Eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin kalitesini artırmak için yeni adımlar atan İstanbul Ticaret Üniversitesi, yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda öncü olmayı hedefliyor.


 

 Yılda iki kez düzenlenecek Kalite Komisyonu toplantıları ve ISO standartlarına uygun altyapı çalışmaları ile kalite yönetim sistemleri güçlendiriliyor.

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi, yükseköğretim kalite güvencesi alanında önemli adımlar atıyor. Üniversite; eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı faaliyetleri ile idari hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesi, akreditasyon ve kalite geliştirme çalışmalarının yürütülmesini sağlamak için Kalite Koordinatörlüğü kurdu. Bu kapsamda her yıl ocak-nisan ayları arasında, İstanbul Ticaret Üniversitesi Kurum İç Değerlendirme Raporu (KİDR) ve Kurum Gösterge Raporu (KGR) hazırlanarak kamuoyuna duyurulacak. Bu raporlar, üniversitenin mevcut durumunu ve geleceğe yönelik hedeflerini içerecek.

 

PROGRAM AKREDİTASYONU 

 

Akademik birimler tarafından yürütülen program akreditasyonu çalışmaları, ilgili birimlerle koordineli bir şekilde izlenecek ve desteklenecek. Ayrıca, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemleri ve TS EN ISO kapsamındaki diğer standartlara ait belgelerin alınması için gerekli altyapı oluşturulacak.

 

STRATEJİK PLANLAMA 

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Strateji Plan Hazırlama ve İzleme Komisyonu, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) ilkeleri çerçevesinde stratejik amaç, hedef ve performans göstergeleri ile eylem planlarının belirlenmesi sürecine katkı sağlayacak. Dış değerlendirme süreci sonrasında ise gelişmeye açık alanlar için iyileştirme çalışmaları önerilecek, planlanacak ve izlenecek.

 

KALİTE KÜLTÜRÜ 

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi, kalite kültürünün yaygınlaştırılması için öğrenci, idari ve akademik personele yönelik eğitim, seminer ve benzeri faaliyetler düzenleyecek. Ayrıca kalite ile ilgili güncel ve mesleki yayınları takip ederek, bu bilgileri üniversite içinde duyuracak.

 

YILDA İKİ TOPLANTI

 

Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’ne uygun olarak, İstanbul Ticaret Üniversitesi Kalite Komisyonu ve Alt Kalite Komisyonları üyeleri ile yılda iki kez toplanacak. Toplantılar mayıs ve kasım aylarında gerçekleştirilecek.

29 Nisan 2024 Pazartesi

Türkiye'de kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirten bireylerin oranı geçen yıl yüzde 69,9 olarak belirlendi.


 

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) "İstatistiklerle Aile 2023" bülteni yayımlandı.

 

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2023'te toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleriyle akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 8,2 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin yüzde 46,5'inin hala/dayı çocukları ile yüzde 27,2'sinin amca çocukları ile ve yüzde 26,3'ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.

 

2010'da gerçekleşen resmi evlenmelerin yüzde 5,9'unu akraba evliliği oluştururken, bu oran sürekli düşüş göstererek 2018'de yüzde 4,3'e, 2023'te yüzde 3,2'ye geriledi.

 

Geçen yıl toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranının en fazla olduğu il yüzde 20,1 ile Mardin oldu. Bu ili yüzde 18,7 ile Şanlıurfa, yüzde 16,8 ile Diyarbakır izledi. Bu oranının en az olduğu iller ise yüzde 1,1 ile Edirne, yüzde 1,5 ile Kırklareli ve yüzde 2 ile Çanakkale olarak kayıtlara geçti.

 

Akraba evliliği oranının 2023'te en yüksek olduğu ilin yüzde 17,7 ile Şanlıurfa olduğu gözlendi. Bu ili, yüzde 12,4 ile Siirt ve yüzde 12,3 ile Muş izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu iller yüzde 0,5 ile Edirne, 0,6 ile Kırklareli ve Bartın olarak sıralandı.

 

ÇOCUKLARIN VELAYETİ ÇOĞUNLUKLA ANNEYE VERİLDİ

 

Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2023 sonuçlarına göre, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 69,9 oldu. Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler sıralamasında bunu yüzde 15 ile çocuklar, yüzde 5,4 ile kendisi, yüzde 3,8 ile eş, yüzde 2,9 ile anne/baba ve yüzde 1,8 ile torunlar takip etti.

 

ADNKS sonuçlarına göre, geçen yıl Türkiye'de 22 milyon 206 bin 34 çocuk içinde hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının 5 bin 461, babası vefat etmiş çocuk sayısının 263 bin 757, annesi vefat etmiş çocuk sayısının ise 82 bin 291 olduğu görüldü.

 

Cinsiyete göre incelendiğinde, hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 848, kız çocuk sayısının 2 bin 613, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 134 bin 881, kız çocuk sayısının 128 bin 876, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 847, kız çocuk sayısının 40 bin 444 olduğu kayıtlara girdi.

 

Boşanma istatistiklerine göre, kesinleşen boşanma davalarıyla geçen yıl 171 bin 881 çift boşandı, 171 bin 213 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Velayetlerin yüzde 74,9'unu anne, yüzde 25,1'ini baba aldı.

 

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden internete erişim imkanına sahip olan hanelerin oranı 2004'te yüzde 7 iken 2023'te yüzde 95,5 oldu. Diğer yandan, hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 0,9'dan yüzde 45,2'ye, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı yüzde 53,7'den yüzde 99,7'ye yükseldi.

 

YOKSULLUK ORANI YÜZDE 21,7

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2023'te yüzde 21,7 olarak hesaplandı.

 

Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hanehalklarının yüzde 13,7'sinin, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yüzde 21,6'sının, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının yüzde 25,7'sinin, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının ise yüzde 13,6'sının yoksulluk sınırının altında yaşadığı görüldü.

 

KENDİLERİNE AİT KONUTTA OTURANLARIN ORANI YÜZDE 56,2

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2023'te konutların mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin yüzde 56,2'sinin oturdukları konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,8'inin ise kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak kayıtlara geçti.

 

Fertlerin yüzde 32,6'sının 2023'te izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 32'sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi nedenlerle sorun yaşadığı, yüzde 19,8'inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava ve çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadıkları görüldü.

15 Mayıs 2024 Çarşamba

Türkiye'de canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl 958 bin 408 oldu.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, 2023'te canlı doğan bebek sayısı 958 bin 408 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51.3'ü erkek, yüzde 48.7'si kız oldu.

 

Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden "toplam doğurganlık hızı", 2001'de 2,38 çocukken, 2023'te 1,51 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altında kaldığını gösterdi.

15 Mayıs 2024 Çarşamba