tatil-sepeti

Yeni açıklanan Kentsel Dönüşüm Finansman Paketi'nin dönüşümü hızlandıracağını belirten sektör temsilcileri, paketten tüm taraflar için önemli destekler sunulduğunu bildirdi.


 


 

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanan Kentsel Dönüşüm Finansman Paketi kapsamında, malikler ile yüklenici ve konut üreticilerine yönelik devlet destekli kredilerin detayları belli oldu.

 

Kentsel dönüşümde kişi başına kredi limiti 1 milyon 250 bin liraya çıkarılırken, finansman maliyetinin 840 baz puana kadarlık kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığınca karşılanacak.

 

Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında şu ana kadar uygulanan tazmin oranı bu paket özelinde yüzde 7'den 9'a çıkarıldı.

 

Uygun koşullarda sağlanan finansman paketiyle 12 ay ödemesiz dönem imkanı dahil toplam 48 ay vadeyle 250 milyon liraya kadar finansman imkanı sunulacak. Bu doğrultuda 50 milyar lira kefalet limiti kullanıma açılacak.

 

Paket kapsamında 10 yıl vadeyle sunulacak konut yapım kredilerinde ilk konut için hak sahibinin ödeyeceği faiz oranı yüzde 0,79, devlet katkısı oranı yüzde 0,70 olacak. 800 bin liraya kadar 7 yıl vadeyle sunulacak iş yeri yapım kredileriyle 350 bin liraya kadar edinme kredilerinde de hak sahibinin ödeyeceği faiz tutarı yüzde 1,09, devletin katkısı da yüzde 0,40 olacak.

 

Paket çerçevesinde güçlendirme kredisi de kullanabilecek, 320 bin liraya kadar olan kredilerde hak sahiplerince ödenecek faiz oranı yüzde 0,99, devlet katkısı oranı da yüzde 0,40 olarak belirlendi.

 

Yüklenici ve konut üreticilerine sağlanacak kefalet oranı da KOBİ'ler için yüzde 90, KOBİ dışı işletmeler için yüzde 85 olacak. KOBİ'ler azami 100 milyon lira, diğerleri ise 250 milyon liraya kadar kredi kullanabilecek.

 

Bugün açıklanan Kentsel Dönüşüm Finansman Paketi'nin dönüşümü hızlandıracağını belirten sektör temsilcileri, paketten tüm taraflar için önemli destekler sunulduğunu bildirdi.

 

"SÜRECİ HIZLANDIRIR, DÖNÜŞÜME İNANCI ARTIRIR"

 

Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Başkan Vekili Haldun Ersen, destek paketinin süreci hızlandıracağını, hem malikler hem de müteahhitler bazında dönüşüme olan inancı artıracağını söyledi.

 

Bu desteklerin Anadolu'daki şehirler için yeterli olduğunu dile getiren Ersen, İstanbul, İzmir ve Ankara'da konut fiyatlarının yüksek olmasından dolayı biraz daha artırılması gerektiğine işaret etti.

 

Ersen, "İstanbul'da ve diğer büyükşehirlerde en büyük sorun arz talep dengesinin yeterli seviyede olmaması. Özellikle kiralık konut arzının çok düşük kalması ve fiyatların yüksek olması nedeniyle kentsel dönüşüm istenilen şekilde ilerleyemiyor. Bu konuyla ilgili acil tedbirlerin alınarak finansal desteklerle birlikte hayata geçirilmesi süreci daha da hızlandıracaktır." dedi.

 

"DESTEK PAKETİNDE EN İNCE AYRINTI DÜŞÜNÜLMÜŞ"

 

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım da yeni destek paketinin şehir merkezlerinde yer alan müstakil binaları yerinde yenilemek ve depreme hazırlıklı olmak amacıyla çıkarıldığını düşündüklerini söyledi.

 

Durbakayım, "Bu paket hazırlanırken mevcut ekonomik koşullar göz önünde bulundurulmuş, herhangi bir finansal belirsizlik durumunda veya malzeme maliyet artışı karşısında yüklenici firmaların finansal yapılarını güçlendirici önlemlere de yer verilmiş. Dolayısıyla bu paket desteğini alarak kentsel dönüşüm süreci başlatan konut sahiplerinin süreç ortasında 'projenin durması' gibi bir akamete uğrama oranı en düşük seviyeye iniyor. Bunun adımın devamının geleceğine inanıyoruz." diye konuştu.

 

Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de 6,7 milyon riskli konut bulunduğunu anımsatan Durbakayım, uygulamaya alınan destek paketinin sadece ihtiyaç duyulan kentsel dönüşüm hamlesinin küçük bir adımı olduğunu bildirdi.

 

Durbakayım, "Diğer bir ifadeyle, bu destek paketi devletin en ince ayrıntıyı düşünerek kentsel dönüşüm çalışmalarına odaklandığını gösteriyor. Ancak bunun ihtiyaç olan kentsel dönüşümün ufak bir parçası olduğunun altını çizmek isterim. İhtiyaç olunan kentsel dönüşüm, tüm ülkede güvenli ve çağdaş konutlara erişimi sağlayacak yol haritasının belirlenmesi ve uygulanmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

 

"ÖDEME SÜRESİ UZATILMALI, KİRA YARDIMI ARTIRILMALI"

 

Türk Dünyası Mimarlar ve Mühendisler Birliği Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı Nihat Şen ise ödeme süresinin biraz daha uzatılması gerektiğini belirterek böyle bir adım halinde sürecin daha da hızlanabileceğini söyledi.

 

Kentsel dönüşüm sürecinde kira yardımının da azaltılması gerektiğine işaret eden Şen, "Vatandaş ile müteahhit arasında kentsel dönüşüm projelerinde bazı sorunlar yaşanabiliyor. Böyle zamanlarda belediyeler devreye girer ve arabulucu olurlarsa güvensizlik ortadan kalkar." diye konuştu.

 

"BU PAKET BİR FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ"

 

Sinpaş GYO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Çelik de İstanbul'da beklenilen bir deprem gerçeği olduğunu belirterek, megakent özelinde kentsel dönüşümün daha da hızlanması gereken bu dönemde önemli bir destek paketinin açıklandığını söyledi.

 

Paketin destekleyici rakamlardan oluştuğunu ve insanların bunu bir fırsat olarak değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, "Özellikle 1999'dan önce yapılan yapılarda oturan vatandaşlar hızlıca bina kontrollerini gerçekleştirmeliler. Bize göre bu yapıların hepsi baştan değerlendirilmeli, özellikle 1970 ve 1980'li yıllarda o günkü şartlarda birçok eksiklikler vardı. Hazır beton ve nervür demir yoktu, mühendis sayımız bile yeterli değildi. Elle dökülen çimentolarla inşaatlar yapılıyordu." yorumunu yaptı.

 

Çelik, bu dönemde özellikle ilçe belediyelerine görev düştüğünü kaydederek, "Kendi bölgelerindeki konut stokunu en iyi kendileri biliyorlar. 2001 sonrası yapılan yapılar yerine öncelikle 2000 öncesi yapılanlara hızlıca bakılmalı. Kısa süre içerisinde verilen imkanlar kullanılarak hızlıca güçlendirme ya da dönüşüm süreçleri başlatılmalı." açıklamasında bulundu.

 

Açıklanan paketleri kullanarak vatandaşların hızlıca güvenli konutlara erişmesi ve binaların yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, desteklerin kentsel dönüşümü hızlandıracağını ve hızlı bir şekilde yapılaşmanın önünün açılacağını, zamanla ihtiyaçlara göre yeni paketlerin de açıklanabileceğini sözlerine ekledi.

 

"KAMUYA AİT ATIL ARAZİLER KONUT İMARINA AÇILMALI"

 

Helmann Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise ayrıntılı bir destek paketinin açıklandığını, limitlerin dönüşüm ve güçlendirme için yerinde olduğunu söyledi.

 

Konut edinme noktasında limitlerin artırılabileceğine dikkat çeken Özgün, şu ifadeleri kullandı: "Konutta en büyük maliyet arsa. Özellikle kamuya ait atıl arazilerde hızlıca sosyal konut yapılabilmesi için açık eksiltme usulü ihalelerle özel şirketler sürece dahil edilmeli. Uydu kentler ve yüksek adetli sosyal konut projeleri hayata geçirilmeli. Bu sayede arz artacak ve bir süre sonra talebi karşılama noktasına gelecektir. Öte yandan kendi arsası olup da üzerine ilk konutunu yapmak isteyenlere ya da arsa almak isteyenlere de destek verilmesi yerinde olacaktır."

 

"DESTEKLER DAİRE KARŞILIĞI DÖNÜŞÜM YAPAN ŞİRKETLERİ DE KAPSAMALI"

 

Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır da destek paketinin dönüşüme çok büyük yarar sağlayacağını, kredi imkanlarına ulaşmakta zorluk yaşanılan böyle bir dönemde KGF kredisinin üreticiye can suyu olacağını söyledi.

 

Bahadır, "Bu destekler inşaatçıları ve daire karşılığı kentsel dönüşüm yapan şirketleri de kapsarsa daha fazla avantaj sağlanır diye düşünüyorum. Kentsel dönüşüm faaliyetleri için müteahhitlerin mevcut limitleri yetersiz kalıyordu. Bu düzenleme sayesinde finansal olarak desteklenen müteahhit, daha rahat hareket eder ve doğal olarak kentsel dönüşüm de hızlanmış olur." açıklamasında bulundu.

 

"TEK ÇARE BU TÜR BİR ÇALIŞMAYDI ANCAK DEVAMI GELMELİ"

 

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü İşletme Kooperatifi (İstebKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan ise ihtiyaç duyulan bir adımın atıldığını belirterek, "Gerekli bir hamleydi. Çünkü hem arsa payları hem de maliyetler yüksekti, ayrıca kredi muslukları kısıtlıydı. Tek çare bu tür bir çalışmaydı." ifadelerini kullandı.

 

Bu hamle yeterli olmasa da dönüşüme önemli katkı sunacağını aktaran Özcan, bu konuda bir bütünsellik olması gerektiğini; planlamadan kredi oranlarına, konutun yatırımdan çok barınma ihtiyacı olduğuna kadar bir çok konunun değerlendirildiği bir "konut politikası" olması gerektiğini vurguladı.

17 Mart 2023 Cuma

Türkiye'nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı Togg T10X için ön sipariş sahiplerini belirleyecek dijital çekiliş, 29 Mart’ta noter huzurunda gerçekleşecek.


 

Togg'dan yapılan açıklamaya göre, ön sipariş sürecinde ön ödeme için kredi kartı ve banka yoluyla e-Cüzdan'a yapılan transferler, 27 Mart saat 17.00'ye kadar işleme alındı ve aynı gün saat 22.00'de sipariş sistemi kapatıldı.

 

16-27 Mart'ta Trumore uygulamasından ve Togg web sitesi üzerinden ön sipariş sürecine katılan 177 bin 467 kişi, 29 Mart'ta noter huzurunda yapılacak dijital çekilişe katılmaya hak kazandı.

 

Togg'un, internet sitesi ile Trumore uygulaması üzerinden ön sipariş numaralarıyla ad ve soyadlarının ilk harflerinin bulunduğu sıralı listeyi açıkladığı kullanıcılar arasından şanslı 20 bin kişi, 2023 yılında teslim edilecek T10X için ön sipariş hakkı kazanacak. Asıl ve yedek liste dışında kalan kullanıcıların yaptıkları ön ödemeler de (60 bin TL) Trumore cüzdanları üzerinden iade edilecek.

 

YEDEK LİSTE DE BELİRLENECEK

 

Çekiliş sonucu ayrıca, şanslı 20 bin kullanıcının yanı sıra 20 bin kişilik yedek liste de belirlenecek.

 

2023 yılı için planlanan teslimatlarda iptallerin yaşanması halinde yedek listedeki kullanıcılar devreye alınacak. Ancak 2023 yılı teslimatları için yedek listeden asıl listeye geçemeyenler 2024 yılı ocak ayı itibarıyla belirlenecek yeni paket ve konfigürasyon seçenekleriyle T10X sipariş edebilecek. Bu siparişi verenler, 2024 yılı haziran ayına kadar herhangi bir çekilişe girmeden akıllı cihazlarını teslim alabilecek.

 

BEKLENEN SÜRE KADAR EK GARANTİ VE TRUGO'DAN AYLIK 85 KWS ENERJİ DOLUM HAKKI

 

Çekiliş sonuçlandığında asıl ve yedek listeye girmeye hak kazanan 40 bin kişi, akıllı cihazlarını teslim almaya kadar geçen süre boyunca da çeşitli ayrıcalıklara sahip olacak. Kullanıcıların hesaplarına nisan ayından itibaren teslimat gerçekleşene kadar geçen zaman için ilave garanti süresi eklenip Trugo'dan da aylık 85 kWs (WLTP ~ 500 km yol karşılığı) enerji dolum hakkı tanımlanacak.

 

Togg sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlanacak çekilişte, sipariş hakkı kazanan kullanıcılar, akıllı cihazlarının teslimat tarihi geldiğinde ön ödeme tutarı düşülmüş bir şekilde kalan ödemelerini yapacak.

28 Mart 2023 Salı

Dünyanın önde gelen hazır giyim ve tekstil markalarının alım ofisi temsilcileri, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nce (TGSD) düzenlenen toplantıda "Türkiye ile iş birliğine devam" mesajı verdi.


 

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nden (TGSD) yapılan açıklamaya göre, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin başkanları, deprem sonrası gelişmeleri değerlendirmek üzere uluslararası alım ofislerinin temsilcileri ile İstanbul'da bir araya geldi.

 

Inditex, H&M, Tommy Hilfiger, Calvin Klein, Superdry, Spring Near East Manufacturing, Tesco, Ralph Lauren, Tom Tailor, Varner ve Puma'nın da aralarında bulunduğu 25 alım ofisinden temsilcilerin hazır bulunduğu toplantıda, "üretimde olduğu gibi orta ve uzun vadeli iş birliklerinde de sürdürülebilirliğe odaklanmalıyız" mesajı verildi.

 

TGSD ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz ile İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan hazır bulundu.

 

"TÜRKİYE'DEN YILLIK 10 MİLYAR DOLARLIK ALIM YAPAN MARKALAR YOLA DEVAM ETMEK İSTİYOR"

 

Açıklamada toplantıdaki konuşmasına yer verilen TGSD Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin mevcut koşullarda siparişleri karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

 

Uluslararası markalar ile uzun yıllara dayanan iş birliklerinin sürekliliğinin önünde engel bulunmadığını kaydeden Kaya, alım ofislerinin temsilcileri ile bir ay önce yapılan ilk toplantıda daha çok deprem ve yardımların konuşulduğunu, ikinci buluşmada maliyetler ve üretim standartlarının gündeme geldiğini bildirdi.

 

Kaya, toplantıda kendilerine yöneltilen soru ve önerileri normale dönüşün bir işareti olarak görebileceklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'den yıllık toplam 10 milyar dolarlık hazır giyim alımı yapan markalar depremden sonra da bizimle yola devam etmek istiyor. Ancak yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandığımız için rekabetçiliğimiz zayıflıyor. Barınma ve sosyal destek gibi insan odaklı projelerle müşterilerimizi deprem bölgesine çekebilmeliyiz. Anadolu'yu üretim üssüne çevirebilmemiz için sektörel ve endüstriyel bir dönüşüme ihtiyacımız var. Sektörü yeniden kurgulamalı ve ona göre teşkilatlanmalıyız. Tersine göçü teşvik edecek sosyal bir devrim yapmalıyız. Türk hazır giyim sektörünün esneklik, hız, kapasite ve kalite gibi güçlü kaslarını daha çok çalıştırmalıyız. Öte yandan, geçen yıl sel afetinin ardından ABD, Pakistan ile 'tercihli ithalat' uygulamasını başlatmıştı. Biz de en az iki yıllığına benzer bir uygulama için ABD nezdinde girişimlerde bulunmalıyız."

 

"HİBE DEĞİL ORTA VE UZUN VADEDE İŞ SÜREKLİLİĞİ İSTİYORUZ"

 

TGSD Müşterek Başkanı Sanem Dikmen de deprem sonrası durum tespiti yaptıkları toplantıda iki konunun öne çıktığını aktararak, "Birinci başlıkta, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toparlanması, depremden önceki hacmine ulaşabilmesi ve herkesin mutlu olabileceği sistemin yeniden kurgulanabilmesi için nelerin yapılabileceğini konuştuk. İkinci olarak, müşterilerimizle iş birliklerinde devamlılığın üzerinde durduk. Sektörlerimiz, son yıllarda üretimde sürdürülebilirlik konusunda çok önemli çalışmalar yaptı. Biz müşterilerimizden de hibe değil orta ve uzun vadede iş birliklerimizin sürdürülebilir olması için destek bekliyoruz. Sektörlerimiz geçmişte de krizler yaşadı. Hızlı adaptasyon yeteneğimizle hepsini kısa sürede geride bıraktık. İş ortaklarımızın desteği ile bu dönemi de en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.

 

"TEŞVİKLER İLÇE BAZLI BELİRLENMELİ VE DOĞRU YERE KANALİZE EDİLMELİ"

 

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ise deprem bölgesinin yine hazır giyim ve tekstil sektörüyle ayağa kalkacağını belirterek, üretimi hep birlikte toparlayacaklarını, devletten beklentilerinin olduğunu bildirdi.

 

Öksüz, "Teşviklerin ilçe bazlı belirlenmesi ve doğru yere kanalize edilmesi çok önemli. Haksız rekabete izin vermemek gerekiyor. Halihazırda üretim çarkları yüzde 50 seviyesinde eskiye dönmüş durumda. Ancak tamamen eskiye dönebilmemiz için en büyük ihtiyacımız deprem bölgelerinin istihdamının korunması. Bu çerçevede tersine göç hareketinin başlaması için bölgede istihdam edilen çalışanlarımızın acil barınma ihtiyaçlarının giderilmesi ve ilave teşviklerle desteklenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, deprem bölgesinde üretimin birkaç ay içinde normale döneceğini kaydederek, depremzede illerde üretimin desteklenmesi için şu taleplerde bulundu: "Deprem bölgesinin tamamının cazibe merkezleri programı kapsamına alınması, bölgede çalışanlara maaşlarına devlet tarafından ilave bir destek sağlanması, merkezi veya üretimi bölgede olan işletmelerin mevcut yatırımlarına da ilave istihdam desteklerinin verilmesi, yatırım teşvik paketine beşinci bileşen olarak dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarının eklenmesi, özellikle sanayi bölgelerine yakın noktalarda geçici-kalıcı barınma çözümleri geliştirilmesi gerekiyor."

28 Mart 2023 Salı