tatil-sepeti
IMF'den finansal istikrara yönelik siber risk uyarısı

Uluslararası Para Fonu (IMF), "Siber Risk ve Finansal İstikrar" başlıklı bir araştırma raporu yayımladı. Raporda, siber saldırganların finansal kurumlarca kullanılan bilgi ve iletişim teknolojisi sistemlerini zayıflatma, bozma ve devre dışı bırakma kabiliyetinin finansal istikrar için bir tehdit oluşturduğunave daha fazla dikkat gerektiren bir durum olduğuna dikkat çekildi. Saldırganların sınır ötesinden faaliyet göstermelerine imkan sağlayan teknolojiye genişerişimleri olduğuna işaret edilen raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizininekonomik ve finansal faaliyetin sürekliliğini sağlamak için dijital sistemleri korumanın hayati önemi konusundaki farkındalığı artırdığı kaydedildi. Raporda, "Bilgi ve iletişim teknolojisi sistemlerine yönelik saldırılar (siber saldırılar) küresel olarak artıyor ve finansal hizmetler en çok hedef alınan sektör olmaya devam ediyor" değerlendirmesinde bulunuldu. SİBER SALDIRILARIN SAYISI SON 10 YILDA 3 KATINA ÇIKTI Siber tehditlerin daha karmaşık hale geldiği aktarılan raporda, siber riskin güven kaybı, ikame edilebilirlik ve birbirine bağlılık eksikliği yoluyla finansal istikrarı etkileyebileceği belirtildi. IMF yetkilileriJennifer ElliottveNigel Jenkinson tarafından konuya ilişkin kaleme alınan blog yazısında da siber riskin finansal istikrara yönelik yeni bir tehdit olduğu vurgulandı. Yetkililer, dijital bankacılık ve ödemelere daha bağımlı hale gelinmesiyle siber saldırıların sayısının son 10 yılda 3katına çıktığını ve finans hizmetlerinen çok hedeflenen sektör olduğunu kaydetti. IMF yetkilileri, güçlü finansal ve teknolojik bağlantılar göz önüne alındığında büyük bir finansal kuruluşa ya da finansal kuruluşlarcakullanılan çekirdek bir sistemeyönelik başarılı bir saldırının hızla tüm finansal sisteme yayılabileceği, yaygın bir bozulmaya ve güven kaybına neden olabileceği konusunda uyardı.

08 Aralık 2020 Salı

Kurumsal seyahatlere her yıl 300 milyar dolardan fazla harcama yapılıyor

HIS Travel'den yapılan açıklamada,şirket tarafından hazırlanan"Kovid-19 Döneminde İş Seyahatlerine Bakış: Yaklaşımlar, Trendler ve Teknolojiler" isimli raporun detayları paylaşıldı. Kovid-19 döneminde değişen seyahat algısına ve çalışan gezginlerin ihtiyaçlarına odaklanan raporda, iş seyahati yapan global şirketlerin, holdinglerin, KOBİ ve start-up'lar ile freelance ya da uzaktan çalışanların gelecekteki iş seyahatlerinin nasıl şekilleneceğine dair ön görüler yer alıyor. Küresel boyuttaki farklı sektörden oyuncuların ve anketlerin dikkat çekici tespitlerinin bulunduğu rapor, büyük otel zincirlerinden uçak ve araç filolarına kadar turizmin bağlantılı tüm çözümlerinde iş seyahatlerinin büyük bir ekosistem olduğunu vuguluyor. Turizmin sunduğu sosyal ve ekonomik faydaların, hem bireyler hem de tüm ülkeler için sürdürülebilir iyileşmeye giden yepyeni bir yolculuğu başlatacağını anlatan rapor, geleceği okuyabilmenin, fayda odaklı stratejiler üretebilmenin, çevrimiçi dünyaya ayak uydurabilmenin, bu iyileşmeyi doğru adımlarla yaparak iş seyahatlerinin dönüşünü daha anlamlı ve kazanımlı olarak sağlayacağını belirtiyor. Rapor, çalışan gezginlerin ne düşündüğünü ve hissettiğini anlamaya yardımcı olurken, şirketlere iş seyahatinin geleceğini planlama yolunda da destekleyici bilgiler veriyor. KURUMSAL SEYAHAT GİDERLERİNİN YÜZDE 20'Sİ UÇAK BİLETİNE GİDİYOR Rapor,işletmelerin, kurumsal seyahatlere her yıl 300 milyar dolardan fazla para harcadığını ve bunun yaklaşık yüzde20'sininuçak biletine gittiğiniortaya koyuyor. Çalışan gezginlerin turizmin önemli bir segmentini oluşturduğunu ve zincir otellerden, büyük araç filolarına kadar global boyuttaki markaların ekonomilerinin iş seyahatleriyle entegre olduğunu vurgulayan rapor, gelecekte seyahati şekillendirecek maddelerin arasında risk yönetimi, şeffaflık, iletişim odaklılık, özelleştirilmiş seyahat politikaları, deneyim ve fayda odaklı seyahat hizmetleri ve çevrimiçi rezervasyon gibi dijital uygulamaları ilk sırada gösteriyor. Küresel gezgindelerin4'te 3'ü kısıtlamaların kaldırılmasından sonraki 3 ay içinde seyahat edeceklerini söylüyor. İŞSEYAHATLERİNDE Z KUŞAĞI VE UZAKTAN ÇALIŞANLAR DÖNEMİ HIS Travel, hem globalde hem de yerelde uzun zamandır edindiğibilgi birikimini öngörüleriyle birlikte raporda paylaştı. Buna göre, "satış", "karlılık" ve"müşteri"bağlamının yanı sıra"çalışanlara kültürel deneyim kazandırma", "şirket vizyonunu dünya çapında bir noktaya taşıma" ve "çalışan bağlılığını daha güçlü bir konuma getirme" gibi kriterlervizyoner iş seyahatleriyle yapılabiliyor. Z kuşağı,koronavirüs sonrası turizm sektörü için en önemli gruplardan biri olmaya devam edecek. Bugün küresel nüfusun yüzde32'sini oluşturan Z kuşağıyalnızca ABD'de 143 milyardolarsatın alma gücüne sahip. Pandemi sonrası normalleşme sürecinde özellikle güvenlik ve hijyen konularında dikkatli ve daha az harcanabilir gelirle karşı karşıya kalacak Z kuşağı için iş seyahatlerinde dijitalleşmek ve fiyat politikaları da bu açıdan değerli duruyor.

07 Aralık 2020 Pazartesi

Tapu sahteciliğinde yeni yöntem dublör kullanmak

Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı, tapudaki dolandırıcılıkların genelde kimlik, vekalet, veraset intikal belgesi üzerinde oynanarak yapılmaya çalışıldığını söyledi. Son yıllarda işlemlerin internet üzerinden yapıldığını anımsatan Adlı, "Artık birçok kamu kurumuyla biz manuel iş yapmıyoruz. Tamamen sistemleri konuşturarak bilgi teyit ediyoruz, bilgi akışı sağlıyoruz. Böyle olunca biz tapu işlemlerinde nüfus cüzdanı istemiyoruz artık. T.C. kimlik numarası yeterli oluyor. T.C. kimlik numarasına göre MERNİS'le bağlantı kuruyoruz. Kimlik bilgilerini orada teyit ediyoruz. Kişi vekaletle geldiyse bu sefer noterlerle bağlantı kuruyoruz, vekaleti orada teyit ediyoruz. İntikal belgesiyle ilgili olunca UYAP'la bağlantı kuruyoruz, Adalet Bakanlığı ile teyit ediyoruz. Bu alanlar daralınca bu sefer sahteciliğe meyilli art niyetli insanlar bu sefer farklı yöntemlere başvurmaya çalıştılar, dublör kullanıyorlar. Dublörle sahte vekalet tanzim edip onunla gelip işlem yapmaya kalkıyorlar" diye konuştu. ZAFİYETİN OLDUĞU NOKTALARI MEMURLARIMIZ ZAMAN İÇİNDE ÇOK İYİ ÖĞRENİYORLAR Tapu müdürlüklerinde görevli personelin, alanında eğitimli kişilerden oluştuğunu ve ayrıca hizmet içi eğitimler aldığını belirten Adlı, "Zafiyetin olduğu noktaları memurlarımız zaman içinde çok iyi öğreniyorlar. Böyle olunca da bu tür art niyetli insanların, bu tür olaylarını ortaya çıkarabiliyorlar. Sadece bu sene 25 milyar lira değerindeki sahteciliğin önüne geçti arkadaşlarımız; çok büyük bir rakam. Ağırlıklı olarak dublör kullanmak suretiyle geliyorlar, kılık değiştiriyorlar, nüfus cüzdanında ona göre dublörün resmini kullanıyorlar" dedi. Personelin dikkati ve yapılan bağlantılarla bu kişilerin tespit edildiğini belirten Adlı, emniyetle iş birliği yapılarak bu kişilerin yakalandığını ve ciddi oranda sahteciliğin önüne geçildiğine dikkati çekti. Uzun zamandır el değiştirmeyen gayrimenkullerin tespit edildiğini veya yaşlı insanların gayrimenkulleri üzerinde sahtecilik yapılmaya çalışıldığını anlatan Adlı, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu: "Tavsiyem, her halükarda bizdeki bilgilerini güncellesinler. Çünkü bizdeki bilgiler güncel olursa biz tapuyla ilgili bir işlem olduğu zaman hemen cep telefonlarına mesaj gönderiyoruz. Diyoruz ki 'şu anda şöyle bir işlem' var. O telefon numarası bizde yoksa bu haberleşmeyi sağlayamıyoruz. Onun için bu bilgileri güncellerlerse gayrimenkulleriyle ilgili bütün işlemlerden cep telefonlarına gideceği için haberdar olurlar. Dolayısıyla bu tür şeylerin önüne geçerler. Bu güncellemeyi e-Devlet kapısı üzerinden, çok rahat bir şekilde yapabilirler."

07 Aralık 2020 Pazartesi

Özel güvenlik şirketleri çalışanlarını Kovid-19'dan korumak için 10 milyon lira harcadı

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’nden (GÜSOD) yapılan açıklamada, sektörün pandemi sürecindeki çalışmaları hakkında bilgi verildi. Buna göre, GÜSOD üyesi özel güvenlik şirketlerinin pandeminedeniyle çalışanları için yaptıkları hijyen harcamaları yaklaşık 6,2 milyon TL'yi aştı. GÜSOD üyeleri pandemisüresince en fazla harcamayı yüzde71 ile maske, siperlik gibi kişisel koruma malzemelerine yaptı, dezenfektan harcamalarının payı ise yüzde 9 olarak gerçekleşti. Harcamaların yüzde 20'si de PCR testleri ve diğer masraflardan oluşurken, GÜSOD üye şirketlerinin, belirsizliğini koruyan 2021'in ilk altı ayı için öngördükleri harcama miktarı ise 5 milyon TL oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilenGÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler,60 bini aşkın çalışanlaözel güvenlik sektörünün yüzde 20'sini temsil ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Tüm özel güvenlik sektörü göz önüne alındığında çalışanlarınkişisel korunması için yapılan harcamalar 10 milyon lirayı aştı. Bu harcamaların neredeyse tamamını özel güvenlik şirketleri olarak kendi bütçemizden karşılamak durumunda kaldık ve müşterimize yansıtamadık. Bunun yanı sıra düşük kar marjlarıyla çalışan ve uzayan tahsilat süreleri nedeniyle özel güvenlik şirketleri zor günler geçirmektedirler.Bu pandemidönemi sektörümüz için ciddi bir darbe oldu." SEKTÖRÜN DESTEKLENMESİ, ÇALIŞANLARIMIZIN REFAHI AÇISINDAN DA ÖNEMLİ Pandemisüresince durmayan ve durmaması gereken işlerden birinin de özel güvenlik hizmetleri olduğunu hatırlatan Levent Güler, "Talebimiz, 2021 sözleşmelerimizi yenilerken müşterilerimizin bu maliyetleri de göz önüne almalarıdır. Halen 210 bini özel, 120 bini kamuda olmak üzere sektörde toplam 330 bin özel güvenlik görevlisi var. En fazla istihdam yaratan sektörler arasındayız. Çalışanlarımızın çoğu asgari ücretle çalışıyor ve asgari geçim indiriminden yararlanıyor. Sektörün desteklenmesi, çalışanlarımızın refahı açısından da önemli" ifadelerini kullandı.

07 Aralık 2020 Pazartesi

En çok gayrimenkul yatırımından memnunuz

Sektör temsilcileri, gayrimenkulde memnuniyetin ana sebeplerinin "değer kaybının olmaması", "değer artışı"ve "barınma ihtiyacı" olduğunu belirtiyor. CumhurbaşkanlığıFinansOfisitarafından 15 bin 41 kişinin katılımıyla yaptırılan "Türkiye HanehalkıFinansal Algı ve Tutum Araştırması"nda, vatandaşların en memnun kaldığıyatırım aracının gayrimenkul olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların 72'sinin yüzde 80 üzeri memnuniyete sahip olduğu gayrimenkul yatırımından ortalama memnuniyet oranı ise yüzde 81 olarak belirlendi. Ortalama memnuniyet oranında gayrimenkulü yüzde 76 ile altın, yüzde 72 ile vadeli TL mevduat hesabı, yüzde 71 ile döviz, yüzde 67 ile iş kurmak/işe ortak olmak, yüzde 65 ilekatılım hesabıtakip etti. Türk halkının altın ve dolardan daha çok gayrimenkul yatırımından memnun olmasınınkonutun kazandığı değerle ilgili olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, gayrimenkulün uzun dönemde hep kazandırdığını, ayrıca barınma ihtiyacı nedeniyle vatandaşların bu yatırımdan vazgeçemediğini belirtiyor. NE ALTIN NE DOLAR, GÜVENLİ LİMAN GAYRİMENKUL Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Akbal, altın içindünyanın her yerinde "güvenli liman" denildiğiniancak CumhurbaşkanlığıFinansOfisi tarafından yapılan araştırmanın Türkiye'de "güvenli limanın gayrimenkul olduğunu"ortaya çıkardığınısöyledi. Akbal, "Nitekim gayrimenkul sektöründe toplam konut satışına baktığımızda son 7-8 yıldır Avrupa şampiyonu olmamız da durumu netleştiren bir örnek." dedi. Ocak 2010'da 45,4 olan konut fiyat endeksininEylül 2020'de 146,7 olarak gerçekleştiğini aktaran Akbal, Merkez Bankası verilerinin "ortalama konut fiyatında sadece son 10 yılda 3 katın üstünde artış yaşandığını" söylediğini kaydetti. Akbal, gelişmişülkelerde konut fiyat artışının son 10 yılda ortalama yüzde 50 seviyesinde olduğunu belirterek, "Türkiye'de diğer finansal araçlardansa gayrimenkulün daha memnuniyet verici bir yatırım aracı olarak nitelenmesinde bu gerçek yatıyor. Sonuç olarak Türk halkı,'ne altın ne dolar, güvenli liman gayrimenkul' demiştir." şeklinde konuştu. SALGINA RAĞMEN MEMNUNİYETTE İLK SIRADA Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt dagayrimenkul ve inşaat sektörünün, her dönemde en çok kazandıran ve en çok güvenilen yatırım aracı olarak talepte ilk sırada yer aldığını söyledi. Gayrimenkulün, kısa ve uzun vadede kazandırdığı primin yanı sıra kayıplara izin vermediğini belirten Özyurt,gelecek vadedenbir yatırım aracı olmasının bunda çok büyük payı bulunduğunu kaydetti. Özyurt, "Salgındönemine rağmen sektörümüz yatırımcı memnuniyeti açısından yine ilk sırada yer buldu. Bu dönemde altın ve döviz fiyatlarındaki yükseliş de bu memnuniyete mani olamadı. Yatırımcılar, gayrimenkule yatırım yaparak kendilerini güvende hissediyor. Çünkü kaybetme şansları hiç yok" diye konuştu. GAYRİMENKULDE RİSK DÜŞÜK, HER ZAMAN KAZANDIRIR Nef İcra Kurulu Üyesi Selçuk Çelik ise faiz, döviz, hisse senedi ve altın gibi finansal varlıkların riskleri de barındırdığını ifade ederek, "Gayrimenkul ise yatırımcısına orta ve uzun vadede kaybettirmeyen, bir başka deyişle çok düşük riskli bir yatırım aracı olmakla birlikte en değerli ihtiyaç. Aynı zamanda hem değer artışı hem de kira geliri nedeniyle iki farklı kulvarda getiri sağlayan bir yatırım amacı" dedi. Finansal okuryazarlığı olan yatırımcıların gayrimenkule yatırım yaptığını ve yatırım sepetlerinde gayrimenkule yer verdiğini aktaran Çelik,şu değerlendirmelerde bulundu: "Gelişmekte olan ülkelerde emlak daha hızlı değerlenir ancak gelişmiş ülkelerde bile emlak en önemli ve talep gören yatırım aracı. Nitekim resmi verilere göre, İngiltere'de 2010'da 160 bin sterlin olan ortalama ev değeri, 2020'de 230 bin sterlin olmuş. Bu ülkede2000'de ortalama ev değeri 81 bin sterlinmiş. Yani 2000'de alınanevin3 kat değerlendiğini görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde ise değerlenme daha hızlı. Nitekim kira çarpanı İngiltere'de 36 yıl, Türkiye'de 21 yıl. Fırsat ve yatırım değeri daha da yüksek. Dolayısıyla tüm zamanlar için gayrimenkulün net ve yüksek bir getiri sağladığı açık bir gerçek." ARTIK ARAŞTIRARAK BİLİNÇLİ GAYRİMENKUL YATIRIMI YAPILIYOR Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Türkiye'de yıllardır konutta süregelen değerlenmenin, son dönemde döviz kurları ve faiz indirimi nedeniyle devam ettiğini söyledi. Özgün, "Artık gelir odaklı, bilinçli ve araştırarak gayrimenkul yatırımı yapılıyor. Bu konuda özel danışmanlar, fonyöneticileri ile çalışılıyor. Hem değer artışıhem kolay takip edilebilmesi, diğer yatırım araçları gibi iniş-çıkışların olmaması gayrimenkulü güvenilir liman kılıyor" dedi. Geçmiş tecrübelerin yatırım memnuniyetini artırdığını ve bu alandaki yatırımların sürmesini sağladığını aktaran Özgün, gayrimenkul yatırımının takibinin diğer araçlara göre çok daha kolay olduğunu, bunun da memnuniyeti artırdığını kaydetti.

07 Aralık 2020 Pazartesi