tatil-sepeti

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan ve toplamda 10 ili etkileyen depreme ilişkin, akaryakıt dağıtıcı ve bayi dernekleriyle görüşüldüğünü, deprem bölgesinde akaryakıt ikmal sorunu yaşanmaması için tedbirlerin alındığını bildirdi.


 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamada, bölgede vatandaşlar ve kamu görevlilerinin akaryakıt temininde zorluk yaşamaması için gerekli önlemlerin hızla alındığı belirtildi.

 

Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Depremden zarar gören ya da etkilenen bütün akaryakıt istasyonlarının otomasyon sistemlerine ilişkin mevzuattan kaynaklanan yükümlülükleri 30 gün süre ile ertelenmiştir. İlgili bütün akaryakıt dağıtıcı ve bayi dernekleri ile görüşülerek deprem bölgesinde herhangi bir akaryakıt ikmal sorunu yaşanmaması için bütün tedbirler alınmıştır ve süreç Kurumumuz tarafından titizlikle takip edilecektir. Ayrıca deprem bölgesinde elektrik kesintisi yaşanmaması, olası bir kesinti halinde sorunun hızla giderilebilmesi için ilgili bütün dağıtım ve tedarik şirketleriyle görüşülmektedir. Bölgedeki görevli tedarik şirketleri, üretim santralleri ve OSB'lere ait enerji şirketlerinin avans ödeme, dengesizlik ve teminat yükümlülükleri 30 gün süre ile ertelenmiştir. Kurum olarak depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileriz."

06 Şubat 2023 Pazartesi

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2025-2026 yıllarında dünya nükleer elektrik üretiminin en yüksek seviyeye çıkacağının öngörüldüğünü belirtti.


 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezinin (IICEC) düzenlediği "İş Dünyası ve Sürdürülebilir Enerji" temalı IICEC Konferansı'nda, küresel enerji piyasalarındaki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Petrol talebindeki büyümenin geçmiş yıllara kıyasla zayıfladığını belirten Birol, "Bunun iki ana nedeni var. Birincisi, Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlaması, ikincisi ise elektrikli araçların payının artması." dedi.

 

Birol, arz tarafında ise Amerika kıtasında ciddi bir üretim artışı beklendiğini ifade ederek, "ABD, Kanada, Brezilya ve Guyana'dan çok ciddi bir artış geliyor. Buna rağmen petrol fiyatlarının 90 dolar seviyesinde olmasının iki nedeni var. En önemlisi, Suudi Arabistan ve Rusya'nın başını çektiği OPEC+ ülkelerinin üretim kesintileri. Bu öyle bir seviyeye geldi ki şu anda atıl üretim kapasitesi dediğimiz 'spare capacity' tarihi seviyeye ulaştı. Günlük 6 milyon varili aşan önemli bir atıl üretim var. Bir diğer neden ise Orta Doğu'daki gerilim." diye konuştu.

 

Doğal gaz piyasalarına ilişkin de Birol, 2025-2026 yılları itibarıyla piyasada ciddi bir sıvılaştırmış doğal gaz (LNG) dalgası yaşanacağını söyledi.

 

Birol, bu LNG arzının piyasaya girmesiyle fiyatlarda aşağı yönlü bir baskının beklendiğini dile getirdi.

 

Bunun birçok dengeyi değiştireceğine dikkati çeken Birol, "Satıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasadan alıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasaya gideceğiz." dedi.

 

Birol, kömüre olan iştahın ise azaldığını, bunun esas nedeninin daha ucuz alternatiflerin ortaya çıkması olduğunu belirterek, "Sadece Çin ve Hindistan yeni kömür tesisleri kuruyor ama bu büyüme de geçmiş yıllara göre son derece yavaş." ifadesini kullandı.

 

Enerjinin parlayan yıldızının yenilenebilir enerji olduğunu dile getiren Birol, "2023 yılında dünya genelinde devreye giren elektrik santrallerinin yüzde 85'inden fazlası yenilenebilir enerji santralleri. Bunun içinde en büyük payı da güneş alıyor. Esas nedeni maliyetlerin çok düşmüş olması." dedi.

 

Birol, Çin'in bu alanda da başı çektiğini belirterek, "Geçen yıl tarihi bir rekor oldu dünyada. 510 gigavat yenilenebilir enerji devreye girdi. Çin bunda çok büyük bir rol oynadı." diye konuştu.

 

Dünya genelindeki elektrik şebekelerini tek tek incelediklerini anlatan Birol, şebeke kapasitesi olmaması nedeniyle 1500 gigavat hazır yenilenebilir enerjinin ise atıl olarak beklediğini ifade etti.

 

NÜKLEER ENERJİ GERİ DÖNÜYOR

 

Birol, dünya genelinde nükleer enerjiye yönelimin yeniden başladığına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Bunun 3 şekilde yaşanacağını düşünüyoruz. Birincisi, 'nükleer tesislerimi kullanmayacağım', 'nükleerin payını azaltacağım' diyen ülkeler tamamıyla fikir değiştirdi. Kimdi bu ülkeler? Mesela Japonya, mevcut santrallerini tekrardan işletmeye almaya başladı. Güney Kore ve İsveç de aynı politikayı izliyor. İkincisi, yeni nükleer santraller hemen hemen birçok ülkede yapılmaya başlandı. Bunun başını da Çin çekiyor. Fransa, Polonya, Türkiye ve Amerika'da da konvansiyonel yeni nükleer santraller yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde de yeni bitti. Üçüncüsü de yeni nükleer teknolojileri."

 

Finansman sorunlarına rağmen nükleere ilginin arttığını belirten Birol, "Biz 2025-2026 yıllarında dünya nükleerden elektrik üretiminin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye çıkacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

 

Birol, nükleer enerjiye yönelimdeki artışta enerji güvenliği ve emisyon salımı olmayışının etkili olduğunu söyledi.

 

"AB ENERJİ FİYATLARI, ENERJİ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ZOR DURUMDA"

 

Türkiye için önemli ticaret partneri olan Avrupa Birliği'nde (AB) enerji alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin önemli olduğunu dile getiren Birol, şunları kaydetti:

"AB enerji fiyatları, enerji güvenliği açısından baktığınız zaman oldukça zor durumda. AB stratejik hatalar yaptı. Bunun da şimdi vebalini ödüyor. Hatalardan biri, bir ülkeye enerji açısından çok fazla göbekten bağımlı olmak. Bu ülke kim olursa olsun, bu kadar büyük bir bağımlılık büyük hata. Kimdi bu ülke? Rusya. AB, 24 Şubat'a kadar (Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlangıcı) doğal gazın yüzde 75'ini, petrolün yüzde 65'ini Rusya'dan alıyordu."

 

Birol, bir diğer hatanın ise 25 yıl önce elektrik üretiminin yüzde 30'unu nükleer enerjiden karşılayan Avrupa'nın bazı nedenlerle nükleer enerjiye sırtını dönmesi olduğunu belirterek, "Şu anda bu yüzde 15'lere doğru düşmek üzere. Şimdi yeniden bir politika değişikliği oluyor ama bu hata Avrupa'nın elini bayağı zayıflattı." değerlendirmesinde bulundu.

 

AB'nin üçüncü stratejik hatayı da güneş teknolojileri alanında yaptığını ifade eden Birol, "Dünyadaki güneş panellerinin yüzde 85'i tek bir ülkede imal ediliyor, o da Çin. Avrupa'nın hatası ne diyeceksiniz burada? Avrupa'nın hatası şu, esasında yaklaşık 25 yıl önce güneş panellerinin imalatına ilk başlayan yer Avrupa'ydı. Özellikle İtalya, Almanya, İspanya sübvansiyonlar verdiler, bunu kurdular ama 5-6 yıl sonra işin peşini bıraktılar, sonra da Çin aldı." dedi.

19 Nisan 2024 Cuma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Karadeniz'de petrol emaresi olduğu düşünülen bir alanda keşif kuyusu için ilerleyen aylarda sondaj çalışması yapılacağını bildirdi.


 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, özel bir televizyon kanalında enerji gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'nda doğal gaz üretimini artırmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü ve günlük doğal gaz üretiminin mayıs ayı gibi 5 milyon metreküpe çıkmasının hedeflendiğini belirten Bayraktar, "Bu sahada çok farklı lokasyonlarda rezervi yükseltecek yeni keşifler gelebilir." diye konuştu.

 

Bayraktar, Karadeniz'de petrol arama çalışmalarının da sürdüğünü dile getirerek, "Karadeniz'de petrol emaresi olduğunu düşündüğümüz bir keşif kuyusunu da önümüzdeki süreçte, birkaç ay içinde inşallah kazacağız." dedi.

 

Libya ve Somali'de yapılacak sismik çalışmalarla ilgili bilgi veren Bayraktar, şunları ifade etti: "Libya'daki bir kara sahasında anlaşmaya çok yakınız, imzalamak üzereyiz. Uluslararası petrol şirketleriyle bir ortaklık yapıyoruz. Libya'da çok önemli bir offshore sahasıyla ilgiliyiz. Irak'taki sahalarla da diğer coğrafyalarda olabilecek bütün projelerle de ilgileniyoruz. Bunun son örneklerinden bir tanesi Somali. Somali ile alakalı hedefimiz şudur; 2024 bitmeden orada tespit ettiğimiz bir lokasyonda sismik çalışmaya başlayacağız. 3 boyutlu bir sismik yapacağız. Oradan gelecek değerlendirmelerle 2025'te keşif amaçlı bir derin deniz sondajını yapmayı hedefliyoruz. Ümit ediyorum ki buradan bir netice alırız. Bu önemli bir adım ve gelişme olur. Eminim, Somali için çok daha anlamlı bir gelişme olur."

 

IRAK-TÜRKİYE BORU HATTI

 

Bakan Bayraktar, Gabar'da günlük 40 bin varilin üzerinde üretim olduğunu ve halihazırda çıkarılan petrolün tankerlerle taşındığını belirterek, üretim arttıkça maliyetleri düşürmek ve lojistik kolaylık için boru hattına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

 

Söz konusu boru hattına yönelik çalışma yürütüldüğünü söyleyen Bayraktar, "Gabar sahasını Irak-Türkiye boru hattına bağlayacak 35-36 kilometrelik hattın yarısının yapımı gerçekleşti. İdil'deki BOTAŞ istasyonuna bu petrolü taşıyacak boru hattının yapımı devam ediyor. Oraya ulaştıktan sonra da 650 kilometrelik Irak-Türkiye boru hattıyla petrolü Ceyhan Dörtyol'a ulaştırmamız mümkün olacak." dedi.

 

Bayraktar, Irak-Türkiye boru hattının iki ülke ilişkileri için ve bölge ile dünya petrol piyasaları açısından önemli bir proje olduğuna işaret ederek, boru hattının Türkiye sınırlarındaki 650 kilometrelik kısmının hep çalışır vaziyette bulunduğunu dile getirdi.

 

Geçen yıl yaşanan deprem ve sel felaketleri sonrası martta bakım çalışmaları yürütüldüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi: "4 Ekim 2023 itibarıyla petrol boru hattımız teknik olarak çalışmaya hazırdır ama o gün bugündür hala boru hattından bir akış yok. Irak ile devam eden bir tahkim davamız var. Orada da ifade ettiğimiz husus şu idi, bu petrol boru hattında petrol akışındaki eksiklikler ve yaşanan sıkıntıların müsebbibi Türkiye değildir. Özellikle Kuzey Irak yönetimi ile merkezi hükümet arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklı sıkıntı var. Bunun yansımasını da gördük. 4 Ekim'den sonra teknik olarak petrol akışına mani hiçbir şey olmamasına rağmen bir varil bile petrol henüz buradan akmış değil. Biz buna hazır olduğumuzu ifade ettik. Teknik olarak hazırız."

 

DOĞAL GAZDA 82 MİLYAR LİRALIK DESTEK YAPILDI

 

Bayraktar, geçen yıldan beri konutlar için 25 metreküpe kadar doğal gaz tüketiminin ücretsiz olduğunu anımsatarak, "Yaklaşık 6 milyar metreküplük gazın vatandaşlarımıza ücretsiz verilmesini sağlamış olduk ve bunun sonuna geldik. Bu da toplamda yaklaşık 82 milyar liralık bir destektir." ifadesini kullandı.

 

Elektrikte de hanelerin desteklendiğine işaret eden Bayraktar, elektrikte ve doğal gazda sağlanan toplam desteğin geçen yıl yaklaşık 280 milyar liranın üzerinde olduğunu belirtti.

 

Bayraktar, bütçe imkanları dahilinde vatandaşların desteklenmesine devam edileceğini dile getirerek,"Mayıs ayında da şu anda bizim herhangi bir zam beklentisi gözükmüyor, onu da yönetebileceğimizi düşünüyoruz." dedi.

 

12 Nisan'da Türkiye'nin günlük elektrik tüketiminin yüzde 78,5'inin yenilenebilir enerjiden sağlandığını ifade eden Bayraktar, yeşil enerji kaynaklarını devreye almaya devam edeceklerini bildirdi.

 

Rezervuarlı barajlara yüzer güneş santralleri kurmayı hedeflediklerini söyleyen Bayraktar, bu alanda 10 bin megavatın üzerinde potansiyel olduğunu ifade etti.

 

Bayraktar, barajlarda hem buharlaşmayı önlemesi hem de elektrik üretimini sağlaması planlanan santrallerle alakalı hukuki altyapının gelecek hafta TBMM Genel Kurul gündemine geleceğini, ilgili kanunun çıkmasının akabinde yatırımları da hızlı bir şekilde devreye almayı hedeflediklerini söyledi.

19 Nisan 2024 Cuma