G20 Liderler Zirvesi’nde liderler, ilk kez temiz enerjiye geçiş için gereken miktarlar üzerinde uzlaşmaya vardı. Buna göre gelişmekte olan ülkelerin, emisyon hedeflerine uyum için 5.9 trilyon dolarlık desteğe ihtiyacı olduğu açıklandı.


Uyum için tanınan süre de azalıyor. Çünkü Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nda geçiş dönemi 1 Ekim’de başlayacak. Bu nedenle Türkiye dahil olmak üzere hem öncelikli sektörlerin hem de ihracat yapan işletmelerin gerekli mekanizmaları oluşturması gerekecek. 

 

HABER: ADEM ORHUN

 

Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan, 2023 G20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Buradaki toplantılarda Rusya-Ukrayna savaşı ve yeni ticaret koridorları tartışılırken, zirve bildirgesinde yeşil dönüşüm, iklim hedefleri için kaydedilen notlar ve taahhütler öne çıktı. G20 ülkeleri, ilk kez temiz enerjiye geçiş için gereken miktarlar üzerinde anlaşmaya vardı.   Zirvenin sonuç bildirgesinde, yeşil dönüşüm hedefleri ve karbon emisyonu hakkında da önemli başlıkların altı çizildi. Bildirgede dikkat çeken bu başlıklar şöyleydi:

 

  • Liderler, gelişmekte olan ülkelerin 2030’a kadar emisyon hedeflerini yakalamaları için 5.9 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu vurguladı. 
  • Liderler, gelişmekte olan ülkelerin düşük karbon emisyonuna geçişlerinde desteklenmeleri için düşük maliyetli finansman sağlanmasına yönelik çalışacaklarını kaydetti. 
  • Liderler, yenilenebilir enerji kapasitesini küresel olarak üç katına çıkarma çabalarını sürdürmeyi taahhüt etti.

 

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ

 

Zirvede üzerinde uzlaşılan konulardan biri de enerji dönüşümü oldu. Enerji dönüşümü için yıllık 4 trilyon dolarlık düşük maliyetli finansmana ihtiyaç olduğu kaydedilen zirvede, burada önceliğin yenilenebilir enerji olduğunda mutabakata varıldı.

 

Bu konuya, zirvede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dikkat çekti. Paris İklim Anlaşması’na ‘2053 net sıfır emisyon’ ve ‘yeşil kalkınma’ hedefleriyle en anlamlı katkıyı yapan ülkelerden biri olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa beşincisi, dünya 12’ncisiyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında attığımız adımlar, yıllık 90 milyon ton karbon eşdeğeri sera gazı emisyonunu engelledi” bilgisini paylaştı. 

 


1 EKİM’DE BAŞLIYOR

 

Karbon emisyonunun (salımının) azaltılmasına yönelik adımlar, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın parçası olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması açısından büyük önem taşıyor. Bu mekanizmanın geçiş döneminin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Avrupa Komisyonu tarafından geçen ay yayınlandı. Buna göre geçiş dönemi 1 Ekim’de başlıyor. Bu geçiş dönemi, öncelikle kurumların raporlama yükümlülüklerini ve üretim sürecinde açığa çıkan emisyonların hesaplanmasını kapsıyor. Bu kapsamda AB ithalatçıları ve AB dışı tesisler için yeni kurallar uygulanacak. Artık üretim ve lojistik faaliyetler eski düzende yürütülemeyecek. Geçiş döneminde öncelikli kontrol edilecek 6 sektör bulunuyor. Çimento, alüminyum, gübre, elektrik, hidrojen, demir-çelik için daha sıcak günler başlıyor. Avrupa Komisyonu, bu sektörler için bilgilendirme seminerleri düzenliyor. Öncelikli sektörler başta olmak üzere özellikle ihracat yapan işletmelerin ve lojistik firmalarının kendi durumlarını tespit etme ve raporlama için ihtiyaç duyacakları düzenlemeleri yapmaları gerekiyor. Zira, geçiş süreci 2025 sonunda tamamlanacak.

 

KARBON ETKİSİ

 

Yüksek miktarda karbon emisyonu üreten sektörler, yeni düzenlemelerden daha fazla etkilenecek. AB, bu sektörlerdeki ithal ürünlere yüksek karbon vergileri uygulayarak, ithalatçıları daha düşük karbon salımı yapan üretim yöntemlerine geçmeye teşvik etmek istiyor. Bu yöndeki düzenlemeler Türkiye’yi de etkileyecek. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2022 İhracat Raporu’na göre Rusya, Çin, Türkiye, İngiltere, Güney Kore, Hindistan, Brezilya, ABD ve Mısır, bahsedilen sektörlerde en büyük ihracatçılar olması sebebiyle tedbirden hemen etkilenecek ülkelerin başında geliyor. Bu gerçeğin yeni açıklanan Orta Vadeli Program’da da yer alması dikkat çekiyor. OVP’ye göre Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) hukuki altyapısı tamamlanarak Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) uyumlu bir yapıda geliştirilecek. Böylece geçiş dönemi iyi değerlendirilerek, mali yükümlülük aşamasına yönelik hazırlıklar yapılacak. Programa göre, düşük emisyonlu, yüksek teknolojiye dayalı üretim teknikleriyle Türkiye’nin uluslararası rekabetçi konumu güçlendirilecek. 

 

ATILACAK ADIMLAR

 

Yeni düzenlemelere uyum, üretimde ve ihracatta teknik engellemelere ve ek vergi yüküne katlanmayı önleyecek. Bunun için atılacak adımlar ise OVP’de şöyle sıralandı: 

 

  • Karbon fiyatlandırma mekanizmasının sektörler üzerinde oluşturacağı ek maliyetlere yönelik ihracatın finansmanında kullanılan araçların çeşitliliği ve etkinliği artırılacak. 
  • İklim değişikliğiyle ilgili uygulamaların bütüncül bir biçimde ele alındığı temel mevzuat hazırlığı tamamlanacak.  
  • Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında firmalara yönelik kaynak, süreç ve enerji verimliliği ile dijitalleşme gibi konularda sektörel yol haritaları hazırlanacak.
  • İhracat pazarlarında rekabetçiliğin artırılması ve tedarik zincirlerinde Türkiye’nin konumunun yükseltilmesi amacıyla Yeşil Mutabakat Eylem Planı (2021) güncellenecek.  
  • İklim değişikliği ile mücadele hedefleri doğrultusunda, sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve fiyatlandırılması için altyapı oluşturulacak. 
  • İmalat sanayinde eko-tasarım ve sürdürülebilir ürünlere ilişkin mevzuat takip edilerek, karbon ayak izi ve diğer çevresel göstergelerin hesaplanması ve izlenmesi için mevzuat geliştirilecek. 
  • Kamu, ticari ve konut amaçlı binalarda belirli oranda yenilenebilir enerji kullanımını amaçlayan Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar yaklaşımını yaygınlaştıracak düzenlemeler yapılacak.   
  • Yeşil kamu alımları stratejileri geliştirilecek, yeşil dönüşümü destekleyen satın alma kriterleri belirlenecek.  
  • Kent içi ulaşımda düşük karbonlu sistemlere geçişi kolaylaştıracak projeler hayata geçirilecek.
  • Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeliyle yerli ürün kullanım şartı içerecek şekilde projeler geliştirilecek.

 

ATIK ISI

 

OVP’de öncelikli reform alanlarına yönelik düzenlemelerin nasıl olacağı da kaydedildi. Buna göre; ‘İklim değişikliği mevzuatı’, ‘Emisyon Ticaret Sistemi’, ‘Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasına Uyum’ konusunda gerekli yeni yasalar çıkarılacak. Yeşil dönüşüme uyum ve emisyon azaltmaya yönelik bu düzenlemeler, 2024 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirilecek. Sanayi tesislerindeki ve ticari binalardaki atık ısının kullanılmasına yönelik mevzuat düzenlemesi 2024’te tamamlanacak.

 

ATIĞI HAMMADDEYE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ

 

Orta Vadeli Program’a (OVP) göre; AB’nin döngüsel ekonomi politikaları çerçevesinde, Ulusal Döngüsel Ekonomi Eylem Planı hazırlanacak. Sürdürülebilir üretim ve tüketim anlayışı çerçevesinde kaynak verimliliği ön planda tutularak maddesel geri kazanıma ve atık yönetimine öncelik verilecek, endüstriyel simbiyoz uygulamaları özendirilecek.

 

YENİ ENERJİ TEKNOLOJİLERİYLE TANIŞACAĞIZ

 

OVP’de ‘Yeşil Dönüşüm’ başlığı altındaki politika ve tedbirlerde, ‘sıfır emisyon’ için temiz enerji yatırımları da yer alıyor. Buna göre Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve 2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında enerji dönüşümünü destekleyen enerji depolama, hidrojen ve karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi teknolojiler ile mikro-şebeke yönetimi ve dijitalleşmenin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri desteklenecek.

 

KARBON AYAK İZİ:

 

Günlük hayattaki faaliyetlerle, üretimle ve tüketimle atmosfere yayılan karbondioksit gazı (ve diğer sera gazlarının) ton eşdeğeri cinsinden miktarı. Ulaşım, ısınma, konutlardaki veya endüstrideki her türlü imalat faaliyeti gibi birçok faktör, karbon ayak izi oluşturuyor. 

 

ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ:

 

Şirketlerin bir arada endüstriyel işbirliği içinde olduğu, birinin atığının diğeri için hammadde olduğu bir aracılık yapısı. Bu yapı, malzeme döngüsünde arzu edilen kontrolü sağlar, emisyonu ve enerji sarfiyatını azaltır. 

18 Eylül 2023 Pazartesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, X hesabından yaptığı paylaşımda "Bolu Dağı Tüneli yeniden halkımızın hizmetinde. Ülkemizin en işlek otoyolu, Bolu Dağı'nda yaşanabilecek olası heyelanlara karşı artık çok daha güvenli." ifadesini kullandı.


Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabı X'ten, Bolu Dağı Tüneli'nin Ankara-İstanbul yönündeki tüpünün uzatılması çalışmalarına ilişkin paylaşım yaptı.


Bolu Dağı Tüneli mevkisinde, 2022 yılında yaşanan heyelanın ardından tünelin her iki tüpünün uzatılması için çalışmalara başladıklarını hatırlatan Uraloğlu, şunları kaydetti:

 

"İlk ayağını 2023 yılında İstanbul-Ankara yönünde 90 metre uzatarak hizmete açtık. Ankara-İstanbul yönünü de 67 metre uzatıp, planlanandan 12 gün önce bugün hizmete açtık. Ülkemizin en işlek otoyolu, Bolu Dağı'nda yaşanabilecek olası heyelanlara karşı artık çok daha güvenli. Bolu Dağı Tüneli, yeniden halkımızın hizmetinde. Bolu Dağı Tüneli'mizi kullanan tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun."

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Ankaraİstanbul BoluDağıTüneli Heyelan

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, Fitch'in yatırım yapılabilir seviye notuna ulaşmak için Ocak 2017'den bu yana ilk kez yeniden tırmanışa geçti. Hedefe üç basamak kaldı” ifadelerini kullandı.


 

Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken, not görünümünü durağana çevirmesine ilişkin iş dünyasının görüşlerini paylaştı.

 

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisine olan güvenlerini son 6 ayda Türkiye’nin kredi notunda art arda gelen iyileştirmeler yaparak ortaya koyduğuna dikkati çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Fitch, Türkiye'nin kredi notunu marttan sonra ikinci kez artırdı. Moody's temmuzda 2 kademe birden not artışı yapmıştı. S&P de mayısta not artışı yapmıştı. Türkiye, Fitch'in yatırım yapılabilir seviye notuna ulaşmak için Ocak 2017'den bu yana ilk kez yeniden tırmanışa geçti. Hedefe üç basamak kaldı.”

 

İş dünyası olarak “en az 2 kurumdan” yatırım yapılabilir notu alana kadar, dengelenme sürecine katkı vermeyi sürdüreceklerini kaydeden Avdagiç, “Gerçekçi ekonomi politikaları ve reel sektörü ihmal etmeyen yaklaşımlarla bu hedefe de ulaşacağız. Kredi not artışlarımızın daimi kaldıracı, şirketlerimizin yatırımlarını güçlendirecek finansman destekleri ve tedbirler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : İTO Avdagiç Fitch kredi not