tatil-sepeti

Türkiye, Katar ile ekonomik ilişkilerini de geliştirmeye devam ediyor. İthalatının yüzde 4.3’ünü Türkiye’den gerçekleştiren Katar, Kalkınma Yolu projesine de destek veriyor. Bu projeyle birlikte hem lojistik hem de ticari yatırımlar alanında önemli işbirliği fırsatları doğacak.


 

HABER: OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası, ‘Katar’a Yönelik Ticaret ve Yatırım Fırsatları’ konulu webinar gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık ve Türkiye Cumhuriyeti Doha Büyükelçisi Dr. Mehmet Mustafa Göksu’nun yaptığı webinarda, 12 işbirliği anlaşması imzalanan Katar’la ticaret hacmini tekrar 1 milyar doların üzerine çıkarmak için yapılabilecekler ele alındı. 

 

Webinarda, Türkiye Cumhuriyeti Doha Ticaret Müşavirleri Muhammet Fatih Çetinkaya ile Sinem Eğlenen, Katar Yatırım Ajansı (Invest Qatar) Yatırımcı İlişkileri Kıdemli Yöneticisi Maryam Al-Malki sunum yaptı. 

 

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ

 

Katar ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalarla iki ülke arasındaki stratejik ve ticaret işbirliğinin her iki ülkenin de iş dünyası temsilcilerine oldukça önemli fırsatlar sunduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık, ”Katar’ın da desteklediği Kalkınma Yolu projesi ile bölgede ticaret ve lojistik daha etkin hale getirilecek. Bu anlamda projenin hayata geçmesi için Katar’ın katkısı çok kıymetli” dedi.

 

ENERJİDE FIRSAT

 

Webinarda konuşan Türkiye’nin Doha Büyükelçisi Dr. Mehmet Mustafa Göksu, Katar’da 2022 yılında düzenlenen FIFA dünya kupası için yapılan altyapı ve üst yapı projelerinde Türk firmaların 20 milyar dolarlık iş yaptığını hatırlatarak, “Dünya kupasının da etkisiyle Katar’ın turizm potansiyeli arttı. Katar’ın yıllık 42 milyon transit havayolu yolcusu var” dedi. 

 

Göksu, Türk iş insanlarının yatırım yaparken, önce iş tanımlarını belirten ön görüşme yapmalarının önemli olduğunu ve ticaret müşavirlerinin de desteğiyle görüşmelerini etkin bir şekilde gerçekleştirebileceklerini söyledi. 

 

Göksu, ayrıca 2027’de doğalgaz arzının yüzde 25’inin Katar tarafından sağlanacağına, bunun da Türk iş insanları için önemli fırsatlar sunacağına dikkat çekti.

 

2.3 MİLYAR DOLAR

 

Toplantıda, yatırım yapmak isteyen firmaların yerli ortak bulması gerektiği belirtildi. Bu ortaklığın yüzde 51 yerli, yüzde 49 yabancı olacak şekilde olması gerektiğine dikkat çekildi. Ancak kâr payı dağılımı yapılan ikinci bir anlaşma ile sağlanıyor. 

 

Katar ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2022’de 2.3 milyar dolara yükselirken, Türkiye 1.5 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl bölgede meydana gelen olaylardan dolayı düşen ihracatı tekrar yükseltmek için iki ülke karşılıklı yatırım imkanlarını değerlendiriyor. 

 

Webinarda; Katar Finans Merkezi (QFC) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Utku Üstünkaya, Katar Bilim ve Teknoloji Parkı (QSTP) yetkilisi Mohamed El Metalsi, Katar Serbest Bölge İdaresi yetkilisi (QFZA) Bader Al Saai de kurumları ve yatırımcılara sağladıkları destekler konusunda bilgi verdi.

 

POTANSİYEL SEKTÖRLER

 

Türkiye ile Katar arasında enerji, altyapı, inşaat, teknoloji, savunma, turizm, tarım başta olmak üzere geniş bir işbirliği ve ticaret imkanı bulunuyor. Sürdürülen alt ve üst yapı projelerinin finansman ihtiyacı nedeniyle Katar, Finans Serbest Bölgesi’nde 3 yıl vergi muafiyeti ve yüzde 100 yabancı sermayeli firma kurma imkanı sunuyor. Katar’ın Ras Bufontas ve Um Alhoul serbest bölgelerinde, yatırım alanında yüzde yüz yabancı sermayeli firma kurma, 20 yıla varan kurumlar vergisi istisnası, rekabetçi işgücü maliyeti ve enerji fiyatlandırma imkanı bulunuyor. 

 

YATIRIMCILAR NELERE DİKKAT ETMELİ?

 

Katar’a Yönelik Ticaret ve Yatırım Fırsatları webinarında konuşan Türkiye Cumhuriyeti Doha Büyükelçisi Dr. Mehmet Mustafa Göksu, Türkiye’de yatırım yapacak Katarlı yatırımcılarla ilgili dikkat edilmesi gereken hususları 4 ana başlıkta özetledi:

 

* Ne kadar yatırım beklendiği veya yapılması istendiği

 

* Yatırımın peşin mi yoksa vadeli mi olacağı ve vade süresi

 

* Yatırım ile hangi haklara sahip olunacağı

 

* Yapılan yatırımın geri dönüş süresi

12 Şubat 2024 Pazartesi

G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, pek çok zorluk devam etmesine rağmen küresel ekonomide "yumuşak iniş" olasılığının arttığını bildirdi.





Brezilya dönem başkanlığında 25-26 Temmuz'da Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nın ardından sonuç bildirisi yayımlandı.


Küresel ekonomik görünüm ve devam eden zorluklara değinilen bildiride, "Pek çok zorluk devam etse de küresel ekonomide yumuşak iniş olasılığının artması bizi cesaretlendiriyor." ifadeleri kullanıldı.


Bildiride, iyi ayarlanmış para politikası ve arz şoklarının azalması sayesinde enflasyonun yüksek seviyelerden düşmeye devam ettiği aktarıldı.


Ekonomik aktivitenin dünyanın birçok yerinde beklenenden daha dirençli olduğunu kanıtladığına işaret edilen bildiride, ancak toparlanmanın ülkeler arasında son derece dengesiz olduğu ve bunun da ekonomik ayrışma riskine katkıda bulunduğu kaydedildi.


Bildiride, orta ve uzun vadeli küresel büyüme beklentilerinin tarihsel ortalamaların altında olmasından endişe duyulduğu ifade edildi.



SAVAŞLAR VE ARTAN ÇATIŞMALAR GÖRÜNÜME YÖNELİK AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARASINDA YER ALIYOR

Ayrıca bildiride, korumacılığa direnmeye ve kurallara dayalı, ayrımcı olmayan, adil, açık, kapsayıcı, adil, sürdürülebilir ve şeffaf çok taraflı ticaret sistemini desteklemek için ortak çabaları teşvik etmeye kararlı olduğu vurgulandı.


Görünüme yönelik risklerin genel olarak dengeli kalmayı sürdürdüğü belirtilen bildiride, savaşlar ve artan çatışmaların, ekonomik ayrışmanın, beklenenden daha kalıcı enflasyonun uzun vadede daha yüksek faiz oranlarına yol açmasının, aşırı hava olaylarının, aşırı kamu ve özel borçlanmanın, birçok ülkenin özel sektöründeki sınırlı mali tamponların, beklenenden düşük verimlilik artışının ve yapay zeka da dahil olmak üzere yeni teknolojilerin olası olumsuz etkilerinin aşağı yönlü riskler olduğu aktarıldı.


Bildiride, uzun süredir devam eden küresel zorlukların çok taraflı işbirliğini ve kararlı eylemleri gerektirmeye devam ettiği kaydedildi.


İklim değişikliğinin ve biyoçeşitlilik kaybının sonuçlarının G20 ekonomilerine yük olduğu ve toplumların üzerinde acı bir etki yarattığına da dikkat çekilen bildiride, bu nedenle iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilikle ilgili zorlukları ele almak için etkili politika çerçevelerini teşvik etmeye, yeterli, uygun fiyatlı ve erişilebilir finansmanı harekete geçirmeye odaklanıldığı aktarıldı.

 ULTRA ZENGİNLERİN VERGİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK İŞBİRLİĞİNDE ANLAŞILDI


Öte yandan toplantının ardından Uluslararası Vergi İşbirliğine İlişkin Rio De Janeiro G20 Bakanlık Deklarasyonu da yayımlandı.


Söz konusu deklarasyonda, "Vergi egemenliğine tam saygı göstererek, ultra yüksek net servete sahip bireylerin etkili bir şekilde vergilendirilmesini sağlamak için işbirliği içinde olmaya çalışacağız." ifadeleri kullanıldı.


İşbirliğinin en iyi uygulamaların paylaşılmasını ve vergi ilkeleri etrafındaki tartışmaların teşvik edilmesini içerebileceği belirtilen deklarasyonda, bu konuların G20 ve diğer ilgili forumlarda tartışılmaya devam edileceğine işaret edildi.


Deklarasyonda, son zamanlarda eşitsizliklerle mücadele etmek, daha adil ve daha ilerici vergi sistemlerini teşvik etmek amacıyla birçok G20 ülkesi tarafından gerçekleştirilen yerel vergi reformlarının takdir edildiği belirtilerek, reform çabalarının güçlendirilmesi taahhüdünde bulunulduğu kaydedildi.

27 Temmuz 2024 Cumartesi

ABD'de kişisel tüketim harcamaları, haziranda aylık yüzde 0.3 ile beklentilere paralel artış kaydetti.





ABD Ticaret Bakanlığı, haziran ayına ilişkin kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı.


Buna göre, kişisel gelirler haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 arttı.


Piyasa beklentisi ülkede kişisel gelirlerin bu dönemde yüzde 0,4 artacağı yönündeydi.


 Amerikalıların kişisel gelirlerindeki artış mayısta yüzde 0,4 olarak hesaplanmıştı.


Kişisel tüketim harcamaları ise haziranda aylık bazda yüzde 0,3 arttı.


Bu dönemde piyasa beklentisine paralel artış kaydeden kişisel tüketim harcamaları, mayıs ayında yüzde 0,4 artış göstermişti.


FED'İN ENFLASYON GÖSTERGESİ BEKLENTİNİN ÜZERİNDE


Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,5 arttı.


Bu dönemde aylık ve yıllık bazda beklentiler dahilinde artan endeks, mayısta aylık bazda değişim göstermezken, yıllık yüzde 2,6 yükselmişti.


ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.


Endeksteki aylık değişim piyasa beklentisine paralel gerçekleşirken, artışın yıllık bazda yüzde 2,5 olacağı tahmin ediliyordu. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, mayısta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,6 artmıştı.

26 Temmuz 2024 Cuma