tatil-sepeti

İhracatının yaklaşık yüzde 41’ini Avrupa Birliği’ne gerçekleştiren Türkiye de kendi Emisyon Ticaret Sistemi’ni kurmaya hazırlanıyor.


Emisyon Ticaret Sistemi’nin, Avrupa Birliği’nin 2026’da devreye alacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan (SKDM) etkilenecek sektörleri korumasının yanında iklim hedeflerine de katkı sağlaması planlanıyor.

 

ŞEREF KILIÇLI

 

Avrupa Birliği (AB), 2019 yılı sonunda açıkladığı Yeşil Mutabakat programı ile iklim sorunuyla mücadele konusunda sektörlere de önemli sorumluluklar getiriyor. Mutabakat kapsamında 2030’a kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 55 oranında azaltmayı, 2050’de ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Bu kapsamda hedeflerine altyapı sağlayıcılardan biri olan AB Emisyon Ticaret Sistemi’ni 2005 yılında devreye aldı. AB Emisyon Ticaret Sistemi’nin işleyişinde karbon tahsisatları 2013 yılına kadar işletmelere ücretsiz olarak dağıtıldı. 2013 yılından sonra karbon kaçağı riski olan sektörler hariç karbon tahsisatlarının bir kısmı ücretli, bir kısmı ücretsiz olarak sağlandı. 2034 yılına kadar ücretsiz olarak sağlanan karbon tahsisatlarının tamamının kaldırılacağı da açıklandı.

AB KRİTERİ

 

İklim hedefleri, AB’nin tüm ekonomi politikasını yeniden şekillendirirken 2026 yılında ithalatını doğrudan etkileyecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nı (SKDM) da devreye alacak. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın ilk aşamasında belirlenen 6 sektöre, AB tarafından ithal edilen ürünlerde üretim süreçlerindeki karbonla ilgili kriterlere uyulmaması durumunda sınırda ilave bir mali yük getirilecek. Söz konusu 6 sektör arasında demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen yer alıyor. İlerleyen süreçte kapsamın genişleyeceği belirtiliyor. Öte yandan, ihracatının yaklaşık yüzde 41’ini AB’ye gerçekleştiren Türkiye de AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan etkilenecek sektörleri korumak ve iklim hedeflerine katkı için kendi Emisyon Ticaret Sistemi’ni kurmaya hazırlanıyor. Taslak çalışması biten İklim Kanunu’nun Emisyon Ticaret Sistemi’ne de yasal altyapı sağlayacağı belirtiliyor.

 


YEŞİL DÖNÜŞÜM SEMİNERİ

 

Sektörleri bilgilendirme etkinliklerini sürdüren İstanbul Ticaret Odası, ‘Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ konulu seminer gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarını İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu ile İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Dairesi Başkanı Volkan Polat’ın yaptığı toplantıda, Avrupa Birliği’nin iklimle ilgili düzenlemelerinin sektörleri nasıl etkileyeceği konuşuldu. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi için devreye alacağı düzenlemeler ve sektörlerin rekabet gücünü korumasına sağlayacağı katkılar da gündeme getirildi.

 

YEŞİL EKONOMİYE UYGUNLUK

 

Ürün ve hizmetlerin yeşil ekonomiye uygunluğu ile değerlendirildiği bir döneme geçildiğini belirten İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, şöyle konuştu: “AB ile ticaret yapan ülkeler ve firmalar çevresel etkilere göre esaslı bir dönüşüm yapmak zorunda. Dış ticaretimizin yaklaşık yarısını etkileyecek bu değişime hazırlanmak son derece kritik öneme sahip. Firmalardan devlete kadar belirlenen kriterleri sağlamak için çok taraflı bir şekilde ve geniş bir sahada çalışmamız gerekiyor. Özellikle karbon salımının aşağıya çekilmesine yönelik politikalarda büyük bir dönüşüme ihtiyaç var. Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımları artırmamız gerekiyor. Yeşil ekonomiye geçişin desteklenmesi adına yeşil finansmanın teşvik edilmesi ve yeni kaynakların bulunması da kritik önemde.”

 

GÜVENİLİR VERİ TABANI

 

Mevzuat düzenlemelerinin yeşil dönüşümde geri kalmamanın yanında başta AB olmak üzere ihracat pazarlarında rekabetçiliğin korunmasına da katkı sağlayacağını vurgulayan İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Dairesi Başkanı Volkan Polat, “Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik, yaklaşık olarak 10 yıldır ülkemizde uygulanıyor. Bu kapsamda iklim değişikliği ile olan mücadelemizi yıllar öncesinde başlatmıştık. Ülkemizde sera gazı emisyonlarına etki eden yaklaşık 800 tesisin 2015 yılından beri verilerini düzenli olarak izliyoruz. Bunların kontrol ve denetimlerini yapmakla da mükellefiz. En önemli amaçlarımızdan biri de kurulacak Emisyon Ticaret Sistemi için doğru ve güvenilir bir veri sağlamak. AB 2005 yılından itibaren emisyon ticaret sistemini kendi coğrafyasında uyguluyor. AB’nin iklim değişikliği mücadelesinde temel taşı olan Emisyon Ticaret Sistemi’ne biz de geçeceğiz” dedi.

 

DÜNYA GENELİNDE FAAL 36 EMİSYON TİCARET SİSTEMİ VAR

 

Yeşil Dönüşüm ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması toplantısı kapsamında iki panel gerçekleştirildi. İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Dairesi Başkanı Volkan Polat’ın moderatörlüğünü yaptığı birinci panel bölümünde; Ticaret Bakanlığı AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Dairesi Başkanlığı Ticaret Uzmanı Demet Işıl Karakurt, İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanlığı İklim Değişikliği Uzmanı Hüseyin Ayaz, Türk Standardları Enstitüsü Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün sunum yaptı. Sunumlarda, AB Emisyon Ticaret Sistemi, AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Türkiye’nin uyum için yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Panelde, dünya genelinde faal 36 Emisyon Ticaret Sistemi uygulamasının var olduğu, küresel emisyonların yüzde 18’ini kapsadıkları ve 2023 yılında 74 milyar dolar gelir sağlandığı da aktarıldı.

 

FİNANSMAN İÇİN EMİSYON ŞARTI ARANACAK 

 

Türk Standardları Enstitüsü Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün’ün moderatörlüğünü yaptığı ikinci panel bölümünde ise Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, İklim Değişikliği Başkanlığı İklim Finansmanı ve Teşvikler Dairesi Başkanlığı İklim Değişikliği Uzmanı Sümeyra Terzi, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Sürdürülebilirlik Yönetimi Müdürü Çağla Eker Altınkulp sunum yaptı. Sunumlarda yeşil dönüşüm sürecinde sağlanan finansman destekleri ve uygulanan kriterler anlatıldı. Türkiye’nin de 2024 sonrası için AB Taksonomisi gibi bir uygulama hazırlığı içinde olduğu belirtildi. AB Taksonomisi, iklim ve çevre hedeflerini yatırım amaçlı belirli ekonomik faaliyetler için kriterlere çeviren bir sınıflandırma sistemi olarak adlandırılıyor. Uzmanlar, bundan sonra finansmanın emisyonlarla da ilişkili olacağını, finans kurumlarının ilgili veriyi talep edeceğini belirterek, sektörlere emisyon oranlarını bilmeleri ve yönetmeleri tavsiyesinde bulundu.

13 Mayıs 2024 Pazartesi

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,22, dolar/TL yüzde 0,56, avro/TL yüzde 1,17 ve altının gram fiyatı yüzde 1,92 artış kaydetti.


 

BIST 100 endeksi, en düşük 9.567,10 ve en yüksek 10.008,72 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,92 artışla 2 bin 866 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,33 yükselişle 19 bin 124 liraya çıktı.

 

Geçen hafta sonu 4 bin 650 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3,23 artarak 4 bin 800 liraya yükseldi.

 

Bu hafta ABD doları yüzde 0,56 değer kazanarak 34,1150 liraya, avro da yüzde 1,17 artışla 38,0680 liraya çıktı.

 

Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,89 ve emeklilik fonları yüzde 2,36 değer kazandı.

 

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,40 ile "hisse senedi" fonları oldu.

20 Eylül 2024 Cuma