tatil-sepeti
Avrasya Tüneli'nde ödemeler Masterpass'le otomatik yapılabiliyor

Mastercard'tan yapılan açıklamaya göre şirket, akıllı şehirlere yönelik temassız ve hızlı ödeme uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. İstanbul'un trafik yoğunluğunun en yüksek olduğu Kumkapı ve Koşuyolu arasını 5 dakikaya indirerek hayatı kolaylaştıran Avrasya Tüneli, Masterpass altyapısı ile yenilenen mobil uygulamasında geçiş ödemelerinin hızlı ve otomatik olarak yapılmasına imkan veriyor. Geçiş ardından otomatik ödeme talimatından ödeme alınması, Türkiye'de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Türkiye'de ilk defa hayata geçen sistem sayesinde OGS/HGS'de yeterli bakiyesi olmayan, ya da hiç kullanmayan sürücüler de geçişlerini ihlale düşmeden otomatik olarak ödeyebiliyor. Temassız toplu taşıma ödemeleri, yakıt ve otopark ödemeleri gibi kent hayatına değer katan çözümler üreten Mastercard ile tünel ödemesini kayıtlı plaka üzerinden otomatik olarak yapabilmek için iOS ya da Android cihazlara Avrasya Tüneli uygulamasını indirmek gerekiyor. Plaka tanımlamasının ardından, kullanıcılar Masterpass'e kayıtlı kartlarından dilediklerini sisteme tanımlayabiliyor. Eğer daha önce kayıt olunmadıysa, sadece ilk sefere mahsus olmak üzere Masterpass'e kart kaydı yapılarak ödeme talimatı verilebiliyor. Kayıt işleminin tamamlanmasının ardından, tünel geçişlerine ilişkin ödemeler uygulama üzerinden otomatik olarak yapılırken, kullanıcılar Masterpass altyapısını kullanan 3 bini aşkın işyerinde hızlı ve güvenli bir şekilde alışveriş yapabiliyor.

09 Ekim 2020 Cuma

İstanbul Havalimanı, 5 uluslararası sertifika aldı

İstanbul Havalimanı, Kalite, Müşteri Memnuniyeti, Çevre, Bilgi Güvenliği ve Enerji Yönetiminde Uluslararası sertifikalara layık görüldü. İGA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri ve uluslararası standartlar doğrultusunda çalışmalarını sürdüren İGA, İstanbul Havalimanı'ndaki ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi belgelendirme çalışmalarını başarıyla tamamlayarak, uluslararası belgelendirme kuruluşu İngiliz Standartları Enstitüsü (British Standards Institution) tarafından sertifikalandırıldı. Mimarisi, alt yapısı, teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyimi ile henüz ilk yılında operasyonel başarılarıyla küresel aktarma merkezi haline gelen İstanbul Havalimanı, kalite, bilgi güvenliği, yolcu deneyimi, enerji verimliliği, çevre ve sürdürülebilirlik konuları özelinde yürüttüğü faaliyetlerle de ön plana çıkıyor. İGA sunmakta olduğu hizmetleri yerine getirirken, Kalite Yönetim Sistemi sayesinde hizmet kalitesi ve sürekli iyileştirme alanlarında, Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi sayesinde yolcu deneyimini zenginleştirmesinde, Çevre Yönetim Sistemi sayesinde çevre duyarlılığında, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi sayesinde yolcu ve tüm paydaşların hassas bilgilerinin korunmasında, Enerji Yönetimi Sistemi sayesinde enerji verimliliğinin artırılması, tüketimin azaltılması ve gelecek nesiller için kaynakların korunmasındaki güçlü taahhütlerinin arkasında duruyor. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA ADIMLAR ATIYORUZ Açıklamada görüşlerine yer verilenİGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu, İstanbul Havalimanı'nda tasarım sürecinden inşaat aşamasına, inşaat sürecinden de operasyon sürecine kadar tüm adımları sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda atmaya özen gösterdiklerini belirtti. Samsunlu, şunları kaydetti: "Bu bilinçle hareket ederek, sürdürülebilirlik ilkelerimiz doğrultusunda hareket etmeyi kurum kültürümüzün en değerli parçası olarak görüyoruz. Bu doğrultuda insanı odağımıza alarak her geçen gün yeni uygulamaları hayata geçiriyoruz. Enerji verimliliğinden tutun da yolculuk memnuniyetini ve kalite yönetimini içeren standartları oluşturmak büyük bir başarı. Havacılık sektöründe yeni bir şirket olmamıza rağmen hayata geçirdiğimiz uygulamalar sayesinde global standartları yakalamış olmamız çok önemli ve gurur verici. Sürdürülebilir iş modelimiz doğrultusunda faaliyetlerimizin çevresel, toplumsal ve ekonomik olarak tüm paydaşlarımız için değer oluşturmasını amaçlıyoruz. Bu model doğrultusunda başta enerji verimliliği olmak üzere kalite, çevre, bilgi güvenliği ve müşteri memnuniyeti yönetiminde sertifika sahibi olmak gurur verici. Emeği geçen tüm çalışanlarımıza, yönetim ekibimize ve sürecin başından beri bize gerek iletişim anlamında her an destek veren, gerekse eğitim ve denetim kalitesiyle değer katan BSI’a teşekkür ediyorum." BSI Güvence Hizmetleri Global Direktörü Pietro Foschi de denetimler sırasında İGA’nın sürece çok iyi hazırlanmış olduğunu, güçlü ve sağlam planlara sahip olduğunu ve iyi eğitilmiş profesyonel bir ekibi bulunduğunu gördüklerini belirtti. Foschi, "En iyi uygulama standartlarının benimsenmesi ve sertifikalandırılması, İGA’nın bu hayranlık uyandıran altyapısı için organizasyonel dayanıklılık sağlama taahhüdünü açıkça göstermektedir. Başta İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu'yu, İGA üst yönetim ekibini ve bu standartların gerekliliklerini yerine getirmekte görev alan tüm İGA çalışanlarını başarıyla elde ettikleri bu 5 sertifikadan dolayı tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

09 Ekim 2020 Cuma

Sıkı karantina önlemleri ekonomik toparlanmayı hızlandırabilir

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yeni çalışması, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı uygulanan sıkı karantina önlemlerinin uzun vadede ekonomik toparlanmayı hızlandırabileceğini ortaya koydu. IMF,Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun Ekim 2020 sayısının 2. bölümünü "Büyük Karantina: Ekonomik Etkiyi İnceleme" başlığıyla yayımladı. Kovid-19 salgınının yayılmasını kontrol altına almak için birçok ülkenin karantina önlemlerine başvurduğunun aktarıldığı raporda,ekonomik faaliyetin "dramatik" bir şekilde daraldığı kaydedildi. POLİTİKA YAPICILARA UYARI Raporda, "Ekonomik daralmadan büyük ölçüde karantina önlemleri sorumlu olsaydı, kaldırıldıklarındahızlı bir ekonomik toparlanmanın beklenmesi mantıklı olurdu" denildi. Karantina ve gönüllü sosyal mesafe önlemlerinin ekonomik durgunluğu tetiklemede neredeyse karşılaştırılabilir bir rol oynadığına işaret edilen raporda, "Karantina önlemleri kaldırılsa bile sağlık riskleri devam ederken ekonomiler potansiyelin altında işlemeye devam edecektir" ifadesine yer verildi. Raporda, politika yapıcıların politika desteklerini kaldırma konusunda dikkatli olması ve ekonomik faaliyeti desteklemenin yollarını düşünmesi gerektiği vurgulandı. SAĞLIK RİSKLERİNİN ÜZERİNE GİDİLMESİ ÖN ŞART Karantinaların salgını önemli ölçüde azaltabileceğinin vurgulandığı raporda, şunlar kaydedildi: "Karantina önlemleri, enfeksiyonu önemli ölçüde azaltmak için yeterince sıkı olmalıdır.Karantinaların enfeksiyonları azaltmadaki etkinliği, salgını kontrol altına almada başarılı olursa ve gönüllü sosyal mesafenin boyutunu sınırlarsa daha hızlı bir ekonomik toparlanmanın yolunu açabileceğini göstermektedir. Bu nedenle karantinaların kısa vadeli ekonomik maliyetleri daha güçlü bir orta vadeli büyümeyle telafi edilebilir, bu da muhtemelen ekonomi üzerinde olumlu etkilere yol açabilir." Öte yandan, IMF ekonomistleri tarafından konuya ilişkin "Kovid'in Gerçek Zamanlı Etkisi: Krizde Dengeyi Bulmak" başlıklı bir blog yazısı kaleme alındı.Yazıda, "Sağlık risklerinin üzerine gidilmesi güçlü ve sürdürülebilir ekonomik toparlanma için ön şart gibi görünüyor" değerlendirmesinde bulunuldu.

09 Ekim 2020 Cuma

Teknopark İstanbul'dan BİGG Cube Incubation ile girişimcilere destek

Teknopark İstanbul,İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi iş birliğinde TÜBİTAK 1512 Teknogirişim Destek Programı ile girişimcilik ekosistemine sağladığı desteklere bir yenisini daha ekliyor. Teknopark İstanbul'un kuluçka merkezi Cube Incubation;BİGG Cube Incubation projesiyleTÜBİTAK 1601 Bireysel Genç Girişim (BİGG)projesi kapsamında 31 uygulayıcı kuruluş arasından destek almaya hak kazandı. İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi iş birliğinde yürütülecek projeyle akıllı ulaşım, temiz teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, iletişim ve sayısal dönüşüm, sağlık ve iyi yaşam, sürdürülebilir tarım ve beslenme alanlarında iş fikri olan girişimcilere mentorluk desteği verilmesi hedefleniyor. Programdanyararlanmak isteyen girişimcilerin sağlamaları gereken ön şartlar daha önce Teknogirişim Sermayesi ya da TÜBİTAK 1512 desteği almamış olmak ve herhangi bir şirkette ortaklığı bulunmamak olarak sıralanırken,1 yıl içinde mezun olabilecek lisans öğrencileri, yüksek lisans ile doktora öğrencileri ve son mezuniyetinin üzerinden 10 yıl geçmemek şartıyla mezunlar başvurabiliyor. Teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerine ön ödemeli 200 bin lirahibe desteği sağlayan TÜBİTAK BİGG programına, https://www.cubeincubation.com/basvur linki üzerinden başvuru yapılabiliyor. GİRİŞİMCİLERE İHTİYAÇ DUYDUĞU HER ALANDA DESTEK Açıklamada verilen bilgiye göre,Cube Incubation; girişimcilik ve yeni fikirlere verdiği önemle girişimcilerin iş fikirlerini hayata geçirme yolunda karşılaştıkları birçok zorluğu aşmaları için çözüm üretiyor. Cube Incubation son olarak TÜBİTAK'tan destek almaya hak kazandığı yeni projesi kapsamında, girişimcilere iş fikirlerini geliştirmeleri, fikir ve ortaya çıkacak ürünün doğrulanması, performans analizlerinin yapılması, iş planlarının değerlendirilmesi gibi ihtiyaç duyabilecekleri her alan ve konuda eğitim ve mentorluk desteği sağlamayı amaçlıyor. BİGG Cube Incubation projesiyle girişimciler, ofis, ıslak kuru laboratuvar ve temiz oda imkanlarından yararlanırken Teknopark İstanbul'un sunacağı geniş ağ sayesinde de çeşitli şirketlerle görüşme imkanı bulacak ve derin teknoloji tabanlı geliştirmeler yapan girişimler ile aynı ekosistemde çalışmalarını hayata geçirebilecek. Girişimciler ayrıca Teknopark İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) aracılığıyla patent desteği alabilecekleri gibi dijital medya ve PR çalışmaları kapsamında sunulan desteklerden de rahatlıkla yaralanabilecek. YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMİN GELİŞİMİNDE BÜYÜK YOL KATEDİYORUZ Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alanTeknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu,kuluçka merkezi Cube Incubation'da girişimcilere pek çok destek sağladıklarını belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Teknolojiyle kalkınmayı hedef olarak alan ülkelerde girişim ekosistemi kritik bir rol oynuyor. Teknoparklarda yenilikçi iş fikirleri üzerinde çalışan pek çok girişim ülkemizin teknolojide dışa bağımlığını önemli ölçüde azaltan projelere imza atıyor. Teknopark İstanbul olarak biz de kuluçka merkezimizde bu girişimcilere yakından destek sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda BİGG projesi de bizim için heyecan verici bir proje ve bu projeden yararlanacak girişimcilerin değerli çözümlerini dinlemek ve hayata geçirilmesinde destek olmak için heyecan duyuyoruz. Ülkemizin girişimcilerine destek olmak için attığımız her adımda yerli ve milli üretimin gelişimi yolunda da büyük yol kat etmekte olduğumuzun farkındalığıyla hareket etmekten son derece mutluyuz."

08 Ekim 2020 Perşembe

Bilişim Vadisi'nde Tasarım Kümelenmesi kuruluyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,video konferans yöntemiyle Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) ile İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen 13. İstanbul Moda Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, etkinliğin hazır giyim sektörünün tedarik stratejileri, sürdürülebilirliği ve dijitalleşmeye uyumu gibi alanlarda yeni fikirlerin tartışılmasını sağlayacağını söyledi. Konferansta bu yıl tartışmalara gençlerin de katılacağını ifade eden Varank, sektörün gelecek dönem yol haritasında, gençlerin bakış açısı ve enerjisinin yönlendirici olacağını dile getirdi. Varank, hazır giyim sektörününü Türk sanayisindeki önemine değinerek, "Dışa açılmaya başladığımız 1980'lerden itibaren, bu sektör,kabiliyetlerini hızla geliştirdi,değişen piyasa koşullarına çok çabuk adapte oldu,kalite ve verimlilik noktasında dünyada da iddialı bir noktaya ulaştı.Dolayısıyla hazır giyim sektörü, her türlü koşulda zamanın ruhuna seslenebiliyor ve ekonomik değer oluşturmaya devam ediyor" diye konuştu. HAZIRGİYİM SEKTÖRÜ İHRACATTA DÜNYA ALTINCISI Sektörüngeçen yıl 16,5 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğine dikkati çeken Varank, "İmalat sanayi sektörleri arasında, en fazla ihracatı hazır giyimde yapıyoruz.Hazır giyim sektörümüz, 2019'da dünyanın en büyük altıncı ihracatçısı oldu.Bu ihracatın katma değeri de yüksek.Toplam ihracatımızın kilogram başına ortalama birim fiyatı 1,3 dolarken hazır giyim sektöründe bu fiyat 13,2 dolar olarak gerçekleşti" ifadelerini kullandı. Sektörün istihdam performansı hakkında da konuşan Varank,1 milyonun üzerinde emekçinin doğrudan tekstil ve hazır giyim sektöründe çalıştığını, sektörde kadın istihdamı oranının yüzde 68 olduğunu kaydetti. Sektörün gelişmesinde Bakanlıkça sunulan destekler ve hükümetçe uygulanan politikaların önemli olduğunu belirten Varank, "18 senede hazır giyim alanındaki 7,5 milyar liralık sabit yatırımı, teşvik belgelerimizle destekledik.Belgeli yatırımlar sayesinde 350 bin ilave istihdamın önü açıldı" dedi. SEKTÖREL KÜMELENMELERİ TEŞVİK EDİYORUZ Varank, planlı sanayileşme politikaları doğrultusunda Bolu, Bursa, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Yalova ve Kilis'te tekstil ihtisas organize sanayi bölgeleri kurup, sektörel kümelenmeleri teşvik ettiklerini söyledi. Sektörün Ar-Ge ve inovasyon projelerini TÜBİTAK, ticarileşme ve girişimcilik faaliyetlerini KOSGEB ile desteklediklerini dile getiren Bakan Varank, şunları kaydetti: "Hazır giyimde faaliyet gösteren Ar-Ge ve tasarım merkezlerine, vergi indirimi, sigorta primi desteği, gelir vergisi stopajı gibi imkanlardan faydalanma hakkı getirdik.2017'de moda, takı ve tekstil sektörleri için tescilsiz tasarım koruma hakkını mümkün hale getirdik. Bu sayede firmalarımız tasarımları için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurmadan da üç yıl süreyle koruma elde etmeye başladı. Getirdiğimiz bu koruma, tasarım üretimi ve tüketiminde son derece dinamik bir yapıya sahip olan hazır giyim sektörümüz açısından önemli bir kolaylık sağladı." DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGELERİNE YATIRIM ÇAĞRISI Varank, hazır giyim sektörünün bölgesel kalkınma politikalarındaki önemli işlevine de değinerek, kalkınma ajansları, bölge kalkınma idareleri ve Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı aracılığıyla hazır giyim ve tekstil sektöründeki projelere destek sağladıklarını anlattı. Firmaların büyük şehirlerde yoğunlaşmış hazır giyim yatırımlarını Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine taşımalarını özendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Varank, şöyle devam etti: "Bu bölgelere gittiğinizde, hem çok daha cömert bir teşvik mekanizmasından faydalanabiliyorsunuz hem de geniş bir iş gücü havuzu söz konusu.Bunlara ek olarak, yatırımcı dostu bir anlayışla bölgeye yeni üretim altyapıları da kazandırıyoruz.Tekstilkent adını verdiğimiz bu cazip alanlara, yerli ve yabancı markaların yatırım yapmasını teşvik ediyoruz.Şimdiye kadar Van, Erzurum, Bingöl, Kilis, Silopi, Muş, Bitlis, Erzincan, Hakkari ve Iğdır’da tekstilkentler kurduk.Bu illere yapılan yatırımlar, maliyet avantajı ve rekabet üstünlüğü olarak yatırımcılarımıza geri dönüyor.Yine buralarda yürütülen faaliyetler, kadınların ve gençlerin ekonomik hayata daha aktif katılmasını ve mesleki kabiliyetlerini geliştirmelerine katkı sağlıyor." TASARIM VE MARKALAŞMA VURGUSU Varank, Türkiye'nin hazır giyim sektöründeki üstünlüğünü daha üst basamaklara taşımak için, dünyada ses getiren, çığır açıcı işlere odaklanmak gerektiğini belirterek, sektörün gelişme alanlarını iyi okuyarak zamanındaadımlar atılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla değişime uğrayan küresel değer zincirlerinden daha çok pay alınması gerektiğinin altını çizen Varank, buna giden yolun moda tasarımı ve markalaşma odaklı hareket etmekten geçtiğini dile getirdi. Varank, bu kapsamda stratejik bir adım attıklarına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Bilişim Vadisi bünyesinde Tasarım Kümelenmesi kuracağız. Tüm hazırlıklarımızı tamamladık, inşallah kasımda Bilişim Vadisi'nde bu merkezin açılışını gerçekleştireceğiz. Bu kümede, tasarım stüdyoları, iş geliştirme merkezi, prototip üretim atölyesi, sergi alanı gibi yapılar kurarak, tasarımla sanayiyi güçlü bir şekilde etkileşime geçireceğiz. Tasarım stüdyolarına, multidisipliner becerileri olan profesyonel tasarımcıları çekmek istiyoruz.Tekstilden hazır giyime, akıllı teknolojilerden grafiksel arayüz tasarımına kadar farklı alanlarda çözümler sunan kabiliyetleri burada sanayiyle buluşturacağız." İş geliştirme merkezinde, ilgili bölümlerden yeni mezun olmuş tasarımcılara işlerini olgunlaştırana kadar ev sahipliği yapacaklarını anlatan Bakan Varank, "Prototip üretim atölyemizden bireysel girişimciler, lise ve üniversite öğrencileri, ürün tasarımcıları, KOBİ'ler, kurumsal firmalar faydalanabilecek.Tasarım kümelenmesi, dijitalleşme ve elektronik ticaretin sunduğu imkanlarla geliştirilen ürünlerin daha geniş pazarlara ulaşmasına katkı sağlayacak" diye konuştu. HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜNGELECEĞİ PARLAK Hazır giyim sektörünün, daha büyük işler başarma potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Varank, altyapı olarak iyi bir noktada olunduğunu, dünyanın merakla takip ettiği markaları ve modaya yön veren tasarımcıların Türkiye'dençıkabileceğini belirtti. Varank, sektörün geleceğinin parlak olduğunu ifade ederek,Bakanlık olarak sektörün yanında olmaya ve pürüzleri gidermeye devam edeceklerini bildirdi. Kovid-19 salgınının ilk dönemlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla65 yaş üstü vatandaşlara kolonya ve maske dağıtımı yapıldığını anımsatan Varank, "Bu dönemde özel sektörümüzle yakın iş birliği içinde çalıştık ve TGSD, birçok paydaşla çok katkı sağladı. Burada 40 milyon maske dağıttık, 6 milyon yaşlımızın evine ulaştık. TGSD'ye burada sunduğu katkı için teşekkür ediyorum" diye konuştu.

08 Ekim 2020 Perşembe