tatil-sepeti
Kardeş Pakistan ile iyi niyet tamam, sıra eyleme geldi

Geçtiğimiz hafta İstanbul Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret eden Pakistan İşverenler Federasyonu (EFP) Başkanı İsmail Suttar, “Türkiye ile iyi niyet anlaşmalarımız tamam. Sıra hedeflerimizi gerçekleştirmek için eyleme geldi” mesajı verdi. Türkiye ve Pakistan’ın ayrılmaz kardeşlik bağına sahip olduğunu vurgulayan İsmail Suttar, ikili ticaret ve yatırım girişimlerini geliştirmek için koşmaya hazır olduklarını kaydetti. ONLINE GÖRÜŞÜLECEK Pakistan heyetinin işbirliğini artırmaya yönelik eyleme geçme davetini taktirle karşıladıklarını vurgulayan İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay ise “Süreci derinleştirerek ilerletmek için önümüzdeki günlerde online görüşmeleri sürdüreceğiz” dedi. Dr. Kuralay, Pakistanlıların özellikle madencilik sektöründe işbirliğine yönelik tekliflerine dikkat çekti. STA İÇİN HAZIRIZ Pakistan heyetinde yer alan EFP Ekonomi Konseyi Direktörü Mehmood Arshad da iki ülkenin global helal pazarında işbirliği yapabileceğini kaydetti. Mehmood Arshad, Türkiye-Pakistan arasında görüşmeleri süren Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) sonuçlandırılması için gerekeni yapmaya hazır olduklarını belirtti.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Tahsilat derdine karşı çözüm alacak sigortası

HABER: ADEM ORHUN Tahsilat sorunlarını bir kenara bırakıp işine odaklanmak isteyen şirketler için artık ‘devlet destekli ticari alacak sigortası’ var. Önceki yıl devreye giren yeni uygulama, yurt içi satış cirosu 125 milyon liraya kadar olan KOBİ’ler için alacak tahsilatına güvence sağlıyor. Firmaların en önemli sorunlarından biri için geliştirilen bu uygulama, İstanbul Ticaret Odası’nın gerçekleştirdiği webinarda tanıtıldı. Webinarın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Levent Taş, tahsilat problemleriyle boğuşmadan işlerine odaklanmak isteyen şirketler için alacak sigortasının ciddi fayda sağladığını kaydetti. GÜVENCE SAĞLIYOR Webinarda, sigorta uygulamasının nasıl çalıştığını ise Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi Direktörü Ali Sertaç Canal anlattı. Canal, izleyicilerin sorularını da ilettiği webinarda, KOBİ’ler için adeta güvenlik zırhı olan bu sigorta uygulamasında, borcun vadesinde ödenmemesi halinde 120 gün içinde tahsilat, bu olmazsa tazminat güvencesi sunulduğunu kaydetti. Canal, uygulama hakkında şunları söyledi: “Bu hizmete başvuran KOBİ’nin müşterisi için mali araştırma yapılıyor. Skoru 1-5 arasında çıkanlar uygun, 6 çıkanlar uygun değil. Yani mali durumu kötü olanların skoru 6 ve bu gruptakilerin borcu sigorta kapsamına alınmıyor. Skoru 1-5 arasında olan alıcılar için otomatik olarak 750 bin TL limit tahsis ediliyor. Satıcının, bu müşteri için istediği limit daha fazla ise konu ‘kredi tahsis ekibi’ tarafından değerlendiriliyor.” MERKEZ TAKİP EDİYOR Yeni müşteri için yapılan kredi limiti başvurularının ek prim maliyeti oluşturmadığını kaydeden Canal, şöyle devam etti: “Vadeli satışı için poliçe yaptıran KOBİ’miz, vadenin gelmesini bekleyip kendi işine bakıyor. Vade tarihi geldiğinde ödeme yapılmazsa, bize haber veriyorlar. Kredi limiti tahsis edilmiş bir alıcının iflas, konkordato, tasfiye gibi hukuki durumları ile temerrüde düşmesi teminat altında. Başvurunun bize ulaşmasının ardından biz bütün takip ve hukuki süreçleri yürütüyoruz. Bu işlemler için de ek masraf çıkarmıyoruz.” Canal, alacak sigortasıyla başvuru noktalarının, hesaplama ve istisnaların, www.alacaksigortasi.gov.tr adresinde yayımlandığını belirterek, vadeli satış yapan işletme yetkililerinin, web sitesindeki bilgileri incelemelerini tavsiye etti. KİMLER İÇİN UYGUN? * Geçen yılki vadeli satış cirosu 125 milyon TL ve altında olan KOBİ’ler başvurabiliyor. * Sadece yurt içi vadeli satışlara ilişkin faturalar bu sisteme girebiliyor. * Yurt dışı satış ve ihracat için Türk Eximbank’ın uygulamalarına bakılmalı. SİSTEM NASIL İŞLİYOR? * Satışın vadeli olması ve vadenin de açık şekilde yazılması gerekiyor. * Vade tarihi 120 gün, 240 gün veya en fazla 360 güne kadar olabiliyor. * Sözleşme şart değil. Ancak vade tarihinin yazıldığı fatura gerekiyor. * Fatura, gerçek alıcı adına kesilmeli. * Faturada tarih belli değilse, sözleşmeye bakılıyor. * Alıcı, tarihi geldiğinde borcunu ödemezse (hasar gerçekleşirse), satıcı merkeze başvuruyor. * Başvurunun ardından ‘tahsilat’ sürecini ve hukuki işleri merkez yürütüyor. * Merkez, 120 gün içinde borçludan tahsilatı gerçekleştirip, alıcıya ödeme yapıyor. * Merkez, 120 günde borcu tahsil edemezse, ‘tazminat’ devreye giriyor. * Tazminat olarak satıcıya, poliçede belirtilmiş yüzde 70 veya 90’lık ödeme yapılıyor. * 120 günden çok daha sonra, tazminattan daha fazla tahsilat gerçekleştirirse, kalan para da satıcıya ödeniyor. * Hukuki süreçlerde satıcıya hiçbir ek masraf çıkarılmıyor. NASIL BAŞVURU YAPILACAK? * www.alacaksigortasi.gov.tr adresinde kayıtlı sigorta şirketlerine, acentelerine, acente hizmeti veren banka şubelerine veya sigorta brokerlerine başvuruluyor. * Satıcının, faturalı müşterisi (alıcı) için yaptığı başvuru 48 saat içinde sonuçlanıyor. * Merkez, alıcı hakkında finansal araştırma yapıp, 1’den 6’ya kadar skor belirliyor. * Skoru 1-5 arasında olan alıcılar için limit açılıyor ve faturası sigorta kapsamına alınıyor. * Skoru 6 olan alıcı güvenli bulunmadığı için sigorta kapsamına alınmıyor. * Skoru uygun alıcı için belirlenmiş limit dahilinde, birden çok satış ve fatura kabul ediliyor. * Uygun alıcıya malını vadeli olarak satan KOBİ, poliçesini kesip kendi işine bakıyor. ALICININ NOTU DÜŞERSE NE OLACAK? Alacak sigortasıyla ilgili webinarı takip edenlerden, “Alıcının (borçlunun) skoru 6’ya düşerse ne olacak?” sorusu geldi. Ali Sertaç Canal, soruya cevaben şu bilgiyi paylaştı: “Vade tarihi içinde alıcının skoru 1-5 arasında değişirse sorun olmaz. Ancak 6’ya düşerse durum değişir. Skoru en kötü gruba sokacak belirli kriterler var. Bunlardan herhangi biri yaşanırsa bu alıcının limiti sıfırlanır ve poliçeden çıkarılır. Biz o gün bu bilgiyi zeyilname ile göndeririz. O tarihe kadar kesilmiş faturalar teminatımız altında. Ancak o tarihten itibaren o alıcıya bir fatura keserseniz onlar teminat dışındadır.” SATICININ PRİM MALİYETİ NASIL HESAPLANIYOR? Öncelikle satıcı KOBİ’nin önceki yıl cirosuna ve vadeye göre prim maliyeti hesaplanıyor. Vadeli satış cirosu 15 milyon TL olan bir işletme, azami 120 gün vade uyguluyorsa, yıllık maliyet 60 bin TL oluyor. NOTU DÜŞÜREN SEBEPLER Alıcının notunu 6’ya (teminat verilmez seviyesi) düşüren 5 sebep var. Bunlardan biri yaşanırsa, alıcının limiti sıfırlanıyor: * Firmanın çekinin yazılması * Senedinin protesto olması * Hakkında iflas erteleme gibi hukuki işlem olması * Bankalar nezdinde kredi gecikmesi ve kredi takibi başlıyor olması * Merkeze, alıcıyla ilgili hasar başvurusunda bulunulmuş olması

07 Aralık 2020 Pazartesi

120 milyar dolarlık e-ticaret pazarına ihracat fırsatı

* e-ticaret hacminin 120 milyar doları aştığı Güney Kore pazarına girişte e-ihracat kanalının kullanılabileceğini belirten Seul Ticaret Müşaviri Ayşe Ferdağ Tekin, “Online alışveriş siteleri en az geleneksel mağazalar kadar rağbet görüyor” değerlendirmesini yaptı. * Tekin, istatistiklere göre online satın alınan en önemli ürün gruplarını ise şöyle sıraladı: “Tekstil, ayakkabı, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, elektronik ürünleri, yiyecek-içecek gibi ürünler ile seyahat harcamaları.” DİLEK BORA YILDIZ Türkiye’nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığı Güney Kore’de e-ticaret pazarı 120 milyar doları aştı. Güney Kore pazarına yönelik sorularımızı cevaplayan Seul Ticaret Müşaviri Ayşe Ferdağ Tekin, pazara nasıl girileceğine ilişkin önemli değerlendirmeler yaptı: VERGİDEN MUAF ÜRÜNLER Türkiye-Kore ticari ilişkilerini kısaca nasıl değerlendirirsiniz? 2013 yılında imzalanan STA ve 2018 tarihi itibariyle Hizmet Ticareti ve Yatırım Anlaşmalarının yürürlüğe girmesi ile birlikte ticari ve ekonomik ilişkilerimizin hukuki temeli daha da sağlamlaştı. Ocak 2020’den bu yana sanayi ürünlerinde Güney Kore’ye ihracatımız gümrük vergisinden muaf hale geldi. Tarım ürünlerinde gümrük vergilerinden muaf satırların oranı yüzde 21.3. 2019 yılında en fazla ihracat yaptığımız ürün grupları biyomedikal ürünler, kimyasallar, otomotiv aksam ve parçaları, motorlu taşıtlar ve kürk ürünleri. Türk ürünleri, Güney Kore pazarında hak ettiği yere ve konuma henüz ulaşamadı. ‘Kaliteli Türk ürünü’ imajının yerleştirilmesi için çalışmalarımız hızla devam ediyor. KORUMACI BİR ÜLKE Türk iş insanlarının yaşadıkları başlıca zorluklar neler ve nasıl aşılmalı? Güney Kore, Dünya Bankası’na göre iş yapma kolaylığında 190 ülke arasında 5. sırada. Ancak Güney Kore, korumacı yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle tarım ürünlerindeki yüksek vergiler ve teknik engeller, bu ürünlerin ülkeye ihracatında en önemli sorunlar. Ülkelerimiz arasındaki coğrafi uzaklık, farklı iş kültürü, İngilizce’nin yaygın kullanılma-ması da diğer zorluklar. Söz konusu engellerin aşılması noktasında ön çalışmaların itinayla yapılması, pazara girişte sabır ve istikrarlılık, Bakanlığımızın sağladığı desteklerden faydalanmak ve yönlendirmelerimizi dikkate almak, Güney Kore pazarında başarı getirecektir. SABIRLI OLUNMALI Yeşil ekonomi ve dijital endüstriler, iki ülkenin işbirliği yapabileceği potansiyel alanlar İki ülke arasındaki ticaret açığını kapatmak için neler yapılmalı? Türk iş insanlarının ilgisinin artırılması, pazara yönelik sabırlı ve istikrarlı yaklaşım, ülkemizin ve ürünlerimizin Güney Korelilere doğru tanıtımı, dış ticaret açığını azaltmak için atılacak en doğru adımlar. Gıda, otomotiv yan sanayi, tekstil gibi sektörlerin yanı sıra sanayi devrimi (robot teknolojileri, yapay zeka, nesnelerin interneti vb.) eğitim ve tıp alanlarında da geniş işbirliği imkanları var. KOBİ’LER İÇİN İŞBİRLİĞİ Türk ve Kore KOBİ’leri için potansiyel işbirliği alanları neler? Güney Kore’de, 2017 yılında KOBİ İşletmeler İdaresi, KOBİ ve Girişimler Bakanlığı’na dönüştürüldü. Bakanlık; iş geliştirme, girişimleri özendirme ve mikro işletmeleri desteklemeye öncelik veriyor. Melek yatırımcı bulma ve kitlesel fonlama gibi alanlarda da yardımcı oluyor. Yarı iletkenler, elektronik, otomotiv, kimya sanayi gibi katma değeri yüksek ürünler ihracatın önemli kısmını oluşturuyor. Ülkenin 503 milyar dolar ithalatı da göz önünde bulundurulduğunda, birçok sektörde iki ülke KOBİ’lerinin karşılıklı ticaret yapma imkânları mevcut. E-TİCARET SİTELERİ e-ticaret yapmak isteyen üyelerimiz için neler söylemek istersiniz? Pazara girişte e-ihracat kanalı kullanılabilir. Güney Kore’de e-ticarette başlıca kullanılan Coupang (e-bay), T-Mon, 11th Street, Gmarket, Naver, Wemakeprice gibi alışveriş sitelerinin yanı sıra geleneksel satış yapan büyük grupların online alışveriş siteleri de geleneksel mağazalar kadar rağbet görüyor. Online satın alınan en önemli ürün grupları tekstil, ayakkabı, kozmetik ve kişisel bakım, elektronik, yiyecek-içecek gibi ürünler ile seyahat harcamaları. 2019’da online ticaret hacmi yaklaşık 120 milyar dolar olarak gerçekleşti. İş ortaklığı isteyen firmaları bekliyoruz Kore Ticaret-Yatırım Teşvik Ajansı (KOTRA) Genel Müdürü Hyeon Cheol Kim, Türkiye’deki firmaları Koreli şirketlerle tanıştırmak için “İş ortaklığı isteyen firmaları bekliyoruz” mesajı verdi. Hyeon Cheol Kim, KOTRA ve potansiyel işbirliği alanları hakkındaki sorularımızı cevapladı: KOTRA’yı kısaca tanıtır mısınız? Kore’nin ulusal ticaret ve yatırımı teşvik kuruluşu olarak 1962’de kuruldu. Türkiye’deki ofisi ise 1978’de açıldı. Yeni pazarlar keşfetmeyi ve Koreli KOBİ’ler ile yabancı işletmeler arasındaki ticaret ve yatırım ortaklıklarını artırmayı hedefliyor. Amacımız, yalnızca Kore’nin ekonomik büyümesine değil, aynı zamanda 84 ülkedeki 129 ofisten oluşan küresel ağımızla ortak ülkelerin büyümesine de katkıda bulunmak. Yabancı şirketleri, uluslararası sergilerdeki Kore şirketlerini ziyarete ve Kore’deki büyük fuarlara davet ederek tanışma fırsatı sunuyoruz. Bu tür bir etkileşim için, ‘Küresel ortaklık’ adında özel bir programımız var. Bu açık inovasyon modeli, küresel ve Koreli şirketler arasında iş ortaklıkları oluşturmada uygulanıyor. Ar-Ge’deki ortaklıklar, malzemelerin geliştirilmesi, teknolojik işbirliği ve ürün tedarikini içeren iş ortaklıkları kuruyoruz. Bilgi, bağlantı ve istişareler sunarak karşılıklı yatırımlara yol açıyoruz. AVANTAJLI SEKTÖRLER İki ülke arasındaki ticari ilişkiler hakkında görüşlerinizi paylaşır mısınız? Türkiye; tarım ürünleri, hammaddeler ve giyim gibi bazı nihai mallarda Kore’ye göre karşılaştırmalı bir avantaja sahip. Tarım ürünlerinde narözü, Kore sağlık gıdalarında ana bileşen olarak kullanılıyor. Kiraz, bu yıl ithal edilen bir diğer ürün. Çamaşır makinaları gibi Türk ev aletleri de Kore’de yüksek düzeyde tanınırlık kazanıyor. Kore, sentetik reçineler, çelik, elektronik parçalar ve tekstil gibi ara mallarda avantaja sahip. Kore’den en çok ihraç edilen sentetik reçineler, Türkiye’nin Avrupa pazarına ihraç ettiği beyaz eşya ve otomotiv üretiminde kullanılıyor. Tıbbi ürünler de Türk ilaç firmaları tarafından işlenerek Avrupa’ya ihraç ediliyor. Kore, Türkiye’ye ağırlıklı olarak ara malı ihraç ediyor. Türkiye’de Kore sermayeli birçok şirket, Kore’den ara malların önemli bir bölümünü ithal ederken, bu şirketlerin Türk iç pazarından bu parçaları temin etmesi öngörülüyor. YENİ İŞBİRLİĞİ ALANLARI Türkiye’deki Koreli şirketler ve Türkiye ekonomisine katkıları hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’de sadece Hyundai Automotive, LG Electronics, Samsung Electronics, POSCO, SK gibi şirketler yok. Küçük ve orta ölçekli Koreli şirketler; yatırım, istihdam yaratma ve artan ihracat yoluyla Türk ekonomisine katkıda bulunuyor. İnşaatla başlayan yatırımlar, son zamanlarda hizmet sektöründeki yatırımlar da dahil olmak üzere çeşitlendi. Bundan böyle, tıp ve eczacılık alanları veya yüksek teknoloji ekipmanı gibi geleceğin teknolojisi için işbirliği yoluyla yeni pazar fırsatları yaratmaya yönelik çaba gösterilmeli. EN ÇOK NELERİ SATIN ALIYOR? Güney Kore, geçtiğimiz yıl en çok ithalatı 127 milyar dolar ile mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünlerde gerçekleştirdi. En az ithalat ise zeytin ve zeytinyağı ürünlerinde oldu. 2012-2019 döneminde dünyadan ithalatında en fazla artış zeytin ve zeytinyağı ardından fındık ve mamulleri ile süs bitkileri ve mamullerinde gerçekleşti. KORELİLERLE ÇALIŞAN İŞ İNSANLARINDAN TÜYOLAR * Ortak kökenlere sahibiz, kardeş ülkeleriz. * Türkiye ve Türklere sevgi ve minnet duyarlar. * Benzer gelenekler yanında farklılıklar da mevcut. * Dostluk başka, ticaret başka prensibiyle hareket ederler. * Disiplin ve çalışkanlık ön planda. * Yaşa ve tecrübeye itaat ederler. * Şirketlerin kendilerine has farklı kültürleri var. * İş yapılan şirketin kültürünü ve kurallarını anlamaya çalışmak önemli. * Sizin gibi düşünüp anlamalarını beklememeli, sabırlı olmalısınız. * Karşı tarafın sözünü kesmeden sonuna kadar dinlemelisiniz. * Niyet okuyup sonuç çıkarmamalısınız.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Küresel ekonomiye ‘aşı’ için yarış

* Küresel ekonomiyi derinden etkileyen Covid-19 salgını, bir yılını tamamlıyor. Daralan dünya ekonomisi için aşı ile ilgili son veriler, umut vaat ediyor. Üretimin, talebin canlanması için tek yol aşılamanın başlaması. Bu da ülkeler ve bilim adamları arasında yarışı hızlandırdı. * Aşı çalışmalarının yanı sıra dünyada en çok konuşulan konu, aşının saklanma koşulları ve dağıtımı. Covid-19 ile mücadelede aşı üretimi ve soğuk tedarik zincirinde de kimlerin güçlü çıkacağı merak konusu. Aşı yarışına giren Türkiye’nin ise en önemli avantajı lojistik altyapısı. HABER: MÜGE BİBER Dünyada koronavirüs salgınından şimdiye kadar 1 milyon 437 bin 845 kişi hayatını kaybetti. Bu acı tablonun yanı sıra insanlık bir de küresel ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldı. Pandeminin ilk günlerinden itibaren alınan önlemler ile kapanan ülkeler, şimdi de krizden çıkmaya çalışıyor. Bu yaraların en kısa zamanda sarılması için gereken tek şey ise virüsü durduracak olan aşı. Bilim adamları, rekor sürede yaptıkları aşı çalışmaları ile adeta bir aşı yarışına girdi. Dünya gözünü, kasım ayından itibaren umut veren aşı haberlerine dikti. YÜZLERCE AŞIDAN 4’Ü ÖNDE Tarihte yıllarca süren aşı üretimlerinin aksine salgının birinci yılı dolmadan yüzlerce aşı adayı ortaya çıktı. Geniş kitlelerde (üçüncü faz) denenen 11 aşıdan dördü öne çıktı. Pfizer/BioNTech, Moderna, Sputnik V, Oxford AstraZeneca aşılarının ortak özelliği, geleneksel aşılara göre nispeten daha yeni teknolojilerle geliştirilmiş olmaları. Özellikle Pfizer/BioNTech ve Moderna aşıları, onaylanması durumunda tarihte RNA teknolojisi kullanılan ilk aşılar olacak. AŞILARI AYIRAN ÖZELLİKLER Viral vektör aşıları (Sputnik V ve AstraZeneca), geleneksel aşılarda olduğu gibi üretim aşamasında canlı bir hücreye ihtiyaç duyduğu için hammadde gereksinimi iki katına çıkıyor. RNA aşıları (Moderna-Pfizer/BioNTech) ise kısa zamanda daha fazla üretim yapılabilmesine olanak sağlayacak bir teknolojiye sahip. Aşıları ayıran diğer özellik de dağıtım ve depolama esnasında ihtiyaç duyulan soğutma gereksinimi. RNA değişken bir yapıda olduğu için Moderna ve Pfizer /BioNTech aşılarının daha düşük sıcaklıklarda muhafaza edilmesi gerekiyor. Normal soğutucularda kısa süre saklanabiliyorlar. Daha uzun süre muhafaza edilebilmeleri için eksi 20 ya da eksi 70 santigrat derecede tutulmaları gerekiyor. Viral vektör aşıları ise normal saklama koşullarında uzun süre bozulmadan dayanabiliyor. SOĞUK ZİNCİRİN ÖNEMİ Aşılar için en kritik çalışma, depolama ve dağıtımdaki soğutma koşulları. Çünkü iş sadece aşıyı çıkartıp dağıtmakla bitmiyor. Aşıyı alan ülkelerin soğuk tedarik zinciri için ne kadar hazırlıklı oldukları soruları da beraberinde geliyor. Düşük gelirli ülkelerde özellikle kırsal ve uzak bölgelerde soğuk zincirlerini güçlendirmek acil bir ihtiyaç. Araştırmalara göre, 7.8 milyar nüfuslu dünyanın yaklaşık 3 milyarının, aşıları dağıtmak için ısı kontrollü depolamanın olmadığı bölgelerde yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da yine ‘Güçlü ekonomisi olan ülkeler mi aşıya ulaşabilecek?’ sorusunu akıllara getiriyor. TÜRKİYE LOJİSTİK ALT YAPIDA İDDİALI Türkiye de aşı çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütüyor. Öte yandan TOBB İklimlendirme Meclisi temsilcileri, aşının taşınması ve saklanması konusunda göreve hazır olduklarını açıkladı. Temsilciler, Covid-19 aşılarının eksi 75 santigrat derecede taşınmasına ve korunmasına ihtiyaç olduğunu ve Türkiye’nin gerek Türkiye’den gerekse dünyadan gelecek talepleri karşılayacak bilgi birikimi ve üretim yeterliliğine sahip olduğunu vurguladı. Aşıların dış ve iç lojistik esnasında gerekli donanımların yerli sanayi tarafından karşılanabileceğini belirten temsilciler, İstanbul’da yapılan pandemi hastanelerinin hijyenik klima sistemlerinin üretim ve mekanik montajlarının 2 ay gibi kısa bir sürede tamamlamasının sektör için önemli bir referans olduğunu hatırlattı. YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR Türk bilim insanları tarafından Covid-19’a karşı geliştirilen aday aşının Faz 1 çalışmaları devam ediyor. Yerli aşı adayları arasında yaygın uygulamaya en yakın olan ve insan deneyleri sürdürülen aşının Faz 1 kapsamındaki ilk doz uygulaması 44 gönüllüye kasım ayı başında yapıldı. Önemli bir yan etki bulgusuna rastlanmayan ilk doz uygulamadan sonra ikinci doz uygulama başladı. Yerli aşının ikinci doz uygulaması Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) laboratuvarında sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 aşı çalışmaları listesine TÜBİTAK ve TÜSEB tarafından desteklenen 12 aşı çalışmasına da yer verdi. Bunun yanı sıra İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından hayata geçirilen Covid-19 İle Mücadele ve Dayanıklılık Programı kapsamında BIO Startup CoronaSprint Projesi ile 16 girişimciye destek vermeye başladı. Projede 16 girişimin virüs ile ilgili sorunlara karşı geliştirdiği yol haritaları değerlendirildi. KİM, NE KADAR SİPARİŞ VERDİ? Aşıların onaylanması halinde AB toplamda 860, ABD 700, Hindistan 500, Japonya 290 milyon doz aşı için anlaştı. Aşı siparişi veren birkaç ülke arasında Türkiye de var. Türkiye, Çin ile 50 milyon doz aşı için anlaştı. En az 20 milyon aşının bu ay içinde Türkiye’ye gönderilmesi bekleniyor. Bu aşıların devamı da ocak ve şubat ayında gelecek. BioNTech aşısı için ise şimdilik sadece 1 milyon doz sipariş edilecek. Yüksek düzeyde belirsizlik, uluslararası ticarette maliyetlerde etkisini artırıyor. 2019’dan beri oldukça yüksek seyreden bu belirsizlik, 2020 Mayıs sonunda yeni bir zirveye ulaştı. Umut veren aşı çalışmaları ile ise belirsizlik seviyesi tekrar gerilemeye başladı. Kaynak: OECD AŞI MALİYETLERİ NE KADAR? Amerikan ilaç şirketi Moderna, geliştirdiği koronavirüs aşısı için ABD ve Avrupa Birliği’nde kullanım onayı başvurusunda bulundu. Aşı fiyatının 32/37 dolar arasında olması bekleniyor. Pfizer / BioNTech’in yüzde 95 etkili olduğu söylenen aşısının bu ay sonu piyasa sürüleceği konuşulurken, fiyatının 18.5 dolar olması bekleniyor. Başarı oranı yüzde 92 olan Sputnik V’nin 20 dolar ve yüzde 70 etkisi ile Oxford AstraZeneca’nın 3.5 dolar olması bekleniyor. TÜRK BİLİM İNSANLARI GURUR KAYNAĞI OLDU BioNTech ve Pfizer’ın geliştirdiği Covid-19 aşısının 7 Aralık’tan itibaren uygulanabilme ihtimalinin bulunduğu öne sürülüyor. Aşının Almanya’da yaşayan Türk bilim insanları Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından geliştirilmiş olması ise Türkiye için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Aşı çalışmalarında önemli bir yol kat eden çift, Birleşmiş Milletler ‘Covid-19 Zirvesi’ne konuşmacı olarak davet edildi.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Makro toparlanma sevindirdi, sıra kritik sektörlerde

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Avdagiç, “Haziran itibarıyla yeni normale geçen Türkiye, üçüncü çeyrekte yüzde 6.7 büyüme sağlayarak, salgının ilk dalgasını en hızlı geride bırakan ülkelerden biri oldu” dedi. Avdagiç, yaptığı değerlendirmede, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre Avrupa Birliği’nin yüzde 4.3, ABD’nin yüzde 2.9, OECD ülkelerinin ise yüzde 4.1 daraldığı bir konjonktürde, Türkiye’nin elde ettiği yüzde 6.7’lik büyümenin çok kıymetli olduğunu söyledi. İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin salgındaki birinci dalganın son bulduğu haziran ayı başı ile ikinci dalganın başladığı kasım arasındaki 5 aylık süreyi en verimli şekilde değerlendirdiğini belirtti. Üçüncü çeyrekte sanayinin yüzde 8, inşaatın yüzde 6.4, tarım sektörünün yüzde 6.2 büyüdüğüne işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Özellikle sanayi sektöründe yaşanan dikkat çekici büyümeden büyük memnuniyet duyuyoruz. Keza üçüncü çeyrekte sermaye yatırımlarındaki artış da yüzde 22.5 gibi rekor bir düzeye ulaşmış durumda. Bu rakamdan yılın ikinci yarısında başlayan kredi genişlemesinin yatırım kanallarına yönlenmiş olduğunu anlıyoruz.” Avdagiç, açıklamasında, yakalanan bu toparlanmanın gelecek çeyreklere de taşınabilmesi için koronavirüse bağlı problem yaşayan bazı sektörlerin beklentilerinin karşılanmasının da kritik derecede önemli olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Özellikle yeme-içme yerleri, servis taşımacılığı, turizm-otelcilik, fuarcılık, kültür-sanat gibi sosyal izolasyon kuralları gereği kapalı olmasına karar verilen işletmelerde süreci daha verimli yönetmek için tedbirler alınmasının değerli olacağı inancındayız. Pandemi dönemi mağduriyetlerin giderilmesi, bu sektörlerdeki işletmelerin ve çalışanların hayatlarına devam edebilmeleri için öncelikli bir konu olmalı” dedi.

07 Aralık 2020 Pazartesi