tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Yabancı Yatırımcı Pandemi Raporu'na göre bu yıl salgın öncesi 1 Ocak-15 Mart döneminde 2 bin 779 yabancı ortak, 506 milyon 251 bin lira sermayeli firma kurdu. Virüsün zirve yaptığı 15 Mart-1 Haziran’da yatırımcı sayısı 573’e, sermaye tutarı ise 145 milyon 907 bin liraya geriledi. Ardından güçlü bir yükseliş gerçekleşti. Normalleşme dönemi olan 1 Haziran-10 Eylül arasında 2 bin 678 yabancı yatırımcı, 647 milyon 407 bin lira sermayeli firma kuruluşuna imza attı.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, bu çıkışın hem normalleşme sürecinin başarısını hem de küresel alıcıların Uzakdoğu’ya alternatif olarak Türkiye’nin konumunu giderek daha fazla hesaba kattıklarını gösterdiğini ifade etti. Avdagiç, “Pandemi ortamında bütün alıcılar, Uzakdoğu’ya alternatif bulmaya çalışıyorlar. Yatırımlarda ve lojistik tercihlerde önemli değişiklikler olmaya başladı. Bu değişikliğin en belirgin özelliği, ‘Üretimin en ucuz olduğu yere konumlanma’ stratejisinin değişmesidir. Türkiye, bu noktada oluşan boşluğu doldurmaya başladı. İstanbul Ticaret Odası verileri de bu tespiti doğruluyor” diye konuştu.

TEDARİK ZİNCİRİNDE EN DOĞRU YERDEYİZ

Şekib Avdagiç, Türkiye’nin Kovid-19 sonrası yeniden yapılanan küresel tedarik zincirlerinde en güçlü halkası olduğunu söyledi. Koronavirüs salgınının ekonomide "fırsat" tarafında bir numaralı maddesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “Bunun için önemli üstünlüğe sahibiz. Tedarik zincirinde en doğru yerdeyiz. Coğrafi lokasyon avantajımızı, doğru şeklide kullanarak öne çıkmalıyız" dedi.

İTO’nun Yabancı Yatırımcı Pandemi Raporu’nun dikkati çekici sonuçlarından birinin Avrupa Birliği’nden gelen sermayedarlara ilişkin olduğunu belirten Avdagiç, şöyle konuştu: “Normalleşme döneminde Avrupa Birliği’nden gelen yabancı yatırımcı ilgisi de dikkati çekici. Pandemi öncesi AB ülkelerinden firma kurmak için İstanbul’a 248 yatırımcı ortak gelirken, pandemi sırasında bu sayı 64’e geriledi. Ardından normalleşmeyle birlikte AB’li ortak sayısı, 234’e yükseldi. Firma sermaye tutarları da pandemi öncesindeki 85 milyon lira seviyesinden, pandemi sonrasında 124 milyon liraya çıktı."

“Türkiye’nin asıl hikayesi korona sonrası küreselde belli olacak” ifadesini kullanan Avdagiç, “Türkiye, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmayı ekonomisinin kapasitesi ve teknolojisiyle hak ediyor. Türkiye’nin İtalya’dan Çin Seddi’ne uzanan coğrafyada, ‘üretim gücü ve verimliliği en yüksek ülke’ olarak konumlanacağından zerre kadar şüphemiz yok” değerlendirmesinde bulundu.

İTO’NUN İHRACATA İLK ADIM PROGRAMI

İTO Başkanı Avdagiç, yabancı sermaye ile birlikte katma değerli ihracatın da Türkiye’nin geleceğini belirleyeceğini kaydetti. Türkiye’nin gelecek yıllardaki ihracat tahminlerinde üç faktörün etkili olacağını bildiren Avdagiç, “Birincisi, hedef pazarların ne kadar büyüyeceği. İkincisi, petrol fiyatının ne olacağı. Ve son olarak Avro/dolar paritesi... 2021’de ihracatta yüzde 11, ithalatta yüzde 9.4 artış beklentisi var. Bu yıl yüzde 8-10 civarında daralması öngörülen AB ekonomisinin 2021’de yüzde 6 büyümesi bekleniyor. ABD’nin ise yüzde 4.5 büyüyeceği öngörülüyor. Komşu ve çevre ülkelerde ise büyüme daha yavaş olacak. Ancak genel itibariyle hedef pazarlarımızda oldukça iyi bir büyüme göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Avdagiç, üyelerinin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşan İTO olarak ihracat artışına katkıda bulunmak amacıyla İTO İhracata İlk Adım Programı’na pandemi döneminde hız verdiklerini aktardı.

Programın 13. Etabını Şubat - Eylül 2020 döneminde tamamladıklarına işaret eden Avdagiç, projenin bu etabına dahil olan 20 KOBİ’nin 19’unun 8 ayda ihracat yaptığını söyledi. Avdagiç, “Otomotiv sektöründe faaliyet göstermekte olan bir firmamız, 3 ülkeye toplamda 1 milyon 45 bin Avro tutarında ihracat yapmayı başardı. Firmalarımız 25 ülkeye ihracat yaptılar. İhracatın tutarı da 6 milyon 822 bin dolar oldu. Bir önceki etapta yer alan firmaların ihracatı ise 3 milyon 17 bin dolar olmuştu. Bu da şunu gösteriyor. Pandemi bizim firmalarımıza engel değil, fırsat olmuştur" diye konuştu.

İTO’nun uluslararası faaliyetlerine devam ettiğini kaydeden Avdagiç, şunları kaydetti: “Bu amaçla iki önemli açılım gerçekleştirdik. Biri, Körfez’deki önemli dost ve müttefikimiz Katar açılımı, diğeri de Latin Amerika’nın güçlü ülkelerinden Uruguay’a yönelik Uruguay açılımı. Katarlı işadamlarına İstanbul’un iş imkanlarını aktardık. Uruguay Açılımı ile de tarihimizde ilk defa Uruguay Ticaret Odaları ile İstanbul Ticaret Odası olarak Mutabakat Zaptı imzaladık. Bu arada Tunus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mounir Mouakhar da odamızı ziyaret etti. İki kurum arasında ticari ve ekonomik ilişkiyi geliştirmek amacıyla işbirliği anlaşması imzaladık.”

09 Ekim 2020 Cuma

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Birçok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz” dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyonun başında ister istemez birtakım yan etkiler ortaya çıktığını, bunların geçici olduğunu belirterek, “İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde iş dünyası ile bir araya geldi.

 

Orta Vadeli Programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme, daha adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı olduğunu belirten Şimşek, bu hedeflerin makroekonomik altyapısını oluşturduklarını söyledi. En öncelikli hedeflerinin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Kalıcı refah artışı için, önünüzü görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için fiyat istikrarını sağlamamız lazım.” Dedi.

 

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi için mali disiplinin önemine dikkati çeken Şimşek, kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, mali alan oluşturulması halinde yapısal dönüşüme de kaynak ayırmış olacaklarını dile getirdi.

 

2025’TE ENFLASYONUN YÜZDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ HEDEFLENİYOR

 

Şimşek, bu sene mayıs ayına kadar dezenflasyonda geçiş döneminde olduklarını, şimdi dezenflasyon dönemine girdiklerini belirterek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustosta yüzde 52'ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Biz büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında bir oranla kapatacağız. Gelecek sene de enflasyon hedefimiz yüzde 20'nin altı. 2026 sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önceki cari açığının yüksek olduğunu anımsatarak, alınan tedbirlerle açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi.

 

ULUSLARARASI TANIMA GÖRE REZERV YETERLİLİĞİNE SAHİP ÜLKE KONUMUNA GELDİK

 

Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, net rezervlerin 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini ve söz konusu endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

 

Şimşek, uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğine sahip ülke konuma gelindiğine dikkati çekerek, “Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yıl ağustos ayında zirveye ulaşmıştı. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesinde çıkmıştı. KKM’den çıkışı biz önceliklendirdik. KKM’de 98 milyarlık bir düşüş oldu.” Dedi.

 

Geçen sene depreme yapılan harcamaların da etkisiyle artan bütçe açığını tedbirlerle yüzde 5,2’ye çektiklerini dile getiren Şimşek, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı.

 

“KARAMSARLIĞA HİÇ GEREK YOK”

 

Şimşek, Türkiye'nin dış finansmana erişiminin de gittikçe artmaya başladığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Şu an finansmana erişimde tabii ki zorlu bir süreç var, biz bunun farkındayız. Reel sektörünün finansmana erişimi ile ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bunların hepsi geçici. Program sayesinde enflasyon düşüyor, daha da düşecek. Bu sayede finansman maliyetleri de düşecek. Dolayısıyla karamsarlığa hiç gerek yok.”

 

Türkiye’nin 2024 yılı içerisinde 3 ayrı uluslararası derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke olduğunu belirten Şimşek, bu durumun güçlü ve tutarlı bir şekilde uygulanan programın sonucu olduğunu söyledi.

 

Şimşek, enflasyondaki düşünün sadece baz etkisi kaynaklı bir düşüş olmadığını ifade ederek, “Ciddi ve kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecindeyiz. Kararlılıkla bu programı uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki desteği çok güçlü ve desteğini net bir şekilde her fırsatta ifade ediyor.” Dedi.

 

“ENERJİDE DÖNÜŞÜM ZARURETTİR”

 

Şimşek, amaçlarından birisinin de sanayide katma değeri yükseltmek olduğuna dikkati çekerek, orta-yüksek ve yüksek teknoloji bileşenini yukarı çekmek için de programlarının olduğunu bildirdi.

 

Enerjide dönüşümün kendileri için öncelikli konularından birisi olduğunu ifade eden Şimşek, "Yenilenebilir enerji, yerel petrol ve doğalgaz kaynaklarının harekete geçirilmesi, mevcut kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması başta olmak üzere enerjide dönüşüm bizim için bir zarurettir." dedi.

 

Şimşek, dünyada yeni trendin yapay zeka olduğuna işaret ederek, bu konuda da gerekli yatırımları yapacaklarını ve yapay zekanın sağlayacağı verimliliği etkin bir şekilde kullanacaklarını bildirdi.

 

"TOPYEKÜN KALKINMA SAĞLAYACAĞIZ"

 

"Biraz sabırlı olun" diyen Şimşek, esnafın, çiftçinin, çalışanların yanında olduklarını söyledi. Enflasyonu indirerek emeklinin çalışanın kalıcı şekilde alım gücünü arttıracaklarının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Bizden de beklenen bu. Hayat pahalılığı ve enflasyon önemli bir sorun. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekün kalkınma sağlayacağız. Öngörülebilirliği artıracağız. En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025 yılı 2024’ten daha iyi olacak. 2026’da 2025’ten çok daha iyi olacak. Neden? Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Bir çok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz.”

 

Şimşek, uygulamakta oldukları programın sonuç vermeye başladığını, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamayı sürdüreceklerini söyledi. Program hedeflerini tutturmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Şimşek, OVP’nin devlet için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğinde olduğunu ifade etti.

 

“YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELLERİNİ ATIYORUZ”

 

Şimşek, "Dezenflasyonun başında ister istemez bir takım yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi geçici. İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz. Programdan sonuç aldıkça bütün sıkıntıların kaybolduğunu, rekabete, daha rahat ve uzun vadeli finansmana erişime ve daha güçlü bir yapıya doğru evrildiğine hepimiz şahit olacağız." diye konuştu.

 

AK Parti hükümetleri döneminde birçok alanda yapılan yatırımlara da değinen Şimşek, Kırıkkale'ye yapılan kamu yatırımları ve buradan sağlanan olumlu geri dönüşleri de anlattı.

 

Öte yandan, Bakan Şimşek, Valilik ziyaretinde Vali Mehmet Makas, vali yardımcıları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, AK Parti il başkanı Engin Pehlivanlı ve il protokolü tarafından karşılandı. Şimşek, daha sonra AK Parti İl başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Mehmet Şimşek enflasyon bütçe disiplin

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçıların Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar Euro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacağını bildirdi.



 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın konuya ilişkin paylaşımını alıntılayarak sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

 

Bakanlık olarak küresel ticaretteki dönüşüme uyum hedefleri doğrultusunda dijital ekonomi ve yeşil dönüşüme büyük önem verdiklerini belirten Bolat, bu süreçte ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini ifade etti.

 

Bolat, şunları kaydetti: "Türk Eximbank, yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçılarımızın Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar avro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacak. İhracatçılarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlık olarak, Türkiye'mizin küresel ticaret pazarındaki rekabet gücünü artıracak plan ve programları hayata geçirmeye, ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz."

27 Eylül 2024 Cuma