Geçen hafta kakao yüzde 5,2, pirinç yüzde 4, bakır yüzde 3,7, kurşun yüzde 3,1, alüminyum yüzde 1,9, mısır ve kahve yüzde 1,6, şeker yüzde 0,8 artış kaydetti.

Emtia piyasasına geçen hafta genel olarak yükselişlerin görüldüğü iyimser bir hava hakim oldu.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası kararları ve bankacılık sektöründeki endişelerin yoğun olarak görüldüğü geçen hafta, emtia piyasasında yukarı yönlü bir seyir izlendi.

Analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen hafta politika faizini beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırarak yüzde 4,75-5 aralığına yükseltmesine karşın karar metni ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları sonrası doların diğer para birimleri ve emtia karşısında değer kaybettiğini bildirdi.

Fed'in karar metninde, daha önce kullanılan "devam etmesi beklenen sıkılaştırmalar" ifadesinin yerine, enflasyonu yüzde 2'ye döndürmede yeterince sıkı para politikası duruşuna ulaşmak için "bazı ilave sıkılaştırmaların" uygun olacağı ibaresinin kullanılması piyasalarda "güvercin" olarak algılandı.

Analistler, küresel pay piyasalarında bankacılık sistemine ilişkin endişelerin de devam ettiğini söyledi.

Para piyasalarındaki beklentilerde önemli bir değişiklik gözlenmezken, fiyatlamalarda yıl sonuna kadar Fed'in 100 baz puan indirim yapacağı öngörülmeye devam ediyor. Banka'nın gelecek toplantıda yüzde 80 ihtimalle faiz oranlarını değiştirmeyeceği tahmin ediliyor.

Analistler, Fed ile piyasa beklentileri arasındaki uyumsuzluğun belirsizlikleri artırdığına dikkati çekerek, gelecek dönemde piyasalarda oynaklığın artabileceğini söyledi.

Geçen hafta altın yüzde 0,5 değer kaybederken, gümüş yüzde 2,8, platin yüzde 0,3 ve paladyum yüzde 0,4 değer kazandı.

ABD'de başlayan ve Avrupa'ya sıçrayan bankacılık sektörüne ilişkin endişelerle özellikle gümüş "güvenli liman" olarak yoğun talep gördü.

Dünya Platin Yatırım Konseyi (WPIC), hidrojen endüstrisinin 2040'a kadar platine en fazla talep gösterebilecek sektör olabileceği öngörüsünde bulundu.

Bakırdaki yükseliş yüzde 3'ü aştı

Baz metallere de geçen hafta yükseliş eğilimi hakim oldu.

Tezgah üstü piyasada bakır yüzde 3,7, kurşun yüzde 3,1 ve alüminyum yüzde 1,9 artış kaydederken, nikel yüzde 0,7 ve çinko yüzde 0,2 azaldı.

Doların değer kaybetmesi ve Çin'de talebin arttığına yönelik işaretler bakırı olumlu etkiledi. Singapur merkezli Trafigura şirketi, Çin talebindeki toparlanmanın zaten düşük olan bakır stoklarını tüketme riski taşıdığından bakır fiyatlarının bu yıl rekor seviyeye çıkabileceği öngörüsünde bulundu.

Çin ayrıca, Ukrayna'nın işgalinden bu yana geçen bir yılda Rusya'dan alüminyum ithalatını neredeyse iki katına çıkardı.

Geçen haftayı Brent petrol yüzde 2,9 yükselişle, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gaz ise yüzde 5,2 kayıpla tamamladı.

ABD'de petrol ihracatının artması, Brent petrol için destekleyici bir unsur oldu. Brent petrol fiyatlarındaki yükselişte, Suriye'de ABD öncülüğündeki koalisyon üssüne yapılan İHA saldırısının ardından yükselen gerilimin bölgede arz kesintisine neden olabileceğine yönelik endişelerin artması etkili oldu.

Hava sıcaklığının artması ve doğal gaz depolarındaki doluluk oranlarının yükselmesi doğal faz fiyatlarında düşüşü beraberinde getirdi. Doğal gaz fiyatları ayrıca, ABD stoklarının ve üretimin artması nedeniyle düştü.

Buğday fiyatları, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın yenilenmesiyle düştü

Geçen hafta buğday, soya fasulyesi ve pamukta düşüşler görülmesine karşın tarım emtialarına genel olarak iyimser bir hava hakim oldu.

Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday yüzde 2,9 ve soya fasulyesi yüzde 3,2 azalış kaydederken, mısır yüzde 1,6 ve pirinç yüzde 4 arttı.

Buğday fiyatları, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın yenilenmesiyle düştü.

Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 1,6 değer kaybederken, kahve yüzde 1,6, şeker yüzde 0,8 ve kakao yüzde 5,2 arttı.

Fildişi Sahili'nde kakao arzına yönelik sıkıntıların devam etmesi, kakao fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

Petrol fiyatlarındaki toparlanmayla beraber mısır talebine yönelik beklentiler, fiyatlarda yükselişe neden olurken, küresel resesyon endişeleriyle beraber talep endişelerinde yaşanan artış sonucu pamuk fiyatları geriledi.

27 Mart 2023 Pazartesi

Mali Eylem Görev Gücü (FATF) bakanları, kara para aklamanın, terörün ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi ile bunlarla mücadelede küresel standart belirleyici olarak FATF'ye tam destek verdiklerini belirtti.

Mali Eylem Görev Gücü’nden (FATF) yapılan açıklamada, iki yılda bir düzenlenen toplantılar kapsamında ABD'nin başkenti Washington'da bir araya gelindiği belirtilerek, bir sonraki toplantının 2026'da olacağı aktarıldı.

Yayımlanan bildiride de FATF bakanlarının, mali suçlarla mücadele konusundaki kararlılıklarını teyit ederken, kara para aklamanın, terörün ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi ile bunlarla mücadelede küresel standart belirleyici olarak FATF'yi tam olarak desteklediğini kaydedildi.

FATF'NİN KAYNAKLARINI ARTIRMA KONUSUNDA ANLAŞILDI

ABD Hazine Bakanlığından konuya ilişkin yapılan açıklamada da FATF'nin 40 üyesini temsil eden bakanların, görev gücünün küresel mali sistemi yasa dışı faaliyetlerden korumadaki rolünü tekrar doğruladığı aktarıldı.

Bakanların, terörün finansmanıyla mücadele konusunda daha fazla eylem taahhüdünde bulunduğu ve finansmanla ilgili yaptırımların kaçırılmasını önlemek için ek çalışmaları uygun bulduğuna işaret edilen açıklamada, "Bakanlar ayrıca, sistemik yolsuzlukla mücadele etmek ve yasa dışı gelirlere el koymak amacıyla mali şeffaflık ve varlıkların kurtarılmasına yönelik yasal ve operasyonel çerçevelerin güçlendirilmesine yönelik çabaların sürdürülmesi konusunda da mutabakata vardı." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, FATF'nin kaynaklarını artırma konusunda anlaşıldığı bildirildi.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin FATF'nin temel ilkelerine aykırı olduğu ve standartlarının ağır bir ihlali anlamına geldiğine işaret edilen açıklamada, bakanların Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan uluslararası finansal sistemin bütünlüğü, emniyeti ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı dikkatli olunması çağrısında bulunduğu belirtildi.

"BİLDİRİDEKİ ÖNCELİKLERİ DESTEKLİYORUZ"

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, toplantıdaki konuşmasında, FATF'yi, yolsuzlukla mücadele kapsamında 2022 yılındaki taahhütlerini başarıyla yerine getirmesinden dolayı teşekkür etti.

FATF'nin bakanlar bildirisindeki önceliklerini desteklediklerini söyleyen Yellen, gelecek iki yıllık dönem için bütçenin artırılmasını da memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.

Yellen, FATF'nin görev alanının temel bir parçası terörün finansmanı konusundaki çalışmalarını sürdürmesinin de önemli olduğunu vurgulayarak, terör örgütlerinin mali destekçilerinin küresel finansal sisteme erişememeleri için daha fazlasını yapmaları gerektiğini anlattı.

"Orta Doğu'daki gerilimi tırmandıran eylemler ışığında, FATF'nin İran'ı, FATF standartlarına uyma konusundaki başarısızlığından sorumlu tutmaya devam etmesi önemlidir." diye konuşan Yellen, Rusya'nın Kuzey Kore ve İran ile artan mali bağlantısını kınadı.

19 Nisan 2024 Cuma

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), artan jeopolitik risk nedeniyle İsrail'in "AA-" olan kredi notunu "A+"ya indirdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's’dan (S&P) yapılan açıklamada, İsrail'in uzun vadeli yabancı ve yerel para cinsinden kredi notunun "AA-"den "A+"ya, düşürüldüğü, not görünümünün de "negatif" olduğu belirtildi.

İran'la karşı karşıya gelmelerin son dönemde artmasının İsrail için yüksek olan jeopolitik riskleri daha da yükselttiğine dikkat çekilen açıklamada, daha geniş bir bölgesel çatışmanın önleneceğinin beklendiği, ancak S&P'nin askeri faaliyetlerin altı aydan daha fazla sürmeyeceğine dair önceki varsayımına rağmen, çatışmaların 2024 boyunca devam edecek gibi göründüğü aktarıldı.

Açıklamada, çoğunlukla artan savunma harcamalarının bir sonucu olarak İsrail'in genel bütçe açığının 2024'te gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 8'ine kadar yükseleceğinin tahmin edildiği kaydedildi.

Daha geniş bir bölgesel çatışmanın S&P'nin temel senaryosu olmadığına işaret edilen açıklamada, ancak geniş bir bölgesel çatışmanın, İsrail'in güvenlik durumu ve dolayısıyla ekonomik, mali ve ödemeler dengesi parametreleri üzerinde daha fazla maddi olumsuz etki oluşturabileceği vurgulandı.

Açıklamada, İsrail ekonomisinin 2023'teki yüzde 2'nin ardından bu yıl yüzde 0,5 büyümesinin beklendiği, geçen yılın son çeyreğinde ise ülke ekonomisinin yüzde 5,7 daraldığı ifade edildi.

19 Nisan 2024 Cuma