tatil-sepeti

Küresel kahve tüketiminin bu sezon yüzde 2.2 artması bekleniyor. Kahve talebindeki artışın en önemli nedenlerinden biri de Çin’de artan kahve tüketimi. Çin’deki kahve satış noktalarının sayısı 2023’te 50 bine ulaşarak ABD’yi bile geçti.



HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

KAHVENİN kökenleri Etiyopya’nın Kaffa bölgesine dayanıyor. Efsaneye göre bir çoban, kahve çekirdeklerini tükettikten sonra kendisini daha enerjik olduğunu fark etti. Bu keşif, kahve çekirdeklerinin daha sonra tüm dünyaya yayılmasını sağlayacak bir dönüm noktası oldu. Kahvenin tanınması ise Arap Yarımadası’nda gerçekleşti. Arabistan’da kahve çekirdekleri ilk olarak kavrulup öğütüldü. Bu şekilde hazırlanan kahve, popülerlik kazanarak Ortadoğu’da yayıldı. 15. yüzyılda Kahire ve İstanbul gibi şehirler, kahvehane olarak adlandırılan mekanlara ev sahipliği yapmaya başladı. Kahvenin Avrupa’ya, önce Venedik, Napoli ve Trieste gibi büyük İtalyan liman kentlerine girmesi de Osmanlılarla yapılan ticaret sayesinde oldu.

 

ENDÜSTRİLEŞME SÜRECİ

 

Avrupa’daki ilk kahvehane ise 1640’ların başında Venedik’te kuruldu ve birkaç on yıl içinde girişimci göçmenler veya tüccarlar tarafından kurulan kahvehaneler Avrupa genelinde yayıldı. Avrupa’daki kahvehaneler de Osmanlı karşılıklarına benzetildi ve sosyalleşmeyi sağladı. Kritik bir başka tarih ise 1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması oldu. Osmanlı ordusu geri çekilirken Jerzy Franciszek Kulczycki adlı bir Polonyalı diplomatın eline geçecek kahve çuvallarını da bırakmıştı. Kulczycki, bu kahve çuvallarıyla Viyana’daki ilk kahvehaneyi açtı. 18. yüzyılda Avrupa genelinde kahvehanelerin sayısı hızla arttı; 19. yüzyılda, büyük ölçüde sanayi devrimi sayesinde, kahve modern anlamda küresel bir endüstri haline gelmeye başladı.  

 

GÖZDE EMTİA

 

Kahve günümüzün en çok ticareti yapılan emtia ürünleri arasında. Küresel kahve ticareti ise iki ana çekirdek türü; Arabica ve Robusta üzerinden devam ediyor. Expert Market Research verilerine göre; küresel kahve pazarı büyüklüğü 2023 yılı sonunda yaklaşık 138.15 milyar dolara ulaştı. Brezilya, kahve üretiminde birinci sırada yer alıyor. Dünyanın en büyük kahve üreticisi Brezilya, tek başına dünya kahve arzının yaklaşık yüzde 40’ını üretiyor. Brezilya’yı sırasıyla Vietnam, Kolombiya, Endonezya ve Meksika takip ediyor. Afrika ülkeleri, dünyadaki kahve üretiminin yüzde 12’sini gerçekleştiriyor. Kıtada, yüzde 39 ile Etiyopya ve yüzde 23 ile Uganda kahve çekirdeği üretiminde toplam yüzde 62’lik payla ilk iki sırada bulunuyor. Yüzde 13’lük paya sahip Fildişi Sahili ise üçüncü sırada. Küresel kahve üretiminin 2024/25 sezonunda 7.1 milyon çuval artarak 176.2 milyon çuvala çıkacağı tahmin ediliyor. Küresel tüketim ise 3.1 milyon çuval artarak 170.6 milyon çuvala çıktı.

 

TALEPTEKİ BÜYÜME

 

Öte yandan kahveye olan talep yükselen fiyatlara rağmen dünya çapında artmaya devam ediyor. Uluslararası Kahve Örgütü’nün tahminine göre 2023/24 sezonunda küresel kahve tüketimi yüzde 2.2 artacak. Ticaret şirketi I&M Smith ise Temmuz ayında yaptığı açıklamada, talebin 2024/25 döneminde yüzde 1.25 ile biraz daha yavaş da olsa artmaya devam edeceğini öngördü. Talepteki büyümenin; öncelikle Çin, Hindistan, Endonezya, Vietnam gibi ülkelerde kahve tüketimindeki artıştan yani kahve tüketici pazarının genişlemesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Üretici ülkelerin pazardaki büyümeye karşılık verebilmesinin de süreci olumlu etkilediği vurgulanıyor.   

 

ÇİN PAZARI

 

Çin pazarı özelinde; çay, Çin kültürünün temelini oluşturmaya devam etse de kahve genç orta sınıf tüketiciler üzerinde etkinliğini artırıyor. Bu yıl düzenlenen Şanhay Uluslararası Kahve Fuarı’nın açılış töreninde açıklanan bir rapora göre, Çin’in kahve endüstrisinin ölçeği son birkaç yılda muazzam bir şekilde büyüyerek 2023’te 265.4 milyar yuan (36.7 milyar dolar) seviyesine ulaştı. Raporda, Çin’de kişi başına ortalama kahve tüketim hacminin 2023 yılında 16.74 fincana ulaştığı, bu rakamın 2016 yılındaki 9 fincan rakamının neredeyse iki katı olduğu da belirtildi. Ulusal kahve endüstrisinin son üç yıldaki ortalama yıllık bileşik 

büyüme oranının yüzde 17.14’e ulaştığına da dikkat çekildi. Küresel kahve endüstrisi pazarının 460 milyar doları aştığı düşünüldüğünde Çin’in buradaki payının da önemli ölçüde büyüdüğü kaydediliyor.

 

TALEPTEKİ BÜYÜMEYİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER

 

ABD Tarım Bakanlığı’nın tahminine göre, Çin’in kahve talebi 2023/24 sezonunda 5 milyon çuvala ulaşacak ve bu rakam da Çin’i dünyanın yedinci büyük kahve tüketicisi yapacak. Pazar araştırma şirketi Mordor Intelligence’dan Nirmit Limbachia’nın analizine göre; Çin’de Batı tarzı kahve tüketimindeki artış, daha fazla insanın gelirindeki yükselme ve yaşam tarzı tercihlerindeki değişimle ilgili. Limbachia, küreselleşmenin hem yerli hem de yabancı kahve dükkanlarının hızla genişlemesini sağladığını, uluslararası kahve kültürünü de “daha erişilebilir ve tanıdık” hale getirdiğini savunuyor

 

ÇİN YEREL KAHVE ZİNCİRLERİYLE ABD’Yİ GEÇTİ

 

Çin geçen yıl dünyada en çok ‘markalı kahve dükkanına sahip ülke’ oldu ve Amerika Birleşik Devletleri’ni geride bıraktı. World Coffee Portal’ın raporuna göre, Çin’deki satış noktası sayısı 2023’te yüzde 58 artarak yaklaşık 50 bine ulaşırken, ABD’de bu sayı yaklaşık 40 bin oldu. Çin kahve pazarında daha önce Starbucks, Kanada’dan Tim Hortons ve Britanya’dan Costa Coffee gibi yabancı markalar hakimdi. Ancak Luckin, Cotti ve Manner gibi Çinli kahve zincirlerinin pazardaki etkinliği arttı. Çinli marka Luckin, geçen yıl Çin’deki en büyük kahve zinciri olarak Starbucks’ı geride bıraktı. Yine rapora göre; Luckin, 2023’te Çin’de 5 binden fazla mağaza açarak toplam mağaza sayısını 13 binin üzerine çıkardı. Geçen yıl Çin’de 785 mağaza açan Starbucks’ın ise ocak ayında toplam 7 bin mağazayı geçtiği ve gelecek yıl Çin genelinde 9 bin mağazaya ulaşmayı hedeflediği kaydediliyor.

 

 

05 Ağustos 2024 Pazartesi

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba