tatil-sepeti

Almanya'nın en büyük pazar payına sahip bankası Deutsche Bank hisseleri, tahvillerinin kredi risk primindeki (CDS) keskin artışın etkisiyle düşüşünü üçüncü güne taşıdı.


ABD merkez bankası Fed’in son faiz artışının ardından bankacılık sistemindeki stres artmaya devam ederken, Deutsche Bank hisseleri bugün TSİ 12.45 itibarıyla yüzde 9 değer kaybederek 8,5 avroya geriledi. Dün de hisseler yüzde 3,2 düşüşle günü tamamlamıştı. Böylece bankanın hisseleri son üç günde yaklaşık yüzde 13 değer kaybetti.

Bankanın tahvillerinin CDS maliyeti, son üç günde yaklaşık yüzde 35 artarak 190 puan seviyelerine yükselirken, hisse senedinin fiyatı ise son beş ayın en düşük seviyesine yaklaştı.

İsviçre bankası Credit Suisse'teki gelişmeler ve ABD'de Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank'ın iflası, küresel bankacılık sektörünün sağlığına ilişkin endişeleri artırırken, bu endişeler Avrupa bankalarını 17 Mart’tan beri baskı altına almıştı.

Avrupa’da Stoxx 600 Bankacılık Endeksi Mart 15’den beri yaklaşık yüzde 10 düştü.

İsviçre bankası Credit Suisse'teki güven krizi, küresel finans piyasalarında şok dalgaları yaratırken, UBS, 260 milyar dolara varan devlet ve merkez bankası desteğiyle 19 Mart'ta Credit Suisse'i 3 milyar franga satın alacağını duyurmuştu.

Avrupa'da bankalar UBS ile Credit Suisse arasındaki anlaşmada, nominal değeri 16 milyar franklık (17,3 milyar dolar) sermaye benzeri borçlanma aracı olan AT1 tahvili silinmesinin ardından baskı altında kalmıştı.

Credit Suisse'in kurtarılması bankaların tahvil fiyatlarının baskı altında olması nedeniyle Avrupa piyasalarında oynaklığa neden olmuştu.

AT1 tahvilleri, 2008'deki küresel finansal krizden sonra bankaların çökmesine karşı şokları absorbe etmeye yardımcı olması için Avrupa'da piyasaya sürülürken, söz konusu tahvillerle kriz zamanlarında bankalara ek bir tampon oluşturması amaçlanıyordu.

Avrupa'da AT1 tahvil piyasasının büyüklüğü yaklaşık 250 milyar avro olarak biliniyor.

Şimdiye kadar, AT1 tahvilleri Avrupa'da sadece bir kez silindi. 2017‘de İspanyol Santander Bankası'nın, iflasın eşiğine gelen rakibi Banco Popular'ı 1 avro karşılığında satın alması sırasında silinmişti.

24 Mart 2023 Cuma

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı’na (OECD) üye ülkelerin geçen yıl 14.1 trilyon dolar olan kamu borçlanmalarının bu yıl 15.8 trilyon dolara çıkması bekleniyor. En yüksek borcu olan ülke ise ABD.


NECMİ UYSAL

 

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) tarafından yayınlanan rapora göre, üye ülkelerin geçen yıl 14.1 trilyon dolar olan kamu borçlanmalarının bu yıl 2020 yılındaki 15.4 trilyon dolarlık zirveyi geçerek 15.8 trilyon dolara çıkması bekleniyor. 

 

VADESİ GELEN BORÇLAR

 

Borçlanılacak miktarın çok büyük bir kısmını oluşturan 12.6 trilyon doların, Covid-19 salgını nedeniyle yapılan ve vadesi gelen borçların ve finansmanında kullanılacağı belirtiliyor. 

 

BORÇLANMA YÜZDE 4’E ÇIKTI

 

Ancak yükselen enflasyon nedeniyle hükümetler 2021 yılında yüzde 1 faiz ile borçlanırken, bu oran 2023 yılında yüzde 4’e çıkmış durumda. 

 

Bunun sonucu olarak da 2021 yılında faiz ödemlerinin milli gelirdeki payı yüzde 2.3 iken, 2023 yılında yüzde 2.9’a yükseldi. 

 

ABD’NİN BORCU 2008’E GÖRE 2 KATINA ÇIKTI

 

Yeni yüksek faizli borçlanmalar nedeniyle bu oranın 2026 yılı itibariyle 0.5 puan artması bekleniyor. 

 

OECD üyelerinin toplam borcunun ise bu yıl 2 trilyon dolar artış ile 56 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. 

 

Toplam içindeki en büyük pay ise 2008 yılına göre borcu 2 katına çıkan ABD’ye ait. 

 

2023 yılı itibariyle ABD’nin borcu neredeyse toplam borcun yarısı kadar.

28 Mart 2024 Perşembe

ABD Enerji Enformasyon İdaresi, Maryland eyaletindeki Francis Scott Key Köprüsü'nün yük gemisinin çarpması sonucu yıkılmasının ardından Baltimore Limanı'ndaki faaliyetlerin kesintiye uğramasının bu yıl kömür ihracatını etkileyebileceğini bildirdi.


ABD Enerji Enformasyon İdaresinden (EIA) yapılan açıklamada, geçen yıl toplam kömür ihracatının yüzde 28'nin yapıldığı Baltimore Limanı'nın ABD'nin ikinci en büyük kömür ihracat merkezi olduğu kaydedildi.

 

Son 5 yılın 3'ünde Baltimore Limanı'ndan yıllık yaklaşık 20 milyon ton kömür ihracatının gerçekleştiği belirtilen açıklamada, tek istisnanın Kovid-19 salgını nedeniyle kömür talebinin azaldığı 2020 yılı olduğu anımsatıldı.

 

Açıklamada, Baltimore Limanı'ndan yapılan ihracatın Asya'da ABD kömürüne yönelik artan talebin etkisiyle 2023'te 28 milyon tona yükseldiği ifade edildi.

 

Kaza nedeniyle Baltimore Limanı'ndaki faaliyetin durmasından önce bile 2024'te ABD'nin toplam kömür ihracatında çok daha yavaş bir büyüme beklendiği anımsatılan açıklamada, "Baltimore'daki faaliyetlerin kesintiye uğraması bu yıl ihracat hacmini etkileyebilir." değerlendirmesinde bulunuldu.

 

ABD'nin Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentinde bulunan Francis Scott Key Köprüsü'ne 26 Mart'ta yerel saatle 01.30 civarında büyük bir yük gemisi çarpmıştı.

 

Yaklaşık 2,57 kilometre uzunluğundaki köprünün büyük bir kısmı çarpma sonucu çökmüş, köprü üzerindeki çok sayıda araç Patapsco Nehri'ne düşmüştü.

 

Kazanın ardından eyalette "acil durum" ilan edilirken, köprüye çıkan tüm yollar trafiğe kapatılmış, Baltimore Limanı'ndaki gemi trafiği ise bir sonraki duyuruya kadar durdurulmuştu.

28 Mart 2024 Perşembe