tatil-sepeti
Oto servisleri, sektörü rahatlatacak düzenlemeden memnun

Tüm Oto Servisleri Federasyonu’ndan (TOSEF)yapılan açıklamada, (TOSEF) Başkanı Ünal Ünaldı’nın, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (SEDDK) geçen günlerde yayınladığı genelgenin oto servisi sektörüne yansımalarına ilişkindeğerlendirmelerine yer verildi. SEDDK'nin 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu Ek 6'ncı maddesinin uygulanmasına ilişkin yayınladığı genelge ile servislerin üzerindeki yükün kalkacağını belirten Ünaldı,"Yeni genelge ile birlikte sigortalılar, sigorta şirketleri ve servisler arasında problem teşkil eden aracılar ortadan kaldırılarak, tazminat hak sahiplerinin üzerinden yük kaldırılmış ve dosya iş süreçleri kolaylaştırılarak servislerin verdikleri hizmetin tahsilatı konusunda rahat nefes alması sağlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu. Genelgenin özellikle küçük ve orta ölçekli servisler için can suyu olacağını aktaran Ünaldı, düzenlemede katkısı olan kurum ve kuruluşların temsilcilerine teşekkür etti.

19 Şubat 2021 Cuma

Sakarya Gaz Sahası'nda üretim ve iletim altyapısına 780 milyon lira yatırım yapılacak

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TAPO) Sakarya Gaz Sahası Denizaltı Üretim Tesisleri, Denizaltı Nakil Hatları ve Kara Doğal Gaz İşleme Tesisi Entegre Projesi için hazırlanan ÇED başvuru dosyasından derlenen bilgilere göre, proje üç ayrı bölümden oluşacak. Bu kapsamda, entegre projenin ilk kısmındakidenizaltı doğal gaz üretim tesisleri Türkiye Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde, ikinci kısmındaki kara doğal gaz işletme tesisi Filyos Endüstri Bölgesi'nde kurulacak. Her iki üniteyi bağlayacak üçüncü kısmı oluşturan doğal gaz nakil hatları ise deniz ve karada inşa edilecek. Toplam üçbölümden oluşanproje için 780 milyon lira yatırım yapılacak. Denizaltı üretim tesisinin bulunduğu gaz bloğu denizin yaklaşık 2 bin 200 metre derinliğinde ve Filyos Endüstri Bölgesi'ne 155 kilometre uzaklıkta kurulacak. Bu sistem, 2 bin 173 kilometrelik bir alan içerisinde 30-40 üretim kuyusunu birleştirip gazın boru hattına aktarılmasını sağlayacak vedeniz tabanında kurulu bir şebeke şeklinde çalışacak. İşletme süresinceüretimuzaktan kontrol edilen sistemlerle gerçekleştirilecek ve denizde insan bulunacak herhangi bir tesis kurulmayacak. GÜNLÜK 40 MİLYON METREKÜP GAZ TAŞINIP, İŞLENECEK Sakarya Gaz Sahası'nda ilk etapta 6 ila 10 adet kuyu denizaltı üretim sistemine bağlanacak. Bu kuyulardan günlük 10 milyon metreküp gaz üretilecek ve inşa edilen boru hattıyla Filyos'taki gaz işleme tesisine gönderilecek. Doğal gaz burada işlenerek Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ)standartlarına uygun hale getirilecek. İkinci etapta ise toplamda 30-40 kuyudan üretilecek günlük 40 milyon metreküp doğal gaz taşınacak ve işlenecek. Projenin kara tarafındaki alan için Sanayi ve Teknoloji BakanlığıncaTürkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına 49 yıllık irtifak hakkı tesis edilecek. Kurulması planlanan tesisteki makine ve ekipmanlar yıprandıkçayenilenebilecek ve tesisin ömrü uzatılabilecek. Projenin deniz tarafında inşa edilecek açık deniz boru hattı ve ilgili sistemler ise 40 yıllık bir işletme ömrü için tasarlanacak.Ana ekipman, tedarikçinin önerdiği bakım prosedürleri ve aralıklarına göre 25 yıllık bir tasarım ömrüne sahip olacak. Sakarya Gaz Sahası'ndan ilk doğal gaz 2023'te kullanılmaya başlanacak fakat sahanın tamamen devreye alınması 2023'ten ileri bir tarihte gerçekleşecek.

19 Şubat 2021 Cuma

Türkiye'den ocak ayında 75 ülkeye binek otomobil ihraç edildi

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, ülke ihracatında ilk sırada yer alan otomotiv endüstrisinin geçen ay 2 milyar 267 milyon 426 bin dolarlık dış satımının yüzde 36,33'ünü binek otomobil grubu oluşturdu. Otomotiv endüstrisinde "yan sanayi" ürün grubunun ardından en fazla ihracat gerçekleştiren ikinci grupta yer alan binek otomobilde en çok dış satım Fransa'ya yapıldı. Sektörün en önemli pazarı olan Fransa'ya 175 milyon 150 bin dolarlık binek otomobil ihracatı, bu gruptaki dış satımının yüzde 21,25'ine karşılık geldi. İkinci sıradaki İtalya'ya 96 milyon 56 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör temsilcileri, üçüncü Almanya'ya 79 milyon 341 bin dolarlık dış satıma imza attı. Sektör temsilcileri, İspanya'ya 76 milyon 599 bin, Birleşik Krallık'a 44 milyon 427 bin, Polonya'ya 43 milyon 962 bin, İsveç'e 40 milyon 108 bin, Slovenya'ya 32 milyon 997 bin, Mısır'a 31 milyon 688 bin, Belçika'ya 28 milyon 653 bin dolarlık otomobil sattı. İhracatta ilk 10 ülkeden 9'unu Avrupa ülkeleri oluşturdu. TUNUS'A YÜZDE 476 İHRACAT ARTIŞI Binek otomobil üreticilerinin bazı ülkelere gerçekleştirdiği dış satımda önemli artışlar yaşandı. Ocak ayında İsviçre'ye ihracat, 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 51,12 artışla 6 milyon 672 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Norveç'e ihracatını yüzde 37,23 artıran sektör temsilcileri, bu ülkeye 6 milyon 549 bin dolarlık otomobil gönderdi. Sektörün ihracatını en fazla artırdığı ülkelerden biri de Tunus oldu. Geçen yılın ocak ayında 631 bin 734 dolarlık ürün satılan Tunus'a bu yılın aynı döneminde gerçekleştirilen ihracat yüzde 476,65 artışla 3 milyon 642 bin 912 dolar olarak gerçekleşti.

18 Şubat 2021 Perşembe

Jeotermal enerji kullanım kapasitesi entegre tesislerle artacak

Jeotermal Enerji Derneği Başkanı Ali Kındap, Türkiye'de özel sektörün arama ve keşif çalışmalarına dahil olmasıyla jeotermal kaynak potansiyelinin artış gösterdiğini dile getirdi. Jeotermal enerji kaynağının entegre kullanım alanlarıyla yaygınlaşmasının Türkiye'nin ekonomisine değer katacağına dikkati çeken Kındap, şöyle devam etti: "Jeotermal enerjinin entegre kullanımının da devreye girmesiyle son yıllarda elektrik üretimi dışında şehir ısıtması, sera ısıtması, balıkçılık, jeotermal madencilik, özellikle batarya ham maddesi olarak kullanılan Lityum üretimi, termal turizm, sağlık turizmi, sebze ve meyve kurutma gibi farklı alanlarda çok fazla uygulama yaygınlaşmaya başladı. Bu alanlara jeotermalin kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması ve ihtiyaç duyulan desteğin sağlanması için dernek olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Jeotermal enerjiyle milyonlarca konut ısıtılabilir, yüz binlerce dekar modern serada tarımsal üretim artırılabilir ve bu sayede istihdama katkı sağlanabilir." Kındap, jeotermal enerjinin gelişmeye ve yeniliklere açık bir sektör olduğuna işaret ederek, sektördeki yatırımcıların yenilikleri başarıyla yürüttüklerini söyledi. Jeotermal enerjide başlangıçta 15 megavat olan kurulu gücün 2020 sonu itibarıyla 1613 megavate ulaştığına dikkati çeken Kındap, "Jeotermal enerjideki bu gelişme küresel arenada 'Türk mucizesi' olarak adlandırılıyor. Çalışmalar, jeotermalin elektrik üretim potansiyelinin 5 bin megavat, termal kapasitesinin ise 60 bin megavat seviyesinde olduğunu gösteriyor." diye konuştu. Jeotermal enerjinin Türkiye'deki gelişimi ve sürdürülebilirliği için çalışmalar yapmak, sektörün geleceğine yön vermek hedefiyle geçen yıl temmuzda Jeotermal Enerji Derneğini kurduklarını belirten Kındap, şunları kaydetti: "Amacımız, jeotermal kaynakların ortaya çıkarılması, jeotermal enerjinin elektrik üretimiyle sınırlı kalmadan entegre kullanımıyla termal güç potansiyelinden de faydalanılması, termal ve sağlık turizmi, sebze ve meyve kurutma, konut ve sera ısıtma, jeotermal madencilik gibi geniş bir yelpazede jeotermal enerjinin kullanılması olacak."

18 Şubat 2021 Perşembe

Gübre ve hububat desteklerindeki artış, sektör tarafından olumlu karşılandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamaya göre, gübre destekleri, küresel emtia fiyatlarındaki gelişmeler doğrultusunda yüzde 100 artırılacak. Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi hububat ürünlerinde dekar başına 8 lira olan destek, 16 liraya yükseltilecek. Organik ve organomineral gübre kullanan üreticilere ise ilave olarak verilen dekar başına 10 lira olan destekleme ödemesi, 20 liraya çıkarılacak. Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, söz konusu desteklerdeki artışa ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı ile bu zamana kadar yaptıkları görüşmelerde bu desteklere ilişkin artış taleplerini ilettiklerini aktaran Taşpınar, "Desteklerde önemli derecede artış gerçekleşti. Gübre ve hububat desteklerindeki artış, çok yerinde ve zamanında yapılmış oldu. Bu desteklerin çiftçiye intikali bahar döneminde yapılacağı için tam da çiftçinin gübre kullanım zamanında destek sağlanmış olacak." ifadesini kullandı. Taşpınar, dünyadaki gelişmelere bağlı olarak meydana gelen gübre fiyatlarındaki artışın, çiftçinin gübre kullanımını azaltması riski taşıdığını belirterek, bu durumun da üründe kalite ve verim kaybına neden olacağı dile getirdi. Desteklerdeki artışın önemi yineleyen Taşpınar, böylece devletin bir anlamda gübre fiyatındaki artışı sübvanse etmiş olacağını vurguladı. Taşpınar, ülkedeki hububat ekim alanlarının artması gerektiğine dikkati çekerek, "Hububat ekim alanlarının artması için gübre desteklerinin yanı sıra ürüne verilen kilogram başına 10 kuruş desteğin de 20 kuruşa çıkarılması için girişimde bulunuyoruz. Umarım bu destek de sağlanır. Gübre desteği yanında ürün desteğinin de sağlanması çiftçimize önemli ivme kazandıracaktır." diye konuştu. "ÇİFTÇİLERİMİZİN ORGANOMİNERAL GÜBREYE DAHA FAZLA YÖNELMESİNİ ÖNERİYORUZ" Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Fehmi Kiraz da gübre desteğinin artması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini söyledi. Gübre fiyatlarında büyük oranda artış yaşandığını vurgulayan Kiraz, "Yapılan destek artışı, bu fiyat artışını telafi ediyor. Gübre destekleri için bütçeden ayrılan tutar, 700-800 milyon lira civarındaydı, şimdi yapılan artışla destek tutarı yaklaşık 1 milyar 600 milyon liraya çıkmış olacak. Gübre desteklerindeki artış, çiftçinin gübre fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle oluşacak mağduriyetinin giderilmesi noktasında yaraya merhem olacak. Bu desteklerin daha da artması gerekiyor. Destekteki artış, çiftçinin girdi maliyetlerini düşürücü etki yapacaktır." görüşünü dile getirdi. Kiraz, bitkinin beslenmesinde büyük önem taşıyan organomineral gübre desteklerindeki artışın önemine işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu, çok etkili bir gübre. Çiftçilerimizin bu gübreye daha fazla yönelmesini öneriyoruz. Bakanlığımızı bu gübre desteğinden dolayı da kutluyorum. Genel olarak verilen gübre destekleriyle, çiftinin gübre maliyetinin yüzde 10'u karşılanıyordu ancak gübre fiyatlarındaki artışla bu oran yüzde 7'lere düşmüştü. Şimdi verilen destekle bu oran yüzde 14'lere çıkmış olacak. Yılda 6 milyon ton kimyasal gübre kullanılıyor, bu da '15 milyar liralık gübre maliyeti' demek. Yani çiftçi için büyük önemi bulunan bu gübre maliyetinin gelecek senelerde de artarak karşılanması büyük önem taşıyor. Çiftçimizin dünya çitçisi ile rekabet etme şansı artacaktır."

18 Şubat 2021 Perşembe