tatil-sepeti

İngiltere'de pratisyen hekimler, hükümetle maaş zammı konusunda yaşadıkları anlaşmazlık nedeniyle nisanda 4 gün boyunca iş bırakacak.


İngiliz Tabipler Birliğinden (BMA) yapılan açıklamada, pratisyen hekimlerin 11-13 Mart'ta yaptıkları 3 günlük grevin ardından 11-14 Nisan'da da 4 gün boyunca grev yapacağı bildirildi.

Açıklamada, rekor sayıda üyenin grev kararı için oy kullandığı belirtilerek, "Çok çalışan doktorlar, onlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanda geçim sıkıntısı, tükenmişlik ve enflasyon altındaki maaş artışları nedeniyle mesleklerinden uzaklaşma riski taşıyor." ifadesi kullanıldı.

Üyelerin, hükümetin maaşlara gerekli düzenlemeyi yapana kadar grevlere ve eylemlere devam edeceği aktarılan açıklamada, "Eğer pratisyen hekimler, kötü ücretler ve çalışma şartları nedeniyle Ulusal Sağlık Sistemi dışına itilirse sevdiklerimizle ilgilenmeleri için ihtiyaç duyduğumuz hizmetler sıkıntı yaşar." değerlendirmesi yapıldı.

İngiltere'de pratisyen hekimler, son olarak 2016'da greve gitmişti.

23 Mart 2023 Perşembe

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye'de seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devam edeceği öngörüsünde bulundu.


 

Goldman Sachs, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi son Türkiye raporunu yayınladı.

 

Raporda, "Seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devamını ve rezervlerin yanı sıra TL'nin üzerindeki baskının da yatışmasını bekliyoruz. Bütçe gelirlerinin uzun dönemli ortalamasına ulaşmasından dolayı seçimlerin ardından geçen yıla benzer vergi artışları beklemiyor ve harcama yönlü baskıların da azalacağını düşünüyoruz." ifadesi kullanıldı.

 

"500 BAZ PUANLIK FAİZ ARTIŞI, TL'DEKİ DEĞER KAYBI OLASILIĞININ DÜŞÜK OLDUĞUNA DAİR GÜÇLÜ BİR SİNYAL"

 

Yıl sonu enflasyon tahminine de yer verilen raporda, "Enflasyonun mayısta zirveye çıkacağını ve oradan olumlu baz etkileriyle birlikte yıl sonuna kadar yüzde 33'e kadar keskin bir düşüşe başlayacağını tahmin ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

 

Raporda, döviz talebine ilişkin olarak, "Türk halkının seçimlerden sonra TL'nin aşırı değer kaybedeceğine yönelik düşüncelerinden kaynaklı artan döviz talebi var ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizinde geçen hafta 500 baz puan artışa gitmesinin böyle bir değer kaybı olasılığının düşük olduğuna dair güçlü bir sinyal gönderdiğini düşünüyoruz." ifadesine yer verildi.

 

"OLUMSUZ BAZ ETKİSİ NEDENİYLE MARTTA ENFLASYONUN YILLIK YÜZDE 68,5'E YÜKSELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ"

 

Ramazanın bu yıl mart ayına denk gelmesi nedeniyle artan gıda ve hizmet enflasyonuyla birlikte enflasyonun bu dönemde yüksek seyretmeye devam edeceği öngörüsüne yer verilen raporda, "Olumsuz baz etkisi nedeniyle de martta enflasyonun yıllık bazda yüzde 68,5'e yükseleceğini tahmin ediyoruz." denildi.

 

Raporda, aylık bazda döviz kurundaki zayıflık nedeniyle yükselen çekirdek mal enflasyonuna karşılık diğer Tüketici Fiyat Endeksi alt kalemlerinde yavaşlama beklendiğine işaret edilerek, mevcut enflasyon ortamında ücret artışları ve ramazan ayının enflasyon üzerindeki toplam etkisini hesaplamanın zorluğu nedeniyle tahminler üzerinde bir belirsizlik olduğu kaydedildi.

29 Mart 2024 Cuma

Türkiye, küresel iklim değişikliğine etkisi nedeniyle fosil yakıtlara alternatif olarak tercih edilen biyoyakıtları, denizcilik sektöründe kullanmaya hazırlanıyor.


 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği, Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelik ve ilgili diğer Kurul Kararında yapılan değişikliklerle Türkiye'de biyoyakıt türlerinden biodizelin denizcilik yakıtı olarak kullanılabilmesinin yolu açılıyor.

 

Söz konusu değişiklikler kapsamında yerli ve sürdürülebilir kaynaklardan üretilen 'sürdürülebilir denizcilik harmanlama bileşenleri' yüzde 30 oranına kadar denizcilik yakıtlarının hazırlanması aşamasında kullanılabilecek.

 

İlk aşamada yıllık 10 bin ton harmanlama bileşeninin, denizcilik sektöründe kullanılması öngörülüyor. Böylelikle denizcilik sektöründe ithal kaynaklı fosil yakıtlar yerine Türkiye'de üretilmiş biyoyakıtların kullanımı başlayacak.

 

Bu düzenlemeler, 7 Ekim 2021'de Cumhurbaşkanlığı Kararı ve tarafı olunan Paris Anlaşması ile getirilen yükümlülüklere uyum sağlanması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye'nin 2053 için net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

 

Harmanlama bileşenlerin üretimde atıkların kullanılması sayesinde Türkiye'nin sıfır atık politikalarına da önemli bir katkı sağlanması bekleniyor.

 

Fosil yakıtların yerine kullanılabilen ve genellikle biyolojik kaynaklardan elde edilen biyoyakıtlar denizcilik sektörünün uluslararası alanda rekabet gücüne de önemli bir katkı sağlanması hedefleniyor.

 

Denizcilik yakıtlarında biyoyakıt kullanılabilmesine ilişkin düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.

 

EPDK, geçen yılın başında ise havacılık sektöründe biyoyakıtların kullanımına imkan verecek mevzuat düzenlemeleri devreye almıştı.

 

1,5 MİLYAR LİTRENİN ÜZERİNDE AKARYAKIT YERLİ VE YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN ÜRETİLDİ

 

Kurum 2013'te benzin türü akaryakıta ve 2018'de ise motorin türü akaryakıtlara biyoyakıt eklenmesi zorunluluğunu ilişkin çeşitli düzenlemeleri hayata geçirmişti.

 

Söz konusu düzenlemeler ile birlikte bugüne kadar toplamda 1,5 milyar litrenin üzerinde akaryakıtın yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretilmesi sağlanırken yaklaşık 1 milyar dolar seviyesinde ithal ikamesi de sağlanmış oldu.

 

Türkiye'de denizcilik sektöründe alternatif yakıtların kullanımı oldukça önem taşıyor

AA muhabirinin uluslararası raporlardan derlediği verilere göre, Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS) 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla deniz taşımacılığı kaynaklı sera gazlarını kapsayacak şekilde genişletildi. AB içinde ve AB'den veya AB'ye yapılan deniz yolu taşımacılığı sistem kapsamında yer alıyor.

 

Deniz taşımacılığı kaynaklı karbondioksitin 2024 için yüzde 40'ı 2025 için yüzde 70'i ve 2026 ve sonrasında tümünün hesaplamalara dahil edilmesi öngörülüyor. Buna göre denizcilik sektöründen kaynaklı emisyonun ya alternatif yakıtlar kullanılarak ortadan kaldırılması ya da AB ETS sisteminden ortadan kaldırılamayan miktar için kredi alınması gerekiyor.

 

Denizcilik sektörünün 2026 için 8,2 milyar avro tutarında kredi almasının gerekeceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla denizcilik sektöründe fosil kaynaklı olmayan yakıt arayışları yoğun bir şekilde devam ediyor.

 

Türkiye'nin AB ülkelerine ve AB ülkelerinden Türkiye'ye gerçekleştirilen denizyolu taşımacılığı da bu düzenlemeden etkilenmesi kaçınılmaz görülüyor. Buna göre hem Türkiye'de faaliyet gösteren taşımacılık şirketlerinin hem de Türkiye'nin karasularında faaliyet gösteren ihrakiye teslim şirketlerinin uluslararası rekabette zarar görmemeleri açısından denizcilik sektöründe alternatif yakıtların kullanımı oldukça önem taşıyor.

29 Mart 2024 Cuma