Çarşamba, 30 Ekim, 2024
Türkiye’nin en büyük dijital lojistik platformu Tırport, lojistik sektörünü uçtan uca dijitalleştirirken, sahip olduğu dijital varlıkları ve ulaştığı iş hacmiyle Avrupa’daki sayılı lojistik teknolojilerinden birisi haline geldi. 202’e umutla giren Türk lojistik sektörü, uçtan uca dijital dönüşümünü sağlayıp doğru yatırımlarla desteklenirse, gelecek 10 yıl içinde 1 trilyon dolara ulaşacak bir potansiyele sahip.
Lojistik sektöründe karayolu taşımacılığı, globaldeki liderliğini sürdürüyor. Ürünlerin bir noktadan diğer bir noktaya transferinde, globalde de karayolları hala baskın sektör olarak yer alıyor. Dünya ortalamasında yük taşımasının yüzde 70’i karayolları ile yapılıyor. Avrupa Birliği ortalaması yüzde 75 civarındayken, bu oran ABD’de yüzde 70, İngiltere’de yüzde 60 olarak gerçekleşiyor. Türkiye’de ise, taşımanın yüzde 90’ı karayollarıyla yapılıyor.
Devreye aldıkları dijital teknolojiler ile global ölçekte lojistik platformlardan birisi haline geldiklerini ifade eden Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, konum tabanlı ve gerçek zamanlı olarak lojistik operasyonunu uçtan uca dijital dönüşümle yönetiklerini açıkladı. Lojistik bilgi servisi olarak Tırport Insights’ı da bu yılın başında hayata geçirdiklerini anlatan Burcu Kale, bu platformda sektöre ilişkin canlı ve güncel veriler, raporlar, analizler ve öngörülerin yayınlandığını kaydetti.
Tırport Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burcu Kale, “Tırport’un 2020 yılsonu verilerine göre, ülkemizde bir günde gerçekleşen yaklaşık 450 bin FTL taşımanın, sadece 1/3’ü kontratlı taşımalardan oluşuyor. Günlük 300 bin kamyona yakın taşıma, tamamen spot pazarda gerçekleşiyor ve kontratlı lojistik olmadığı için lojistik firmaları bu pastadan pay alamıyor. Bu taşımaların büyük çoğunluğu, belirli bölgeler içinde kapalı döngülerle gerçekleşen taşımalardır. Aliağa-İzmir, Gebze-Derince, Sakarya-Derince, İnegöl-Bursa, Merzifon-Samsun, Tarsus-Mersin gibi kısa hatlarda gerçekleşiyor. Yük verenleri, çoğunlukla kobi kategorisindeki üreticiler oluşturuyor. Spottan çıkan yükün yarısı, 326 organize sanayi bölgesinden, limanlardan ve ambarlardan çıkıyor” dedi.
Kale, şöyle devam etti: “Ülkemizde, iller arasında gerçekleşen en yoğun karayolu yük taşıma trafiği “Kocaeli-İstanbul” arasında gerçekleşiyor. Bunu, İstanbul-Ankara, Bursa-Kocaeli, Ankara-Adana, Bursa-İstanbul, İstanbul-İzmir, Mersin-Adana, Antalya-Mersin, Antalya-İstanbul, Çanakkale-Balıkesir, Konya-Ankara, Konya-Adana, Samsun-Trabzon, Çorum-Samsun, Adana-Gaziantep aksları takip ediyor. Yine, ülkemizdeki en yoğun kamyon trafiği ise, Gebze-Kocaeli arasında gerçekleşiyor ve bu hattı Gebze-İstanbul, Adana-Mersin, Tarsus-Adana, Ankara-Polatlı, Nilüfer-Gemlik, Bursa-Balıkesir, Çorlu-İstanbul, Çumra-Konya hatları takip ediyor. Türkiye’de en yoğun karayolu taşıma trafiği, haftanın ilk günlerinde gerçekleşiyor. Yük trafiği hafta sonuna doğru kademeli olarak azalıyor ve pazar günü toplam hacmin %30’larına kadar düşüyor.”
Kamyonların yük boşaltmak için ortalama bekleme süresinin yaklaşık 11 saat olduğunu ifade eden Kale, şunları söyledi: “Yük alım işleminde de, ortalama bekleme süresi 13 saati buluyor. Bu bekleme süreleri halen çok yüksek ve Tırport’un akıllı çağrı merkezine kamyoncular tarafından yapılan aramaların yüzde 64’ü indirme-bindirme süreçlerindeki beklemeler ile ilgilidir. Tırport’un geliştirdiği akıllı yükleme-indirme randevu sistemlerinin yaygın kullanımıyla, önümüzdeki günlerde bu sürelerin hissedilir şekilde azaltılması gerçekleşecektir. Tırport kullanıcısı bir kamyonun, aylık ortalama sefer sayısı 7,7 olarak gerçekleşiyor. Sefer-başına yükle ortalama 344 km yol yapıyor. Ülkemizdeki kamyonların boş dönme oranı yaklaşık %37 iken, Tırport’lı kamyonlarda bu oran %24 seviyesinde kalıyor. Bir başka veriye göre, ülkemizde bir kamyon yeni yük bulmak için 2,5 gün beklerken, Tırport’lu kamyoncularda bu oran maksimum 1,5 gün olarak gerçekleşiyor.”
2020’de yurtiçindeki yollarda kamyonların 1/3’ünün boş seyrettiğini kaydeden Kale, “Avrupa’ya giden tırlarımızın ise yüzde 82’si boş dönüyor En yüksek boş dönme oranı yüzde 90 ile Irak’tan gerçekleşiyor. Ekonomik koşullara bağlı olarak, lojistik şirketlerinin özmal oranları hızla düşüyor. Türkiye’de yollardaki 858 bin kamyonun yüzde 95’i şahıslara ait. Bu ciddi bir oran ve dünyada hiçbir ülkede bu kadar yüksek bireylerin kamyon sahipliği oranı yok. Günde 2 binin üzerinde FTL taşıma yapmasına rağmen tek bir özmal kamyonu olmayan büyük hacimli lojistik firmaları da bulunuyor. Kısaca, irili ufaklı 8 bin civarında lojistik ve nakliye firmasının olduğu ülkemizde, pazardaki en büyük 5 şirketin toplam pazar payı yüzde 2 değil. Türkiye’deki kamyonların genel yaş ortalaması 16 yaştır. En yoğun ihracat yaptığımız Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde, kamyon filolarının neredeyse yüzde 70’nin 0-5 yaş aralığında olduğu belirtiliyor. Türkiye’deki kamyon filosu, Avrupa ile kıyaslama yapıldığında oldukça yaşlı kalıyor. Ülkemiz toplam ihracatının yüzde 50.5’ni Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık ülkelerine yapıyor ve önümüzdeki yıllarda kamyonlardaki artan yaşın, Avrupa’ya girişte sorun oluşturabileceği öngörülüyor” diye konuştu.
15 Mart 2021 Pazartesi
Sektörün toplam aktif büyüklüğü eylül itibarıyla 30,5 trilyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı ise yüzde 18,20 olarak kayıtlara geçti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, eylül sonu itibarıyla sektörün dönem net karı 460 milyar 412 milyon lira olarak gerçekleşti.
BDDK'nin Eylül 2024 dönemine ilişkin "Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri" raporuna göre, sektörün aktif büyüklüğü 2023 sonuna göre 6 trilyon 966 milyar 779 milyon lira artarak 30 trilyon 518 milyar 692 milyon liraya ulaştı.
Sektörün en büyük aktif kalemi olan krediler 2023 sonuna göre 15 trilyon 14 milyar 391 milyon lira, menkul değerler toplamı da 4 trilyon 893 milyar 873 milyon lira oldu. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı da yüzde 1,71 seviyesinde gerçekleşti.
Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat, 2023 sonuna göre yüzde 20,1 artarak 17 trilyon 835 milyar 273 milyon liraya çıktı.
Aynı dönemde öz kaynak toplamı yüzde 22,8 artışla 2 trilyon 643 milyar 632 milyon liraya ulaştı.
Eylül sonu itibarıyla sektörün dönem net karı 460 milyar 412 milyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı ise yüzde 18,20 olarak kayıtlara geçti.
30 Ekim 2024 Çarşamba
Konutların turizm amaçlı kiralanmasına yönelik 2024 yılında yürürlüğe giren kanun kapsamında, ağustos sonu itibarıyla 37 bin 172 konut için turizm amaçlı kiralanan konut izin belgesi düzenlendi.
"2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı"na göre, konutların gerçek ve tüzel kişilere turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen 7464 sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Dair Kanun 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girdi.
Kısa süreli kiralamalar için denetim ve şeffaflığın artırılması amacıyla 100 günden az süreyle kiralanan konutların envanteri çıkarıldı.
Ayrıca, konutlar için sahip olunması gereken asgari standartlar belirlendi ve bu standartlara uygun konutlar belgelendirilerek kayıt altına alındı.
Ağustos sonu itibarıyla başvuru yapılan 88 bin 730 konuttan 37 bin 172'si için turizm amaçlı kiralanan konut izin belgesi düzenlendi.
435 TESİSE YEŞİL YILDIZ BELGESİ VERİLDİ
Turizm sektörünün çevresel, sosyo kültürel ve ekonomik sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak üzere çevreye duyarlı konaklama tesisleri belgelendirme faaliyetleri kapsamında ise ağustos sonu itibarıyla 435 tesise Yeşil Yıldız Belgesi verildi.
Mavi Bayrak uygulamasına dahil olan ülkeler arasında Türkiye 567 ödüllü plajla üçüncü, 27 ödüllü marina ile yedinci sırada yer aldı.
Ayrıca 9 bireysel yat ve 18 turizm teknesi de Mavi Bayrak ile ödüllendirildi.
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba
30 Ekim 2024 Çarşamba