tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Markalaşma, geleneksel ticaret gibi e-ticarette de önemli bir misyon üstlendi ve firmalar için dijital dünyada da başarı kriteri oldu. Üyelerini bu sürece hazırlayan İstanbul Ticaret Odası, dijital pazarlama ve e-ticaret eğitimlerine başladı. Bu eğitimin ilki olan ‘Markalaşma, Tüketici Davranışları ve Dijital Pazarlama Eğitimi’, bu kez İTO Meclis ve Komite Üyelerine yönelik olarak online gerçekleştirildi.

Toplantıda konuyla ilgili sunum yapan Ideasoft Dijital Pazarlama Müdürü Cenk Kanıkman, e-ticaretin markalaşma yönüne dikkat çekti.

‘LOVE MARK’ OLUN

Güçlü bir marka oluşturmak için tüketicinin zihninde güçlü bir kalite algısı oluşturmak gerektiğini belirten Kanıkman, şöyle konuştu: “Araştırmalar daha fazla reklamı yapılan ürünlerin tüketiciler tarafından daha kaliteli algılandığını gösteriyor. Güçlü bir marka olmak, tüketicinin kalbinde yer almak ve kolay kolay vazgeçemeyeceği bir his yaratmak demektir. ‘Love mark’ kavramı, tüketicilerin yüreklerinden bağlı oldukları markalar için kullanılıyor. Dünya çapında ticaret yapan büyük markalar bütçelerinin önemli bir kısmını ‘love mark’ olarak tüketicinin zihninde kalmak için harcıyor.”

İSPANYA ÖRNEĞİ

Türkiye’nin markalaşma konusunda hak ettiği konumda olmadığının da altını çizen Kanıkman, İspanya örneğini şöyle anlattı: “İspanya’nın dünyanın en değerli 100 markası içinde iki markası var. O iki markanın toplam değeri 35.8 milyar dolar. İspanya dünyaya sanat, kültür ve gastronomi pazarlayıp markalaşmayı başardı. Türkiye’nin en değerli 100 markasının toplam değeri 24.6 milyar dolar. En değerli ilk iki Türk markasının toplam değeri ise 3.6 milyar dolar. Türk markaları neden hak ettiği değeri bulamıyor? Çünkü kısa vadede kazanç hedefleri var. Aynı şey marka algısı için de geçerli. Çok kısa sürede başarılı olunması istenince hatalı adımlar atılabiliyor. Bu noktada bizi ileriye taşıyacak olan inanmaktır. Yani markamızın ileriye gideceğine inanmalıyız.”

TÜRKİYE’NİN FIRSATLARI AVRUPA’DAN FAZLA

Küresel salgın döneminde markalaşmada da yeni bir dönemin başladığına işaret eden Kanıkman, “Türkiye’deki markalaşma fırsatları diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla. Pandemi döneminde dijitalleşme sayesinde markalaşma imkanı daha fazla oluştu. Çünkü satın alma tercihleri değişmiş durumda ve dijitalleşme daha fazla rekabet etme imkanı veriyor. Markalaşmak açısından çok şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. İnsan kaynağımızın zengin olması da önemli bir avantaj sağlıyor” diye konuştu.

PAZARLAMADA BAŞARI VE EMPATİ

Pazarlamanın müşteriyi doğru anlamak olduğunun da altını çizen Cenk Kanıkman, şu önerilerde bulundu: “Müşterilerinizi anlamak zorundasınız. Bunu başarmak için öncelikle empati becerilerinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bazı insanlar bu konuda doğuştan yetenekli olsa da bunun sonradan kazanılabilecek bir beceri olduğuna inanıyorum. Müşterileri tanımlamak, kaç tip müşteri olduğunu ve onların ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak çok önemli. Sunduğunuz ürün ve hizmetlerin ya da kampanyaların vaatlerinin gerçekten müşteri taleplerini karşılayıp karşılamadığı önemli.”

06 Ekim 2020 Salı

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, “Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Birçok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz” dedi.


 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyonun başında ister istemez birtakım yan etkiler ortaya çıktığını, bunların geçici olduğunu belirterek, “İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde iş dünyası ile bir araya geldi.

 

Orta Vadeli Programın nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme, daha adil gelir dağılımı ve kalıcı refah artışı olduğunu belirten Şimşek, bu hedeflerin makroekonomik altyapısını oluşturduklarını söyledi. En öncelikli hedeflerinin enflasyonu kalıcı şekilde tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Çünkü enflasyon tek haneye düştüğünde ülkede büyüme hızı artıyor. Kalıcı refah artışı için, önünüzü görmeniz için, yatırımlarda, verimlilikte, inovasyonda atılım için fiyat istikrarını sağlamamız lazım.” Dedi.

 

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi için mali disiplinin önemine dikkati çeken Şimşek, kazanımları kalıcı hale getirmek için kamuda disiplin gerektiğinin altını çizdi. Şimşek, mali alan oluşturulması halinde yapısal dönüşüme de kaynak ayırmış olacaklarını dile getirdi.

 

2025’TE ENFLASYONUN YÜZDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMESİ HEDEFLENİYOR

 

Şimşek, bu sene mayıs ayına kadar dezenflasyonda geçiş döneminde olduklarını, şimdi dezenflasyon dönemine girdiklerini belirterek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75 ile zirveye çıktı. Ağustosta yüzde 52'ye kadar düştü. Önümüzdeki aylarda bu düşüş devam edecek. Biz büyük ihtimalle yılı yüzde 40-42 civarında bir oranla kapatacağız. Gelecek sene de enflasyon hedefimiz yüzde 20'nin altı. 2026 sonunda da tekrar enflasyonu tek haneye indireceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Şimşek, Türkiye'nin bundan bir yıl önceki cari açığının yüksek olduğunu anımsatarak, alınan tedbirlerle açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü söyledi.

 

ULUSLARARASI TANIMA GÖRE REZERV YETERLİLİĞİNE SAHİP ÜLKE KONUMUNA GELDİK

 

Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, net rezervlerin 95 milyar dolar civarında iyileşme kaydedildiğini ve söz konusu endişelerin ortadan kalktığını bildirdi.

 

Şimşek, uluslararası tanıma göre rezerv yeterliliğine sahip ülke konuma gelindiğine dikkati çekerek, “Kur korumalı mevduat (KKM) geçen yıl ağustos ayında zirveye ulaşmıştı. Neredeyse 144 milyar dolar seviyesinde çıkmıştı. KKM’den çıkışı biz önceliklendirdik. KKM’de 98 milyarlık bir düşüş oldu.” Dedi.

 

Geçen sene depreme yapılan harcamaların da etkisiyle artan bütçe açığını tedbirlerle yüzde 5,2’ye çektiklerini dile getiren Şimşek, açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı.

 

“KARAMSARLIĞA HİÇ GEREK YOK”

 

Şimşek, Türkiye'nin dış finansmana erişiminin de gittikçe artmaya başladığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: “Şu an finansmana erişimde tabii ki zorlu bir süreç var, biz bunun farkındayız. Reel sektörünün finansmana erişimi ile ilgili serzenişlerini duyuyoruz. Ancak bunların hepsi geçici. Program sayesinde enflasyon düşüyor, daha da düşecek. Bu sayede finansman maliyetleri de düşecek. Dolayısıyla karamsarlığa hiç gerek yok.”

 

Türkiye’nin 2024 yılı içerisinde 3 ayrı uluslararası derecelendirme kuruluşu tarafından notu arttırılan tek ülke olduğunu belirten Şimşek, bu durumun güçlü ve tutarlı bir şekilde uygulanan programın sonucu olduğunu söyledi.

 

Şimşek, enflasyondaki düşünün sadece baz etkisi kaynaklı bir düşüş olmadığını ifade ederek, “Ciddi ve kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecindeyiz. Kararlılıkla bu programı uygulayacağız. Cumhurbaşkanımızın da bu konudaki desteği çok güçlü ve desteğini net bir şekilde her fırsatta ifade ediyor.” Dedi.

 

“ENERJİDE DÖNÜŞÜM ZARURETTİR”

 

Şimşek, amaçlarından birisinin de sanayide katma değeri yükseltmek olduğuna dikkati çekerek, orta-yüksek ve yüksek teknoloji bileşenini yukarı çekmek için de programlarının olduğunu bildirdi.

 

Enerjide dönüşümün kendileri için öncelikli konularından birisi olduğunu ifade eden Şimşek, "Yenilenebilir enerji, yerel petrol ve doğalgaz kaynaklarının harekete geçirilmesi, mevcut kaynakların etkin ve verimli şekilde kullanılması başta olmak üzere enerjide dönüşüm bizim için bir zarurettir." dedi.

 

Şimşek, dünyada yeni trendin yapay zeka olduğuna işaret ederek, bu konuda da gerekli yatırımları yapacaklarını ve yapay zekanın sağlayacağı verimliliği etkin bir şekilde kullanacaklarını bildirdi.

 

"TOPYEKÜN KALKINMA SAĞLAYACAĞIZ"

 

"Biraz sabırlı olun" diyen Şimşek, esnafın, çiftçinin, çalışanların yanında olduklarını söyledi. Enflasyonu indirerek emeklinin çalışanın kalıcı şekilde alım gücünü arttıracaklarının altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Bizden de beklenen bu. Hayat pahalılığı ve enflasyon önemli bir sorun. Enflasyonu kalıcı bir şekilde indirerek topyekün kalkınma sağlayacağız. Öngörülebilirliği artıracağız. En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025 yılı 2024’ten daha iyi olacak. 2026’da 2025’ten çok daha iyi olacak. Neden? Enflasyonu düşürmeye, bütçede disiplini sağlamaya başladık. Bir çok sorunu yönetilebilir düzeye çektik. Programımız 3 yıllık ve ilk yılda önemli sonuçlar aldık. Önümüzdeki dönemde de almaya devam edeceğiz.”

 

Şimşek, uygulamakta oldukları programın sonuç vermeye başladığını, sabır ve kararlılıkla bu programı uygulamayı sürdüreceklerini söyledi. Program hedeflerini tutturmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Şimşek, OVP’nin devlet için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğinde olduğunu ifade etti.

 

“YÜKSEK BÜYÜMENİN TEMELLERİNİ ATIYORUZ”

 

Şimşek, "Dezenflasyonun başında ister istemez bir takım yan etkiler ortaya çıkıyor. Bunların hepsi geçici. İç talepte yavaşlama var fakat daha yüksek büyümenin temellerini atıyoruz. Programdan sonuç aldıkça bütün sıkıntıların kaybolduğunu, rekabete, daha rahat ve uzun vadeli finansmana erişime ve daha güçlü bir yapıya doğru evrildiğine hepimiz şahit olacağız." diye konuştu.

 

AK Parti hükümetleri döneminde birçok alanda yapılan yatırımlara da değinen Şimşek, Kırıkkale'ye yapılan kamu yatırımları ve buradan sağlanan olumlu geri dönüşleri de anlattı.

 

Öte yandan, Bakan Şimşek, Valilik ziyaretinde Vali Mehmet Makas, vali yardımcıları, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı, AK Parti il başkanı Engin Pehlivanlı ve il protokolü tarafından karşılandı. Şimşek, daha sonra AK Parti İl başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : Mehmet Şimşek enflasyon bütçe disiplin

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçıların Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar Euro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacağını bildirdi.



 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Eximbank'ın konuya ilişkin paylaşımını alıntılayarak sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

 

Bakanlık olarak küresel ticaretteki dönüşüme uyum hedefleri doğrultusunda dijital ekonomi ve yeşil dönüşüme büyük önem verdiklerini belirten Bolat, bu süreçte ihracatçıları desteklemeyi sürdürdüklerini ifade etti.

 

Bolat, şunları kaydetti: "Türk Eximbank, yeşil dönüşüm hedefi çerçevesinde ihracatçılarımızın Avrupa Birliği Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'na adaptasyonu noktasında Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası garantisi ile 1 milyar avro tutarında 10 yıl vadeli kaynak sağlayacak. İhracatçılarımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bakanlık olarak, Türkiye'mizin küresel ticaret pazarındaki rekabet gücünü artıracak plan ve programları hayata geçirmeye, ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz."

27 Eylül 2024 Cuma