tatil-sepeti

AB'nin toplam kamu borcu 13 trilyon 676 milyar euroya yükseldi. Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz ve Belçika kamu borcunun GSYH'ye oranının en fazla olduğu ülkeler olarak belirlendi.


Euro Bölgesi'nde kamu borcunun Gayrisafi Yurt içi Hasıla'ya (GSYH) oranı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 90,3 seviyesinde ölçüldü.

 

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi'nin 2023 yılı ikinci çeyrek kamu borcu ve bütçe açığı verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Euro Bölgesi'nde birinci çeyrekte yüzde 90,7 olan kamu borcunun GSYH'ye oranı, ikinci çeyrekte yüzde 90,3 oldu.

 

AB'de ise birinci çeyrekte yüzde 83,4 olan kamu borcunun GSYH'ye oranı ikinci çeyrekte yüzde 83,1 seviyesinde belirlendi.

 

Söz konusu oran 2022'nin ikinci çeyreğinde AB'de yüzde 85,9, Euro Bölgesi'nde yüzde 93,5 olarak tespit edilmişti.

 

Öte yandan toplam kamu borcu Euro Bölgesi'nde 12 trilyon 604 milyar euro, AB'de ise 13 trilyon 676 milyar uro seviyesini buldu.

 

EN YÜKSEK BORÇ ORANI YUNANİSTAN’DA

 

AB üyesi ülkeler arasında 2023 yılının ikinci çeyreğinde kamu borcunun GSYH'ye oranının en fazla olduğu ülke yüzde 166,5 ile Yunanistan oldu. Onu, yüzde 142,4 ile İtalya, yüzde 111,9 ile Fransa, yüzde 111,2 ile İspanya, yüzde 110,1 ile Portekiz ve yüzde 106 ile Belçika izledi.

 

Söz konusu dönemde kamu borcunun GSYH'ye oranının en az olduğu ülkeler ise yüzde 18,5 ile Estonya, yüzde 21,5 ile Bulgaristan ve yüzde 28,2 ile Lüksemburg olarak belirlendi.

 

AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH'lerinin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu'na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor.

 

BÜTÇE AÇIĞI ARTTI

 

Geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,7 olan Euro Bölgesi'nde de bütçe açığının GSYH'ye oranı, üçüncü çeyrekte yüzde 3,3'e yükselirken, ilk çeyreğe göre değişmedi.

 

AB'de ise yüzde 2,3'ten yüzde 3,2'ye çıkarken, yılın birinci çeyreğine göre 0,1 puan artış oldu.

23 Ekim 2023 Pazartesi

Küresel piyasalarda, ABD ekonomisinin yüzde 3 ile beklentilerin dahilinde büyümesinin ardından ABD Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeleyi ‘yumuşak iniş’ ile sonlandırabileceği ve ekonomiye zarar vermeyeceği öngörüsüyle pozitif bir seyir izleniyor.


 

Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına ilişkin soru işaretleri varlığını korusa da, son dönemde açıklanan makroekonomik veriler endişelerin sınırlı kalmasına yardımcı oluyor.

 

Bu gelişmelerle birlikte, Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranmaya devam ederken, bugün bankanın enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi verileri yatırımcıların odağına yerleşti.

 

Dün, ülkede açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile tahminler dahilinde büyüme kaydetti.

 

Buna ek olarak, yılın ikinci çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış tahminlere paralel olarak yüzde 2,5 olurken, gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,8 olarak korundu.

 

ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 21 Eylül ile biten haftada 218 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

 

Analistler, işsizlik maaşı başvurularında yaşanan beklenmedik düşüşe karşın işten çıkarmaların hala düşük seviyede kaldığına işaret ettiğini ve iş gücü piyasasının durumuna ilişkin endişeleri azaltabileceğini belirtti.

 

Fed yetkililerinden gelen açıklamalar da piyasaların odağında olmaya devam ederken dün gözlerin çevrildiği Fed Başkanı Jerome Powell konuşmasında para politikası ve ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmede bulunmadı.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook dün yaptığı açıklamada Fed'in yaptığı 50 baz puanlık faiz indirimini tüm kalbiyle desteklediğini belirterek, "Politika konusunda gelen verileri, gelişen görünümü ve risk dengesini dikkatle inceleyeceğim." ifadesini kullandı.

 

Resesyon endişelerini hafifleten makroekonomik veriler sonrası kasım ayında Fed'in 50 baz puan indirim yapacağına yönelik beklentiler yüzde 50'ye gerilese de, güçlü kalmaya devam etti.

 

Öte yandan, sene sonuna kadar yüzde 88 ihtimalle Fed'in 75 baz puanlık indirim yapacağı fiyatlanıyor.

 

Kurumsal tarafta ise çip şirketi Micron Technology'nin gelecek yılın ilk çeyreğine ilişkin beklentilerin üzerinde gelir tahmininde bulunması sonrası şirketin hisseleri dün yüzde 14,7 değer kazandı.

 

Analistler, Micron Technology'nin açıklanan gelir tahmininin yapay zeka teknolojisinde kullanılan çiplere yönelik talebin güçlü olduğu şeklinde yorumlandığını ve çip endüstrisinin geleceğine yönelik umutları beslediğini aktardı.

 

Öte yandan, dün Meksika Merkez Bankası politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 10,50'ye indirdi.

 

Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 3,80 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi 100,8 seviyesinde dengelendi.

 

Altının ons fiyatı dün gördüğü en yüksek seviyeyi 2.685,61 dolara taşırken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,3 altında 2.664 dolar seviyesinde bulunuyor.

 

Gümüş'ün ons fiyatı ise dün gün içinde 32,714 dolar seviyesini görerek Ocak 2013'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,4 altında 31,9 dolardan işlem görüyor.

 

Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 2,9 azalışla 70,9 dolardan kapanmasının ardından, düşüş eğilimine bugün de devam ederek yüzde 0,1 azalışla 70,8 dolarda seyrediyor.

 

Dün, Dow Jones endeksi yüzde 0,62, S&P 500 endeksi yüzde 0,40 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,60 yükseldi. S&P 500 endeksi dün tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık bir seyirle başladı.

 

Avrupa borsalarında dün alış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, bölgede ekonomik aktivitenin yavaşlayabileceği endişeleri varlığını koruyor.

 

Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gevşeme sürecinin hızı ve büyüklüğüne yönelik belirsizlikler varlığını korurken, ekonomik aktivitedeki durgunluk sinyallerinin bankanın güvercin tavrını artırabileceği öngörülüyor.

 

ECB yetkililerinden gelen açıklamalar yakından takip edilmeye devam ederken, dün ECB Başkanı Christine Lagarde, yapay zeka gibi yeni teknolojilerin potansiyel riskler taşıdığını ve finansal sistemde yeni kırılganlıklara neden olduğunu açıkladı.

 

ECB Yönetim Kurulu üyesi Isabel Schnabel ise dün yaptığı açıklamada Avro bölgesi ekonomisinin durgunlaştığını belirterek, "Anketlerin ekonominin yavaşladığını ve işgücü piyasasında yumuşamaya dair artan işaretler olduğunu, ancak piyasanın dayanıklı kalmaya devam ettiğini söyledi."

 

Dün bölgede açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi'nde, bankalar başta olmak üzere finans kuruluşları tarafından şirketlere verilen krediler, ağustosta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,8 arttı.

 

Öte yandan, İsviçre Merkez Bankası (SNB), politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürerek yüzde 1'e indirdi.

 

Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 1,69, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,33, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 1,68 yükseldi. DAX 40 endeksi dün, gün içinde 19.253,07 seviyesini görerek gün içi rekorunu kırarken, 19.238,36 puan seviyesiyle tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar ise güne pozitif bir seyirle başladı.

 

Asya tarafında yeni işlem gününde Güney Kore hariç pozitif bir seyir hakim olurken, Çin Merkez Bankası (PBoC), banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan düşürdüğünü bildirdi.

 

PBoC'den yapılan açıklamada, zorunlu karşılık oranlarının bugünden itibaren yüzde 0,5 oranında azaltılacağı belirtildi.

 

Piyasaya yeterli nakit sağlanması amaçlanan kararın, 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 140 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakması bekleniyor.

 

Çin'de her finans kuruluşu için ayrı zorunlu karşılık oranı uygulanırken, kararın ardından zorunlu karşılık oranlarının ağırlıklı ortalamasının yüzde 6,6'ya gerileyeceği hesaplanıyor.

 

Analistler, Çin'in ekonomik teşvik hamlelerinin ülkenin büyüme hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabileceğini kaydederek, bölgedeki pay piyasalarında risk iştahını artırdığını kaydetti.

 

Bugün bölgede açıklanan verilere göre Çin'de sanayi karları ağustos ayında yıllık bazda yüzde 17,8 düşüş kaydetti.

 

Japonya'da ise eylül ayı Tokyo Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda 2,2 artışla beklentiler dahilinde gerçekleşirken, temmuz ayı öncü endeks 109,3 oldu.

 

Öte yandan, Bugün Japonya'nın iktidar partisi olan Liberal Demokrat Parti'nin (LDP) lider seçimleri bölgenin odağında bulunurken, seçilecek lider ülkenin yeni başbakanı olacak.

 

Dolar/yen paritesi ise dün günü yatay seyirle 144,8 seviyesinden tamamlarken, şu sıralarda yüzde 0,8 artışla 146,0 seviyesinde bulunuyor.

 

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,9, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,6 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 4 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,3 düştü.

 

Dün, satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,62 azalışla 9.829,19 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, dün yatay seyirle 34,1522'den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,1 artışla 34,1770 seviyesinden işlem görüyor.

 

Analistler, bugün yurt içinde dış ticaret dengesi ve ekonomik güven endeksi, yurt dışında ise Almanya'da işsizlik oranı, Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi ve ekonomik güven endeksi, ABD'de kişisel gelirler ve harcamalar, toptan eşya stokları, çekirdek kişisel tüketim harcamaları ve Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksinin takip edileceğini belirterek, BIST 100 endeksinde 9.700 ve 9.600 puanın destek, 10.050 ve 10.200 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, ağustos ayı dış ticaret dengesi

 

10.00 Türkiye, eylül ayı ekonomik güven endeksi

 

10.55 Almanya, eylül ayı işsizlik oranı

 

12.00 Avro Bölgesi, eylül ayı tüketici güven endeksi

 

12.00 Avro Bölgesi, eylül ayı ekonomik güven endeksi

 

15.30 ABD, ağustos ayı kişisel gelirler ve harcamalar

 

15.30 ABD, ağustos ayı toptan eşya stokları

 

15.30 ABD, ağustos ayı çekirdek kişisel tüketim harcamaları

 

17.00 ABD, eylül ayı Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : ABD büyüme piyasalar

Çin Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, daha önce duyurmuştu. Çin Merkez Bankası (PBoC), banka ve kredi kuruluşları için zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan düşürdüğünü bildirdi.


Çin Merkez Bankası’ndan (PBoC) yapılan açıklamada, zorunlu karşılık oranlarının bugünden itibaren yüzde 0,5 oranında azaltılacağı belirtildi.

 

Piyasaya yeterli nakit sağlanması amaçlanan kararın, 1 trilyon yuanlık (yaklaşık 140 milyar dolar) nakit varlığı serbest bırakması bekleniyor.

 

Çin'de her finans kuruluşu için ayrı zorunlu karşılık oranı uygulanırken, kararın ardından zorunlu karşılık oranlarının ağırlıklı ortalamasının yüzde 6,6'ya gerileyeceği hesaplanıyor.

 

Çin Merkez Bankası, zorunlu karşılık oranlarında en son 5 Şubat'ta 50 baz puan indirime gitmişti. Banka, 2022 ve 2023'te ikişer kez 25 baz puanlık indirimler yapmıştı.

 

EKONOMİYİ CANLANDIRMAYA YÖNELİK TEDBİRLER

 

Merkez Bankası Başkanı Pan Gongşıng, 24 Eylül'de ekonomiyi canlandırmaya yönelik tedbirler kapsamında zorunlu karşılık oranlarının 50 baz puan düşürüleceğini duyurmuştu. Pan, ayrıca, piyasadaki likidite durumuna bağlı olarak yıl içinde zorunlu karşılık oranlarında 25 ila 50 baz puanlık ilave indirime gidebileceklerini de vurgulamıştı.

 

Öte yandan PBoC, piyasaya kısa vadeli nakit aktarmasının en önemli aracı olan 7 günlük ters repo faizini yüzde 1,7'den yüzde 1,5'e çekmiş, ödeme sürecindeki konut kredilerinin faizlerinde yüzde 0,5 indirim yapılacağını bildirmişti.

27 Eylül 2024 Cuma