Çarşamba, 29 Mart, 2023
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon lira (103.6 milyar dolar) düzeyinde olduğunun tahmin edildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan "2023 Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu"nda, asrın felaketinin yol açtığı kayıp ve hasarın boyutu ortaya konuldu. Ağır insani kayıpların yanı sıra fiziki varlıklarda oluşan hasarlara, kayıplara ve ihtiyaçlara ilişkin tespitler yapıldı.
Rapora göre, Türkiye'de 1900 yılı ile 2023 yılı arasında can kaybına veya hasara neden olan 269 deprem meydana geldi. Can kaybı ve ağır hasar bakımından en büyük depremler, 2023 Kahramanmaraş, 1939 Erzincan ve 1999 Gölcük merkezli Marmara depremi olarak sıralandı.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki deprem ile 20 Şubat'ta Hatay'ın Yayladağı ilçesinde yaşanan deprem 11 ilde büyük yıkımlara yol açtı.
Rapora göre, depremler nedeniyle 48 binden fazla insan hayatını kaybederken, yarım milyondan fazla bina hasar gördü, iletişim ve enerji altyapısı zarara uğradı ve önemli maddi kayıplar oluştu.
Depremden etkilenen 11 ilin toplam nüfusu, 2022 yılı için 14 milyon 13 bin 196 kişi olarak kayıtlara geçti. Bu nüfus, ülke demografisinin yüzde 16,4'üne tekabül ediyordu. Bu nüfusun 13 milyon 553 bin 283'ü (toplamın yüzde 96,7'si) il ve ilçe merkezlerinde ikamet ederken, kalan kısım (459 bin 913 kişi) belde ve köylerde yaşıyordu. Ayrıca deprem bölgesinde 1 milyon 738 bin 35 kişi geçici koruma kapsamında ikamet eden göçmen nüfusu olarak kayıtlara geçmişti.
2021 yılı verilerine göre 11 ili kapsayan afet bölgesinde 3,8 milyon kişi istihdam ediliyordu ve bölgenin ülke istihdamı içindeki payı yüzde 13,3 olarak hesaplanmıştı.
11 İLİN EKONOMİK BÜYÜMEYE ETKİSİ 0,98 PUAN
Raporda, bölgedeki toplam bina sayısının yaklaşık 2,6 milyon olarak belirlendiği, söz konusu bina stokunun yaklaşık yüzde 90’ınını mesken, yüzde 6’sını iş yeri ve yüzde 3’ünü kamu binalarının oluşturduğu, depremden etkilenen 11 ildeki konut sayısının 2022 yılı itibarıyla 5,6 milyon düzeyinde olduğu, bunun toplam konut stoku içindeki payının yüzde 14,05 düzeyinde bulunduğu belirtildi.
2021 yılında Türkiye genelinde kaydedilen yüzde 11,4'lük ekonomik büyümeye depremden etkilenen 11 ilin katkısının 0,98 puan olduğu, bu illerin 2022 yılı ihracatı içindeki payının da yüzde 8,6 olarak hesaplandığı ifade edildi.
DEPREMLERİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Raporda, hasarların, sosyal sektörler (konut, eğitim, sağlık, istihdam, çevre), altyapı sektörleri (içme suyu-kanalizasyon, belediye hizmetleri, enerji, ulaştırma, haberleşme) ve ekonomik sektörler (tarım, madencilik, imalat sanayi, turizm) ayrımında incelendiği belirtildi.
Bölgede gerçekleşen depremlerin depreme dirençli kentler ve altyapılar kurulmasının önemini bir kez daha ortaya koyduğuna işaret edilerek, yaşanan ağır insani kayıpların yanı sıra zarar gören fiziki sermayenin oldukça maliyetli olduğu bildirildi.
Şehirlerin tekrar faaliyete geçmesi için harcanacak kaynakların yükünün de oldukça ağır olduğu, bu kapsamda raporda depreme dirençli yerleşim alanlarının ülke genelinde yaygınlaşması için bir dizi kurumsal ve yasal değişiklik önerildiği vurgulandı.
Raporda, söz konusu tedbirlerin doğru uygulanmasında azami titizliği ön plana alan ve tüm paydaşların (vatandaş, yerel yönetimler, kamu kurumları, meslek odaları, akademik çevreler) iş birliğine dayanan afet risklerine karşı dirençliliğin artırılması için sistemsel değişiklikler önerildi.
Alandan gelen hasar ve kayıp verileri sürekli güncellendiğinden depremin hasar yansımalarının zaman içinde revizyona uğrayabileceği ifade edilen raporda şu bilgilere yer verildi: "Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükü içinde en önemli bileşeni yüzde 54,9 oranıyla 1 trilyon 73,9 milyar lirayla (56,9 milyar dolar) konut hasarı oluşturmaktadır. İkinci ağırlıklı hasar kalemi ise kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkımdan oluşmaktadır (242,5 milyar TL / 12,9 milyar dolar). Konut hariç özel kesim hasarı ise (222,4 milyar TL/ 11,8 milyar dolar) bir diğer önemli hasar kalemidir. Bu kalem içinde imalat sanayi, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri, küçük esnaf ile ibadethanelere ilişkin hasar yer almaktadır. Ayrıca sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında, depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon lira (103,6 milyar dolar) düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9'una ulaşabileceği öngörülmektedir."
"BÜYÜK FELAKETİN AÇTIĞI TÜM YARALARI EN HIZLI ŞEKİLDE SARACAK İRADEYE, AZİM VE KARARLILIĞA SAHİBİZ"
Rapora ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada da boyutu ve yüzeye yakınlığı bakımından küresel ölçekte bilinen en büyük karasal depremlerden olan Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremler ve artçı sarsıntıların, can kayıplarının yanı sıra ekonomik bakımdan bazı kayıpların oluşmasına yol açtığı belirtildi.
Bu zorlu süreçte depremzede vatandaşların acil ihtiyaçlarına çözüm üretmek için gece gündüz çalışılarak sayısız adım atıldığı ve gereken tüm kaynakların ivedilikle seferber edildiği, ayrıca oluşan tüm hasar, kayıp ve ihtiyaçları tespit etmek üzere Strateji ve Bütçe Başkanlığının diğer bakanlıklar ve kamu kuruluşlarıyla birlikte çalışarak Deprem Değerlendirme Raporu'nu hazırladığı ifade edildi.
Raporun uluslararası standartlarla uyumlu şekilde hazırlandığı, afetin büyüklüğü verilerin toplanmasını güçleştirmişse de titiz bir çalışmayla bina, konut, iş yeri, fabrika, makine ve teçhizat bilgilerinin tam sayım niteliğine yaklaştığı vurgulanarak şunlar kaydedildi: "Sahadan gelen güncel verilere göre, toplamda 1,6 trilyon lira maddi hasar tespit edilmiştir. Öte yandan, deprem bölgesine yapılan acil destek ve harcamalar, enkaz kaldırma faaliyetleri, sigorta ödemeleri, gelir kaybı ödemeleri, diğer tüm destek ve harcamaların yanı sıra milli gelir azalması nedeniyle toplamda 351,4 milyar liralık bir kayıp oluşmuştur. Asrın felaketinin ülkemize maliyeti yaklaşık 2 trilyon lira (103,6 milyar dolar) olup bu rakam, 2023 yılı milli gelir beklentimizin takriben yüzde 9'una denk gelmekte ve 1999 Marmara Depremi'nden yaklaşık 6 kat daha fazla maddi hasar ve kayıplarımızın olduğunu göstermektedir. Türkiye, büyük, güçlü ve dinamik bir ülkedir. Küresel ekonomide taşların yerinden oynadığı 2022 yılında dahi yüzde 5,6'lık bir büyümeyle diğer ülkelerden pozitif ayrışarak en iyi büyüme performansı gösteren ülkelerden biri olmayı başarmıştır. Yüksek büyüme performansımız ve uyguladığımız mali disiplin sayesinde elde ettiğimiz mali alanın sağladığı gücü de arkamıza alarak, milletimizle birlik ve dayanışma içinde bu büyük felaketin açtığı tüm yaraları en hızlı şekilde saracak iradeye, azim ve kararlılığa sahibiz."
17 Mart 2023 Cuma
Yargıda yeni düzenlemeleri içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Genel Kurulda kabul edilen kanunla ilgili öne çıkan başlıklar şöyle:
- Aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczedilemeyecek.
- İcra takibine konu alacağa yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapılamayacak.
- Sentetik uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin imal ve ticareti suçuna ilişkin ceza yarı oranında artırılıyor.
- Göçmen kaçakçılığı için verilen cezanın alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarıldı.
- Mesleğe yeni başlayan avukatlardan ilk 5 yıl baro keseneği alınmayacak.
- Çocuğunun hastalığı nedeniyle kadın hükümlünün cezasının infazı 1 yıla kadar ertelenebilecek; erteleme süresi her defasında 6 ayı geçmemek üzere en çok 4 kez uzatılabilecek.
- Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların, tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu olacak.
- Şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından test yapılabilecek.
- Kira ilişkisi, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesi, Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar ile komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce ara bulucuya başvurma şartı aranacak.
- Anayasa Mahkemesinde derdest olan bazı bireysel başvurular bakımından Tazminat Komisyonuna müracaat edilebilecek.
28 Mart 2023 Salı
Türkiye ve Irak arasında Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi (ICC) nezdinde görülen davada Irak'ın Türkiye'ye tazminat ödemesine hükmedildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye ve Irak arasında Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi (ICC) nezdinde görülen davada, Irak'ın beş talebinden dördünün reddedildiğini, Türkiye'nin taleplerinin ise büyük çoğunluğunun kabul edilerek Irak'ın Türkiye'ye tazminat ödemesine hükmettiğini bildirdi.
Bakanlığın Türkiye-Irak arasındaki Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nin verdiği karara ilişkin açıklamasında, davanın aslında Irak Merkezi Hükûmeti ile yine Irak'ın anayasal bir birimi olan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında yıllardır süregelen petrol yönetim hakkı uyuşmazlığının bir yansıması olduğu aktarıldı.
Türkiye tarafından Irak'ın birliğine ve toprak bütünlüğüne her zaman saygı gösterildiği ve yine Irak ve bölgenin politik ve ekonomik istikrarı için çaba sarf edildiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: "Ülkemiz ile Irak arasında Paris merkezli ICC nezdinde görülen dava hakkında Irak'ın tahkim davasını kazandığı haberlerinden sonra kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur. Türkiye birçok uluslararası enerji projesinin önemli bir paydaşı olarak her zaman sorumluluklarının bilincinde hareket etmiştir. Ülkemiz, bölgede yaşanan bütün istikrarsızlıklara rağmen 1973 yılından beri Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı Sistemi'ni çalışır durumda tutmak için milyarlarca dolarlık harcama yapmış ve küresel petrol piyasalarında istikrarın korunması için gereken katkıyı sağlamıştır. Söz konusu anlaşmazlığın dostane çözümü için hem taraflarla hem de ilgili ülkelerle yoğun bir diplomasi yürütmüştür. Davanın gelinen bu aşamasında hakem heyeti, Irak’ın beş talebinden dördünü reddetmiştir. Ülkemizin taleplerinin ise büyük çoğunluğunu kabul ederek Irak’ın bu ihlaller sebebiyle Türkiye’ye tazminat ödemesine hükmetmiştir. Türkiye, her zamanki gibi uluslararası hukukun gereğini yerine getirmeye ve anlaşmazlığın asıl tarafları arasında kalıcı çözüme ulaştırılması için her türlü katkıyı sağlamaya hazırdır."
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı