla yakalayacağız." diye konuştu. TÜRKİYE'NİN DÜNYA MAKARNA TİCARETİNDEKİ DURUMU Külahçıoğlu, 24 makarna firması bulunan Türkiye'nin hem üretimde hem de ihracatta önemli bir konumda bulunduğunu bildirdi. Külahçıoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye makarna sektörü olarak 156 ülkeye ihracatımız var. Dünyanın en büyük ikinci ihracatçısıyız, üretimde de üçüncü sıradayız. Amerika Birleşik Devletleri'nin uyguladığı anti-damping vergisi ve telafi edici vergi uygulanması ile Avrupa Birliği'nin uyguladığı 20 bin tonluk miktar kotası başta olmak üzere korumalı pazarları çıkardığımızda, Türkiye'nin en büyük ihracatçı ülke olduğunu söyleyebiliriz. Hatta en yakın rakibi olan İtalya'yı ikiye katlamış durumda. Ülkemiz adına sevindirici gelişme. Önümüzdeki dönemlerde bu pazarların açılması ve kotaların kaldırılması durumundaki görüşmeler sürekli hükümet ve Ticaret Bakanlığı nezdinde devam ediyor. Türkiye makarna sektörü hak ettiği yere ulaşacaktır." Makarnalık buğday ekim alanlarında kuraklık nedeniyle verim kaybı yaşandığını belirten Külahçıoğlu, Toprak Mahsulleri Ofisinin yerinde ve zamanında müdahalelerinin tedarik zincirinin bozulmasını engellediğini ifade etti. Külahçıoğlu, yumuşak buğdaydan makarna ihracatına başlanmasının dış satımı olumlu etkilediğini dile getirerek şunları kaydetti: "Ticaret Bakanlığı’nca 1 Mayıs itibarıyla, Afrika ve Güney Amerika ülkeleri ile Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün'e yönelik dış satımda, müşteri talepleri doğrultusunda yüzde 100 yumuşak buğdaydan makarna üretme izni çıkarıldı. Bu da ihracatımızın önündeki engelleri kaldırmış oldu. Bu hedef pazarlarda yılın ilk 4 ayında kati ihracat kısıtlaması nedeniyle oluşan yüzde 20'lik kaybın telafi edilmesinin ve geçen yılki ihracat rakamlarına ulaşmamızın önü açılmış oldu."

28 Temmuz 2021 Çarşamba

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, yaptığı yazılı açıklamada, "Sürdürülebilir madencilik" mottosu ve "İnadına üretim, inadına ihracat" sloganıyla üretmeyi ve ihraç etmeyi sürdürdüklerini belirtti. Türkiye'nin petrolünün "madenler" olduğunu vurgulayan Kaya, "Dünyadaki 90 çeşit madenin 77'si ülkemizde bulunuyor. Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0,4'üne, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2,5'ine, kömür rezervlerinin yüzde 1'ine ve jeotermal potansiyelinin yüzde 0,8'ine sahibiz." ifadelerini kullandı. Kaya, yeni tip koronavirüs salgınına rağmen 2020'de ülkeye 4,3 milyar dolar döviz kazandırdıklarını belirterek şunları kaydetti: "2020 yılı Ocak-Haziran döneminde ihracatımız 1 milyar 849 milyon dolar iken, 2021 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde 52'lik artışla 2 milyar 817 milyon dolara çıktı. Bu artış, metalik cevherler ve doğal taş ihracatımızda meydana gelen artıştan kaynaklanmaktadır. 2020 yılının ilk yarısında ihracatımız neredeyse durma noktasına gelmişti ancak tüm dünyada normalleşme sürecinin başlamasıyla ihracatımız yakalamış olduğu artış trendine geri döndü." İsteyene işlenmiş ürün, isteyene blok mermer sattıklarını ifade eden Kaya, doğal taşta 2021 yılı sonu için belirledikleri 2 milyar dolar hedefine emin adımlarla ilerlediklerini bildirdi. SEKTÖRÜN İHTİYACI NİTELİKLİ MÜHENDİSLER Türkiye'nin, maden sektöründe rekabet gücünü artırıp madenlerden aldığı verimi yükseltebilmesi için iyi yetişmiş nitelikli mühendislere ihtiyacı olduğunu belirten Mevlüt Kaya, bu amaçla da Maden Sektör Kurulu olarak Yükseköğretim Kurulu ile protokol imzaladıklarını ve öğrencilere burs verdiklerini ifade etti. Kaya, gençlerin sektör adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olacaklarını, bunun madencilikteki reform hareketini hızlandıracağını belirtti. Dünya madencilik sektörünün 20 milyar dolarlık bir pazar olduğuna dikkati çeken Kaya, Türkiye'nin bu pazardaki payını artırmak için gece gündüz çalıştıklarını kaydetti.

28 Temmuz 2021 Çarşamba

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, Hazine taşınmazları üzerinde yapılacak tarımsal faaliyetlerin artırılması ve yerli üretimi desteklemek amacıyla tıbbi, aromatik bitki ve süs bitkisi yetiştirilmek üzere geçen yıl ve bu yılın ilk 6 ayında 39 ilde toplam 12,9 milyon metrekare Hazine arazisi kiralandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, Bakanlık, ilaç ve kozmetik sektöründe yoğun kullanılan lavanta, gül, ada çayı, kekik, çörek otu başta olmak üzere, 139 çeşit tıbbi ve aromatik bitki ile süs bitkilerinin yetiştirilmesi için Hazine taşınmazlarını rayiç bedelin binde biri üzerinden kiralamaya devam ediyor. Arazilerin bir dönümü, ortalama 20 lira bedelle kiraya verildi. Bu kapsamda, 2020 ve 2021'in ilk 6 ayında, Balıkesir'de 2,4 milyon metrekare, Kütahya'da 2,1 milyon metrekare, Mardin'de 1,3 milyon metrekare olmak üzere 39 ilde toplam 12,9 milyon metrekare Hazine taşınmazı, tıbbi ve aromatik bitkiler ile süs bitkileri yetiştirilmesi amacıyla kiralandı. Kiralamalarda, tıbbi aromatik bitkiler arasında en çok talep lavantaya geldi. Yaklaşık 8 milyon metrekare arazi, lavanta yetiştirilmek üzere kiralandı. KİRALAMA SÜRECİ NASIL İŞLİYOR? Milli Emlak Genel Müdürlüğünce belirlenen veya gerçek/tüzel kişiler tarafından talep edilen ve kiraya verilmesi uygun görülen taşınmazlar, Genel Müdürlüğün internet sayfasında ve uygun görülen diğer şekillerle 30 gün süreyle ilan ediliyor. İlan edilen taşınmazlar, Tarım ve Orman Bakanlığı, ilgili belediye başkanlıkları, ticaret ve sanayi odaları ile ziraat odalarına da bildiriliyor, bu taşınmazlardan köy ve belde sınırları içerisinde bulunanlara da aynı süre içerisinde uygun görülen vasıtalarla duyuruluyor. Tıbbi ve aromatik bitki ile süs bitkileri yetiştirilmek üzere ilan edilen aynı taşınmaz için birden fazla başvuru olması halinde, kiralama başvurusunda bulunanlar arasında seçim yoluna başvuruluyor. Burada da belli kriterler üzerinden puanlama yapılıp, en yüksek puanı alan hak sahibi ile sözleşme imzalanıyor. KİRALAMALARDA KADIN GİRİŞİMCİLER VE GENÇ ÇİFTÇİLERE ÖNCELİK Puanlama sisteminde, kadın girişimci veya 18-40 yaş arası genç çiftçiler, ziraat mühendisi ya da teknisyenleri, taşınmazın bulunduğu yerde ikamet eden ya da kayıtlı olanlar, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı tıbbi aromatik süs bitkisi yetiştiricileri, tarımsal amaçlı birlik, kooperatif ve benzeri gibi üretici örgütleri artı puan alarak, kiralamada öncelik hakkına sahip oluyor. Uygulamadan yararlanmak isteyenler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri bünyesindeki Milli Emlak Daire Başkanlıkları, Müdürlükleri ve ilçelerde Milli Emlak Şefliklerine başvuruda bulunabiliyor. Başvurular, Milli Emlak Genel Müdürlüğünün web sitesi "www.milliemlak.gov.tr" üzerinden elektronik olarak da yapılabiliyor. Başvuru şartlarına ve kira sözleşmesine uygun faaliyette bulunulup bulunulmadığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri tarafından yıllık olarak denetleniyor.

28 Temmuz 2021 Çarşamba