Salı, 15 Ekim, 2024
Döviz kuru ve maliyet artışları sebebiyle ihracatta pazar kaybı yaşadıklarını belirten tekstil sektörü temsilcileri, yaşanılan durumun istihdamı da olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
Türkiye, tekstil ve hammaddeleri sektöründe küresel markaların önemli bir tedarikçisi ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında. Tekstil ve konfeksiyon sektörü, imalat sanayinde en fazla istihdam sağlayan sektörlerin başında yer alırken, ihracatta da lokomotif sektörler içinde olma özelliğini sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 33 milyar dolarlık ihracat yapan tekstil ve konfeksiyon sektöründe, bu yılın 8 aylık dönemindeki rakam ise 21.2 milyar dolar seviyesinde.
İTO’DAKİ TOPLANTI
İstanbul Ticaret Odası Tekstil İhtisas Komitesi Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri, akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Döviz kuru ve maliyet artışları sebebiyle sektörde yaşanan pazar kayıplarının gündeme getirildiği toplantıda, sektör temsilcileri, pazar kayıplarının istihdamda azalma sorununa yol açtığına dikkati çekerken, Rusya-Ukrayna savaşının etkilerinin de bu dönemde daha fazla hissedildiğini ifade etti.
PAZARLARDAKİ DURUM
Tekstil sektörünün tüm alanlarında sıkıntı olduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, “Konfeksiyon, deri, ayakkabı, ev tekstili gibi birçok alanda sorunlar var. Maliyet artışlarının yanında pazarlarda da sorunlar yaşanıyor. Savaş koşulları sebebiyle Rusya pazarı önemli oranda etkilendi. Diğer taraftan pazarlarda pandemiyle birlikte tüketim alışkanlıklarını değiştiren bir süreç de yaşandı. İhracatı özellikle maliyetle ilgili yaşanan sorunlar etkiliyor. Çözüm noktasında ise gayretlerimizi sürdürüyoruz, önerilerimizi aktarıyoruz” dedi.
REKABETÇİ DÖVİZ KURU
Sektör temsilcileri ise dış ticarette geçmişte 500 milyon dolar açık veren ayakkabıcılığın ihracat başarısıyla 500 milyon dolar fazla veren bir sektöre dönüştüğünü ve dünyanın dördüncü büyük ihracatçısı konumuna yükseldiğini kaydetti. Toplantıda bu durumun son dönemde yine tersine dönmeye başladığı, ayakkabıcılığın da döviz kuru ve maliyet artışları sebebiyle uzun yıllar sonra ilk kez geçen yıl dış ticaret açığı verdiği anlatıldı. Sektör temsilcileri, enflasyon karşısında rekabet edebilen bir döviz kuru talep ettiklerini, maliyet sorununun bu şekilde çözülebileceğini dile getirdi.
01 Ekim 2024 Salı
Hazine ve Maliye Bakanlığı, mükelleflerin uyum maliyetleri ile bildirim yükümlülüklerini azaltmak, kayıtdışı ekonominin önüne geçmek amacıyla çeşitli düzenlemeleri uygulamaya alıyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan Vergi Usul Kanunu genel tebliğleri, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Tebliğlerle mükelleflerin mükelleflerin uyum maliyetleri ile bildirim yükümlülüklerini azaltan, bürokratik süreçleri ortadan kaldıran ve kayıtdışı ekonomi ile mücadeleyi destekleyen bir dizi uygulamaya ilişkin düzenleme yapıldı.
Buna göre, 2005 yılından bu yana bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından verilen ve 1,6 milyon mükellefin alım ve satımlarını bildirildiği Ba-Bs uygulamasına son verildi.
Elektronik belge uygulamalarını kullanan mükellefler ile düzenlenen elektronik belgelerin sayısında meydana gelen artış ve kurumlar arası veri paylaşımının etkinleştirilmesi bu formlara olan ihtiyacı azalttı. Bu durumu dikkate alan Bakanlık, aylık olarak verilen ve hem mükellefler hem de meslek mensupları açısından bir iş yükü meydana getiren söz konusu formların alınması uygulamasına son verdi.
Gelir İdaresi Başkanlığınca (GİB) ilk kez 2016 yılında kullanıma sunulan ve 9,5 milyona yakın kişi tarafından kullanılan elektronik tebligat uygulamasıyla tebligatlar, ücretsiz olarak elektronik ortamda yapılıyor ve bu tebligatlara Dijital Vergi Dairesi ve GİB Mobil üzerinden ulaşılabiliyor.
Bununla birlikte kendisine e-Tebligat gönderilen kişiler, anlık olarak SMS ve e-Posta yoluyla da bilgilendiriliyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geliştirilen ve Emniyet Genel Müdürlüğü, Ticaret Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere 8 kamu kurumu tarafından da kullanılan bu uygulama sayesinde kamu milyarlarca liralık kağıt, toner ve posta masrafı gibi maliyetlerden tasarruf ediyor.
Ayrıca, bu uygulamayla uzun bürokratik süreçler ortadan kalktığı gibi tebligat kaynaklı hukuki ihtilafların önüne geçilmesi hedefleniyor.
Elektronik tebligat uygulamasının faydalarından daha fazla yararlanılabilmesi amacıyla yapılan düzenlemeyle 1 Ocak 2025'ten itibaren sıfır araç alanların da elektronik tebligat uygulamasına dahil olması planlandı.
Bu kapsamda sıfır araç alan Türkiye'deki uluslararası kuruluşlar ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensupları, engellilik oranı yüzde 90 veya daha fazla olan malul ve engelliler ile 18 yaşını doldurmamış olanlar için bir zorunluluk söz konusu olmayacak.
Bakanlıkça 2013 yılında yapılan düzenlemeyle perakende mal ve hizmet sunan işletmelerdeki banka kartları ile ödeme yapılmasına imkan sağlayan POS cihazları ile fiş düzenleyen ödeme kaydedici cihazlar birleştirildi ve her iki belgenin bütünleşik olarak düzenlenmesine sağlayan yeni nesil ödeme kaydedici cihazların kullanılması öngörüldü. Bu cihazlarla mükelleflerin satışları için kullandığı satış uygulama yazılımları arasında entegrasyon yapıldı ancak geçen sürede bu entegrasyonlar tam olarak sağlanamadı.
Yayımlanan tebliğle, Gelir İdaresi Başkanlığına yapılacak bildirimlerin usulleri net olarak belirlendi. Ayrıca ödeme kaydedici cihaz muafiyetinden yararlanılabilmesi için taşınması gereken şartlar ve limitler güncellendi ve bu limitlerin her yıl yeniden değerleme oranında artırılması öngörüldü. Ayrıca iki yıl üst üste bu şartları taşımayanlar tekrar ödeme kaydedici cihaz kullanmaya başlayacak.
Ayrıca, satış uygulama yazılımları ile yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar arasında yapılması gereken entegrasyon işleminden hem yazılım firmaları hem de bu cihazı üretenler sorumlu oldu.
Bu sorumluluğun yerine getirilmediğinin tespiti halinde söz konusu firma ve üreticilere her bir tespit için ayrı ayrı 200 bin lira özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Öte yandan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz almak zorunda olmasına rağmen kendilerine banka veya ödeme kuruluşları tarafından münferit POS cihazı verilen mükelleflere bu POS'ları temin eden banka ve ödeme kuruluşlarına da her bir tespit için ayrı ayrı 200 bin lira özel usulsüzlük cezası verilecek.
Başkanlık tarafından geliştirilen Dijital Vergi Dairesi ile dilekçe verme, bildirimde bulunma, ödeme yapma, tebligat kontrol etme gibi vergisel tüm yükümlülükler vergi dairesine gitmeden elektronik ortamda gerçekleştirebiliyor. Vergi mükelleflerinin, dilekçe, beyanname ve bildirimlerinin verilmesi başta olmak üzere vergisel yükümlülüklerinin önemli bir kısmı meslek mensupları tarafından yerine getiriliyor.
Mükellefler, Dijital Vergi Dairesi'nde yer alan hizmetler için Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında yer alan kendi çalışanlarını işlem yapabilmeleri konusunda yetkilendirebiliyorlardı. Tebliğle bundan böyle mükellefler, çalışanlarının yanı sıra aralarında aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan serbest muhasebeci mali müşavirleri, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin tasdikine ilişkin sözleşme bulunan yeminli mali müşavirleri de Dijital Vergi Dairesi'nde yer alan hizmetlerde işlem yapabilmeleri konusunda yetkilendirebilecek.
Bu sayede mali müşavirler, mükelleflerin bilgilerine gerek duymadan kendi bilgileri ile Dijital Vergi Dairesi'ne giriş yaparak yetkili oldukları işlemleri mükellefleri adına yapabilecekler.
25 Eylül 2024 Çarşamba
09 Ocak 2023 Pazartesi
28 Eylül 2023 Perşembe
08 Mayıs 2024 Çarşamba
12 Temmuz 2018 Perşembe
09 Şubat 2021 Salı