tatil-sepeti
AVM’lerin ciro endeksi temmuzda arttı

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM Perakende Ciro Endeksi’nin temmuz ayı sonuçları açıklandı. Her ay düzenli olarak yayımlanan verilere göre, ciro endeksi haziran ile karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan incelendiğinde temmuzda yüzde 33.5 artışla 303 puana ulaştı. YİYECEK-İÇECEK Temmuzda, hazirana göre kategoriler bazında önemli artışlar görüldü. Yiyecek-içecek yüzde 72.3’lük artışla 193 puana, ayakkabı yüzde 43.8’lik yükselişle 315 puana, giyim yüzde 43.1’lik sıçramayla 309 puana, diğer kategorisi yüzde 36.2’lik artışla 305 puana ve hipermarket yüzde 22.7’lik yükselişle 227 puana ulaştı. EN FAZLA ZİYARET Temmuzda ziyaret sayısı endeksi, hazirana göre yüzde 37.2 artış göstererek 59 puana yükseldi. Açıklamada verilere ilişkin yapılan değerlendirmede, salgın sonrası normalleşme adımları çerçevesinde 11 Mayıs itibarıyla AVM’lerin kademeli olarak açılmaya başlandığı hatırlatıldı. Verilerin salgın gibi olağanüstü koşulları kapsayan bir dönemde en yakın ciro analizi ile kıyaslanabileceği belirtilen açıklamada, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.6 düşüş görüldüğü bildirildi. ALIŞVERİŞE GELİYORLAR Araştırmaya göre, bir önceki yıla göre ziyaret sayılarının düşük seyretmesine rağmen cirolardaki artış normalleşme döneminde ziyaretçilerin alışveriş için hareket ettiğini gösteriyor.

23 Eylül 2020 Çarşamba

Halkalı-Kapıkule hattında yılda 3.4 milyon yolcu taşınacak

Çevreye duyarlı projeolarak öne çıkan, 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule Demir Yolu Projesi kapsamındaki çalışmalar devam ediyor. Yatırım bedeli 10.5 milyar lirayı bulacak projenin tamamlanmasıyla yıllık ortalama 600 bin olan yolcu sayısı 3.4 milyona çıkacak. Avrasya Stratejik Altyapı Projeleri Liderlik Forumu’nda ‘Finans ve Fonlama’ alanında 2019 Yılı İlham Veren Proje Ödülü’ne lâyık görülen proje kapsamındaki hat, Çerkezköy, Büyükkarıştıran, Lüleburgaz, Babaeski, Edirne ve Kapıkule’de istasyonlar olacak şekilde inşa edilecek. Bünyesinde inşası zor sanat yapılarını da barındıran projede 53 alt geçit, 59 üst geçit, 16 demir yolu köprüsü, 2 tünel, 194 menfez ve 3 viyadük yapılacak. Çift hatlı, 200 kilometre hıza uygun, sinyalli ve elektrifikasyonlu inşa edilecek hatta, yük ve yolcu trenleri çalışabilecek. AB HİBE FONLARI Proje, hat güzergahı boyunca organik toprağın korunarak tekrar kullanılması, yaban hayatı için geçişler yapılması ve ses perdesi imalatı gibi tüm çevresel önlemler dikkate alınarak tasarlandı. Çalışmalarda çevreye duyarlılık en üst düzeyde tutuluyor. Demir yolu araçlarının elektrik enerjisi ile çalışmaları sayesinde de karbon salım değerinin oldukça düşük tutulması amaçlanıyor. Demir yolu projesinin bu kesimine ait sözleşme bedeli 530 milyon Euro olan tutarın 275 milyon Euro’su Avrupa Birliği hibe fonlarından sağlanacak. Proje bu yönüyle en büyük hibe projesi olma özelliğini de taşıyor. İSTİHDAM KAPISI Bölgede istihdam kapısı açan proje kapsamında şu aşamada 2 bin kişi istihdam ediliyor. İlerleyen sürede bu sayının 3 bin 500-4 bine ulaşması bekleniyor. SEYAHAT SÜRESİ 1 SAAT 20 DAKİKA Halkalı-Kapıkule arası trenle seyahat süresi 4 saatten 1 saat 20 dakikaya, yük taşıma süresi 6.5 saatten 2 saat 20 dakikaya düşecek. Demir yolu hattıyla Londra’dan Pekin’e uzanan Demir İpek Yolu’nun önemli bir parçası tamamlanmış olacak. Hat tamamlandığında Türkiye ve Trans Avrupa ağlarını yüksek kalitede birbirlerine bağlayacak. Bölgede üretilen sanayi ürünlerinin ihracat imkanları artacak. İmalat sanayine gerekli hammaddenin taşınması için ise lojistik maliyetler azalacak. Mevcut durumda 1.53 milyon ton yük taşınırken bu rakamın yıllık 9.6 milyon tona yükselmesi hedefleniyor. Yıllık ortalama 600 bin yolcu sayısının 3.4 milyona çıkarılması öngörülüyor. Bölgedeki kara ulaşım yoğunluğu azalarak, demir yolu ulaşımı artacak. Dolayısıyla kazalar ve hava kirliliği azalacak. RAYLI SİSTEMLERE AVRUPA’DAN ÖDÜL Raylı sistemleralanında özgün çözümlere imza atan iki Türk şirketi ASELSAN ve ENEKOM,Avrupa Raylı Sistemler Kümelenmeleri Birliği(ERCI) tarafından İnovasyon Ödülü’ne lâyık görüldü. Büyük Ölçekli Firma kategorisinde MIDAS/R-Demir Yolu Fiber Optik Algılayıcılı Akıllı İzleme ve Uyarı Sistemi ile ASELSAN, Jüri Özel Ödülü kategorisinde RailAcoustic Demir Yolları Ray Kırıklarını Algılama Sistemi ile ENEKOM ödüle değer bulundu. Ödüller, 23 Eylül’de Innotrans Business Days etkinlikleri kapsamında yapılacak törenle takdim edilecek. ASELSAN, fiber optik algılayıcı akustik tespit sistemiyle demir yoluuygulamalarında güvenlik, arıza tespit ve sinyalizasyon alanlarında yenilikçi çözümler geliştiriyor. ENEKOM’un RailAcoustic Demir Yolları Ray Kırıklarını Algılama Sistemi ise ray üzerinde belirli bir frekansta oluşturulan titreşimin, biri uzakta olmak üzere iki noktadan algılanması prensibiyle çalışıyor.

23 Eylül 2020 Çarşamba

‘Yastıkaltı rezerv’ ekonomiye katılacak

Yeni proje ile Türkiye’de en az 3 bin ton olduğu öngörülen yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Söz konusu rakam, altın rezervinde dünyada birinci sırada yer alan ABD Merkez Bankası’nın toplam rezervinin yüzde 37’sine karşılık geliyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması amacıyla kamu bankaları ve İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) tarafından geliştirilen Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi (KADSİS) projesi ile vatandaşlar yetkili kuyumcular aracılığıyla altınlarını banka hesaplarına yatırabilecek, diledikleri zaman da fiziki altın ya da nakit olarak çekebilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İAR kaynaklarından alınan bilgiye göre, Türkiye’de en az 3 bin ton olduğu öngörülen yastık altındaki altınların parasal karşılığı milyarlarca dolara denk geliyor. Bu kadar yüklü miktarın atıl durması dış finansmana bağımlılığı artırırken, ülkenin ekonomik potansiyelini tam olarak kullanamamasına yol açıyor. Bu nedenle yıllardır ekonomi çevreleri ve hükümetler, bu atıl kaynağın ekonomik sisteme nasıl kazandırılacağı konusuna yoğunlaştı. YETKİLİ KUYUMCULAR DEVREDE Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank ve İstanbul Altın Rafinerisi’nin geliştirerek uygulamaya koyduğu son projeyle bu konuda önemli bir mesafe kat edilmesi hedefleniyor. İstanbul Altın Rafinerisi ile başlatılan sistemde, belirlenen kriterlere uygun olan kuyumcular Altın Değerleme Noktası (ADN) olarak atanıyor. KADSİS ile vatandaşların evlerinde tuttukları altınları banka hesaplarına kolay ve güvenli bir şekilde yatırmaları hedefleniyor. KADSİS ile vatandaşlar kendilerine en yakın anlaşmalı kuyumcuya giderek altınlarını güven içerisinde ekspertiz yaptırarak anında banka hesabına 24 ayar karşılığı gram cinsinden yatırabiliyor. YENİ SİSTEMİN FARKI Sistemin bankaların mevcut altın toplama günlerinden temel iki farkı bulunuyor. Bunlardan ilki, vatandaşlar banka şubesinin altın yatırma gününü beklemeden kendilerine en yakın anlaşmalı kuyumcuya istediği zaman giderek altınlarını banka hesabına yatırabiliyor. İkinci olarak da vatandaşlar banka hesabına yatırdığı altını dilediği zaman fiziki olarak, yani yine altın şeklinde çekebiliyor. TEST AŞAMASI SÜRÜYOR KADSİS, İstanbul Altın Rafinerisi, kamu bankaları ve yurt sathında belirlenmiş kuyumcuların oluşturduğu üçlü bir yapıyı bir araya getiriyor. Yurt genelinde 70’in üzerinde altın değerleme noktası test aşamasında faaliyete geçmiş durumda. Bu sayının her geçen gün birçok ile yayılarak artacağı öngörülüyor. KADSİS UYGULAMASI NASIL İŞLİYOR? Altın Değerleme Noktası’nda (ADN) işlemlerin tamamı vatandaşın gözünün önünde ve bankadan her aşamada gelen güvenlik kodu mesajıyla ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Bunun için vatandaşın öncelikle bir kamu bankasında altın hesabının bulunması gerekiyor. Ardından vatandaş, kendisine en yakın ADN noktası olan kuyumcuya gidiyor. Bundan sonraki işlemlerin her aşamasında bankadan cep telefonuna onay kodları geliyor. İlk aşamada bilgilendirme formunun okunup imzalanmasının ardından cep telefonuna gelen onay koduyla KADSİS’e giriş yapılıyor. Altını teslim ederken kamera kaydı yapılıyor ve bu kayıt saklanıyor. ADN yetkilisiyle mutabık kalındıktan sonra cep telefonuna gelecek onay koduyla altınların banka hesabına transferi gerçekleştiriliyor.Son olarak sistemin üreteceği teslim tutanağı alınarak işlem sonlandırılıyor. EN BÜYÜK AVANTAJI GÜVENLİK Uzmanlar, altını banka hesabına yatırmanın en büyük avantajının güvenlik olduğunu vurguluyor. Evde oluşabilecek her türlü riske karşı banka altınları güvenle saklarken, bu durum altınlarını banka hesabına yatıranları da kiralık kasa masrafından kurtarıyor. Sistemin en önemli unsurlarından biri de yatırılan altınların hesapta altın olarak durup, istenildiği zaman fiziki altın şeklinde çekilebilmesi. İsteyenler altınlarını o günkü değer üzerinden Türk lirasına da çevirebiliyor. Öte yandan; vade süresindeki altınlar, aynı vadeli hesaplardaki gibi değerleniyor. Böylece altın miktarı da artmış oluyor. KADSİS’te kuyumcuya götürülen altınlar her yerde tek bir standart değerle hesaplanıyor. Bunun karşılığı da 24 ayar gram altın olarak hesaba geçiliyor. Alım-satım, bozdurma, nakde çevirme gibi işlemler yapılmadığı için altının değerinden herhangi bir masraf da düşmüyor. 81 İLDE 1000’İN ÜZERİNDE KUYUMCU Kamu bankalarıyla birlikte başlattıkları yeni projenin 12 bankayla 10 yıldır yürüttükleri altın bankacılığı projesinin devamı niteliğinde olduğunu belirten İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen, şöyle konuştu: “Bugüne kadar altın bankacılığı kapsamında şubelerde altın toplanırken bu eksper ve şube sayısına bağımlı bir çalışmaydı. KADSİS projemiz ise tüm Türkiye’ye yayılacak, 81 ilde 1000’in üzerinde noktada devam edecek bir proje. Bu sisteme katılacak olan kuyumcuları, İstanbul Altın Rafinerisi olarak biz belirliyoruz. Yaklaşık 5 yıldır üzerinde çalıştığımız bu projede özel bir yazılım var. Bu sistem bankalarla doğrudan entegrasyona sahip. Bankalar açısından bunun arkasında tabii ki bir mevzuat, denetim ve kontrol mekanizması var.” Esen, son yıllarda altına yönelişle birlikte yastık altındaki altının 3 bin ton ile 5 bin ton (yaklaşık 330 milyar dolar) aralığında olduğunu öngördüğünü de söyledi.

23 Eylül 2020 Çarşamba

Afrika’ya Türk eli değdi umutlar tazelendi

Kitabın tanıtımında konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “Afrika’yı sömürmek için hesap üstüne hesap yapanlara şunu sormak istiyorum: Sizin gayrisafi mutluluk hasılanız kaç? Sizin gayrisafi masumiyet hasılanız kaç?” dedi. HABER: ABDÜLKADİR YILDIZ İstanbul Ticaret Odası (İTO), fotoğraf sanatçısı Coşkun Aydın’ın vizöründen Nijer ve Afrika’nın güneş yüzlü insanlarının fotoğraflarından oluşan ‘Afrika Masumiyet’ isimli albüm kitabı kültür hayatına kazandırdı. Türkçe, İngilizce ve Fransızca kaleme alınan kitap, okuyucularını 250’den fazla fotoğraf eşliğinde Afrika’nın keşfine çıkarıyor. SÖMÜRÜ HESABI YAPANLARA İTO Kandilli Cemile Sultan Korusu’nda yapılan toplantıda konuşan İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “‘Afrika Masumiyet’ kitabının sayfalarını çevirince bir kez daha Afrika’nın bizim hayatımızın çok önemli bir parçası olduğunu göreceksiniz. Yüreğiniz Afrika kadar genişleyecek ve Afrika ile birlikte çarpmaya başlayacak. Bu kitapta büyük bir yüreği hissedeceksiniz. Ve hatta Afrika’ya ruhen ve bedenen süzüleceksiniz. Afrikalı’nın bir güneş gibi sıcacık yüreğinden kendinize bir yol bulacaksınız.Yine bu kitaba bakınca, Afrika’yı sömürmek için hesap üstüne hesap yapanlara, buradan elde ettikleriyle gayri safi milli hasılalarını artırmak isteyenlere şunu sormak istiyorum: Sizin gayrisafi mutluluk hasılanız kaç? Sizin gayrisafi masumiyet hasılanız kaç?”dedi. AFRİKA AFRİKALILARINDIR “Afrika’ya yüreğimizi koyma zamanı geldi” diyen Kuralay, şöyle devam etti: “Çok değil, yarım asırdan biraz fazla bir zaman önce Fransız, İngiliz, Portekiz, Belçika, İtalyan ve Alman Afrikası diye kavramlar vardı. Günümüzde artık herkes bir ağızdan ‘Afrika Afrikalılarındır’ diyebiliyor. Derin bir sessizliğe mahkûm edilen Afrika artık dimdik ayaktadır.” EN BÜYÜK DESTEKÇİYİZ Bu değişimde Türkiye’nin katkısının büyük olduğunu vurgulayan İsrafil Kuralay, şunları söyledi: “Türkiye her fırsatta, her şartta ve başta BM olmak üzere her yerde Afrika’nın gür sesi oldu. Afrika halkının en müreffeh toplumlardan biri olmasını istiyoruz. Bunun için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘Afrika’nın başarısı, insanlığın başarısı olacaktır’ diyor ve Afrika ülkeleriyle olan dostane ve kardeşçe ilişkileri daha da geliştirmenin yollarını arıyor. Son dönemde, bu kıtada gördüğümüz canlanma hepimiz için bir umut kaynağı. Afrika artık savaşlar, hastalıklar ve felaketler kıtası olarak değil de ekonomik potansiyeliyle insanlık tarihinin en parlak devirlerinin yaşandığı bir huzur kıtası olarak anılmalı. Afrikalı artık geleceğe daha güvenle bakmalı. Barış, demokrasi, kalkınma ve refah çabalarına en büyük desteği bizden, Türkiye’den görecek. İlişkilerimizin siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda çok daha hızlı bir şekilde ileriye götürülmesi gerekiyor. İstanbul Ticaret Odası olarak bu hedeflerle hareket ediyoruz.” AKADEMİ AFRİKA ÇALIŞIYOR, AFRİKA BİLİNİR OLUYOR Kitabın tanıtım toplantısına katılan Türkiye’nin Dakar Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas, Fransa’da geçen öğrencilik yıllarından bir anıyı şöyle paylaştı: “Paris’te Afrika ile ilgilenen bir Türk akademisyenin varlığına hayret ediyorlardı. Şimdi Afrika tezi çalışan yüzlerce genç akademisyenimiz var. Bu çalışmalarla Afrika tekrar bildiğimiz kıtaya dönüşüyor, bu güzel bir gelişme.” 250’DEN FAZLA FOTOĞRAF ‘Afrika Masumiyet’, 15 yıldır Afrika’da temiz su kuyuları açan, ilaç ve gıda götüren, bünyesindeki doktorlarla hasta insanları tedavi eden Gönüllüler Derneği’nin katkılarıyla hazırlandı. 40 kez Afrika’ya giden dernek, bu seyahatler esnasında gördükleri hayatları fotoğrafladı. Kitaptaki fotoğraflar, Afrika’ya umut olan Türk doktorlarının düşünceleri ile birlikte sunuluyor. Kitaptaki 250’den fazla fotoğrafın tamamı Nijer’de çekildi. Proje yönetmenliğini Hasan Mustafa Arslan’ın yaptığı kitapta, Dakar Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas ile İstanbul Ticaret Üniversitesi Dış Ticaret Enstitüsü Müdürü ve İTO eski Başkanı Doç. Dr. Murat Yalçıntaş’ın yazıları da bulunuyor. Afrika’nın en yüksek dağı olan Kilimanjaro’ya da tırmanan Yalçıntaş, ailece Afrika Gönüllüleri’ne katılımıyla biliniyor. Kitabın tanıtım programına iştirak eden İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu da çocuklarının Afrika Gönüllüleri’ne katılımından duyduğu mutluluğu dile getirdi. 6 BİNE YAKIN AMELİYAT Gönüllüler Derneği Başkanı İbrahim Ceylan, ‘Afrika Masumiyet’ kitabı için kamu kuruluşları, tüm dernekler, sağlıkçılar ve lojistik ekipleri ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Ceylan, “Bu eser, masumiyetini ve yüzündeki tebessümü, çaresizliğine ve yaşam şartlarına değişmeyen Afrika insanının onurlu duruşunu yansıtmak açısından çok değerli bir çalışma” dedi. İbrahim Ceylan, şunları söyledi: “TİKA, Sağlık Bakanlığı ve THY yöneticilerine desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunuyorum. 40’a yakın organizasyon ile Afrika’da bulunduk. Bu seferlerimizin 26’sında da sağlık hizmeti ile doğru dürüst tanışmamış bölgelerde, neredeyse umudu dahi olmayan geniş bir topluluğun sağlık sorunlarına karşılıksız çare olmaya çalıştık. Halen de çalışıyoruz. Bugüne kadar 150 binin üzerinde hasta muayenesi, 6 bine yakın cerrahi ameliyat, 10 bine yakın katarakt ameliyatı, 25 bine yakın diş çekimi, 15 bin civarında ultrason çekimi, 13 bin KBB aspirasyonu, 40 bine yakın sünnet operasyonu gerçekleştirildi. Gönüllüler, artık Afrika’da yolu gözlenenlerdir.” YOKLUĞU DEĞİL, ZENGİN RUHUNU YANSITMAYA ÇALIŞTIM Fotoğraf sanatçısı Coşkun Aydın da fotoğrafları çekerken bir Afrikalı dostunun söylediği, “Bizim, ihtiyaç sahibi, yardım bekleyen, üzüntülü, ağlayan, yokluk içinde gösteren fotoğraflarımızı çekme. Kötü görüntülerle bizi yanlış yansıtma” ifadesinin hep kulağına küpe olduğunu dile getirdi. Aydın, “Afrika’da vizöre yansıyan tüm karelerde yoksulluğu görmemek neredeyse imkansız. Buna rağmen onların gülen, sevinen, seven, zengin ruhunu yansıtmaya çalıştım hep. Afrika gerçeğinin içinde yaşamak ve bir fotoğrafçı gözüyle bunları belgelemek benim için büyük bir tecrübe oldu. İçinden insanlık geçen hikayeleri çektiğim fotoğraflarla Türkiye’deki insanımıza Afrika’yı anlatmaya çalıştım” diye konuştu. Kitaba erişim: İstanbul Ticaret Odası’nın Eminönü’deki Kitap İstanbul isimli kitabevinden ulaşılabilecek. PDF olarak da şu linkten görmek mümkün: http://kutuphane.ito.org.tr/itoyayin/0028846.pdf

22 Eylül 2020 Salı

Finansal inovasyonda blokzincir hamlesi

HABER: ADEM ORHUN Sanayi ve ticareti dönüştüren, finansal sistemi de etkileyen teknolojilerde milli ve özgün ürün ve hizmetler geliştirmeye yönelik yeni adımlar atılıyor. Bunların arasında 5G ve ötesi bağlantı teknolojileri, makina öğrenmesi, siber güvenlik ve blokzincir de yer alıyor. Yeni teknolojiler en çok e-ticaret ve ödeme sistemlerinde çalışmaya başlarken, çoğu girişimci ve startuplar da bu alana yöneldi. Bu gelişmelerle birlikte politika yapıcılar ve kurumlar da boş durmuyor. 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ‘Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği’ kurulacağına dair maddenin yanı sıra, “Blokzincir tabanlı dijital merkez bankası parası uygulamaya konulacak” denildi. ULAŞTIRMA VE GÜMRÜK Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde yer alan ‘odak teknolojilerde yol haritası hazırlama’ hedefine uygun olarak kurumlar bir bir geleceğe hazırlanıyor. Resmi programlarda blokzincir uygulamalarının yaygınlaştırılması için ulaştırma ve gümrük hizmetlerinde gerekli hukuki ve fiziki altyapı çalışmalarının tamamlanacağı kaydedildi. MERKEZ’DEN HAMLE Uzun süredir dijital para ve blokzincir araştırmaları yapan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da (TCMB) stratejik planlar çerçevesinde yeni adımlar attı. TCMB’nin organizasyon yapısı içinde, geçtiğimiz aylarda ‘Finansal İnovasyon Genel Müdürlüğü’ kuruldu. BANKACILIKTA AR-GE Finansal İnovasyon Genel Müdürlüğü, finans alanında ortaya çıkan yenilikçi teknolojileri takip ederek, merkez bankacılığının geleceğini etkileyecek konularda araştırma ve geliştirme faaliyetlerini yürütecek. Bu faaliyetler neticesinde en iyi uygulama örneklerinin ve ilgili teknolojik alt yapıların ülkemize kazandırılması sağlanacak. DİJİTAL PARA Bankanın stratejik hedefleri doğrultusunda yeni genel müdürlük, dijital paraya ilişkin Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyor. Banka, yeni organizasyonun ihtiyaç duyduğu uzman insan kaynağı için de ilana çıktı. Büyük veri, makina öğrenmesi, blokzincir teknolojisi ve kriptoloji alanlarında yetkin mühendisler, matematikçiler ve fizikçiler arasından 10 uzman yardımcısı TCMB’nin yeni ekibine dahil olacak. Yeni organizasyonun çalışmaları, sadece bankanın siber güvenlik ve elektronik para çalışmalarına değil, kamu hizmetlerinin geliştirilmesinde yer bulan bulut bilişim ve dağıtık veri altyapı çalışmalarına da fayda sağlayacak. Bu gelişmeler dolaylı olarak, finansal olmayan kurumlara (şirketlere) yansıyacak. YURT DIŞINDA MASTER Öte yandan, blokzincir alanındaki diğer bir gelişme de uzman insan kaynağı yetiştirmek üzere yurt dışına yüksek lisans ve doktora öğrencisi gönderilecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurt dışına burslu olarak göndereceği lisans mezunlarına ilişkin kontenjan, çeşitli üniversite ve kurumlara dağıtıldı. Bu kontenjanlar dahilinde birçok aday ‘blokzincir teknolojisi’ alanında öğrenim görecek. Boğaziçi, Gebze Teknik, İstanbul Medeniyet gibi birçok üniversiteden adaylar, blokzincir alanında öğrenim görmek şartıyla yurt dışına gönderilecek. BÜYÜK VERİ Blokzincir alanında öğrenim için kontenjan ayrılan kurumlar arasında Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) de yer alıyor. Şirketin, büyük veri ve güvenlik sistemlerinin gelecekte kurumlarda daha fazla etkili olacağı öngörüsüne paralel olarak blokzincir teknolojilerinde uzman insan kaynağına yatırım yaptığı kaydedildi. Bürokraside stratejik planlar, çalışma programları, mevzuat ve kurumların attığı adımlar, 5G ve daha ileri teknolojilerle ticaretin yapı taşlarını dönüştürecek. Türkiye de attığı adımlar sayesinde uluslararası ticari platformlarda kabul görecek alternatif sistemlerde global gelişmelerden geri kalmayacak. YENİLİKÇİLİĞİN ODAĞI OLACAK TCMB Finansal İnovasyon Genel Müdürlüğü, geleceğin finansal altyapısını şekillendirecek stratejik projeler üretimine destek olacak. Yeni genel müdürlük, aynı zamanda yenilikçilik odağı (Innovation Hub) olarak çalışacak. Organizasyonun bu birimi, alanında bölgesel merkez olmaya hazırlanan İstanbul Finans Merkezi çalışmalarına paralel olarak, İstanbul’da faaliyet gösterecek.

22 Eylül 2020 Salı