Bir süredir kredi kartına taksit sınırlamasının gevşetilmesi konusu üzerinde teknik çalışmalarını sürdüren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), konuyu Finansal İstikrar Komitesi’ne taşıdı. Burada alınan karar uyarınca mobilya, beyaz eşya ve eğitim–öğretim harcamalarında taksit sayısı 9 aydan 12 aya çıkarılacak. Eğitim için alınan ve 36 ay olan tüketici kredilerinde ise vade sınırı kalkacak. PİLOTLARA İSTİSNA BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, “Buradaki amaç şu; sivil havacılıkta pilotların eğitimi tarafında, Türkiye’nin havacılık alanındaki potansiyeli de göz önüne alındığında, çok yüksek bedelli eğitimler var ve oradaki krediler 1-2 yıl ödemesiz şekilde veriliyor. Türkiye’nin pilot açığı var ve yurt dışından bize çok sayıda pilot çalışıyor. Yerli pilotlarımızın sayısının artırılmasına yönelik bir katkı olsun diye orada bir genişleme yapıldı. Bu konuyla ilgili eğitim tarafının vadesini sınırsız hale getirdik” dedi. UZMANLAR NE DEDİ? Düşük limitli kartlar için az taksit sayısı daha iyi. Limit daha kısa süre bloke oluyor. Tüketici sonrasında tekrar harcama yapabiliyor. Beyaz eşya ve eğitim için tüketici kredileri verilerek zaten ihtiyaç karşılanıyor. Uzun taksit bankalarda fon maliyetini artırıyor. Sektör bazında 4-9-12 gibi değişik taksit sayıları kafaları karıştırıyor. Belirtilen sektörleri ayrıştırmak zor olacak.

30 Ekim 2015 Cuma

Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, uluslararası doğrudan yatırım girişi, bu yılın ocak-temmuz döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.1 artışla 9 milyar 715 milyon dolara ulaştı. Türkiye’ye sadece temmuzda gelen doğrudan yabancı yatırım ise 3 milyar 392 milyon dolarla, 101 ayın ardından en yüksek seviyeye çıktı. Bu rakam, 2007 Ocak’taki 6 milyar 453 milyon dolarlık doğrudan yatırım girişinden bu yana en yüksek seviye oldu. 8 YILIN REKORU En yüksek yabancı yatırım giriş miktarı, 2008 Mart’ta 2 milyar 649 milyon dolar, 2009 Ocak’ta 1 milyar 545 milyon dolar, 2010 Aralık’ta 1 milyar 924 milyon dolar, 2011 Aralık’ta 3 milyar 328 milyon dolar, 2012 Mart’ta 2 milyar 802 milyon dolar, 2013 Temmuz’da 1 milyar 966 milyon dolar, geçen yıl şubat ayında da 1 milyar 536 milyon dolar olmuştu. Aylar itibarıyla bakıldığında bu yılın temmuz ayında uluslararası doğrudan yatırımda son 8 yılın rekoru kırılmış oldu. Öte yandan, uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki yeni veya mevcut şirketleri ile iştirak ettikleri yerli sermayeli şirketlerindeki ortaklık paylarına ilişkin transferleri içeren sermaye girişi, temmuzda 3 milyar 57 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bunun 2 milyar 200 milyon dolarlık kısmı mali aracı kuruluş faaliyetlerinden kaynaklandı. Mali aracı kuruluş faaliyetlerini 770 milyon dolarla imalat sanayi izledi. GÜVENİN GÖSTERGESİ İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek, bu yılın temmuz ayındaki doğrudan yatırım girişinin memnuniyet verici olduğunu belirterek, bunun bölgedeki jeopolitik gelişmeler, ülkede yükselen terör ve seçim atmosferine rağmen Türk ekonomisine ve geleceğine duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu söyledi. Yülek, seçimlerden sonra güçlü bir siyasi ortamın sağlanması ve bölgedeki sorunların hafiflemesi durumunda Türkiye’ye sermaye girişlerinin daha da artacağını dile getirdi.

12 Ekim 2015 Pazartesi

Karayolları Genel Müdürlüğü verilerine göre, temmuz ayında köprü ve otoyollardan 37 milyon 815 bin 173 araç geçişi oldu. Geçişlerden elde edilen gelir 72 milyon 818 bin 983 lirayı buldu. Araçların 26 milyon 268 bin 981’i otoyolları kullandı ve bu araçlardan 55 milyon 811 bin 973 lira gelir sağlandı. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden söz konusu ayda geçen 11 milyon 546 bin 192 araçtan da 17 milyon 7 bin 10 lira ücret alındı. Bu yılın 7 ayında köprü ve otoyollardan geçen 235 milyon 107 bin 138 araçtan 504 milyon 950 bin 526 lira gelir elde edildi. Gelirlerin 152 milyon 660 bin 492’si otoyolları, 82 milyon 446 bin 646’sı köprüleri kullanan araçlardan karşılandı. Bu yılın ocak-temmuz döneminde elde edilen toplam gelirin, 376 milyon 697 bin 723 lirası otoyollardan, 128 milyon 252 bin 803 lirası ise köprülerden geçen

27 Ağustos 2015 Perşembe

Brent petrolün varil fiyatı,petrol arzındaki artışın yanı sıra küreselekonomik büyümeye ilişkin endişelerle 46.73 dolara gerileyerek, 7 ayın en düşük seviyesini gördü. Brent türü ham petrolün varil fiyatı,ABD’de açıklanan son ekonomik verilerin petrole olan talebin azalacağına dair beklentilerin artması üzerine, düşüş eğilimine girmişti. ABD Enerji Bakanlığı’nın (DOE) ülkede petrol stoklarının azalış beklentilerine karşın 2.6 milyon varil arttığını açıklamasıyla geçen hafta düşüşü ivme kazanan Brent petrolün varil fiyatı, günü de46.82 dolardan tamamlamıştı. ÇİN BEKLENTİSİ Öte yandan ABD Merkez Bankası’nın (FED) temmuz ayıtoplantı tutanakları, üyelerin ekonomik şartların faiz artışına henüz hazır olmadığı görüşünde birleştiğiniortaya koyarken, Çin ekonomisine ilişkin endişelerin de tartışıldığını gösterdi. Bu durum, başta Çin olmak üzere küresel ekonomik büyümeye ilişkin tedirginlikleri artırırken, petrol piyasasında da baskı yarattı. Son olarak 47 dolar sınırından başlayan Brent petrolün varil fiyatı, 46.73 dolarla 7 ayın en düşük seviyesini gördü. En son 14 Ocak 2015’te 45.56 dolara gerileyen Brent petrolün varil fiyatı, 46.9 dolar seviyelerinden işlem görüyor. KARARSIZLIK DA ETKİLEDİ Analistler, FED toplantı tutanaklarının faiz artışınaeylülde başlanıp başlanmaması konusunda kararsızlığa işaret etmesinin, ülke ekonomisinin henüz istenilen seviyeye ulaşmadığını gösterdiğini belirterek ayrıca Çin’in büyümesine ilişkinendişelerin de sürdüğünü kaydediyor. Tüm bunların petrol talebinde azalış beklentilerini gündeme getirdiğini aktaran analistler, arz fazlası sorununun kalıcı olması durumunda satış baskısının devam edeceğini belirtiyor. Analistler,Brent petrolün varil fiyatı için 46.2 dolardesteğinin altına inilmesi halinde 45 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceğini öngörüyor.

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, yuanın daha fazla miktarda devalüe edilmesinin, Asya Pasifik ülkelerinin halihazırdakarşılaştığı ekonomik zorlukları daha geniş ölçüde artırabileceği uyarısında bulundu. Fitch’in resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında,Çin’in devalüasyon adımlarıylayuanındolar karşısındaki değer kaybının 11 Ağustos’tan bu yana yüzde 3’ü aştığı ifade edildi. PİYASA ODAKLI REFORM Bu durumun ülke ekonomisine ilişkin zorluklarınaltını çizdiği belirtilen açıklamada, yetkililerinise piyasa odaklı reform taahhütlerini sürdürdüğü aktarıldı. Açıklamada, Çin Merkez Bankası’nın (PBOC)devalüasyonuteknik ve operasyonel bir adım olarak sunduğu vurgulanarak, şuifadelere yer verildi: “PBOC’nin bu adımı,spot piyasadaki kurun, son birkaç aydır merkez bankası tarafından sabitlenen kurdan sapmasını davurguluyor. Geçen yıl dolar karşısında Brezilya Reali’ninyüzde 35 ve Rus Rublesi’ninyüzde 45 değer kaybettiği dikkate alındığında,yuandaki zayıflama sınırlı oldu. Yuanın daha fazla miktarda devalüe edilmesi, Asya Pasifik ülkelerinin halihazırdakarşılaştığı ekonomik zorlukları daha geniş ölçüde artırabilir. Bu durum aynı zamanda Çin’deon-shoring(üretimin bazı aşamalarının ülke içinde gerçekleştirilmesi)faaliyetlerinin daha fazla görülmesine vebazı ekonomilerde imalat yatırımlarındaki toparlanmaya ilişkin umutlara zarar verebilir.” LİKİDİTEYİ YOK EDİYOR Çin’in döviz rezervlerinin,geçen yılın haziran ayı sonunda 3.99 trilyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesinde bulunduğu anımsatılan açıklamada, bu rakamınbu yılın temmuz ayı itibarıyla 3.65 trilyon dolara gerilediği bilgisi verildi. Açıklamada, döviz rezervlerindekisöz konusu düşüşün dış likidite açısından negatif bir faktör olduğuna da vurgu yapılarak, “Bu durum iç finansal sistemde likiditeyi yok ederek,makroekonomik politikaların yönetimine zorluklar ekliyor” denildi.

20 Ağustos 2015 Perşembe