tatil-sepeti

Geçen hafta buğday yüzde 1.2, mısır yüzde 1.1, soya fasulyesi yüzde 0.4, pirinç yüzde 1.1, pamuk yüzde 0.4, kahve yüzde 9.8, şeker yüzde 6.6, kakao yüzde 2.3 artış kaydetti.

 

Emtia piyasasında geçen hafta pozitif bir seyir izlendi.

 

Bir önceki hafta fiyatlamalarda görülen zorlukları geride bırakan emtia piyasasında geçen hafta yukarı yönlü bit seyir hakim oldu.

 

ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" yapabileceği beklentileri, üretime yönelik kesintiler, emtia piyasasındaki ürünlerin ihracatındaki artış ve dolara olan talebin azalması emtia piyasasını destekleyen ana unsurlar arasında yer aldı.

 

Dünya genelinde açıklanan makroekonomik verilerin resesyon endişesini yumuşatmasıyla emtia fiyatlarında yükselişler gözlemlendi.

 

Çin'de petrol, doğal gaz, kömür çıktıları ve elektrik üretiminin 2022'de önceki yıla göre artış göstermesi de talebi destekleyen unsurlar arasında yer aldı.

 

Analistler, bu hafta merkez bankası kararları ve yoğun makroekonomik veri takviminin takip edileceğini söyledi

 

Fed ve ECB'nin politika metinlerindeki yönlendirmelerle birlikte merkez bankası başkanlarının toplantı sonrası yapacağı açıklamaların önemine dikkati çeken analistler, mart ayındaki toplantıya ilişkin ipuçlarının yatırımcıların odağında olduğunu bildirdi.

 

Analistler, Fed'in martta faiz artışlarına ara verilip verilmeyeceğine yönelik soru işaretlerinin bulunduğunu kaydederek, Fed Başkanı Jerome Powell'ın yönlendirmelerinin yanı sıra cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin de piyasa beklentilerini etkilemesinin olası olduğunu ifade etti.

 

ECB tarafında, faiz artışlarına mart ayında da devam edileceğinin öngörüldüğünü aktaran analistler, buna karşın bankanın nerede faiz artışlarına son verebileceğine yönelik olası sinyallerin önem arz ettiğini söyledi.

 

Geçen hafta altın yüzde 0,1 değer kazandı.

 

Analistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek hafta politika faizini 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakıldığını belirterek, Fed'in faiz artırımlarını yavaşlatacağı beklentilerinin altın fiyatlarını desteklediğini kaydetti.

 

Altın haricinde diğer değerli metallerde ise düşüşler görüldü. Haftayı gümüş yüzde 1,6, paladyum yüzde 6,4, platin yüzde 2,9 kayıpla tamamladı.

 

Baz metallerde ise yükselişler görüldü. Metallerde üretim azalışına dair haberlerle fiyatlar yükseldi. Bakır yüzde 0,7, kurşun yüzde 1,7, alüminyum yüzde 1,2, nikel yüzde 2,5, çinko yüzde 14,9 artış kaydetti.

 

Şili’de devlete ait bakır madenciliği şirketi Codelco'nun 2022 yılı bakır üretimi yıllık bazda azaldı. Rus Nornickel şirketi üretimde kesintiye gitmeyi planlıyor.

 

ENERJİ EMTİALARINDA DÜŞÜŞLER GÖRÜLDÜ

 

Enerji emtialarında ise geçen hafta düşüşler hakim oldu. Haftayı Brent petrol yüzde 1,9, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğalgaz da yüzde 10,1 azalış kaydetti. Doğalgaz Mayıs 2021’den bu yana ilk defa 2 doların altını gördü. Brent petroldeki düşüşte, ABD'de ham petrol talebinde düşüş olduğu yönündeki algı etkili oldu.

 

Çinde tedbirlerin kaldırılmasının ardından geçen sürede nüfusun yüzde 80'inden fazlasının enfekte olduğu tahmin edilirken, uzmanlar bu durumun piyasalarda Çin'deki ekonomik ve talep toparlanmasının zamanlaması konusunda belirsizliğe yol açtığını kaydetti.

 

Ayrıca, uzmanlar, Avrupa Birliği'nin Rus petrol ürünlerine yönelik 5 Şubat'ta yürürlüğe girecek ambargosunun üretim ve fiyatları nasıl etkileyeceğine ilişkin belirsizlikler nedeniyle piyasa oyuncularının temkinli hareket ettiğini ifade ediyor.

 

TARIM EMTİALARINDA YUKARI YÖNLÜ BİR SEYİR İZLENDİ

 

Tarım emtialarında geçen hafta pozitif bir seyir izlendi. Dolar endeksindeki gerileme, ABD'nin ihracatındaki artış, üretim tahminlerindeki düşüş tarım emtialarını destekledi.

 

Chicago Ticaret Borsasında işlem gören buğday yüzde 1,2, mısır yüzde 1,1, soya fasulyesi yüzde 0,4, pirinç yüzde 1,1 değer kazandı. Geçen hafta Intercontinental Exchange'de (ICE) pamuk yüzde 0,4, kahve yüzde 9,8, şeker yüzde 6,6, kakao yüzde 2,3 artış kaydetti.

30 Ocak 2023 Pazartesi

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), İŞKUR'un üçer aylık dönemlerle yılda dört kez paylaştığı "Açık İş İstatistikleri Araştırması"nın sonuçlarını web sitesinde yayımlamaya başladı.


 

İŞKUR'dan yapılan yazılı açıklamada, kurumun "Açık İş İstatistikleri Araştırması"nı 2014 yılından itibaren düzenli olarak yaptığı belirtilerek, şu bilgiler paylaşıldı: "Eurostat tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde, İŞKUR'un sunduğu açık iş oranları sektörel olarak 'https://ec.europa.eu/eurostat' web adresinden yayınlanmaya başlandı. Bu hem İŞKUR'un hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Eurostat tarafından uluslararası düzeyde yayımlanan ilk araştırma verisi oldu."

 

"İŞ GÜCÜ TALEBİNE İLİŞKİN ÖNEMLİ GÖSTERGELERDEN BİRİ"

 

Açık iş oranının ülkelerin önemli ekonomik göstergeleri arasında yer aldığının vurgulandığı açıklamada, şunlar kaydedildi: "Açık iş oranı, bir ülkede faaliyet gösteren iş yerlerinin ilgili dönem itibarıyla ihtiyaç duyduğu iş gücünün boyutunu açıklayan ve potansiyel istihdam artış beklentisini ortaya koyan oldukça önemli bir ekonomik gösterge olarak kabul ediliyor. İş gücü piyasasının arz tarafına ilişkin hesaplamalarda işsizlik oranı, istihdam ve iş gücüne katılım oranı gibi veriler kullanılıyorken, iş gücü piyasasının talep tarafına ilişkin açık iş oranı önemli gösterge sayılıyor."

28 Mart 2024 Perşembe

Dünyanın ilk karbon yakalama ve depolama tesisini 1972 yılında kuran ABD hem tesis sayısı hem de 2040'a kadar hayata geçirmeyi planladığı 131 projeyle bu alanda liderliğini sürdürüyor.


 

Küresel Karbon Yakalama ve Depolama Enstitüsü’nün "2023 Durum Raporu"ndan derlediği bilgilere göre, termik santraller, fabrika bacaları ve fosil yakıt kullanımı dolayısıyla ortaya çıkan karbon emisyonları, dünyanın çeşitli bölgelerinde depolanıyor. Bu alanda dünya genelinde 43 tesis faaliyet gösteriyor.

 

ABD, çalışır durumda olan 15 tesisle ilk sırada yer alıyor. Bu ülkeyi 12 tesisle Çin, 7 tesisle Kanada ve 2 tesisle Norveç takip ediyor. Diğer 7 karbon yakalama ve depolama tesisi ise Macaristan, Brezilya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Katar ve İzlanda'da bulunuyor.

 

Bu tesisler sayesinde yıllık yaklaşık 65 milyon ton karbon emisyonunun atmosfere ulaşması engelleniyor.

 

Karbon yakalama ve depolama teknolojilerinin gelişmesiyle küresel emisyonların azaltılması ve Paris Anlaşması doğrultusunda hava sıcaklığının 1,5 dereceyle sınırlandırılması hedefleniyor.

 

Tesis bakımından dünya genelinde yapım aşamasında olan ve 2040'a kadar tamamlanması planlanan 277 proje bulunuyor. 2027'ye kadar tamamlanması öngörülen 21 tesisin de inşası sürüyor. Yapım aşamasındaki bu projelerin 7'si ABD'de ve 3'ü Norveç'te bulunuyor. Bu ülkeleri 2'şer tesisle Çin, Katar ve İzlanda takip ediyor. Diğer 5 tesisin inşası Kanada, Umman, Hollanda, Avustralya ve Malezya'da devam ediyor.

 

İnşaat aşamasındaki projelerin yıllık toplam 28,9 milyon ton karbon emisyonu yakalama ve depolama kapasitesi bulunuyor.

 

Dünyanın çeşitli bölgelerinde geliştirme aşamasında da 256 proje var. Bunlardan 124'ü ABD'de. Bu bakımdan da ilk sırada yer alan ABD'yi halihazırda çalışır durumda veya inşası süren karbon yakalama ve depolama tesisi olmamasına rağmen planlanan 38 tesisle İngiltere, 19 projeyle Kanada izliyor.

 

İnşaat aşamasında olan ve planlanan projelerinin sayısını geçen yıl bir önceki yıla göre 73 adet artıran ABD, 2040'a kadar tamamlanması hedeflenen toplam 131 projeyle dünyada açık ara lider konumunda bulunuyor.

28 Mart 2024 Perşembe